Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1328 E. 2020/1579 K. 16.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1328 Esas
KARAR NO : 2020/1579
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 25/05/2017
NUMARASI : 2014/1063 Esas, 2017/505 Karar
DAVA: KOOPERATİFİN GENEL KURUL KARARININ İPTALİ
KARAR TARİHİ: 16/07/2020
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacılar, …, … ve … 19.11.2013 tarihli dava dilekçesinde, davalı kooperatifin 2012 yılı Olağan Genel Kurul toplantısının 02.11.2013 tarihinde yapıldığını, ancak genel kurulda ,kanuna ,ana sözleşmeye ,iyiniyet kurallarına uyulmadığını, şekli zorunlulukların yerine getirilmediğini, ne karar alındığı belli olmayan bir metin olduğunu, gündemin 15 maddeden oluşmasına rağmen maddelerin çoğunun hiç görüşülmeye açılmadığını, hangi gündem kararının alındığının belli olmadığını, toplantı tutanağında, toplantının yeri, tarihi, açılış ve kapanış saati, toplantıya asaleten ve vekaleten katılan ortakların sayıları, ortakların toplantıya ne şekilde davet edildiği, ortaklara tebligat yapılıp yapılmadığının belirtilmediğini, toplantı nisabının var olup olmadığı tespit edilmeden toplantıya geçildiğini, toplantı tutanağının ana unsurları olan bu hususların tutanakta yer almamış olmasının başlı başına genel kurul kararlarının tamamının iptalini gerektireceğini, genel kurulda yönetim kurulu seçimi yapılıp, tasfiye memuru seçimi yapılmadığını ,karar alınmadığını, bilanço ve gelir tablosu okunmadığını, kooperatif ortağının 7 sayfalık önergesinin divan başkanlığınca oylamaya sunulmadığını, kabul edildiğini, kabul edilen karara bağlanan şeyin ne olduğunun belli olmadığını, geçmiş dönemde genel kurullarda alınmış aidat toplanmasına ilişkin hükümlerin iptali gibi yasal olarak uygulanması mümkün olmayan hükümler içerdiğini, genel kurul kararlarının ancak mahkeme kararı ile iptal edilebileceğini, 2011 -2012 yıllarında alınan kararlara karşı bir iptal davası açılmadığını, bu maddelere ve kararlara istinaden ortaklardan ödemeler alındığını, 2013 yılında yapılan genel kurulda geçmişe etkili olarak bu kararların ortadan kaldırılmasının ne fiilen ne de hukuken mümkün olmadığını, tüm kararların iptali gerektiğini, söz konusu genel kurulda, görev yapan yönetim kurulu üyelerinin açıkça hedef gösterildiğini, on dört kişinin bu karara muhalif kaldığını, konuşma yapmak isteyenlere çok fazla söz hakkı verilmediğini, istifa etmiş … sehven toplantıya çağrıldığının oylamaya geçilmeden fark edildiği, oy kullanmaması gerektiğinin açıklanmak istendiği ancak divan başkanının … toplantıya katılımını ve oy kullanmasını sağladığını, muhalefet şerhi yazılmasının engellendiğini, gündem dışına çıkıldığını, bakanlık temsilcisinin 12.11.2013 tarihli rapor düzenlediğini belirterek, genel kurul kararlarının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı kooperatif başkanı … ,2. başkanı … ve muhasip üye …, genel kurul toplantısının davacıların yönetim kurulu olarak düzenledikleri gündem maddelerini içeren toplantıya çağrı kağıdında belirtilen yerde, tarih ve saatte yapıldığını, genel kurulda anons edildikten sonra 79 kayıtlı ortaktan 51 ortağın hazirun cetvelini asil ve vekil olarak imzaladıklarının belirtilip toplantının açıldığını, toplantının başlamasından sonra ve gündem maddelerinin görüşülmesine geçilmesinden önce azınlık tarafından divan başkanlığına 2 ayrı dilekçe verilerek gündeme madde eklenmesinin istendiğini, ortaklardan …‘nun söz alarak divan başkanlığına 7 sayfadan oluşan inceleme, irdeleme ve karar önerisi yazısı sunduğunu, genel kurulda okunduğunu , genel kurul tarafından karar önerisinin büyük çoğunlukla kabul edilerek iki adet genel kurulun mali hükümlerinin