Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1813 E. 2020/1926 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1813 Esas
KARAR NO: 2020/1926
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/07/2020
NUMARASI: 2016/877 Esas, 2020/250 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satım Kaynaklı)
KARAR TARİHİ: 22/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili 29.08.2016 tarihli dava dilekçesinde, müvekkili şirketin, davalı şirket arasında ki ticari ilişkiden kaynaklanan toplam 209.450,86 TL alacağı bulunduğunu, davalı borçlunun itiraz etmeksizin kabul ettiği faturaların, internet yayın bedeli ve paket kullanım bedeli faturaları olduğunu, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı davalı borçlunun haksız ve kötüniyetli olarak itiraz ettiğini belirterek İtirazın iptali ile takibin devamına %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davanın öncelikle aktif husumet yokluğundan davanın reddi gerektiğini, davaya dayanak gösterilen faturaların ve dava konusu alacağın davacı şirket tarafından dava dışı …‘e temlik edildiğini, alacak hakkında tasarruf hakkının olmadığını, davalı şirketin, reklam – İnternet hizmetleri veren, davacı şirketin ise davalı şirketin müşterilerinin reklamlarını yayınlayan, davalı şirkete yayıncılık hizmeti veren bir şirket olduğunu, faturaların paket dahilinde davacı şirketin vereceği hizmetin tamamı için baştan kesildiğini, kullanım yapıldıkça faturalarda belirtilen paket tutarından düşüm yapıldığını, davalı şirketin kısmi olarak hizmet alıp bunun bedelini de ödediğini, davalı şirketin alamadığı hizmet için iade faturası kestiğini, ancak davacı şirketin iade faturalarını kötü niyetli bir şekilde kabul etmediğini savunarak, davanın usul ve esastan reddine ve %20’den aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI; Mahkemece, HMK 150/6. maddesi gereğince, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan davanın ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceği, davanın 11.06.2018 ve 27.05.2019 tarihli duruşmalarda takip edilmeyerek işlemden kaldırıldığı, 06.07.2020 tarihli duruşmada da davacı tarafça takip edilmediği gerekçesiyle davanın HMK ‘nın 150/6. maddesi gereğince açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, yapılan incelemede, yerel mahkemenin 06.07.2020 tarihinden önceki duruşmasının COVİD 19 nedeniyle 03.06.2020 tarihinde re’sen yapılmış olduğunun anlaşıldığını, iş bu duruşmada duruşma gününün 06.07.2020 tarihine saat 10;40, bırakıldığını ve duruşma gününün UYAP Portalından öğrenilmesine karar verildiğinin anlaşıldığını, re’sen yapılan 03.06.2020 tarihli duruşma zaptının ve duruşma saatinin taraflarına bildirilmemiş olması nedeniyle kararın hatalı olduğunu, UYAP’tan öğrenilmesine dair ara kararın yasal olmadığını, gider avansından tebligat masrafı alınarak usulüne uygun tebligat yapılarak veya UYAP üzerinden davacı vekiline duruşma günü bildirilerek davaya katılımın sağlanıp hüküm kurulması gerekirken bunu yapmayan mahkeme kararının, duruşmadan haberleri varmış, taraflarınca duruşma günü takip edilmemiş gibi düşünerek davanın açılmamış sayılmasına şeklinde karar verilmiş olmasının usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, HMK 150. madde gereğince tarafların usulüne uygun şekilde davet edilmiş olmaları gerektiğini belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, hizmet fatura bedelinin tahsili amacı ile başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali davasıdır. Taraflar arasında, dava dosyasının 11.08.2018 tarihli celsede, davacı vekilinin mazeretsiz olarak duruşmaya katılmaması ve davalı vekilinin davayı takip etmeyeceğine dair beyanı doğrultusunda HMK 150. madde gereğince 1.kez işlemden kaldırıldığı, 27.05.2019 tarihli celsede aynı gerekçeyle 2. kez işlemden kaldırıldığı ve dosyanın yenilendiği konusunda herhangi bir uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, duruşma gününün uyap ortamında öğrenilmesi kararı sonrasında, davanın, HMK 150/6. maddesi gereğince ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamayacağı düzenlemesi kapsamında açılmamış sayılmasına karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olup olmadığıdır. Dosya kapsamından, davacı şirketin İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/1146 Esas sayılı dosyasında 19.10.2017 tarihli karar ile iflasına hükmedildiği, davacı şirketin İflas kararı öncesinde vekilliğini yerine getiren vekilin 17.07.2018 tarihli dilekçe ile İflas kararının kesinleştiği, davacı şirketin