Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1275 E. 2023/1371 K. 14.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1275 Esas
KARAR NO: 2023/1371
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 06/12/2019
NUMARASI: 2018/296 Esas, 2019/1235 Karar
BİRLEŞEN 5.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2018/369 ESAS 2019/35 KARAR SAYILI DOSYASI
DAVA: TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 14/12/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; … San. Tic. Ltd. Şti.’nin, … Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirkete 11/02/2016-11/02/2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, sigortalı işyerinin de bulunduğu sanayi sitesinde yer alan 213-219 kapı numaralı davalı şirkete ait ayakkabı tabanı hammadde imalatnanesi olarak faaliyet gösteren işyerinin, saç havalandırma kanallarında birikmiş olan plastik tozlarının fan motorunda meydana gelen elektriksel ark sonucu tutuştuğunu, bu nedenle sigortalı işyerinin hasara uğradığını, maddi hasar ile birlikte iş durması hasarı olarak toplamda 267.000,00 TL ödeme yapıldığını, yangının oluşumuna, davalı şirketin ihmal ve tedbirsizliğinin sebep olduğunu belirterek davanın kabulü ile, 267.000,00 TL’nin ödeme tarihi olan 03/03/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yangının, bina dışında binanın dış cephesi ile yol arasında karton koli ve kağıt parçaları, boş teneke kutuları ve benzeri maddelerin depolandığı alanda başladığını, motor üzerinde yapılan incelemelerde kısa devre izine rastlanmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin, yangının meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğunun bulunmadığının, alınan 3 bilirkişi raporu ve sigorta tahkim kurulu kararı ile kanıtlanmış olduğunu, müvekkili tarafından aldırılan uzman raporunda da belirtildiği üzere, motor üzerinde yapılan incelemelerde kısa devre sonucu oluşan ark ve kıvılcım nedeniyle yangın çıkmasının mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin, kusuru söz konusu olmadığı gibi oluşan zarar ile illiyet bağının da bulunmadığını, Aktif Kriminal Bürosu tarafından, savcılık soruşturma dosyasında bulunan kamera ve CD kayıtlarının incelenerek düzenlenen raporda da, elektrik motorunda olası bir kıvılcımın havalandırma haznesine girmiş olma olasılığının, görüntülere ve fizik kurallarına göre mümkün olmadığının belirtildiğini, müvekkili şirketin, zararının tazmini için kendi sigortacısına karşı tahkim yoluna başvurduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonunun 2017/23191 Esas sayılı dosyasında alınan raporda, yangının, havalandırma bacası kurumları vb. ile elektrik motorunun aşırı ısınması kaynaklı olmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiş olup neticede sigorta şirketinin, müvekkili şirkete tazminat ödemesine karar verildiğini, yangının meydana geldiği alanda biriktirilen kağıt, boş boya ve yağ tenekeleri ile plastik malzemelerin tutuşması ile birkaç defa daha yangın çıktığını ve itfaiye çağrılarak yangının söndürüldüğünü, buna rağmen gerekli önlemleri almayan site yönetiminin ağır kusurlu olduğunu, talep edilen hasar miktarına da itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
BİRLEŞEN İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/369 ESAS SAYILI DAVASI: Davacı vekili dava dilekçesinde; … Tic. ve San. AŞ’nin, … Sigorta Poliçesi ile müvekkili şirkete 30/09/2016-30/09/2017 tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin de dahil olduğu müşterek poliçede işyeri ile birlikte, sigortalının farklı yerlerde bulunan depo, imalathane ve fason üretim yapan yerlerinin de teminat altına alındığını, sigortalı işyerinin de bulunduğu sanayi sitesinde yer alan 213-219 kapı numaralı davalı şirkete ait ayakkabı tabanı hammadde imalatnanesi olarak faaliyet gösteren işyerinin, saç havalandırma kanallarında birikmiş olan plastik tozlarının fan motorunda meydana gelen elektriksel ark sonucu tutuştuğunu, meydana gelen hasar nedeniyle, hasar gören ölçüm aletleri ve emtialar için toplamda 94.587,71 USD tazminat hesaplandığı, müvekkili tarafından ise, müşterek poliçe sorumluluğu dahilinde (%15) 14.188,16 USD’nin 03/02/2017 tarihinde sigortalısına ödendiğini, yangının oluşumuna, davalı şirketin ihmal ve tedbirsizliğinin sebep olduğunu belirterek davanın kabulü ile, 14.186,16 USD’nin ödeme tarihi olan 03/02/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu yangının, bina dışında binanın dış cephesi ile yol arasında karton koli ve kağıt parçaları, boş teneke kutuları ve benzeri maddelerin depolandığı