Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1710 Esas
KARAR NO: 2020/2142
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/11/2019
NUMARASI: 2014/2394 Esas, 2019/1030 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 10/12/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatif üyesi olan müvekkiline … Blok … kat … no’lu dairenin tahsis edildiğini, dairenin müvekkiline verilmeyip başkasına satıldığını, müvekkilinin kooperatife toplam 24.492,00 TL ödemiş olduğunu, ihraç edildiğine dair bir evrakın tebliğ olunmadığını, borçlu olduğuna dair bir evrakta sunulmadığını belirterek tahsis edilen bağımsız bölümün müvekkili adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın rayiç değerinden şimdilik 25.000,00 TL’nin 28.06.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Davacının istifa ettiğini ve istifanın kabulü ile ilgili 30.03.2005 tarihli yönetim kurulu kararı alındığını, davanın zaman aşımından reddi gerektiğini, davacının normal ortak ödemesi kadar ödeme yapmadığını ve konut değeri kadar tazminatı hak etmediğini, kooperatifte davacıya teslim edilecek bir taşınmaz olmadığını, davacının ortak olduğu kabul edilse bile isteyeceği tazminatın Yargıtay’ca belirlenen hesaplama yöntemine göre hesap edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI; İlk derece mahkemesince, iddia ve savunma doğrultusunda; davacı tarafından davalı kooperatife keşide edilen İstanbul … Noterliği, … yevmiye no’lu ve 28.06.2007 tarihli ihtarnamede davacının istifa ettiği, 5 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf dilekçesinde; mahkemenin ölen davacı hakkında karar verdiğini, kararda duruşmalara katılmayan, kendisine tebligat yapılmayan …’in temsilci olarak gösterildiğini, kabule göre harç konusunda yanlış karar verdiğini, muris davacının istifa iradesinin bulunmadığını, davalının muris davacıya keşide ettiği Beyoğlu … Noterliğinin 8 Haziran 2015 tarih ve … yevmiye nolu ve aynı noterliğin 8 Eylül 2015 tarih, … yevmiye nolu ihtarnamelerinde mali yükümlülüklerin yerine getirilmemesi durumunda ortaklıktan çıkarılacağının bildirildiğini, davalı tarafından gönderilen ihtarnamelere göre muris davacının kooperatif üyesi olduğunun açık olduğunu, delillerin taktirinde hataya düşüldüğünü, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı lehine 2.725.00 TL vekalet ücreti taktir edilmesi gerekirken 3.000.00 TL taktir edildiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davanın 25.000,00 TL üzerinden Tapu İptal ve Tescil talepli olarak açıldığını, 14. Celsede taşınmazın değerinin 288.225,00 TL olarak tespit edilerek davacı tarafa harcın tamamlaması için süre verildiğini, harcın davacı tarafından tamamlandığını, buna rağmen mahkemece 25.000,00 TL üzerinden hesapla vekalet ücreti taktir ettiğini, hesabın doğru olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, davalı kooperatif ortağı olan davalının ortaklık senedi ile kendisine tahsis edilmiş olan dairenin adına tapu tescil işlemlerinin yapılmaması iddiasına dayalı, tapu iptali ve tescil istemi ile olmadığı taktirde daire bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, davacının kooperatiften istifa edip etmediği, zamanaşımı süresinin dolup dolmadığı noktasında toplanmıştır. Mahkemece uyuşmazlık konularında bilirkişi raporu alınmıştır.18.10.2017 tarihli heyet raporunda; davacının, 10.11.1999 tarihinde 10 sayılı yönetim kurulu kararı ile davalı kooperatife ortak olduğu ve kendisine ortaklık senedi verildiği, davacının, üyelik ve tahsisle ilgili hiçbir belge sunmadığı, davalı kooperatif vekilinin, kooperatife ait defterlerin, İstanbul Anadolu 12. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008 /676 E sayılı dosyası içerisinde olduğunu beyan ettiği, 2008/676 E sayılı dosyası içerisine bakıldığında, üye pay defteri ve yönetim kurulu kararı defterlerinin olmadığı, sadece ticari defterlerin bulunduğunun görüldüğü, incelenen kooperatif ticari defterlerinde davacının sadece 2001 yılında, 431 kodlu ortaklara borçlar hesabında, 9.945.000.000 TL (9.945,00 YTL) ödemesinin bulunduğu, 2002 yılından 2012 yılına kadar davacının, üye olarak isminin geçmediği gibi başkaca ödemesinin de olmadığının görüldüğü, dosyada bulunan 2001 yılı hazirun cetvelinin 50, 2002 yılı hazirun cetvelinin 52, 2003 yılı hazirun cetvelinin 53, 2004 yılı hazirun cetvelinin 54. sırasında davacının isminin ortak olarak yer aldığı, davacının, davalı kooperatife göndermiş olduğu İstanbul … Noterliğinin 28.05.2007 tarihli … no’lu ihtarnamesinde 8 no’lu bent ile kooperatife ödemiş olduğu 24.492,00 TL’nin kendisine iadesini talep ettiği, aynı ihtarda 5 no’lu bent ile ayrılan üyelere yapılacak geri ödemelerin ne şekilde yapılması gerektiği ile ilgili 17.04.2004 tarihli genel kuruldan bahsederek kendisine herhangi bir ödemenin yapılmadığının belirtildiği, ihtarın 6 no.lu maddesinde 18.12.2005 tarihli genel kurulda ayrılan üyelerin geri dönüşü ile kararın kendisine bildirilmediği ve bu karardan istifade edemediğinin belirtildiği, bu kabul ve bildirimlerin, davacının 18.12.2005 tarihinden önce istifa ederek kooperatif ortaklığından ayrılmış olduğunu gösterdiğini, ancak bu konuda somut bir istifa dilekçesi veya istifa iradesini kanıtlayan bir belge mevcut olmadığından davacının 28.06.2007 tarihli … Y. no’lu noter ihtarnamesi ile istifa iradesini ortaya koyduğu belirtilmiştir. 14.11.2018 tarihli bilirkişi heyeti raporlarında; davacı tarafından davalıya gönderilen 28.06.2007 tarihli ihtarnamenin davalı kooperatife tebliğ edildiği tarihte istifasının gerçekleştiğinin kabulü gerektiği ifade edilmiştir. Mahkemece talimat yolu ile 28.06.2007 tarihli ihtarnamenin tebliğine ilişkin kayıtlar getirtilmiş davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinin ekinde “istifa eden üyelerin durumlarının değerlendirilmesi” konulu 30.03.2005 tarihli yönetim kurulu karar defteri suretini ibraz etmiştir. Belgeye göre davacı murisin istifasının yönetim kurulunca kabul edildiği ancak davalı tarafından, davacı murisin istifasına ilişkin her hangi bir belgenin ibraz edilemediği anlaşılmaktadır. uyuşmazlık, İstanbul … Noterliğinin 28.05.2007 tarihli … no.lu ihtarnamesinde davacı beyanlarının çıkma iradesi taşıyıp taşımadığı hususudur. Davalı kooperatif davacı murise gönderdiği Beyoğlu … Noterliğinin 08.06.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde kooperatif kayıtlarında yapılan imcelemede parasal yükümlülüklerini zamanında yerine getirmediği 30.04.2015 tarihi itibariyle toplam birikmiş ve gecikmiş 98.068,00 TL ana ortaklık borcu bulunduğu genel kurul kararlarına göre ödenmesi gereken 930.631,00 TL gecikme faizi ile birlikte toplam 1.028.699,00 TL’nin 10 gün içinde ödenmesinin istendiği, ardından aynı konuda Beyoğlu …Noterliğinin 08.09.2015 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek mali yükümlülüğün yerine getirilmesi konusunda 30 gün süre verildiği, Beyoğlu … Noterliğinin 11.01.2016 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesiyle de, verilen sürelere rağmen ödeme yapılmadığından bahisle davacı murisin, kooperatifin 11.01.2016 tarihinde yapılan Yönetim Kurulu toplantısında Ana Sözleşmenin ilgili maddesi uyarınca çıkartılmasına ilişkin kararın tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunun’un 