iflasına karar verilmesi üzerine vekaletname ile kendisine verilen vekillik görevinin sona erdiğini bildirerek dosyadaki bildirim ve tebligatların İflas idaresine yapılmasını belirttiği, şirketin İflas tasfiyesinin gerçekleştirildiği İstanbul … İflas Müdürlüğünün … İflas dosyasında, 26.07.2018 tarihli yazı ile İflas müdürlüğü vekili olarak ismi belirtilen avukatın dosyaya eklenmesinin istenildiği, adı geçen vekilin dosyaya, 11.03.2019 tarihli, 27.05.2019 tarihli 17.02.2020 tarihli mesleki mazeret dilekçelerini ibraz ettiği, mazaret dilekçelerinin tamamında, mazeretlerinin kabulü İle duruşma gününün “ UYAPTAN öğrenilmesine “ veya “ UYAP PORTALINDAN “ öğrenilmesine talebinde bulunulduğu, davacı vekili tarafından her ne kadar istinaf dilekçesinde mahkeme tarafından 03.06.2020 tarihli duruşmanın COVİD 19 nedeniyle re’sen yapılmış olduğu iddia edilmiş ise de, söz konusu duruşmanın re’sen yapılmadığı, davacı vekilinin mazaret bildirdiği “17.02.2020 “ tarihli celsede, taraf vekillerinin mazeretlerinin kabul edilerek mazaret dilekçesinde belirtildiği üzere yeni duruşma gününün uyap sistemi üzerinden öğrenilmesine karar verilerek duruşma gününün 03.06.2020 günü saat 16:00 bırakıldığı, 03.06.2020 tarihli celsede taraf vekillerinin mazeret dilekçelerini ibraz ettikleri, rapora karşı beyan ve itiraz dilekçelerini sundukları zapta geçirildikten sonra, tarafların ve vekillerinin mazeret dilekçeleri ibraz edip etmediklerine bakılmaksızın ( Corono Virüs ( COVİD 19 ) olarak bilinen solunum yolu bulaşıcı hastalığı nedeniyle / tarafların mazeretli sayılmalarına düzenlenen tutanağın içeriğinin taraflarca Uyap ortamından öğrenilmesine, duruşmanın 06.07.2020 tarihine bırakılmasına karar verildiği, bir önceki celsede hazır olmayıp mazeret bildiren ve mazereti kabul edilen davalı vekilinin duruşmaya katıldığı, davacı vekilinin ise duruşma gün ve saatinden haberdar olmasına rağmen duruşmaya gelmediği ve herhangi bir mazaret bildirmediği zapta geçirilerek, davalı vekilinin davayı takip etmiyoruz beyanı sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 150.maddede, tarafların duruşmaya gelmemesi, sonuçları ve davanın açılmamış sayılması düzenlenmiştir.150/1. fıkrada, usulüne uygun olarak davet edilmiş olan tarafların duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verileceği, 5. fıkrada ise, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davaların sürenin dolduğu gün itibarı ile açılmamış sayılacağı, mahkemece kendiliğinden karar verilerek kaydın kapatılacağına yer verilmiştir. 6. fıkrada ise “İşlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilemeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi halde dava açılmamış sayılır “ düzenlemesine yer verilmiştir. Usul kuralları uyarınca, mahkemece, taraflara usulüne uygun davetiye çıkarılması, bu yolla tarafların duruşmada hazır bulunmalarının ve savunma yapabilmelerinin sağlanması bir zorunluluktur. Usulüne uygun davet edilen taraf davacı ise, davasını takip etmek istiyorsa bizzat veya vekil vasıtası ile duruşmaya katılmalıdır. Eğer duruşma günü celseye katılma imkanı varsa ve buna ilişkin mazeretini usulüne uygun şekilde bildirmezse, mahkemece duruşmaya karşı tarafın da katılmaması veya dosyayı takip etmeyeceğini beyan etmesi halinde dosyanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına ve yasanın belirlediği sürede yenilenmezse açılmamış sayılmasına karar vermesi gerekecektir. Somut olayda ise, yasal düzenlemenin aksine taraflara usulüne davetiye tebliğ edildiğine dair dosyada herhangi bir belge yoktur. Resmî Gazetenin 29437 sayısında 6 Ağustos 2015 tarihinde yayınlanan ve yayın tarihinde yürürlüğe giren “ Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik “ in kapsamı 2. maddede, bölge adliye mahkemesi başkanlığı, başkanlar kurulu, daireleri, Cumhuriyet Başsavcılığı ve adalet komisyonu ile adli yargı ilk derece mahkemesi, hakimliği, Cumhuriyet Başsavcılığı ve adalet komisyonu ile müdürlüklerde tutulacak kayıtlar, kartonlar, yapılacak idari işlemler, yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP’ın kullanılmasına dair usul ve esaslar ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun uygulama alanını kapsayacağı şeklinde ifade edilmiştir. Yönetmeliğin üçüncü bölümünün üst başlığı “Çeşitli Hükümler “dir .212. madde başlığı ise “ Tebligat İşlemleri “ olup maddede,” Tebligat işlemleri 11/02/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılır “ düzenlemesine yer verilmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunun “ Tebligatın yapılması “ başlıklı 1. maddesinde, yapılacak elektronik ortamda dahil tüm tebligatın, bu kanun hükümlerine göre Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü veya memur vasıtasıyla yapılacağı belirtilmiştir. 