Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1655 E. 2020/1689 K. 17.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1655 Esas
KARAR NO: 2020/1689
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/09/2017
NUMARASI: 2015/785 Esas, 2017/846 Karar
DAVANIN KONUSU: Kayıt Kabul
KARAR TARİHİ: 17/09/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin müflis şirkette çalışırken 11/07/2011 tarihinde işten çıkartıldığını, kıdem, ihbar, izin ve ücret alacaklarının tahsili için 13/04/2012 tarihinde dava açtıklarını, yargılama sırasında müflis şirketin 26/12/2012 tarihinde iflasına karar verildiğini, iş mahkemesinde müvekkilinin işçilik alacaklarının hüküm altına alındığını ve kararın 05/08/2013 tarihinde kesinleştiğini, ilama dayalı işçilik alacağını takibe de koyduklarını, toplam 194.593,74 TL alacaklarının masaya kaydı talebinin alacağın yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle reddedildiğini, iş mahkemesi kararı ile kesinleşmiş alacağın yargılamayı gerektirdiğinden bahsedilemeyeceğini belirterek alacaklarının masaya kaydını talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı müflis şirket iflas masası, süresinde davaya cevap vermemiş, 04/12/2015 tarihli dilekçesinde, davanın ilandan itibaren 15 günlük hak düşürücü sürede açılmadığını, İİK’nın 193 maddesi uyarınca müflis şirket aleyhine iflastan sonra takip yapılamayacağını, ancak davacının iş mahkemesi ilamını iflastan sonra takibe koyduğunu, bu nedenle takip tarihi itibarıyla talep edilen alacağın hesaplama yönünden yargılamayı gerektirmesi nedeniyle alacağın masaya kaydı talebinin reddedildiğini, davacıya 30.000,00 TL ödeme yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI Mahkemece, 16/06/2016 tarihli rapor doğrultusunda, davanın kısmen kabulü ile toplam 161.185,36 TL alacağın masaya kaydına, fazla istemin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davalı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmesine rağmen sadece davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiğini, iş mahkemesinde hükmedilen toplam alacak içerisindeki vekalet ücreti alacağının avukata ait olduğunu ve işçilik alacaklarından ayrılması gerektiğini, davacının iflastan sonra müflis hakkında takip başlattığını, iflastan sonra müflis hakkında takip başlatılamayacağından, takip tarihi itibarıyla belirlenen borç miktarlarının esas alınamayacağını, yine iflastan sonra usule aykırı olarak yapılan takipteki icra vekalet ücreti alacağınında kabul edilemeyeceğini, faiz alacağının anapara alacağından ayrıştırılması gerekeceğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf talebine cevabında; kaydı talep edilen tutarın daha azına hükmedilmesinin davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmesini gerektirmediğini, iflas eden müflis şirket lehine vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini, mahkeme kararının yerinde olduğunu belirterek istinaf talebinin reddini savunmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, İİK 235. maddesi gereğince açılmış olan sıra cetveline itiraz (kayıt kabul) davasıdır. İİK 235. maddede, sıra cetveline itiraz edenlerin, cetvelin ilanından itibaren 15 gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecbur oldukları, 223’üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmünün mahfuz olduğu belirtilmiştir. Maddede düzenlendiği üzere, sıra cetveline itiraz davası açma süresi 15 gündür. Süre, sıra cetvelinin ilanından itibaren başlar. İİK 166. maddedeki gazetelerde yapılan ilanlardan en son ilan tarihinden itibaren işlemeye başlar. İflas masasına alacak yazdırırken, tebligatı kabulü elverişli adres gösterilerek, Adalet Bakanlığınca çıkarılan tarifede gösterilen yazı ve tebliğ giderlerini avans olarak vermek suretiyle, İflas idaresince alınacak kararların kendisine tebliğ edilmesini istemiş olan alacaklılara, alacaklarının kabul veya ret edildiği ayrıca tebliğ edilir (İİK 223. M). Bu alacaklılar için sıra cetveline itiraz davası açma süresi, sıra cetvelinin ilanından itibaren değil, bu tebligatın yapıldığı tarihten itibaren işlemeye başlar. Somut olayda, İstanbul And. … İflas Müdürlüğünün … İflas ve15/12/2015 tarihli yazısında, müflis şirket hakkında 26/12/2012 tarihinde 02/07/2014 iflas kararı verildiği, iflas tasfiyesinin basit tasfiye usulüne göre yürütüldüğü, davacının İİK’nın 233 maddesi uyarınca tebliğ gideri yatırmadığı, sıra cetvelinin 02/07/2015 tarihinde … Gazetesi’nde ve 06/07/2015 tarihinde Ticaret Sicil Gazetesi’nde ilan edildiği, davanın, son ilan tarihinden itibaren yasal 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde, 18/07/2015 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, toplam 161.185,36 TL alacağın masaya kaydına karar verilmiş, davalı müflis şirket iflas müdürlüğü karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, davacının masaya kaydı gereken alacağı olup olmadığı, varsa miktarı hususundadır. Dosya kapsamından, davacının iş akdinin 11/07/2011 tarihinde feshi üzerine, işçilik alacaklarının tahsili için 13/04/2012 tarihinde dava açıldığı, yargılama sırasında, 26/12/2012 tarihinde müflis şirketin iflasına karar verildiği, iş mahkemesinde davacı lehine işçilik