Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/2163 E. 2021/31 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2163 Esas
KARAR NO : 2021/31
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 26/03/2019
NUMARASI : 2018/913 Esas, 2019/276 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 14/01/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 3. Köprü ve çevre yollarının müvekkili şirket tarafından işletildiğini, davalıya ait araçların geçiş bedeli ödemeksizin anılan yoldan geçiş yaptığını, geçiş tarihinden itibaren 15 günlük süre içinde geçiş bedelinin de ödenmediğini, bu nedenle 6001 Sayılı Yasa’nın 30/5. maddesi uyarınca tahakkuk eden geçiş bedelinin ve 10 katı tutarındaki ihlalli geçiş cezasının tahsili için davalı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip yaptıklarını, davalı borçlunun yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durduğunu, 6001 Sayılı Yasanın 30/5. maddesinde yapılan değişiklik ile ihlalli geçiş cezasının geçiş ücretinin 4 katı olarak düzenlendiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI İlk derece mahkemesi; itirazın iptali davalarında yetkili icra dairesinde takip yapılmasının dava şartı olduğunu, davalının takipte İstanbul İcra Dairesinin yetkisine de itiraz ettiğini, İİK’nın 50. maddesi yollaması ile HMK’nın 6. maddesi uyarınca takipte yetkili icra dairesinin davalı borçlunun yerleşim yeri olan Ankara İcra Daireleri olduğunu, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığını belirterek davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; takip konusu alacağın sözleşmeden kaynaklandığını ve HMK’nın 10. maddesi uyarınca sözleşmenin ifa edildiği yer olan İstanbul İcra Daireleri’nin de yetkili olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, ihlalli geçiş bedelinin tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Dosya kapsamından davacı şirketin geçiş bedeli ile 10 katı ceza tutarı toplamı 188.316,85 TL’nin tahsili için davalı aleyhine İstanbul …. İcra Dairesi’nde takip başlattığı, davalının, yetkili icra dairesinin yerleşim yeri olan Ankara İcra Daireleri olduğu gerekçesiyle takipte yetki ile ayrıca borca itiraz ettiği, bunun üzerine 1 yıllık hak düşürücü süre içinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmaktadır.Mahkemece, yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf yoluna başvurmuştur.İİK’nın 50. maddesi uyarınca para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile tatbik olunur. Bilindiği üzere tüm davalar için uygulanan yetki kuralı, genel yetki kuralı olup; buna göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. (6100 sayılı HMK’nın m. 6/1) Bazı davalarda ise genel yetkili mahkeme yanında başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır ki bu da özel yetki kuralıdır. Öte yandan davacının genel yetki ile özel yetki kuralı arasında seçimlik hakkı vardır. HMK’nın 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için özel yetki kuralı öngörülmüş ve sözleşmeden doğan davaların sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinde de açılabileceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacı tarafın işlettiği otoyolun geçiş bedeli karşılığında kullanılması hususunda, taraflar arasında, hizmet sözleşmesi bulunmaktadır. İİK’nın 50. maddesi yollamasıyla kıyasen uygulanması gereken HMK’nın 10. maddesi uyarınca takipte akdin ifa edileceği yer icra müdürlüğü de yetkilidir, sözleşmeye göre akdin ifa yeri yani hizmetin yapıldığı yer İstanbul olduğundan, davalının takipte yetkiye itirazı yerinde değildir. Nitekim Yargıtay 23. HD’nin 2015/9621 Esas, 2018/2711 Karar; 2014/558 Esas, 2014/3249 Karar; 2016/7014 Esas, 2019/2747 Karar ve 2016/1937 Esas, 2016/2554 Karar sayılı kararları HGK’nın 2013/11-630 Esas ve 2014/332 Karar sayılı kararları da aynı doğrultudadır. Açıklanan nedenlerle, mahkemenin işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine kararı vermesi doğru kabul edilemeyeceğinden, HMK’nın 353/1.a.4 bendi uyarınca esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahal mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/913 Esas, 2019/276 Karar, 26/03/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 91,10 TL başvuru harcı + 162,10 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 253,20 TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 203,00 harçtan mahsubu ile bakiye 50,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 14/01/2021