bir kısmı ile buna İlişkin yönetim kurulu kararlarının iptalleri yönünde karar alındığının genel kurul tutanağı ile belli olduğunu, davacıların aldatıcı ve gerçek dışı söylemlerle iptal İsteminde bulunduklarını, istifa eden … isimli üyeyi toplantıya çağıranın kendileri olduğunu, ayrıca hukuka aykırı bir yön bulunmadığını, davacıların 10 ortaktan istifa dilekçelerini almalarına rağmen bu kişilerin adlarına çağrı kağıtlarını tebliğe çıkardıklarını, genel kurulda önceki kararların aksi yönde karar alınmasına engel bir kuralın olmadığını, genel kurul toplantısını takiben bu toplantıyı düzenleyen davacıların yeni seçilen yönetim kurulu üyelerine hiçbir belge ve defter teslim etmediklerini, ayrı ayrı tutanak düzenlendiğini, yönetim kurulu asil üyeliklerine seçilenlerin defter ve belgelerin teslimi için dava açtıklarını, tedbir kararı ile defter ve belgelerin teslimine karar verildiğini, İcra takibi yolu ile kooperatif defter ve belgelerin 28.11.2013 tarihinde teslim edildiğini savunarak haksız davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.Davacılar vekili, 04.03.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile, her ne kadar müvekkilleri tarafından genel kurul kararının iptali talebi ile dava açılmış ise de netice taleplerinin genel kurul kararlarının iptali olarak ıslah ettiklerini belirterek 2012 yılı genel kurulunda alınan tüm kararların iptaline karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI;- Mahkemece, 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/345 Esas sayılı dosyası mahkeme dosyası ile birleşmiş ise de dosyanın davacısının davalı kooperatif, davalıların ise davacılar ve Birol Sezer olduğu, söz konusu davada davalıların yetkilileri bulunmadığı halde 2014 yılına ilişkin ticari defterlerinin ve bu defterler uyarınca Sultanbeyli Vergi Dairesi ile SGK kurumuna verilen beyannamelerin geçersizliğinin tespitinin dava edildiği, kök dosyanın bekletici mesele yapıldığı, 2014/345 Esas sayılı dosyanın tefrik edildiği, İstanbul Anadolu 45.Asliye Ceza Mahkemesindeki dosyada davacıların resmî belgede sahtecilik suçundan dolayı yargılandığı ve haklarında beraat kararının verilmiş olduğu, iptali talep edilen genel kurulda alınan kararların iptali için İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu aleyhine açılan, İstanbul 35. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/66 Esas, 2014/166 Karar sayılı dosyasında, kooperatifin, kararın tescili için başvurusunun reddi üzerine ticaret sicil memuru kararına karşı itiraz davası açıldığı, ancak mahkemece, genel kurulun hangi tarihte toplandığı ve toplantı yerininde yazılı olmaması nedeniyle talebin reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, rapor ve ek rapor alındığı, genel kurul toplantı tutanağının başında toplantının hangi tarihte, hangi mahalde ve saat kaçta yapıldığı, bakanlık temsilcisinin katılıp katılmadığı, kim olduğu, kooperatifin ortak sayısı, çağrının yapılıp yapılmadığı, toplantıya katılan ortak sayısı bunların asaleten mi vekaleten mi katıldığının gösterilmesi gerektiği, toplantıya katılan bakanlık temsilcisinin toplantı tutanağının hazırlanmasında görevlilere yardımcı olmak ve yanlışları ikaz ederek düzeltilmesini istemek ve toplantıda gördüğü aykırılıkları da toplantı tutanağının sonuna yazmış bulunmasının gerekli olmasına, somut olayda bakanlık temsilcisinin hazır olduğu, toplantı tutanaklarının imzalandığı, hiçbir aykırılığı tutanağa aksettirmediği ve yöneticileri uyarmadığı, buna karşılık toplantı tutanağının eki olarak hazirun cetvelinin düzenlendiği ve katılan üyelerin bu cetveli imzalamış olduğu, 90 üyeli Kooperatifte toplantıya katılan sayısının 51 olduğu, ayrıca tasfiye halindeki