Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1852 E. 2020/1960 K. 05.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1852 Esas
KARAR NO: 2020/1960
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 10/10/2019
NUMARASI: 2018/1019 Esas, 2019/712 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/11/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında proje hazırlanması, hazırlanan projenin onaylanması konusunda hizmet sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin edimlerini yerine getirdiğini, davalının borcunu ifa etmediğini, bu sebeple davalı aleyhine icra takibi yaptıklarını belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeye göre davaya bakma yetkisinin İstanbul Mahkemelerine ait olduğunu, davacının edimini yerine getirmemesi sebebiyle sözleşmenin haklı şekilde fesih edildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi; taraflar arasında düzenlenen sözleşmede yetki şartının bulunduğu, HMK’nın 17.maddesi gereğince yetki itirazının mevcut olduğunu belirterek davanın yetki yönünden reddine, mahkemenin yetkisizliğine, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine, aksi halde davanın açılmamış sayılmasına, HMK’nın 331/2.maddesi gereğince yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece karar verilmesine şeklinde karar vermiştir. Bu karara karşı davalı istinaf başvurusunda bulunmuştur. İstinaf dilekçesinde; yetkisizlik sebebi ile usulden ret kararı verilmesi gerekirken, talep halinde dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücreti konusunda nihai karar verilmesi gerekirken bunun atlanılmasını usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan HMK’nın 331/2. Maddesi; “Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya bir başka mahkemede devam edilmesi halinde yargılama giderlerine o mahkeme hükmeder. Görevsizlik, yetkisizlik veya gönderme kararından sonra davaya başka bir mahkemede devam edilmemiş ise talep üzerine davanın açıldığı mahkeme dosya üzerinden bu durumu tespit ile davacıyı yargılama giderlerini ödemeye mahkum eder.” hükmünü düzenlenmektedir. İlk derece mahkemesi yetkisizlik kararında, HMK’nın 331/2. Maddesi uyarınca; yargılama giderleri hakkında yetkili mahkemece karar verilmesine şeklinde karar verdiği, HMK’nın 331/2. Maddesinde, görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi üzerine davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmeyeceği, vekalet ücretinin ve yargılama giderinin görevli veya yetkili mahkemede değerlendirileceği, dosyanın HMK’nın 20. maddesi gereğince görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmemesi halinde, görevsizlik veya yetkisizlik kararı veren mahkemenin talep üzerine bu konuda karar vereceği belirlenmiştir. Yukarıda yapılan açıklamaya göre; yetkisizlik kararı verilmesi halinde HMK’nın 20 ve 331.maddeleri gereğince davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemesi, yani davalı lehine vekalet ücreti taktir edilmemesi isabetlidir. Bu sebeple davalının bu konudaki istinafı yerinde değildir. HMK’nın 20.maddesinde; görevsizlik veya yetkisizlik kararı verilmesi halinde, bu kararın kesinleşmesi üzerine kararın kesinleştiği tarihten itibaren iki hafta içerisinde kararı veren mahkemeye başvurarak dosyanın görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesi talep edilir. Aksi taktirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir. Aynı yasanın 19/3. maddesinde; mahkeme, yetkisizlik kararında yetkili mahkemeyi de gösterir. İlk derece mahkemesi yetkisizlik kararını HMK’nın 17. Maddesi gereğince yetki sözleşmesine dayandırdığı, davada kesin yetki halinin söz konusu olmadığı, bu sebeple yetkisizlik kararında yetkili mahkemenin gösterilmesinde usule aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalının bu konudaki istinafı da yerinde olmadığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve hukuka uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davalının peşin olarak yatırmış olduğu 203,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-Davalı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına, 4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362 Maddesi gereğince 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.05/11/2020