alanda başladığını, motor üzerinde yapılan incelemelerde kısa devre izine rastlanmadığını, dolayısıyla müvekkili şirketin, yangının meydana gelmesinde kusur ve sorumluluğunun bulunmadığının, alınan 3 bilirkişi raporu ve sigorta tahkim kurulu kararı ile kanıtlanmış olduğunu, müvekkili tarafından aldırılan uzman raporunda da belirtildiği üzere, motor üzerinde yapılan incelemelerde kısa devre sonucu oluşan ark ve kıvılcım nedeniyle yangın çıkmasının mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkili şirketin, kusuru söz konusu olmadığı gibi oluşan zarar ile illiyet bağının da bulunmadığını, … Kriminal Bürosu tarafından, savcılık soruşturma dosyasında bulunan kamera ve CD kayıtlarının incelenerek düzenlenen raporda da, elektrik motorunda olası bir kıvılcımın havalandırma haznesine girmiş olma olasılığının, görüntülere ve fizik kurallarına göre mümkün olmadığının belirtildiğini, müvekkili şirketin, zararının tazmini için kendi sigortacısına karşı tahkim yoluna başvurduğunu, Sigorta Tahkim Komisyonunun 2017/23191 Esas sayılı dosyasında alınan raporda, yangının, havalandırma bacası kurumları vb. ile elektrik motorunun aşırı ısınması kaynaklı olmasının mümkün olmadığı değerlendirilmiş olup neticede sigorta şirketinin, müvekkili şirkete tazminat ödemesine karar verildiğini, yangının meydana geldiği alanda biriktirilen kağıt, boş boya ve yağ tenekeleri ile plastik malzemelerin tutuşması ile birkaç defa daha yangın çıktığını ve itfaiye çağrılarak yangının söndürüldüğünü, buna rağmen gerekli önlemleri almayan site yönetiminin ağır kusurlu olduğunu, talep edilen hasar miktarına da itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; yapılan keşifte davalı ve dava dışı işyerlerinin bulunduğu alanlarda yapılan incelemelerde, yangın sonrasında site yönetimi tarafından olay yerinin (davalı şirketin bulunduğu bölümler) fiziki şartlarının tamamen değiştirildiği, yeniden dizayn edilerek tadilat ve tamiratların yenilendiği, dosyaya sunulan resemlerde görüldüğü üzere, … Sanayi Sitesi Yönetiminin, 22/11/2016 tarih ve saat 10:00 civarında çıkan büyük yangından hiçbir ders çıkarmayarak site dahilindeki dükkanlardan çıkan kolay yanıcı atıkların üstünü açık ve yine korumasız bir şekilde sadece yola ve site dahiline paralel konumda ızgaralı tel çit ile çevresi kapatılmış bir alanda topladığının gözlendiği, tüm bu nedenlerle davalı .. San. Tic. Ltd. Şti.’nin, dava konusu 22/11/2016 tarihli Bayrampaşa İlçesi … Mah. … Cad. No:.. sayılı yerde … Sitesi içinde çıkan yangının oluşumunda kusuru olmadığı gerekçelerine istinaden asıl ve birleşen davanın reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; somut olaya benzeyen yine kiracı yana husumet yöneltilen bir rücuen tazminat davasında Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/15240 Esas 2015/6143 Karar sayılı kararı ile, kiracının, kiralananın bakımını gereği gibi sağlamadığı, bu suretle kullanımda özen yükümlülüğüne aykırı hareket ettiğinden yangın nedeniyle meydana gelen zarardan yapı malikleri ile birlikte sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi nedeni ile hükmü bozduğunu, Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2013/21142 Esas 2015/6145 Karar sayılı kararında ise, davalı konumunda bulunan malik ve kiracının zarara neden olan olaydan birlikte sorumlu oldukları, kusur oranlarının belirlenmesinin olayda tamamen kusursuz olan davacı ve sigortalısı yönünden herhangi bir önem arz etmediği, zarara neden olanların TBK m. 61 gereğince birlikte, zararın tamamından müteselsilen sorumlu oldukları yönünde hüküm kurduğunu, bilirkişi raporunda, zarar görenlerin, her zaman yangının çıktığı işyeri bina sahibi ve/veya kiracı/kullanana müracaat ederek zararlarının karşılanmayan tutarı kadarını talep hakları saklı bulunduğunun belirtildiği, ayrıca açıklanmaya çalışılan nedenlerle ve yer verilen malik ve kiracının zarara neden olan olaydan birlikte sorumlu oldukları, kusur oranlarının belirlenmesinin olayda tamamen kusursuz olan üçüncü kişi yönünden herhangi bir önem arz etmediğinin yerleşik Yargıtay içtihatlarında ifade edildiği belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinafa cevap dilekçesinde, istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Asıl ve birleşen dava, sigorta poliçesi uyarınca ödenen sigorta tazminatının faizi ile birlikte rücuentahsili istemine ilişkindir. 