alacaklarına hükmedildiği ve kararın 14/08/2013 tarihinde kesinleştiği, davacının 19/08/2013 tarihinde kesinleşmiş ilamı takibe koyduğu, yine davacının ilama dayalı alacağını, takip tarihi itibarıyla hesaplanan faiz alacakları ve icra vekalet ücreti ile birlikte masaya kaydı için talepte bulunduğu, iflas müdürlüğünce, alacağın hesaplamayı gerektirdiği ve müflis şirket yetkilisinin beyanını dikkate alarak talebin reddine karar verilmesi üzerine eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, 16/06/2016 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının ücret alacağı 21.084,27 TL olarak belirlenmiş, bunun yanında kesinleşen ilamdaki işçilik alacakları, yargılama gideri, harç ve vekalet ücretinin masaya kaydına karar verilmiş, anılan alacakların takip tarihi itibarıyla belirlenen faiz alacağının da masaya kaydına karar verilmiş, ayrıca iflas tarihinden sonra yapılan takipteki vekalet ücreti de masaya kaydına verilen alacağa eklenmiştir. Ancak İİK’nın 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa faiz işlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. (Yargıtay 23. HD’nin 08/05/2013 tarih ve 2013/9007 Esas, 2014/2712 Karar sayılı kararı). Diğer taraftan İİK’nın 193/3 fıkrası uyarınca iflas tasfiyesi sırasında müflise karşı yeni takip yapılamaz. Bu durumda, davacının ilama dayalı alacağının iflas tarihine kadar olan faizi hesaplanıp, işlemiş faizi ile birlikte kaydı gereken toplam alacak miktarının infazı mümkün ve tereddüte yer vermeyecek şekilde bilirkişi aracılığıyla belirlenmesi gerekir. Bilirkişinin 08/11/2016 tarihli ek raporunda, davacının ilama dayalı işçilik alacaklarına iflas tarihine kadar faiz yürütülmüş, ücret ve kıdem alacaklarına, iş mahkemesi kararı ve davacının masaya kayıt talebindeki gibi, en yüksek mevduat faizi uygulanmıştır. Mahkemece alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplandığı ek bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması gerekirken, ilama dayalı alacağın iflastan sonra işleyecek faiz miktarı ile hesaplandığı 16/06/2016 tarihli bilirkişi raporu alınarak hüküm kurulması doğru olmamıştır. Her ne kadar ek bilirkişi raporunda, iş mahkemesi kararında, davalı müflis şirketten tahsiline karar verilen bakiye 6.480,00 TL karar ve ilam harcının da masaya kaydı gereken alacak olarak eklenmesi doğru değilse de, bu kalem çıkarıldıktan sonra, iflas tarihi tarihi itibarıyla davacının alacağının hesaplandığı ek rapora göre hüküm kurulması gerekmektedir. Şu halde davacının kesinleşen ilama dayalı kıdem, ihbar, yıllık izin ve ücret alacakları toplamı 123.041,43 TL; alacağın iflas tarihine kadar hesaplanan faizi 13.009,12 TL ve iş mahkemesinde davalıdan alınarak davacıya verilmesine hükmedilen 364,00 TL yargılama gideri, 1.943,73 TL peşin harç ve 11.830,87 TL vekalet ücreti toplamı 150.162,15 TL’nin masaya kaydına karar verilmesi gerekmektedir. Öte yandan davalı taraf reddedilen talep yönünden lehlerine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur. mahkemece davacının isteminin kısmen kabul edilmesine rağmen, reddedilen miktar yönünden davalı lehine maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yargılama giderlerinin de kabul red oranına göre hesaplanması gerekir. Ancak anılan hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalı müflis iflas masası vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince yeniden esas hakkında aşağıdaki şekilde karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı müflis iflas masası vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2015/785 Esas, 2017/846 Karar, 20/09/2017 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince KALDIRILMASINA ve yeniden hüküm tesisine, 3a-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, b-Tasfiyesi İstanbul Andolu. … İflas Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında yürütülen müflis … Ltd. Şti.’nin iflas masasına davacı alacağı olan toplamı 150.162,15 TL’nin KAYIT ve KABULÜNE, fazlaya ilişkin talebin reddine, c-Alınması gereken harç 54,40TL harcın, peşin alınan 27,70-TL’nin mahsubu ile bakiye 26,70-TL karar ve ilâm harcının davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, d-Davacı tarafından karşılanan 27,70 TL peşin ve 27,70 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, e-Davacı tarafça karşılanan tebligat ve posta masrafı 145,75 TL, bilirkişi ücreti 900,00-TL olmak üzere toplam 1.045,75-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 806,97 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerine bırakılmasına, f-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, g-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince 3.400,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf giderleri yönünden; 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, davalı tarafından peşin yatırılan 117,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davalı tarafından peşin yatırılan 117,10 TL istinaf harçları ile birlikte 56,25 TL istinaf yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 7-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/2 bendi ile İİK’nun 164. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.17/09/2020