Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1948 E. 2020/2147 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1948 Esas
KARAR NO: 2020/2147
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 08/07/2020
NUMARASI: 2019/572 Esas, 2020/397 Karar
DAVANIN KONUSU: İflas (Doğrudan Sermaye Şirketleri İle Kooperatiflerin İflası (İİK 179))
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin aktif varlıklarının çok üzerinde olan borçlarını ödeyemez duruma düştüğünü, borca batık olduğunu belirterek müvekkili şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davacı şirketin borca batık ve aciz içerisinde bulunduğundan bahisle davanın kabulüne, davacı şirketin iflasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Müdahil … Bankası A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde; hükme esas alınan bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini, incelemenin, önceki yıllara ait vergi dairesi onaylı bilanço gelir tablosu ve bilanço ile uyumlu detay mizanı üzerinden yapılması gerektiğini, bunun yapılmadığını, davacı şirketin aktif ve pasiflerinin değerlendirilmesinde yanılgıya düşüldüğünü, bilirkişi raporunda borç senetleri kaleminin 43.378.712,68 TL olması, şirket stoklarının değerinin 0 TL olarak girilmesi, şirketin 2.000.000,00 TL ödenmemiş sermayesi bulunması şirketin borca batıklığını inandırıcılıktan uzaklaştırdığını, bilirkişilerin ve yerel mahkemenin bu hususları irdelemediğini, iflas şartlarının oluşmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK’nın 178. ve 179. madde hükümlerine dayalı doğrudan iflas istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 376/3. ve İİK’nın 179. maddeleri uyarınca borca batık hale gelen şirket bunu mahkemeye bildirmek ve iflasını istemek zorundadır. İİK’nın 181. maddesinin aynı Kanun’un 160. maddesine yaptığı yollama nedeniyle, İİK’nın 178. ve 179. madde hükümleri uyarınca doğrudan iflas talebinde bulunan şirket temsilcisi ya da müdürü, ilk alacaklılar toplantısına kadar gerekli masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli tebliğ masraflarını avans olarak mahkeme veznesine yatırmalıdır. (somut olayda yatırılmıştır.) İİK’nın 178. ve 179. maddesi uyarınca iflasa karar verilebilmesi için şirketin borca batık durumda olması gerekir. Aciz hali borçlunun ödeme araçlarından yoksunluğu nedeniyle, derhal ödemesi gereken para borçlarını ödemek konusundaki yeterli ekonomik imkâna sahip olmamasıdır. Borca batıklık ise, borçlunun malvarlığındaki aktif değerler toplamının, pasif değerler toplamını karşılayamaması durumudur. Borçlunun aciz hali ne kadar ağır olursa olsun (İİK’nın 178/III deki durum olmadıkça) kendi iflâsını isteyen borçlu, aciz halinde bulunduğunu ispat etmek zorundadır. İflas talebi üzerine mahkemece bilirkişi incelemesi yapılarak iflas talebinin yerinde olup olmadığı belirlenir. Borca batıklığın tespiti için TTK’nın 376/3. maddesi uyarınca bir borca batıklık bilançosu hazırlanmalıdır. TTK’nın 376/3. maddesine göre borca batıklık bilançosunda aktiflerin rayiç değerden bilançoya geçirilerek borca batıklık bilançonun çıkarılması gerekir. Böyle bir talep üzerine mahkemece, bu şirketin öncelikle borca batık durumda olup olmadığı rayiç değerlere göre tespit edilmelidir. Bunun için borçlu şirket tarafından mahkemeye ibraz edilen bilanço üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak, rayiç değerler ve yapılan araştırma ve inceleme sonucu elde edilen gerçekçi verilere göre bilirkişilerce yeniden oluşturulacak şirket bilançosu (borca batıklık bilançosu) da dikkate alınıp bir sonuca gidilmelidir. Borca batıklık, TTK’nın 376/3. maddesinde gösterilen şekilde varlıkların