kooperatifin genel kurulunda toplantı nisabının aranmasının gerek bulunmadığı, bu yönde bir belirlemenin öneminin bulunmadığı, ancak tasfiye halinde de karar nisabının gerekli olduğu, iptali talep edilen genel kurulda karar nisabının 26 olduğu, bu nedenle toplantının, açılış şekli şartlara uygun yapılmamış olsa da butlanı gerektirecek bir hususun bulunmadığı, toplantıda divana 2 ayrı önerge verildiği her ikisininde 11 imzalı olduğu, ilk önergenin tetkik komisyonu kurulması ve bilanço ve ibranın geriye bırakılması ile ilgili olduğu bunun 1/10 azınlık oyuyla KK 46/3 maddesi gereğince mümkün olduğu, esasen gündemdeki bu maddenin bir sonraki genel kurula bırakılmasına karar verildiği, divana verilen 2. önergenin ise gündeme madde ilavesi ile ilgili olduğu KK 46/2 maddesinde bu hususun düzenlendiği, divan başkanlığı tarafından oylanmak suretiyle gündeme ilave edildiği, öneriler hakkında tartışmalar yapılıp sonunda önergenin oy çokluğu ile kabul edildiği, alınan kararlara göre genel kurullarda alınan bazı ödeme kararlarının iptal edildiği, kooperatif genel kurulunun kooperatifin en yetkili organı olarak önceki genel kurullardan alınmış bazı kararlar ve yönetim kurulu kararlarını iptal etmek ve değiştirmek yetkilerine sahip olduğu, sadece kazanılmış haklara etkili biçimde geriye dönük ve eskiye yönelik kararların alınamayacağı, bazı genel kurul kararlarının ve yönetim kurulu kararlarının iptalinden zarar gören ortakların kooperatif aleyhine dava açmalarının herzaman mümkün olduğu, istifa etmiş eski ortak … genel kurula katılmasının mümkün olmadığı ancak onun bir oyu çıkarılsa dahi sonucun değişmeyeceği, ayrıca bu ortağın istifasının da mümkün olduğu, bu nedenle kararların iptalini gerektirecek bir durumun bulunmadığı, ancak dilek ve temennilerin görüşülmesinden sonra başka bir husus görüşme konusu yapılamayacağından bu maddeden sonra alınmış olan kararların iptali gerektiği, 02.11.2013 tarihli genel kurulda da dilek ve temennilerden sonra alınmış bulunan tahmini bütçe ve huzur haklarıyla ilgili kararın geçerli bir karar olmadığı iptali gerektiğinin belirtildiği gerekçesiyle, davacılar tarafından 02.11.2013 tarihli genel kurulda alınan kararların iptaline dair iş bu davada talebin kısmen kabulüne, tahmini bütçe ve huzur haklarıyla ilgili kararların geçerli bir karar niteliğinde bulunmadığı sebebiyle iptallerine, 02.11.2013 tarihli genel kurulda bunun dışında alınan kararlara yönelik iptal taleplerinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, Ticaret Mahkemesinin onanmış kararı ile kovuşturmaya yer olmadığına dair savcılık kararının genel kurulun bilinçli olarak yaratılan kargaşa ortamı içerisinde yapıldığını gösterdiğini, kavga, itiş – kakış, bağırış, evrak kaçırma, adam kovalama gibi fiili durumlar yaratılarak kaos ortamı olduğunu, usulüne uygun genel kurul tutanağı dahi tutulamadığını, itirazları geçirmenin mümkün olmadığını, bu durumların bakanlık temsilcisi raporunda ayrıntılı belirtilip kanıtlandığını, ortada sağlıklı bir genel kurul varmışçasına değerlendirme yapıldığını, gerekçeli kararda eksikliklerin butlanı gerektirmediğinin ileri sürüldüğünü, oysaki kendilerinin butlandan değil iptalden bahsettiklerini, tüm kararların iptali gerekirken kısmi olarak iptal kararı verilmesinin yerinde olmadığını iddia ederek, kararın kaldırılmasını ve 2012 yılı çalışma dönemi ile ilgili kooperatif genel kurulunda alınan kararların iptaline karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, kooperatif genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 53 .maddesinde, kanuna, ana sözleşmeye ve iyi niyet esaslarına aykırı olduğu iddiası ile genel kurul kararları aleyhine bir ay içinde iptal davası