Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/2059 E. 2021/1490 K. 17.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/2059 Esas
KARAR NO: 2021/1490
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 12/03/2020
NUMARASI: 2017/745 Esas, 2020/250 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 17/12/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkili ile davalı arasında iki adet “İş veren Mali Sorumluluk” sigorta sözleşmesi ve bir adet “İnşaat All Risks” sigorta poliçelerinin akdedildiğini, riziko kapsamında 27/11/2007 tarihli iş kazasının davalı şirkete bildirildiğini ve tazminat talep ettiklerini, davalı şirket tarafından taleplerinin reddedildiğini, kaza sonucu sürekli iş görememezlik durumunun meydana geldiğini, kaza geçiren işçi tarafından müvekkili şirkete karşı maddi ve manevi tazminat davasının açıldığını, davanın henüz temyiz inceleme aşamasında olduğunu, müvekkilinin kaza nedeni ile oldukça büyük maddi zarara uğradığını, davalı şirketin bu zararlardan haberdar olduğunu, akdedilen poliçeler kapsamında hiçbir sigorta bedelinin tahsil edilemediğini iddia ederek poliçeler kapsamında dava konusu kaza nedeniyle uğranılan zararlar için 100.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 27/11/2007’den itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; yapılan sözleşmelerden biri idari bina personeli, diğeri ise fabrika personelini teminat altına aldığını, davacının hangi poliçe kapsamında tazminat talep ettiğini bildirmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle beraber tahsilini talep ettiği zararlardan SGK tarafından yapılan ödemelerin mahsup edilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limit ile sınırlı olduğunu, kaza geçirenin iş verene hizmet akdi ile bağlı olarak çalıştığı ve kazanın iş yerinde meydana geldiğinin ispatı gerektiğini savunarak haksız ve mesnetsiz açılan davanın esastan ve usulden reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece; dava açılış tarihi itibariyle davacı tarafından işçisine herhangi bir ödeme yapılmadığı ve bu şekilde zararın oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; mahkeme kararının usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkil şirket ile davalı arasında sigorta sözleşmelerinin yapıldığını, kaza sonucu açılan diğer davaların derdest olduğunu ve iş bu davada bekletici mesele yapılması gerektiğini iddia ederek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Davacı vekili 15/12/2021 tarihli dilekçesi ile davadan ve istinaf başvurularından feragat ettiklerini ve vekalet ücreti de dahil olmak üzere hiçbir yargılama gideri talep etmediklerini beyan etmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 310.maddesine göre, feragat ve kabul hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. Aynı yasanın 74.maddesi gereğince, vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamesinde özel yetkinin bulunması gerekir. Gebze … Noterliğince tanzim, 02/09/2015 tarih ve … yevmiye nolu vekaletnamede davadan ve temyizden feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 307. Maddesinde davadan feragat düzenlenmiş, feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmıştır. Aynı yasanın 311.maddesinde, feragat ve kabulün, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına yer verilmiştir. Feragat, yasal düzenlemenin üst başlığında ifade edildiği üzere, davaya son veren taraf işlemlerinden biri olduğundan dosyanın ele alınarak, davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-Davacı vekilinin sunmuş olduğu davadan feragat dilekçesi kapsamında, İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/745 Esas, 2020/250 Karar ve 12/03/2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 2a) Davanın feragat nedeniyle REDDİNE, b) Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken maktu 59,30 TL peşin harcın davacı tarafından dava açılırken peşin yatırılan 1.707,75 harçtan mahsubu ile bakiye 1.648,45 TL harcın kararın kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa İADESİNE, c) Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, d) Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, e) Davalı tarafça yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, 3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 59,30 TL maktu istinaf karar harçtan davacı tarafından peşin olarak karşılanan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,90 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4- Davacı vekilinin istinaf talebi ile ilgili, davacı tarafın davadan feragat etmiş olduğundan inceleme yapılmasına ve hüküm tesisine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/12/2021