rayiç değerine ve İİK’nın 178/1. madde ve fıkrasında belirtilen alacaklılar listesinde gösterilenler ile gerçek anlamda tespit edilebilecek diğer borçların tutarına göre belirlenmelidir. Borca batıklıktan kurtulma ise tüm borçların ödenmesi anlamına gelmeyip, aktifin pasiften fazla olmasını ifade eder. Bir sermaye şirketinin borca batıklık bildiriminde bulunarak iflasını istemesi halinde, bu durumun mahkemece re’sen tespiti gerekir. Bu tespitin yapılmasında, davacının sunduğu delillere ek olarak, mahkemece gerekli görülen diğer delillerin toplanması, bu kapsamda ilgisi görülen kamu kurumlarından alınacak bilgiler, yapılacak keşif ve mahkemece atanacak bilirkişilerce düzenlenecek raporlar da değerlendirilmelidir. Borca batıklığın tespitinde sadece davacının kayıtlarına değil, varlıklarının rayiç değerlerine de özellikle bakılmalı, bu noktada, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurulmalıdır. Dava teorisindeki genel ilkenin bir istisnası olarak, borca batıklık sadece dava tarihi itibariyle değil, yargılama safhasındaki olumlu veya olumsuz gelişmeler de dikkate alınarak belirlenmelidir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2014/1093 E. 2014/4501 K. Sayılı ilamı ) Somut uyuşmazlıkta davacı vekili dava dilekçesinin ekinde, mali müşavir … tarafından hazırlanmış borca batıklık bançosunu ibraz etmiş, mahkemece oluşturulan bilirkişi heyeti, rayiç değer üzerinden borca batıklık hesabını yapmıştır. Bilirkişi heyeti 10.02.2020 tarihli raporlarında; şirketin 4.500.000,00 TL olan sermayesinden 2.000.000,00 TL’sinin ödenmediğini, 11.11.2019 tarihi itibariyle kaydi özvarlık tutarının (-) 49,039.617,82 TL olduğu ve kaydı bilançoya göre özvarlığını yitirdiğini, 11.11.2019 keşif tarihi itibariyle öz varlığının rayiç değerlere göre borca batıklığının (-) 48.869.919,51 TL olduğunu, rayiç değerlere göre malvarlığındaki aktif değerler toplamının pasif değerler toplamını karşılayamadığını, iflas şartlarının oluştuğunu bildirmişlerdir.Müdahil vekili her ne kadar bilirkişi raporunun kendilerine tebliğ edilmediğini iddia etmişse de; basit yargılamaya konu davada, müdahil vekilinin 08/07/2020 tarihli karar duruşmasına katıldığı, mahkemece, taraflardan rapora karşı beyanlarının sorulduğu, Müdahil vekilinin “rapor konusunda mahkemenin takdirine bırakıyoruz ” şeklinde beyanda bulunduğu, bu yöndeki istinaf gerekçesinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Somut uyuşmazlıkta; mahkemece davacı şirketin varlıklarının rayiç değerlerinin tespit edildiği, konusunda uzman bilirkişilerin görüşüne başvurduğu, borca batıklıklığın usulünce tespit edildiği, her ne kadar istinaf sebebi olarak ileri sürülen ve davacı şirketin pasifinde gözüken 43.378.712,68 TL tutarındaki borç senetleri kaleminin davacının iddia ettiği gibi şüpheli olarak kabul edilmesi halinde bile şirketin (-) 48.869.919,51 TL borca batıklık miktarı dikkate alındığında sonuca etkisinin bulunmadığı, bu miktarın borca batıklıktan düşülmesinde dahi şirketin borca batıklığının devam ettiği, davacı şirketin aciz halinde bulunduğu, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla müdahilin istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince Müdahil … Bankası A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, müdahil tarafından peşin yatırılan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın müdahil … Bankası A.Ş.’den tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Müdahil tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, İİK’nun 164/2 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren on günlük süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/12/2020