Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/209 E. 2023/884 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/209 Esas
KARAR NO: 2023/884
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/09/2019
NUMARASI: 2018/372 Esas, 2019/871 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının kooperatif ortağı olup kooperatif aidat bedellerini ödemediğini, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esasına kayıtlı dosyasıyla başlatılan icra takibine itiraz ettiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı adına yapılan usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen cevap dilekçesi ibraz edilmediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile Bakırköy … İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki takibin 1.126 TL asıl alacak ve 275,89 TL faiz talebinden ibaret 1.401,89 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermiş, davacı kooperatif vekili hükmü istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; aidat alacağı ve gecikme faizin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Davacı kooperatif, aidat alacağı ve gecikme cezası olmak üzere toplam 4.661,34 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine takip başlatmış, takibe itiraz üzerine itirazın iptali ve takibin devamını talep etmiştir. 02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile HMK’nun 341. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmek suretiyle 3.000,00 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin hale getirilmiş ve aynı yasanın 44. maddesi ile HMK’ya eklenen ek madde 1 ile de kesinlik sınırı olan 3.000,00 TL’nin her yıl yeniden değerleme oranında artışa tabi olduğu kabul edilmiştir. Yeniden değerleme sonucunda 2019 yılı için kesinlik sınırı 4.400,00 TL olmuştur. Kesinlik sınırı kamu düzeni ile ilgilidir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 2005/3-169 E. 2005/235 K., Yargıtay 7. Hukuk Dairesinin 2015/34 E. 2015/22872 K. vb. ilamları). İstinaf kesinlik sınırının belirlenmesinde, dava konusu alacağın değeri yani asıl alacak dikkate alınır. Bunun dışında faiz, icra (inkar) tazminatı, vekalet ücreti ve yargılama giderleri hesaba katılmaz.Somut olayda, davacının, davalı hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında başlattığı icra takibine konu alacak miktarının asıl alacak ve faiz olmak üzere toplam 4.661,34- TL olduğu, işbu davada da dava değerinin 4.661,34-TL olarak gösterildiği, Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy … İcra müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasındaki takibin 1.126 TL asıl alacak ve 275,89 TL faiz talebinden ibaret 1.401,89 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılama gerektirdiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. Buna göre dava konusu edilen alacak miktarı istinaf kesinlik sınırının üstünde olsa da Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesi sebebiyle istinaf kesinlik sınırı belirlenirken dava değeri olarak belirtilen alacağın kabul edilmeyen bölümünü dikkate almak gerekir. Yani asıl istemin kabul edilmeyen bölümü istinaf sınırını geçmeyen tarafın istinaf hakkı yoktur. Davacı yönünden reddedilen ve istinafa konu edilen bu miktarın ise 3.259,45- TL olduğu anlaşılmıştır. İstinaf kanun yoluna başvuru olanağı bulunmayan kesin nitelikteki kararlara ilişkin olarak HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca mahkemesince bir karar verilebileceği gibi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceği de belirtilmiştir.Bu yasal düzenlemelere göre, reddedilen miktar nazara alındığında, karar, hüküm tarihi itibariyle davacı yönünden kesin niteliktedir. Davanın HMK’nun 341. maddesinde belirtilen kesinlik sınırının altında kaldığı, ortada istinafı kabil bir karar olmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 341. ve 352. maddeleri uyarınca usulden reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı vekilinin istinaf kanun yoluna başvuru talebinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/2 ve 352/1-b bentleri gereğince miktar yönünden USULDEN REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 225,45 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinden yapılan ön inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve 362/1a Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/09/2023