11.1.2011 tarihinde yürürlüğe giren ve 28.02.2018 tarihli, 7101/50. madde ile değiştirilen ,değişikliğin 01.01.2019 tarihinde yürürlüğe girdiği yasanın 7/a maddesinin üst başlığı ise “Elektronik tebligat” tır. Elektronik tebligat, elektronik tebligat yönetmeliği, tebligat kanunu, tebligat yönetmeliği ve diğer yasal düzenlemelerde duruşma gününün UYAP’tan öğrenilmesi usulünün uygulanacağına yönelik bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Davacı vekiline usulüne uygun şekilde tebligat yapılmadığından, yeniden duruşma günü bildirilerek yargılamaya devam edilmesi, usulüne uygun tebligata rağmen gelmez ise davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken usulüne uygun tebligat yapılmaksızın hüküm tesisi isabetli olmamıştır. ( Emsal Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2018/1393 Esas, 2018/5823 Karar ve 24.05.2018 tarihli bozma ilamı – Yargıtay ilamında Yargıtay HGK ‘nun 17.01.2018 günlü Ve 2017/14-1760 Esas, 2018/43 Karar sayılı ilamına atıf yapılmıştır ).Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun söz konusu ilamında, duruşma gününü UYAP’tan öğreneceğine dair beyanda bulunan davacının kendisine duruşma gün ve saati bildirilmediğini ileri sürmesinin dürüstlük kuralı gereği kabul edilemeyeceği, bu nedenle direnme kararının bu gerekçe ile onanması görüşleri ileri sürülmüş ise de bu görüşlerin kurul çoğunluğunca benimsenmediğine yer verilmiştir. Corona Virüs ( COVİD -19 ) olarak bilinen bulaşıcı solunum yolu hastalığı, Dünya Sağlık Örgütünün 9 Mart 2020 tarihli raporuna göre, 100’den fazla ülkede 109 bin teyit edilmiş küresel vakayla kayıtlara geçmiştir. Söz konusu hastalığın ülkemizde de görülmesi üzerine ,salgın riskinin ortadan kaldırılması ve kişilerin sağlığının korunması amacıyla başta Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı olmak üzere, görev ve yetki alanı çerçevesinde çeşitli kurum ve kuruluşlarca birçok idari tedbir alınmıştır. Bu kapsamda , 7226 sayılı Kanunun Geçici 1. maddenin 4. fıkrası uyarınca, COVİD -19 salgın hastalığı nedeniyle yargı alanında alınması gereken tedbirler ve bunların uygulanmasına ilişkin usul ve esaslara dair Hakimler Ve Savcılar Genel Kurulu’nun 30.03.2020 tarihli ve 2020/51 sayılı kararı ile 26.03.2020 tarihinde yürürlüğe giren 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun geçici 1. maddesinin, durma sürecinde, ilk derece adli ve idari yargı mercileri ile bölge adliye ve bölge idare mahkemeleri bakımından duruşmaların ve müzakerelerin ertelenmesi de dahil olmak üzere alınması gereken diğer tüm tedbirler ile buna İlişkin usul ve esasların belirlenmesinde Hakimler ve Savcılar Kurulu yetkili kılındığı belirtilerek, bu kapsamda alınan ek tedbirlerin “2”.bendinde “ Duruşma, müzakere ve keşiflerin ertelenmesine yönelik işlemlerin evrak üzerinden ve duruşma açılmadan İcra edilmesine, yeni duruşma günü ile keşif saatinin, masrafları gider avansından veyahut kamu bütçesinden karşılanmak ve her türlü iletişim vasıtalarından istifade edilmek suretiyle uyuşmazlığın taraflarına bildirilmesine “ yer verilmiştir. Söz konusu alınan ek tedbir kararında da duruşma gününün UYAP ‘tan öğrenilmesine dair bir düzenlemeye yer verilmemiştir. Açıklanan nedenlerle ve yukarıda belirtilen Yargıtay HGK kararı, emsal Yargıtay ilamları, tebligat kanunu, ilgili yönetmelikler kapsamında, davacı tarafa usulüne uygun duruşma günü tebliğ edilmeden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi usul ve yasaya uygun değildir. Bu husus, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 27. maddede yer alan yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasına dair hukuki dinlenilme hakkının da ihlali mahiyetindedir. Bu durumda, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/877 Esas, 2020/250 Karar ve 06.07.2020 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine gönderilmesine, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı İle istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 203,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 5-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesinde yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine. 6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-a/5. bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.22/10/2020