13. maddesinde ortağın ana sözleşmeye uygun olarak yapacağı isteğe rağmen kooperatifin istifayı kabulden kaçınması halinde ortağın çıkma dileğini noter aracılığı ile kooperatife bildirmesi halinde çıkmanın gerçekleşeceği düzenlenmiştir. Ortağın istifa bildirimi, yenilik doğurucu nitelikte olup, kooperatife ulaştığı anda sonuç doğurur. Bu durumda ortağın yenilik doğurucu nitelikteki istifa iradesini noter vasıtasıyla kooperatife duyurması, ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmesi için yeterlidir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2016/4507 E. 2019/881 K. Sayılı ilamı) Yasada yer alan aynı düzenleme Kooperatif Ana Sözleşmesinin ORTAKLIKTAN ÇIKMA başlıklı 13 maddesinde ” Her ortak, hesap senesi sonundan en az bir ay önce yönetim kuruluna yazı ile başvurmak suretiyle ortaklıktan çıkabilir. Yönetim kurulu bu hükme uygun olarak yapılacak isteğe rağmen, yazılı başvurunun kooperatif kayıtlarına girişinden itibaren bir ay içinde kabulden kaçınırsa, ortak, çıkma dileğini noter aracılığı ile yönetim kuruluna bildirir. Bildiri tarihinden itibaren çıkma gerçekleşir.” şeklinde yer almıştır. Somut uyuşmazlıkta; davacının istifasına ilişkin hukuken geçerli bir belge ibraz edilemediği, İstanbul …Noterliğinin 28.05.2007 tarihli … no’lu ihtarnamesinde her ne kadar davacı muris ödediği bedelleri talep etmiş olsa da, çıkma iradesinin varlığına ilişkin açık bir beyanının bulunmadığı gibi aynı ihtarda genel kurulda ayrılan üyelerin geri dönüşü ile ilgili kararın kendisine bildirilmediği ve bu karardan istifade edemediği yönündeki beyanının üyeliğe devam etme iradesini taşıdığı, kaldı ki, davalı kooperatifte durumu bu şekilde yorumlayarak davalıya mali yükümlülükleri yerine getirmei konusunda ihtarlar çektiği ve mali yükümlülüklerin yerine getirilmediğinden bahisle hakkında ihraç kararı verildiği, davacı murisin dava tarihi itibari ile davalı kooperatifin üyesi bulunduğu anlaşılmakla davanın zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Ayrıca ortaklık hak ve sıfatına bağlı olarak dava açan kişinin, şayet yargılama sırasında bu sıfatı sona erecek olursa artık davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararı kalmaz. Zira, bu husus dava koşulu olup, davacının bu sıfatının yargılama sonuna kadar devam etmesi zorunludur ve bu yön mahkemece re’sen gözönünde bulundurulmalıdır. ( Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2012/1697 E. 2012/5088 K. Sayılı Kararı) Kabule göre de, karar başlığında, davacının vefat ettiği belirtilerek mirasçıların gösterilmemesi doğru olmamıştır. Ayrıca dava dışı …’in ne sebeple temsilci vasfı ile karar başlığında gösterildiği anlaşılamamıştır. Tarafların harç ve vekalet ücretine ilişkin istinaf sebepleri kaldırma gerekçesine göre incelenmemiştir. Yukarıdaki açıklamalar dikkate alındığında, davacının dava tarihi itibari ile davalı kooperatif üyesi olduğu, talebin zamanaşımına uğramadığı, yargılama sırasında davacının mali yükümlülüklerini yerine getirmediğinden hakkında ihraç kararı alındığı, mahkemece, öncelikle davacının davayı takip ve sonuçlandırmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı hususunda gerekli inceleme ve araştırmanın yapılması sonucuna göre de işin esası hakkında hüküm tesis etmesi gerekirken davanın zamanaşımı nedeni ile reddine karar verilmesi isabetli olmamıştır. Bu sebeple davacı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/2394 Esas, 2019/1030 Karar, 05.11.2019 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 7- Taraflarca yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.10/12/2020