Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/168 E. 2020/1439 K. 03.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/168 Esas
KARAR NO: 2020/1439
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/02/2019
NUMARASI: 2019/9 Esas, 2019/68 Karar
DAVANIN KONUSU: Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 03/07/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesine ibraz ettiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri gerçek kişilerin konkordato talep eden … Limited Şirketi’nin kullandığı kredilerde kefil olduklarını belirterek İİK’nun 285 ve TTK’nun 286 maddeleri hükümleri gereği konkordato geçici mühleti verilmesini ve konkordatonunu tasdikini talep ve dava etmiştir. Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemesi davacıların ikametgahları itibari ile yetkisizlik kararı vermiş, dosya İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine intikal etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, tüm dosya kapsamına göre; İİK’nun 286. maddesi gereğince Tacir Olmayan Gerçek Kişi Borçlunun Konkordato talebinde sunması gereken belgeleri sunmadığı, eksik belgelerin ibrazı konusunda 2 haftalık kesin süre verildiği, kesin süre içerisinde sadece şirketin 30/09/2018 ara bilançosu ve şirket mizan dökümlerinin sunulduğundan bahisle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı … vekili istinaf dilekçesinde; 22/01/2019 tarihli dilekçeleri ile mahkemece eksik olduğu bildirilen tüm belgelerin sunulduğunu, müvekkilinin … Ltd. Şti.’nin tek ortağı ve yetkilisi olduğunu, ayrıca şirketin çektiği tüm kredilerde şahsi kefaletinin bulunduğunu, kararın usul ve yasaya uygun olmadığını belirterek kararın kaldırılması ile mühlet kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, İİK’nun 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir. Davacının dava tarihi itibari ile ikametgahının Gaziosmanpaşa/İstanbul davanın İİK’nun 285/3 ve 154/1.maddesinde öngörülen yetkili mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır. Davacı vekilinin Bakırköy … Noterliğinin 15/10/2019 tarih, … yevmiye nolu vekaletnamesinde eldeki davayı açmak üzere özel yetkisine istinaden konkordato geçici mühleti verilmesi talebi üzerine Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesince tensiple yetkisizlik kararı verildiği, dosyanın İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesine intikal ettiği, mahkemece yasal belgelerin ibraz edilmediğinden bahisle davanın usulden reddine karar verildiği, davacı vekilinin istinaf dilekçesinde belgelerin eksiksiz ibraz edildiğini iddia ettiği anlaşılmaktadır. İİK’nun Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. fıkrasında, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297. maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. Yasanın 288/1. fıkrasında, geçici mühletin, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağına yer verilmiş, İİK 294. maddesinde, kesin mühletin alacaklılar bakımından sonuçları, 297. maddesinde ise, kesin mühletin borçlu bakımından sonuçlarına ilişkin düzenleme yer almıştır. Kanun koyucu, 7101 sayılı Kanunda, uygulama alanını genişleterek konkordatoyu, borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlunun, vade verilmek veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulabilmek için başvurabileceği bir hukuki çare olarak betimlemiştir. İİK 285. maddesinde konkordato talebi düzenlenmiştir. Konkordato öncelikle borçlu tarafından talep edilmektedir. Borçlu ise, iflasa tabi olan veya olmayan bir gerçek veya tüzel kişi olabilmektedir. 15/03/2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7101 sayılı Kanunun 65. maddesi ile, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 179/a, 179/b, 179/c, 298/a ve 329/a maddeleri yürürlükten kaldırılmıştır. Konkordato bir borçlunun teklifinin alacaklıların nitelikli çoğunluğu tarafından kabul edilmesi ve mahkemenin tasdiki ile oluşan, borçluya borçlarını daha elverişli koşullarda ödemesini sağlayan hukuki imkandır. Yukarıda ifade edildiği üzere, konkordatoyu tacir olsun olmasın her borçlu talep edebilir (İİK m.285). Alacaklı da talep edebilir. Konkordato teklif eden gerçek veya tüzel kişinin borca batık olma zorunluluğu bulunmamaktadır. Konkordato teklif eden gerçek veya tüzel kişinin, borçlarını, vadesi geldiği halde ödeyemiyorsa, vadesinde ödeyememe tehlikesi varsa, borçlarını ödeyebilmesi veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir. Konkordato talep eden borçlunun mutlaka borca batık olması yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Somut olayda olduğu gibi, konkordato teklif eden gerçek kişinin borçlarının kaynağı ne olursa olsun konkordato teklif edebilir. Gerçek kişinin borcu ister kefaletten, isterse üçüncü şahsın fiilini taahhütten kaynaklansın, isterse 6183 sayılı kanuna göre kefaletten kaynaklansın, konkordato teklif edebilir. Konkordato talep eden gerçek veya tüzel kişinin sadece kefaletten borcu olması da konkordato talep etmesine engel bir durum değildir. Konkordato talep eden borçlunun dilekçesine konkordato ön projesini eklemesi gerekmektedir. Konkordato talebinin esasını konkordato ön projesi oluşturur. Borçlu ön projesini geçici mühlet ve kesin mühlet zarfında değiştirebilir ve böylece alacaklılar toplantısına başlangıçtaki ön projeden farklı bir konkordato projesi sunabilir. İİK’nun 286. maddesinde “Konkordato talebine eklenecek belgeler” düzenlenmiştir. Konkordato talep eden adi (tacir olmayan) borçlunun da, İİK 286. madde gereğince, malvarlığının durumunu gösterir belgeleri, konkordato talep dilekçesi ve ön projeyle birlikte mahkemeye sunmalıdır. Muhasebe bilimine göre, borçlunun malvarlığı, kasa ve bankadaki parası, alacakları, gayrimenkulleri, taşıtları, makineleri vb varlıkları ile banka borçları, vergi borçları gibi çeşitli borçları arasındaki farktır. Borçlu malvarlığı durumunu tevsik etmelidir, mücerret beyanda bulunması yeterli değildir. Borçlunun kefalet borçlarını ve verdiği rehinleri de bildirmesi gerekir. Ayrıca alacaklıların bir listesini vermeli ve bu alacaklıların kimliği ile alacaklarının miktarını ve vadelerini belirtmelidir. Yasanın emredici düzenlemesi kapsamında, mahkemece re’sen, yasanın öngördüğü belgelerin ibraz edilip edilmediğinin denetlenmesi ve eksik belgelerin varlığı halinde ise, bu eksikliğin tamamlanması için kesin süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. Eksikliğin giderilmesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2. fıkrası ile 115. maddesi kıyasen uygulanacaktır. Mahkemece 15/01/2019 tarihinde “davacıların vadesi gelen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi bulunan borçlarının tutarının ne kadar olduğu, imtiyaz durumu bu borcun hangi sürede ve/veya kesinti ile ödeyecekleri ödeme konusunda mali kaynağın ne/neler olduğu, gelir durumu, malvarlığında nelerin bulunduğu konusunda açıklama içeren ön proje ve belge bulunmadığından anılan konularda beyanda bulunmak üzere davacı Şükrü Balkan ile diğer davacılar vekiline 2 hafta kesin süre verilmesine, gereğinin yapılmadığı takdirde davanın usulden reddedileceğinin ihtarına” yönünde ara karar oluşturulduğu, davacı vekilinin ara karar gereğince mahkemeye sunduğu 22/01/2019 tarihli dilekçenin ekinde yasanın aradığı belgelerin sunulmadığı, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla, istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- Davacı … vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b.1. bendi gereğince esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davacı …’dan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği nedeniyle vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin davanın niteliği nedeniyle kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 2004 sayılı İİK’nun 293/2. fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.03/07/2020