Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1498 E. 2020/1774 K. 24.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1498 Esas
KARAR NO: 2020/1774
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 13/03/2020
NUMARASI: 2019/368 Esas
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/09/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili 19/06/2019 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin işletmesi altında bulunan Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Çevre Otoyolu’nu kullanan davalının kullanım ücretini ödemediğini, davalı aleyhinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, davalının haksız itirazının iptaline, takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 11/03/2020 tarihli dilekçesinde, davalı üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka hesapları üzerine teminatsız olarak ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin nakliye işleri ile ilgilendiğini, şirket adına kayıtlı araçların işin niteliği gereği düzenli olarak bir çok otoyol gibi Kuzey Marmara Otoyolu istikametini de kullandığını, şirkete ait araçların plakalarının okunaklı olduğunu, HGS bakiyelerinin de düzenli olarak takip edildiğini, icra takibine konu araçların geçiş tarihindeki HGS kayıtlarına bakıldığında geçiş tarihi itibari ile yeterli bakiyenin mevcut olduğunun görüleceğini, ayrıca bakiyenin mevcut olmadığı durumlarda IGB’li geçiş yapıldığını, daha sonra IGB numarasından ilgili tutar sorgulatılarak geçiş ücretlerinin ödendiğini, müvekkili şirket tarafından yapılan sistem sorgulamalarında borç bakiyesinin gözükmediğini, geçişlerle ilgili davacı işletmenin müvekkiline herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, HGS okuma cihazındaki teknik bir bozukluk ve yetersizlik nedeniyle haksız biçimde kesilen para cezasının hukuk devleti ilkesi ile bağdaşmadığını, davacı işletme tarafından geçişlerin yapıldığı tarihi izleyen günlerde HGS bakiyesi mevcut olduğu halde çekim yapmadığını, 15 günlük ödeme süresi kaçırıldıktan sonra, ilgili geçişlerin kaçak geçiş olarak nitelendirildiğini belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatının davacıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesi iddia, savunma, 13/03/2020 tarihli ara kararı ile Dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmamış olması, dosyaya gelen PTT, OGS/HGS kayıtları üzerinde inceleme yapılmamış olması ve HMK madde 140/5’e göre henüz delil olarak gösterilen ancak dosyaya sunulmayan deliller olduğu için ön inceleme duruşması yapılmadığından taraflara süre verilmemiş olması nedeniyle davacı vekilinin ihtiyati haciz talebinin bu aşamada reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde; alacağın muaccel olduğunu, davalının aracı ile müvekkilinin işletme sahibi olduğu yollar ve köprüleri ücreti ödemeksizin kullandığının görüntü kayıtlarıyla sabit olduğunu, kayıtların mahkemeye sunulduğunu, yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini belirterek mahkemenin ihtiyati haciz talebinin reddine ilişkin kararının kaldırılmasına ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile banka nezdindeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesi istemine ilişkindir. Uyuşmazlık, ihtiyati haciz talebinin reddine yönelik verilen kararın usul ve esas yönden hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmıştır. 2004 Sayılı İİK’nın 257 ve devamında ihtiyati haciz düzenlenmiştir. İhtiyati haciz şartları 257. Maddede, 258. Maddede ise ihtiyati haciz kararına yer verilmiştir. 258. Maddenin ilk fıkrasında alacaklının alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecbur olduğu ifade edilmiştir. Bir alacak için İhtiyati haciz isteyen kişinin o alacağın alacaklı sıfatına sahip olması gerekir. Yani ancak alacağın alacaklısı İhtiyati haciz isteyebilir. Bu durum hakimin maddi hukuku araştırması gerektiği sonucunu beraberinde getirmektedir. Hakim, ibraz edilen delilerden İhtiyati haciz isteyen kişinin alacaklı sıfatına sahip olduğuna kanaat getirirse İhtiyati hacze İlişkin şart gerçekleşmiş demektir (İİK m.258/1).Alacaklı, alacağı ve icabında haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermeye mecburdur. İbraz edilen ispat vasıtası, iddia edilen hakkın varlığını ispatlamaya elverişli olmalıdır. Diğer yandan, alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin şekilde ispat etmesi aranmamaktadır. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi İhtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin bir yargılamadan farklı olarak maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. Bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Talep edilen alacağın ise vadesinin gelmiş olması gerekir ( İİK m.257/1). Alacağın muaccel olduğu an, ya tarafların anlaşması veya bir ihbar yada kanun hükmü veya hukuki ilişkinin mahiyeti ile belirlenir. Muacceliyet ile temerrüdü karıştırmamak gerekir. Muaccel bir borcun borçlusu alacaklının ihtarıyla mütemerrüt olur. Diğer yandan alacağın rehinle temin edilmemiş olması gerekir. Vadesi gelmemiş alacaklarda İhtiyati haciz kararı verilmesinin şartları İİK 257/2. fıkrada sınırlı şekilde sayılmıştır.İhtiyati hacizde teminat ise, İİK 259.maddede düzenlenmiştir. Maddede, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacağı zarardan dolayı Hukuk Usuli Muhakemeleri Kanunun 96’ncı ( HMK 87.m) maddesinde yazılı teminat vermeye mecbur olduğu belirtilmiştir. Bu konuda hakimin takdir yetkisi bulunmadığından ve İhtiyati haczin dayanağı ilam veya ilam niteliğinde bir belge olmadıkça teminat alınmadan İhtiyati haciz kararı verilemez.İhtiyati hacizde ihtiyaten haczedilen mal ve haklar, alacaklının açtığı veya yaptığı veya açmayı yahut yapmayı düşündüğü dava ve İcra takibinin konusu değildir. Halbuki İhtiyati tedbirde, tedbir konulan şey dava konusudur. Tedbir isteyenin amacı ileride açacağı davada tedbire konu olan belli bir mal üzerinde hak elde etmektir. İhtiyati haciz sadece para ve teminat alacakları hakkındaki davalarda veya icra takiplerinde söz konusu olduğu halde, İhtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeyler ( haklar, menkuller, gayrimenkuller ) hakkındaki davalarda uygulanır. Bu nedenle şartlarının mevcudiyeti halinde tazminat alacaklarında İhtiyati haciz kararı vermek, İhtiyati haciz kurumunun amacına uygun bir uygulama olur ( Doç.Dr.Adnan Deynekli, Dr.Mustafa Saldırım, Öğretide ve Uygulamada İhtiyati Haciz ,3 bası ). İhlalli geçişlere ilişkin liste ve görüntülere ilişkin CD’nin ibraz edildiği anlaşılmaktadır. Somut olay, açıklanan yasal düzenlemeler ve genel İlkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde, mahkemenin İhtiyati haciz talebinin red gerekçesi usul ve yasaya uygun bulunmamıştır. Dosya kapsamından, İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren delillerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken, talebin yasada düzenlemesi olmayan gerekçelere binaen reddine karar verilmesi yerinde bulunmamıştır. Diğer yandan, İhtiyati haciz talep eden tarafın, teminatsız İhtiyati haciz kararı verilmesi istemi ise, İİK 259. madde kapsamında olanaklı değildir. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın, davalıdan alacağına dair yasada ifade edilen kanaat getiren delilleri dosyaya sunduğu kabul edilerek davacının istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına talebin kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesine yönelik aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere: 1-Davacının istinaf başvurusunun kısmen KABULÜNE, 2- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/368 Esas sayılı derdest dosyasında verilen 13/03/2020 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA, 3-a) Davacının ihtiyati haciz talebinin İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden kısmen KABULÜNE, b)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 ‘i oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda davalının üzerine kayıtlı menkul, gayrimenkul ve araçlar ile banka hesapları üzerine borç tutarı ( dava esas değeri 49.686,55 TL) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince İHTİYATEN HACZİNE, c)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına, d) Davacının teminatsız olarak İhtiyati haciz talebinin İİK ‘nın 259. maddesi gereğince ve şartları olmadığından reddine, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı İle istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 203,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 7 8-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f bendi ve İİK’nun 258/son fıkrası gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.24/09/2020