Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1930 E. 2020/2004 K. 12.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1930 Esas
KARAR NO : 2020/2004
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/03/2020
NUMARASI : 2019/645 Esas, 2020/131 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 12/11/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili 21.12.2017 tarihli dava dilekçesinde, davalı şirkete ait Beyoğlu / İstanbul adresinde bulunan ve kiracı…San.Tic.A.Ş ‘ye ait işyerinde, 15.05.2016 tarihinde mağazanın 2. katını yağmur suyu basması sonucu hasar meydana geldiğini, hasarın tespit edilerek tutanak altına alındığını, Endüstriyel Yangın Sigorta Paket Poliçesi kapsamında bildirime İlişkin olarak gerçekleştilerin 20.07.2016 tarihli ekspertiz raporunda, söz konusu hasarın, şaft hattı içerisinden geçen gider tesisatında meydana gelen bir tıkanıklık nedeniyle taşan yağmur sularının şaft hattı içerisinden monitörlere sirayet ederek hasara sebebiyet vermesi şeklinde vuku bulduğu kanaatine varıldığını, davalı şirketin hasarın meydana geldiği işyerini dava dışı sigortalı şirkete kiraladığını, TBK 301. maddede, kiraya verenin teslim borcunu düzenlediğini, yine TBK 69. maddede, bina malikinin sorumluluğunu düzenlediğini, dava dışı sigortalı şirkete müvekkili şirketin hasar bedelini 25.07.2016 tarihinde ödediğini, hasarın ödenmesiyle TTK 1472.maddesi gereğince hukuken sigortalının yerine geçtiğini, İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötüniyetli olarak takibe itiraz ettiğini iddia ederek, İcra takibine karşı yapılan İtirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere İcra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, görev nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun yürürlük tarihinden sonra açıldığını, kira ilişkisine dair uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olması nedeniyle davanın usülden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı veya dava dışı sigortalının kiralanan taşınmazda su sızıntılarının hasara ve zarara sebebiyet verdiğini müvekkili şirkete bildirmediğini, kiracı sigortalının kiralanan yerde her türlü zarara sebebiyet veren binadaki yapım bozukluklarını ve bakımdaki eksiklikleri bildirdiğini, dava konusu olay ile ilgili bildirimde bulunmadığını, kiralanan taşınmazın iç yapımı projelendirilmesi ve bakım işlerinin kiracı tarafından yapılacağının hüküm altına alındığını, davanın haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.İSTANBUL 8. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNİN 2017/547 ESAS, 2019/343 KARAR VE 27.06.2019 TARİHLİ KARARI;Her iki tarafın tacir sıfatları bulunduğu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğu gerekçesiyle, davanın usülden reddine karar verilmiştir.Karar, istinaf yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, dava dışı sigortalı ( kiracı ) ile davalı ( kiralayan) arasındaki ilişkinin hukuki dayanağının kira sözleşmesi olması karşısında davaya bakmakla görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2016/9430 Esas, 2019/7693 Karar, 2016/17490 Esas, 2019/7610 Karar sayılı ilamı ) HMK 114/1- c, 115/2. maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili, istinaf nedenleri olarak, görevsizlik kararının hukuka ve Yargıtay kararlarına aykırı olduğunu, müvekkili şirketin tacir olduğunu, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olduğunu, emsal ilamların bu şekilde olduğunu, dava konusu hasarın dava dışı şirketin mağazasındaki 6 adet monitörde meydana geldiğini iddia ederek görevsizlik kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, sigorta hasar bedelinin rucüen tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı İtirazın iptali davasıdır.Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı …San.ve Tic.A.Ş arasında, “ Endüstriyel Yangın Sigorta Paket Poliçesi “nin düzenlendiği, adresin, … Mah. … Maslak / İstanbul olduğu, davalı ve dava dışı sigortalı şirket arasında, kira sözleşmesi olduğu, kiralayanın davalı şirket, kiracının dava dışı sigortalı olduğu, sigortalı iş yeri … Beyoğlu Mağazasında dahili su hasarı oluştuğu, hasar bedelinin 26.928,18 TL olarak tespit edildiği, 24.325,36 TL hasar bedelinin dava dışı sigortalıya ödendiği, davacı alacaklı vekili tarafından, İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, 24.325,36 TL alacak, 1.721,44 TL faiz olmak üzere toplam 26.046,80 TL alacağın tahsili amacı ile 08 Mayıs 2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, takibe itiraz üzerine iş bu İtirazın iptali davasının İİK 67. maddesi gereğince açılmış olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, davanın görevsizlik nedeniyle usülden reddine karar vermiş olması nedeniyle, dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 4. maddesi gözetilerek, davanın niteliği ve dayanağı göz önünde bulundurularak mahkemenin görevli olması ile ilgili dava şartının değerlendirilmesi gerekmektedir. Dava tarihinde yürürlükte bulunan, 6102 sayılı TTK nun 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya geçeceği belirtilmiştir. Halefiyet ile açılan davanın, sigorta şirketinin hukuken yerine geçtiği, dava dışı sigortalı tarafından sorumlulara karşı hangi mahkemede dava açması gerekiyorsa o mahkemeye dava açması ve mahkemenin görevinin zarar sorumlusu ile dava dışı sigortalı arasındaki hukuki ilişkiye göre belirlenmesi gerekir. Somut olayda, dava dışı sigortalı şirket ile davalı arasında kira kontratı vardır. Kiracı ve kiraya veren arasındaki dava da görevli mahkeme, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 4. maddesi gereğince Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemelerin görevi yasanın 1. maddesinde belirtildiği gibi, ancak kanunla düzenlenir ve kamu düzenindendir. Dava şartları arasında yer aldığı için, mahkemece taraflarca ileri sürülmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınması gerekir ve taraflar yönünden usulü kazanılmış hak oluşturmaz. Davacı iddialarından birisi kira ilişkisi olduğundan, bütün ihtilafın sulh hukuk mahkemesi tarafından görülerek çözüme ulaştırılması gerekmektedir.Açıklanan nedenlerle, mahkemenin, davanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/1-c bendinde düzenlenen mahkemenin görevli olması İle ilgili dava şartı yokluğu nedeniyle, aynı yasanın 115. maddesi gereğince davanın usülden reddi kararında bir isabetsizlik bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/645 Esas, 2020/131 Karar ve 03.03.2020 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- b/1. bendi gereğince REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 203,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,3- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.12/11/2020