Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1456 E. 2020/1809 K. 01.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1456 Esas
KARAR NO: 2020/1809
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ: 24/02/2020
NUMARASI: 2020/118 Esas
DAVA: Ticari Şirket (Genel Kurul Kararının İptali İstemli)
KARAR TARİHİ: 01/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili, 18.02.2020 tarihli dava dilekçesinde, müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin 19.01.2020 tarihli Olağan Genel Kurul Kararının 6. maddesinin müvekkilinin ret oyuna karşılık oy çokluğu ile kabul edildiğini , 7’ ci maddeye de red oyu veren müvekkilinin bu beyanının tutanağa geçirilmediğini, iş bu alınan kararların hukuka aykırı olduğunu, müvekkili tarafından, evin İmar barışından yararlanarak yapı kayıt belgesi almak için 23.06.2018 tarihli genel kurulda alınan karar gereği toplam 23.000,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin evinin zaten İmar barışından yararlanmış olması sebebiyle evini herhangi bir engelle karşılaşmadan kullanabildiğini, bunun yanında kooperatif tarafından maliye hazinesine karşı açılan derdest davalar olduğunu, bu davalarda verilecek kararların iptali talep edilen maddelerle bağlantısı olduğunu, KK 52. madde gereğince, ek ödeme yükümlülüğü hakkında karar için bütün ortakların 3/4 olması gerekirken bu nisaba uyulmadan hukuka aykırı olarak 7. maddede ki karar alındığını, madde ile bağlantılı olan 6’ncı maddede alınan kararında 7’nci maddede alınan kararın iptali halinde uygulanma kabiliyeti bulunmadığını iddia ederek, öncelikle telafisi mümkün olmayan sonuçlara mahal vermemek adına karar kesinleşinceye kadar teminatsız olarak 19.01.2020 tarihli Olağan Genel Kurulu’nun 6’ıncı ve 7’inci maddelerinde alınmış olan kararların uygulanmasının tedbiren durdurulmasına, aksi halde belirlenecek teminat bedeli ile 19.01.2020 tarihli olağan genel kurulun 6. ve 7. maddelerinde alınmış olan kararın uygulanmasının tedbiren durdurulmasına ve 19.01.2020 tarihli Olağan Genel Kurulu’nun 6. ve 7. maddelerinde alınan kararların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili, davacının iptalini talep ettiği konuların davalı kooperatifin önceki genel kurullarında da kabul edilen ve davacının da evvelce onayladığı kararlar olduğunu, 6 nolu gündem maddesinin 1 ret oyuna karşılık 22 kabul oyu ile kabul edildiğini, toplantıda davalının söz alarak, kat mülkiyetinin kurulmasına karşı olduğunu tapuyu almak istemiyorum dediğini, davacının koymuş olduğu muhalefet şerh gerekçesinin kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, 7 nolu kararın oybirliği ile alındığını, davacının 7 nolu kararın alınmasında muhalefet şerhi koymadığı gibi olumsuz oy dahi kullanmadığını, kooperatif yönetim kurulunun (7) nolu karar ile kendisine verilen yetkiye istinaden … Ltd.Şti ile 27.01.2020 tarihinde “İmar Barışı Hizmetleri Sözleşmesi “ ni imzaladığını, talebin konusuz kaldığını , davacının iptalini talep ettiği iki kararın imar barışından yararlanabilmek için alındığını, davacının kooperatif ortaklarının mülkiyet haklarını engellemesinin kanuna ve ana sözleşmeye aykırı olduğunu, davacının konutunun tapusunu almak istememesinde hiçbir hukuki yararı olmadığını, tedbir talebinin usul ve yasaya aykırı olacağını, tedbirin verilmesi halinde kooperatifin diğer 30 ortağının telafisi imkansız ve fahiş zararlara uğrayacağını savunarak davanın usul ve esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, 24.02.2020 tarihli ara kararla, davalı kooperatifin 19.01.2020 tarihli Olağan Genel Kurulu’nun 6. kararındaki devir vaadi sözleşmesinin bir suretinin ibraz edilmediği gibi 7. kararda davacının muhalefetinin bulunmadığı gerekçesiyle tedbiren durdurulma talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Ara karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, müvekkilinin evinin zaten İmar barışından yararlanmış olması sebebiyle evini herhangi bir engelle karşılaşmadan kullanabildiğini belirterek iddalarını tekrar edip, 19.01.2020 tarihli Olağan Genel Kurulu’nun 6. ve 7. maddelerinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun hükümlerine aykırı olduğu gibi ana sözleşmeye, hukukun genel ilkelerine ve dürüstlük kurallarına aykırı olduğunu, bu hususların tamamının göz ardı edildiğini, tedbir kararı verilmesi için devir vaadi sözleşmesine ihtiyaç duyulmadığının açık olduğunu, 7. maddenin karar nisabının göz önünde bulundurulması için muhalefet oy kullanma yükümlülüğü bulunmadığını iddia ederek, 24.02.2020 tarihli tedbir talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılmasını ve tedbir kararı ile Olağan Genel Kurulun 6. ve 7. maddelerinde alınmış olan kararın uygulanmasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, Kooperatif Olağan Genel Kurulunda alınan kararların iptali istemidir. Davacı vekili, dava dilekçesi ile yukarıda ayrıntılı şekilde yer verildiği üzere, 19.01.2020 tarihli kooperatif olağan genel kurulunda alınan 6. ve 7. maddelerinin uygulanmasının tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava konusu kooperatif olağan genel kurul kararı, 19 Ocak 2020 tarihli, kooperatifin 2019 hesap yılı olağan genel kurul toplantısıdır, iptali ve uygulanmasının tedbiren durdurulması talep edilen gündemin 6. maddesinde “ Kooperatif ile … arasında akdedilen Buket Evler Konut Yapı Kooperatifi Kooperatif Hisse Devir Vaadi Sözleşmesi okundu, görüşmeye açıldı ve 1 ret oyuna karşılık 22 kabul oyuyla oyçokluğu ile kabul edildi.5 sayfadan ibaret Devir Vaadi Sözleşmesi genel kurul tutanağına ek olarak konuldu .Ret oyu veren … söz alarak, ben kat mülkiyetinin kurulmasına karşıyım, tapumu almak istemiyorum demek suretiyle Genel Kurul tutanağına şerh koydu “, 7maddede ise “ İmar Barışının 2 nci aşamasına geçilmesi ve bu aşamadaki işlemlerin … Ltd.