açılabileceği düzenlenmiştir. Bir aylık süre hak düşürücü süredir.Bu nedenle mahkemece doğrudan dikkate alınması gerekmektedir. Somut dava bu anlamda değerlendirilmiş ve 02.11.2013 tarihli genel kurulda alınan kararların iptali için 19.11.2013 tarihinde, bir aylık hak düşürücü süre içerisinde davanın açılmış olduğu anlaşılmıştır. Davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığının tespiti üzerine işin esasının incelenmesi uygun görülmüştür.Taraflar arasında, davacıların kooperatifin eski yönetim kurulu üyeleri olduğu, iptali talep edilen 02.11.2013 tarihli genel kurul toplantısında yöneticiliklerin sona erdiği, yeni yönetimin seçildiği, kooperatif yeni yönetimi ile davacılar arasında hukuk ve savcılık soruşturması ve ceza davasının bulunduğu konularında herhangi bir uyuşmazlık yoktur.Uyuşmazlık, 02.11.2013 tarihli genel kurulda alınan kararların iptal şartlarının oluşup oluşmadığı, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olup olmadığıdır.İptali talep edilen genel kurul kararı 02.11.2013 tarihlidir. Genel kurul, davalı yapı kooperatifinin 2012 yılı olağan genel kurul toplantısıdır. Tutanakta, toplantı tarihi ve yeri belirtilmemiş, gündem maddelerine ortaklar tarafından noter aracılığı ile 2 ayrı konunun eklenmesi hususlarının dilekçe halinde bildirildiği, gündem maddelerinden 2. sıraya alındığı, oylamaya sunulduğu ve oy birliği ile kabul edildiği, yönetim ve denetim kurulu raporlarının okunmasına geçildikten sonra ortaklardan … gündem maddelerinin yerlerinin değiştirilerek gündeme alınmasını belirttiği, verilen 7 sayfalık öneri araştırma ve bilgilendirme başvuruları öneri başvuruları tutanağa geçirildiği, bunların, 13.11.2011 tarihli olağanüstü genel kurul kararının mali hükümlerinin iptali, zarara uğrayan ortağın kişisel dava açmakta serbest olmaları, 29.04.2012 tarihli olağan genel kurul toplantısında alınan kararın 10 ve 11. maddelerinde belirtilen tahmini bütçe gelir, gider hesabı vb yasa, ana sözleşme ve iyi niyet kurallarına aykırılığı nedeniyle iptali, …ortaklardan fazlaca alınan paraların hukuka aykırı olarak alınmış olmakla bu yüzden zarara uğrayan her bir ortağın bu zararlara sebebiyet veren ilgili yönetim kurulu üyeleri hakkında kişisel dava açmakta serbest olmaları olup öneri oy birliği ile kabul edilmiştir. Gündemin 5. maddesindeki yönetim ve denetim kurulu raporlarının okunmasına geçildiğinde, … tarafından, yönetim kurulu görevleri arasında kooperatifin tasfiyesi sürecinin tamamlanmasına kadar bütçe oluşturulması, yönetimlerinin bütçenin devir edilmesinden önce bütçe oluşturmak zorunda kaldıklarını ifade ettiği, müteahhit ile ilgili borç ödemesi konusunun belirtildiği, söz alan üyeler olduğu, yönetim ve denetim kurulu üyelerinin seçimi oy çokluğu ile gerçekleştirildiği, denetim kurulunun da aynı şekilde seçildiği, dilek ve temennilerle üyelerin kooperatifin biran önce kapanmasını istediği belirtildikten sonra, son cümlede “ Tahmini bütçe ortakların huzuruna sunulmuş olup oylamaya geçilmiştir. Oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Eski yönetim kurulunun aldığı huzur, aidat ve aynen kabulüne oybirliği ile kabul edilmiştir “ kararlarının alındığı genel kuruldur.Davacıların isim ve imzalarının bulunduğu “ Divan Kurulu Başkanlığına “ hitaben el yazılı dilekçe ile, 02.11.2013 tarihinde yapılan kooperatif genel kurulunda hayır oyu kullandıkları ve gerekçeleri belirtilmiştir.02.11.2013 tarihli Bakanlık Temsilcisi … tarafından düzenlenen “ Bakanlık Temsilcisi Raporu “ başlıklı raporda, ortaklara yapılan duyuru, kayıtlı ortak sayısının 90, genel kurul toplantısına katılan ortağın 36 asaleten 15 vekaleten ,toplam 51 kişi olduğu, genel kurul toplantısı İle ilgili