Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1391 E. 2020/1884 K. 15.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1391 Esas
KARAR NO: 2020/1884
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 07/10/2019
NUMARASI: 2019/269 Esas, 2019/762 Karar
DAVA: ALACAK (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 15/10/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, taraflar arasında destek hizmet sözleşmesi bulunduğunu, davalının sözleşmeyi süresinden önce haksız olarak feshetmesi nedeniyle kar kaybına uğradıklarını ileri sürerek kar kaybı olarak şimdilik 50.000,00 TL’nin tahsilini talep etmiş, ayrıca sözleşme uyarınca davalıya verilen 1.000.000,00 TL bedelli teminat mektubunun da, davalının zararının bulunmaması nedeniyle iadesini talep etmiştir. Davalı vekili, sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının sözleşmeyi haklı nedenle feshettiği, sözleşmenin yeni feshi nedeniyle davacının neden olabileceği zararının henüz ortaya çıkmadığı ve bu nedenle teminat mektubunun iadesi şartlarının da gerçekleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine Dairemizin 02/05/2018 tarih ve 2018/3197 Esas, 2019/671 Karar sayılı kararı ile; “.. teminat mektup bedelinin dava değeri kapsamında olduğu gözetilerek dosyanın heyete gönderilmesi gerekirken yasal düzenlemenin aksine tek hakimle görülüp karar verilmiş olması, kabul şekline göre ise, teminat mektup bedelli üzerinden Harçlar Kanununa göre gerekli harçların tamamlattırılmadan davanın görülerek esasa dair karar verilmiş olması doğru olmadığı” gerekçesiyle esası incelenmeden kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın kaldırılmasından sonra mahkemece tensiben; Dairemizin 2018/3197 Esas, 2019/671 Karar sayılı kararının taraflara tebliğine, ayrıca teminat mektubunun iadesi yönünden hiç harç yatırılmadığı belirtilerek eksik 17.077,00 TL harcın duruşma gününe kadar yatırılması, aksi halde Harçlar Kanunun 30. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılacağına karar verilmiş, harcın kesin süre içinde yatırılması ihtarını içeren tensip zaptı davacı tarafa 15/05/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, 27/06/2019 tarihli duruşmaya davacı taraf mazeret bildirerek katılmamış, mahkemece mazeretin reddine, Harçlar Kanunu 30. maddesi uyarınca harç yatırılmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiş, sonrasında da aç ay içinde dava yenilenmediğinden HMK’nın 150. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı vekili karara karşı istinaf talebinde; HMK’nın 359/3 maddesi gereği istinaf kararının kendilerine tebliği gerekirken ve mahkemece de tensiben bu yönde karar verilmesine rağmen anılan ilamın kendilerine tebliğ edilmediğini, teminat mektubunun iadesi taleplerini ödeme güçlüğü nedeniyle atiye bırakacaklarını, mahkemece sadece teminat mektubunun iadesi yönünden harç tamamlanmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermesi gerekirken zararın tazmini taleplerine ilişkin davanın da işlemden kaldırılmasının doğru olmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf talebine cevabında; davacının kesin süreye rağmen eksik harcı ikmal etmediğini, işlemden kaldırılan dosyanın da süresinde yenilenmediğini belirterek istinaf talebinin reddini istemiştir. Dava, sözleşmenin erken feshi nedeniyle uğranılan kar kaybının tahsili ile teminat mektubunun iadesi taleplerinden ibarettir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, davacının istinaf başvurusu üzerine, Dairemizce, dosyanın heyetle görülmesi gerektiği, kabule göre de teminat mektubunun iadesi yönünden peşin harcın ikmali gerektiği gerekçesiyle kararın kaldırılmasına karar verilmiştir. Kararın kaldırılmasından sonra heyetle görülen davada, mahkemece, eksik harcın kesin sürede ikmali, aksi halde Harçlar Kanunu 30. maddesi uyarınca dosyanın işlemden kaldırılacağı ihtarını içeren tensip zaptı davacı tarafa tebliğ edilmiş, harcın tamamlanmaması üzerine de dosya işlemden kaldırılarak sonrasında süresinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Harçlar Kanununun 30. maddesi; “Muhakeme sırasında tesbit olunan değerin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için muhakemeye devam olunur, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunmaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 409 uncu maddesinde gösterilen süre içinde dosyanın muameleye konulması, noksan olan harcın ödenmesine bağlıdır.” hükmünü düzenlemektedir. Somut olayda, davacının talebi 50.000,00 TL zararının tahsili ile 1.000.000,00 TL bedelli teminat mektubunun iadesine ilişkin olup, toplam 1.050.000,00 TL dava değeri üzerinden harcın alınması gerekmektedir.Ancak davacı tarafça dava açılırken dava değeri 50.000,00 TL gösterilmiştir. Dairemizin önceki kararında da belirtildiği üzere teminat mektubunun iadesi talebi yönünden davacıya Harçlar Kanununun 30. maddesi uyarınca süre verilmesi, harcın yatırılmaması halinde teminat mektubunun iadesi talebi yönünden HMK’nın 150. maddesi uyarınca işlem yapılması gerekir. Mahkemece Harçlar Kanunu 30. Maddesi uyarınca işlem yapılmış, davacı taraf teminat mektubunun iadesi talebi yönünden eksik harcı tamamlamamıştır. Mahkemece harçlandırılmayan teminat mektubunun iadesi talebi yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, davacının peşin harcı ikmal ettiği zararın tazmini talebi yönünden de dosyanın işlemden kaldırılması ve sonrasında davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi yerinde olmamıştır. Diğer taraftan HMK’nın 359/3 maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi’nin temyizi kabil olmayan kararların ilk derece mahkemesi tarafından taraflara tebliğe çıkarılması gerekmekte olup, mahkemece Dairemizin 2018/3197 Esas, 2019/671 Karar sayılı kararının taraflara tebliğ edilmemiş olması da doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile mahkemece zararın tahsili talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi doğru görülmediğinden, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.a.5 maddesi uyarınca kabulü ile esası incelenmeden ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin hususlar incelenmeksizin KABULÜNE, 2-HMK’nın 353/1.a.5 bendi gereğince İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/269 Esas, 2019/762 Karar ve 0710/2019 tarihli kararının KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine İADESİNE, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacının peşin olarak yatırdığı 203,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, 6- Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda değerlendirilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1a-5 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/10/2020