Şti şirketi ile yapılacak sözleşmenin imzalanması için Kooperatif Yönetim Kuruluna yetki verilmesine oybirliğiyle karar verildi. Söz alan …, … ile yapılacak sözleşme hakkında ayrıntılı olarak bilgi verdi .Sözleşme uyarınca beher konut başına 4.000 TL hizmet bedeli ile sair tüm masrafların ödenmesi gerektiği belirtildi.Sözleşme bedeli ile masrafların Site Yönetim Kurulu tarafından kooperatif ortaklarından toplanmasına, … Sözleşmesindeki işlerle ilgili olarak her bir kooperatif ortağından 07.02.2020 tarihine kadar 5.000’er toplanmasına, İmar Barışının 2 nci aşamasındaki harç ve masraflar için 10.04.2020 tarihine kadar avans olarak 25.000’er TL toplanmasına, harcamaların ve ödemelerin de Site Yönetim Kurulu tarafından yapılmasına oybirliğiyle karar verilmiştir.” şeklinde olduğu anlaşılmıştır. İhtiyati tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun onuncu kısım birinci bölümde geçici hukuki korumalar üst başlığı ile ihtiyati tedbirin şartları ise 389 maddede düzenlenmiştir. Maddede, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesi önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakınca yahut ciddi bir zarar doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Yani ihtiyati tedbir kararı verilebilmesi için yasanın düzenlediği şartların varlığı gerekli olmakla birlikte, şartların varlığı halinde bir davada her konuda ihtiyati tedbir kararı verilmemekte yalnızca uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilmektedir. Somut olayda, ihtiyati tedbire konu olan kooperatif genel kurulu gündem maddeleridir .Bu nedenle ,genel düzenleme ile birlikte özel yasanın irdelenmesi kaçınılmaz olacaktır. Kooperatif Genel Kurulu kararlarının bozulması ve şartları, 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde, kararların iptali ise Konut Yapı Kooperatif Ana Sözleşmesinin 38. maddesinde düzenlenmiştir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. maddesinde bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümlerin uygulanacağına yer verilmiştir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun dördüncü kısmında Anonim Şirketler, 329.madde vd düzenlenmiştir. Genel Kurula ise 407. vd. maddelerde yer verilmiştir. Genel Kurul kararlarının iptali ise 445. maddede iptal sebepleri başlığı ile devam eden maddelerde düzenlenmiştir.TTK 449. maddede “ Kararın yürütülmesinin geri bırakılması “ başlığı İle “ Genel kurul kararı aleyhine iptal veya butlan davası açıldığı takdirde mahkeme, yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra, dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir “ ifadelerine yer verilmiştir. Genel kurul kararı aleyhine iptal davası açılması, dava karara bağlanıp hüküm kesinleşinceye kadar kararın geçerliliğini etkilemez. Bu nedenle yasa, uygulanması şirket açısından giderilmesi imkansız zararlara sebebiyet verecek kararların yürütülmesinin mahkemeden durdurulmasını talep etme olanağını tanımıştır. TTK 449. madde uyarınca ,genel kurul aleyhine iptal ( veya butlan ) davası açıldığı takdirde mahkeme yönetim kurulu üyelerinin görüşünü aldıktan sonra dava konusu kararın yürütmesinin geri bırakılmasına karar verebilir. Bundan amaç hakimin yönetim kurulu üyelerine, kararın uygulanmasının somut olarak ne gibi zararlar getireceğini sormasıdır. Kararın uygulanmasının geri bırakılması, kararın, bu görüşlerin ve bu bağlamda kanıtların ışığı altında değerlendirilecektir. (Poroy/Tekinalp / Çamoğlu – Ortaklıklar Hukuku ,13. Bası, 2014 ,sayfa 542). Mahkemece, yukarıda yer verilen 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 98. madde düzenlemesi kapsamında Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümler gözetilerek ve TTK 449. maddede belirtilen şekilde, kooperatif yönetim kurulu üyelerinin görüşü alındıktan sonra, iptali talep edilen genel kurul kararlarının tedbiren yürütmesinin geri bırakılması yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yasal düzenleme kapsamında inceleme ve değerlendirme yapmaksızın verilen karar isabetli görülmemiştir. Açıklanan nedenlerle ve özellikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve uygulanması gereken Türk Ticaret Kanunu hükümleri gereğince inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın ayrıca gerekçesi yetersiz şekilde verilen tedbir talebinin red kararı isabetli görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2- İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2020/118 Esas sayılı dosyasının 24.02.2020 tarihli ara kararının kaldırılmasına, 3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine gönderilmesine, 4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırmış olduğu 203,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 5- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesi tarafından esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, 6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1- f bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.01/10/2020