belirtilmesi gereken hususlar ve temsilcilerin görüşü bölümünde “Üzerinde toplantı tutanağı yazan 4 sayfalık ekleri olan belgede, toplantı günü, yeri, saatleri, tebligat şekli, nisap oranı yazılmamıştır. TASFİYE KURULU SEÇİLMEMİŞTİR. BİLANÇO İLE İLGİLİ MADDE GÖRÜŞÜLMEMİŞTİR. Saat 11 ‘i geçerken başlayan toplantı. Gece hava karardıktan sonrada biraz devam etmiş. İnsanlar sadece kahvaltı ile aç bilaç geç saatlere kadar toplantıda beklemişler. Toplantının gündem dışı gereksiz konuşmalarla uzaması nedeni ile defalarca uyarı yaptım. Toplantı tutanağı da ticaret sicilde gazete ilanı için yazılacağı zaman anlaşılır şekilde madde madde değildir. Toplantıda tebligat için elden teslim belgeleri görülmesine rağmen, fotokopi ve kooperatif kaşesi işleri nedeni ile teslim alınamadı. Kooperatif durum bildirim formu da alınamamıştır. Sağlıklı bir toplantı olduğu kanısında değilim, ancak yetki ve sorumluluk iş bu rapora dayanak Ticaret Sicil Memurluğundadır “ ifadeleri kullanılmıştır.Davacıların şüpheli, kooperatifin yeni yöneticilerinin müşteki olduğu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2013/154587 soruşturma nolu, 2013/88013 Karar ve 11.12.2013 tarihli kararı ile, eski yönetimde bulunan şüphelilerin kooperatife ait defter ve belgeleri teslim etmediklerini iddia ettikleri, şüphelilerin ise yeni yönetimdekilerin kooperatifin şahsından olan aidat ve alacaklarından feragat ederek sonrasında hukuki talep ve tahsil olanaklarını ortadan kaldırmayı amaçladıkları, kooperatife karşı genel kurulun iptali için dava açtıklarını beyan ettikleri, kooperatifin defter ve belgelerin vermeme sebebinin tasfiye halindeki kooperatifi koruma amacından kaynaklandığından görevi suistimal ve ihmal gibi bir durumun bulunmadığını beyan ettikleri, suçu işlediklerine dair somut bir delil bulunmadığı gerekçesiyle kavuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiştir.İstanbul Anadolu 45.Asliye Ceza Mahkemesinin 2014/1031 Esas, 2015/467 Karar ve 14.05.2015 tarihli kararı ile davacıların sanık olarak yargılandığı resmî belgede sahtecilik suçu nedeni ile açılan kamu davası sonucunda, dosya kapsamı gözetildiğinde söz konusu genel kurul kararının sicile tescil edilmediği, sanıkların ticaret sicile göre halen kooperatif yöneticisi olarak gözüktükleri ve bu yönde ticaret sicilden almış oldukları belgeye istinaden suça konu imza sirkülerini düzenledikleri, sanıkların sahtecilik kastı ile hareket ettikleri yönünde yeterli delil bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verilmiştir.İstanbul 35. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/66 Esas, 2014/166 Karar ve 12.06.2014 tarihli kararı, davalı kooperatif tarafından, davalı İTO Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan ticaret sicil memurunun kararına itiraz davasıdır. Tescil talep edilen işlemin şartlarını taşımadığı gerekçesiyle reddedildiği, bir genel kurulun hangi tarihte toplandığı, toplantı tutanağından ve tescil için gönderilen evrakların anlaşılabilir olması gerektiği, davacılar tarafından toplantı tutanağı ve eklerinin davalı sicil müdürlüğüne sunularak ilanının talep edildiği ancak bir kısım noksanlık ve aykırılık nedeni ile işlemin yapılamayarak evrakın iadesine karar verildiği, sicilin red kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2015/1559 Esas, 2015/8097 Karar ve 14.12.2015 tarihli ilamı ile onanmıştır.05.09.2014 tarihli bilirkişi heyet raporunda, genel kurul toplantı tutanağının başında toplantının hangi tarihte, hangi mahalde ve saat kaçta yapıldığı, bakanlık temsilcisinin katılıp katılmadığı, katıldı ise adı soyadı, kooperatifin ortak sayısı, çağrının yapılıp yapılmadığı, toplantıya katılan ortak sayısının gösterilmesi