Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/2251 E. 2020/2176 K. 17.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2251 Esas
KARAR NO: 2020/2176
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/08/2020 (Ara Karar)
NUMARASI: 2020/362 Esas,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nu kullanan davalının kullanım ücreti ödemediğini, davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin ikametgahının Bahçelievler, yetkili İcra Dairesinin de Bakırköy İcra Daireleri olduğunu, icra takibinde İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, müvekkilinin 01.01.2019-26.07.2019 tarihleri arasında geçişler için 37.614,00 TL geçiş ücreti ödediğini, geriye dönük bu geçişlerin daha fazla olduğunu ancak kayıtların incelenmesinde bu geçiş ücretlerinin de ödendiğinin anlaşılacağını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; 07.08.2020 tarihli ara kararla, ihtiyati haciz İstemi konusunun yargılamayı gerektirdiği gerekçesi ile talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; yerel mahkemece, istinaf kanun yolu öncesinde İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/392 E. sayılı dosyasında %15 teminat karşılığında ihtiyati haciz kararı verildiğini, haciz tatbik işlemlerinin usulüne uygun bir şekilde gerçekleştirildiğini, ancak davalının yetki itirazında bulunduğunu, mahkemece davalının itirazı yerinde görülerek davanın reddine, ihtiyati haczin kaldırılmasına karar verildiğini, kararları istinaf ettiklerini, istinaf incelemesi sonucunda, mahkeme kararının kaldırıldığını, yeniden ihtiyati haciz talebinde bulunduklarını, mahkemece bu defa talebin haksız olarak reddedildiğini, ihtiyati haczi haklı gösteren sebeplerin ve şartların mevcut olduğunu, yaklaşık ispat kuralının ortaya konulduğunu belirterek ilk derce mahkemesi kararının kaldırılarak ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, İİK 265. maddesi gereğince ihtiyati haciz talebinin reddi kararının kaldırılması ve ihtiyati haciz kararı verilmesi istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının 05.10.2018 tarihinde davalıya ait araçların ihlalli geçişleri sebebiyle tahakkuk eden geçiş ücreti ve cezası dayanak gösterilerek 62.791,45 TL Asıl Alacak (Geçiş Ücreti- Para Cezası) 509,25 TL KDV, 2.828,94 TL faiz olmak üzere, toplam 66.129,65 TL üzerinden takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek takibi durdurduğu, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30/5. maddesinde “…(5) 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir.. ..” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Takibin 16.05.2018 tarihli yasal değişiklikten sonra 05.10.2018 tarihinde başlatıldığı, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesinde ceza tutarının 4 katı hesabı ile takibin başlatıldığını beyan ettiği anlaşılmaktadır. 2004 sayılı İİK’nın 258/sonuncu fıkrasında ihtiyati haciz talebinin reddi halinde alacaklının istinaf yoluna başvurabileceği düzenlenmiştir. Davacı iş bu yasal düzenleme kapsamında, istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Somut olay bu anlamda değerlendirildiğinde, dava dilekçesine ekli, araç plakalarına dair ihlalli geçiş listesi, ihlalli geçiş olduğu iddiasına ilişkin görüntüleri içeren CD örneğinin dosya içerisinde olduğu görülmüştür. Davacı, toplam 95.278,17 TL tutarlı ihlalli geçiş ve para cezası tutarının tahsili amacı ile davalı hakkında 17.07.2019 tarihli ilamsız icra takibi başlatmıştır. Davalı, alacak kalemi içeriğinin, hangi tarihte hangi plakalı araç geçtiği ve ne kadar olduğunun belli olmadığı, araçların o tarihte hesap bakiyeleri incelendiğinde geçiş ücretlerini karşılayacak bakiyelerin mevcut olduğunu, takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, temerrüde düşürülmediğini belirterek, borca ve ferilerine itiraz etmiştir. Davacı vekilinin ise itirazın iptali davası açtığı dosya kapsamından anlaşılmıştır. İcra ve İflas Kanunun 258. maddesinin 2. cümlesinde “Alacaklı alacağı ve icabında İhtiyati haciz sebepleri ( m.257) hakkında mahkemeye kanaat getirecek delilleri göstermeye mecburdur.” denilmektedir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için bir kimsenin aleyhine delil olmak üzere vücuda getirdiği bir belgenin varlığı şart değildir. İhtiyati haciz kararı verilirken dikkat edilmesi gereken hususun alacağın yazılı delille ispatı değil, alacağın varlığı konusunda hakime kanaat verecek dellilerin sunulmasıdır. Hakim, taraflar arasındaki ilişkiye, alacağı doğuran sebebin şekline ve niteliğine göre ibraz edilen delilleri değerlendirerek alacağın varlığı hakkında bir kanaata vardığı takdirde İİK’daki diğer şartlar mevcutsa, ihtiyati haciz talebini kabul edecektir. Alacağın varlığına kanaat getirilmesi yaklaşık ispattır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati haciz kararı verilebilmesi için “alacağın yargılamayı gerektirmesi” şeklinde bir koşul kanunda öngörülmemiştir. İhtiyati hacizde teminat İİK 259. maddede düzenlenmiştir. Maddede, ihtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun veya üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve HMK 96’ cı maddesinde yazılı teminatı vermeye mecbur olduğu, ancak, alacağın bir ilama müstenid ise teminatın aranmayacağı, ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkemenin teminata lüzum olup olmadığını takdir edeceğine yer verilmiştir. Tüm dosya kapsamına, davacı tarafından dosyaya sunulan geçiş listelerine ve yukarıda yapılan açıklamalara göre, davacı tarafın, yasada ifade edildiği üzere “kanaat getiren deliller”i ibraz ettiği kabul edilerek, İİK 257 vd maddeleri gereğince teminat mukabili İhtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin reddi ve red gerekçesi yerinde görülmemiştir. Ancak, söz konusu hata yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden kararın kaldırılarak, yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiştir. Davacı vekilinin teminatsız İhtiyati haciz talebi ise somut olaya uygun bir talep olarak değerlendirilmemiş, teminat karşılığında davacı lehine ihtiyati haciz karar verilmesine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacının, istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/362 Esas sayılı dosyasında verilen 07/08/2020 tarihli ara kararı HMK’nın 353/1-b/2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-a)Davacının İhtiyati haciz talebinin, İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda borçlunun, menkul, gayrimenkul Ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı (66.129,65-TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c) İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 203,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 29.10 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5 İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/12/2020