gerektiği, toplantıya katılan bakanlık temsilcisinin toplantı tutanağının hazırlanmasında kooperatif görevlilerine yardımcı olmak ve görülen aksaklıkları ve yanlışları ikaz ederek düzeltilmesini istemesi ve toplantıda gördüğü aykırılıkları da toplantı tutanağının sonuna yazması gerektiği, somut olayda …. adlı Bakanlık temsilcisinin toplantıda hazır olduğu, toplantı tutanaklarını imzaladığı ancak hiçbir aykırılığı tespit ederek tutanağa aksettirmediği ve yöneticileri uyarmadığı, ekli olarak hazirun cetvelinin düzenlendiği ortakların imzaladığı, ortak sayısının 90 katılan sayısının 51 olduğu, 90 ortaklı Kooperatifte toplantı nisabının 23 olmakla birlikte tasfiye halindeki kooperatiflerde genel kurulda toplantı nisabının aranmayacağı, ancak tasfiye halinde de karar nisabının aranacağı somut olayda karar nisabının 26 olduğu, dolasıyla toplantı açılışının şekli şartlara uygun yapılmamış olsa da butlanı gerektirecek bir hususun olmadığı, iki önerge verildiği, alınan karara göre önceki genel kurullarda alınan bazı ödeme kararlarının iptal edildiği, kooperatif genel kurulunun kooperatifin en yetkili organı olarak önceki genel kurullarda alınmış olan bazı kararları ve yönetim kurulu kararlarını değiştirmek ve iptal etmek yetkisine sahip olduğu, ancak genel kurulun kazanılmış haklara etkili biçimde geriye doğru ve eskiye yönelik kararlar alamayacağı, bazı eski genel kurul kararlarının ve yönetim kurulu kararlarının iptalinden zarar gören ortakların kooperatif aleyhine dava açmalarının ise her zaman mümkün bulunduğunu, istifa etmiş ortağın genel kurula katılmasının mümkün olmadığı, bu hususun alınan kararların sıhhatıni etkiler nitelikte olmadığından (1 oy ) iptal sebebi olarak görülmeyeceği, diğer taraftan, genel kurulda dilek ve temennilerin görüşülmesinden sonra başka bir husus görüşme konusu yapılamayacağından bu maddeden sonra alınmış bütçe ve huzur hakları ile ilgili kararın geçerli bir karar olmadığından iptali gerekeceği, genel kurulda alınan diğer kararların butlanı gerektiren bir sebeple sakat olmadığı belirtilmiştir.09.11.2016 havale tarihli ek bilirkişi raporunda, davacı itirazları belirtilerek, toplantıya katılan bakanlık temsilcisinin toplantıdan sonra vermiş olduğu temsilci raporunun toplantı anında düzenlenen bir belge olmayıp toplantıdan sonra temsilcisinin tek başına hazırlayıp bakanlığa sunmuş olduğu bir belge olduğu, toplantıyla ilgili aksaklık ve aykırılıkları toplantı sırasında düzenleyen bir belge olmadığı, toplantıyla ilgili aykırılıkların toplantı sırasında divan başkanlığına bildirilmesi, yasaya aykırılıklar konusunda divanın uyarılmasının bakanlık temsilcisinin görevi olduğu, ıslah dilekçesinde ki taleplerinin ise genel kurulda alınan kararların iptal talebinin 1 aylık hak düşürücü süre içerisinde olması sebebiyle mümkün bulunmadığı, ortakların uygulama sonucunda eşitlik ilkesine aykırı olan durumlarda her zaman dava açabileceklerinin kök raporda belirtildiği ifade edilmiştir.Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun, yeterli ve gerekçelidir.Mahkemece bilirkişi raporuna göre dava kısmen kabul edilmiştir.1163 sayılı Kooperatifler Kanunun beşinci bölümünde kooperatif organları düzenlenmiştir. 42. maddede, genel kurulun bütün ortakları temsil eden en yetkili organ olduğuna yer verilerek, genel kurulun devir ve terk edemeyeceği yetkileri sıralanmıştır. Genel kurulu toplantıya çağrı, ortakların isteği, bakanlıkların çağrısı, mahkemelerin izni, şekil, gündem, oy hakkı, temsil vb, yasanın, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50 maddelerinde yer almakta olup, 51. maddede kararlar düzenlenerek, ilk fıkrada, kanun ve ana sözleşmede aykırı hüküm bulunmadıkça genel kurul kararlarında ve seçimlerde oyların yarıdan bir fazlasına itibar edileceği ifade edilmiştir. 87. maddede, Ticaret Bakanlığı ‘nın kooperatiflerle, kooperatif birlikleri, merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliğinin genel kurul toplantılarında temsilci bulunduracağı, genel kurul toplantılarının bakanlık temsilcisinin huzuru ile açılıp devam edeceği, temsilcilerin toplantının kanunlara, ana sözleşmeye ve gündeme göre yürütülmesini denetleme ve temin ile görevli oldukları, temsilcinin, genel kurulda, kanun ana sözleşmeye aykırı olarak alınan kararlar hakkındaki görüşlerini tutanakla belirtmeye mecbur olduğu belirtilmiştir. Konut Yapı Kooperatifi Ana Sözleşmesinin 23. maddesinde, kooperatif genel kurulunun görev ve yetkileri düzenlenmiş, genel kurulun en yetkili organ olduğuna ilk fıkrada yer verilmiştir. Oy hakkı ve temsil 24, Maddede düzenlenmiş, bütün ortakların genel kurula katılma hakkına sahip olduğu belirtilmiştir. 25. maddede, genel kurulun toplantı şekil ve zamanı, 28. maddede çağrının şekli, 31. maddede gündem, 33. maddede, görüşme ve karar nisabı olarak, genel kurulun toplanabilmesi ve gündemdeki konuların görüşülebilmesi için kooperatife kayıtlı ortakların en az 1/4 ünün şahsen veya temsilen toplantıda hazır bulunması, genel kurulda kararların ortakların en az 1/4 ünün hazır olması şartıyla oylama sırasındaki mevcudun yarısından fazlasının oyu ile alınacağı,ancak, kooperatifin dağılması, birleşmesi ve ana sözleşmedeki değişiklik yapılması İle ilgili kararların ortaklar cetvelinde imzası bulunanların 2/3 çoğunluğu ile verileceği belirtilmiştir. 34. maddede toplantının açılması ve başkanlık divanı düzenlenmiştir. Maddede, genel kurul toplantısının, Bakanlık temsilcisi bulundurulması hususunda usulüne uygun başvurunun ve 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun değişik 87’inci maddesine göre işlem yapıldığının tesbiti ile toplantı nisabının sağlanması üzerine ve çağrıyı yapan organca yetkili kılınan kimseler tarafından açılacağı belirtilmiştir. 37.maddede, kararların tesiri üst başlığı ile kanun ve ana sözleşmeye uygun surette toplanmış genel kurulda alınan kararların toplantıda bulunmayanları veya aleyhine oy kullananlar hakkında da geçerli ve bağlayıcı olduğu ifade edilmiş, 38. maddede ise kararların iptaline yer verilmiştir.Genel kurul kararlarının iptalinin dava edilebilmesi için, toplantıda hazır bulunulması, iptali istenen karara 1163 sayılı Kanunun 53’üncü maddesine uygun muhalefet yazılması gerekir. Bu şart batıl olan kararlar için gerekli değildir. Bilirkişi raporunda ayrıntılı şekilde belirtildiği üzere ,dilek ve temenniler sonrasında alınan karar dışında genel kurulda alınan kararların iptalini gerektirir bir husus olmadığı gibi, bu nedenle alınan kararların batıl olduğu da düşünülemez.Açıklanan nedenlerle ve özellikle 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun ve Yapı Kooperatiflerinin ana sözleşme hükümleri kapsamında, mahkemece bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabul kararında usul ve yasaya aykırılık görülediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1063 Esas, 2017/505 Karar ve 25.05.2017 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harçtan davacı … tarafından karşılanan 117,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 115,00 TL harcın adı geçen davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, davacılar … ve … tarafından ayrı ayrı karşılanan 203,00 TL harcın alınması gereken 232,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın her iki davacıdan ayrı ayrı tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3- Davacıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16/07/2020