11/02/2016-11/02/2017 tarihleri arasında geçerli … Sigorta Poliçesi ile dava dışı sigortalı E… San. Tic. Ltd. Şti.’nin, davacı … nezdinde sigortalandığı, meydana gelen yangın olayı sebebiyle davacı tarafından, sigortalısı şirkete 03/03/2017 tarihinde 267.000,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Poliçede daini mürtehin konumunda olan … Bankası Bayrampaşa Şubesi sigorta şirketine hitaben yazdığı 22/02/2017 tarihli yazısı ile, sigortalı şirketin poliçede yer alan … ve … numaralı taşınmazları üzerinde ipoteklerinin bulunduğunu, yangın hasarı sebebiyle makine, eşya ve emtialar için ödenecek meblağdan bir alacaklarının olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle dava bakımından, adı geçen bankadan muvafakat alınmasına gerek yoktur. 30/09/2016-30/09/2017 tarihleri arasında geçerli Emtia Blok Abonman Poliçesi (… Sigorta Poliçesi) ile dava dışı sigortalı … AŞ’nin, davacı … ile farklı sigorta şirketleri nezdinde müşterek olarak sigortalandığı, davacı … şirketinin sorumluluk oranının %15 olduğu, davacı tarafından, meydana gelen olay sebebiyle sigortalısı şirkete 03/02/2017 tarihinde 14.188,16 USD ödeme yapıldığı anlaşılmıştır. Asıl dosya kapsamında davacı … şirketinin sigortalısı olan şirketin hasarı ile ilgili … Hiz. Ltd. Şti. tarafından tanzim edilen yangın hasar ekspertiz raporunda, yangın raporu ve olay yeri inceleme raporu ile diğer evrakların tetkikine göre, yangının 213-219 numaralar arasında faaliyet gösteren … imalathanesinde başladığı, fan motorunda biriken plastik tozlarının kısa devre sonucunda oluşan arktan kaynaklanarak başladığı ve gelişerek yayıldığının anlaşıldığı, yangın çıkış nedeninin hukuki açıdan net olarak belirlenmesi sonrasında rücu mekanizmasının çalışıp çalışmayacağı veya ne şekilde çalışacağı hususunun şirket tarafından takibi gerekeceği belirtilmiş olup ayrıca rücu imkanının karşısındaki “yok” kutucuğunun işaretlenmiş olduğu anlaşılmıştır.Birleşen dosya kapsamında davacı … şirketinin sigortalısı olan şirketin hasarı ile ilgili … Ltd. Şti. tarafından tanzim edilen yangın ekspertiz raporunda, … San. Ltd. Şti. ünvanlı ayakkabı tabanı hammadde imalathanesi olarak faaliyet gösteren işyerinin, saç havalandırma kanallarında birikmiş olan plastik tozlarının fan motorunda meydana gelen elektriksel ark sonucu tutuştuğu ve bu şekilde yangının, hızlı bir şekilde büyüyerek yayıldığı ve buna göre rücu imkanının olduğu belirtilmiştir. İstanbul 6. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/172 D.İş sayılı dosyasında düzenlenen 27/12/2016 tarihli raporda, ayakkabı tabanı imalathanesi olarak faaliyet gösteren … adlı işyerinin sac havalandırma bacasında zamanla birikmiş olan yanabilme özelliğine sahip imalat ortamı tozlarının, havalandırma motoru veya diğer sebepten dolayı parlamasıyla baca içerisinde yanma meydana geldiği, yanma ile oluşan ısının, baca iç çeperine yapışmış halde bulunan kauçuk, plastik veya benzer maddelerin eriyerek sac bacanın A noktasından dışarıya sızdığı, oksijen ile oluşturduğu etkileşim sonucu dış ortamda alevli yanmaya dönüştüğü, yanar vaziyetteki eriyiklerin motorun sağ alt tarafında (yani C noktasında) biriktirilen kağıt, kumaş vb. çöp artıklarının üzerine akmasıyla gelişerek site içerisine sirayet ettiği bildirilmiştir. Asıl ve birleşen davalısı şirketin, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Fakültesi Elektrik Mühendisliği bölümüne başvurusu üzerine Prof. Dr. M. … tarafından düzenlenen 20/12/2016 tarihli teknik raporda; kamera görüntülerine göre, yangının, 2. zemin katta bulunan … Plastik San. Ltd. Şti.’ye ait işyerinin dış cephesi ile yol arasında bulunan ve karton koli, kağıt parçaları, boş teneke kutuları ile benzeri malzemelerin depolandığı alanda meydana gelmiş olduğu, sigara izmariti veya yanar haldeki bir maddenin atılması sonucu bu alandaki yanıcı ve parlayıcı maddelerin tutuşması ile yangının çıkmış olabileceği, bu alanın yakınında … San. Ltd. Şti.’ye ait işyerinin havalandırılması amacıyla kullanılan ve sacdan yapılmış olan bir havalandırma bacasının bulunduğu, elektrik motorunun, dış etkenlerden korunmak için sac muhafaza içine alınarak dış ortamdan tamamen izole edildiği, elektrik motoru üzerinde yapılan incelemede, motorun klemens kutusundaki bağlantı kablolarında, stator sargılarında ve sac paketinde herhangi bir kısa devre sonucunda meydana gelmiş ark ve benzeri ize rastlanmadığı, yangının yaklaşık saat:10:00 civarında çıkması ve havanın soğuk olmasından dolayı elektrik motorunun aşırı ısınma ihtimalinin zayıf olması sebebiyle bahse konu yangının, elektrik motorunda meydana gelen elektriksel bir arıza sonucu meydana gelmesinin mümkün olmadığı, havalandırma bacasının yangın öncesi görüntüsünden, yere düşen ve motorun içinde bulunduğu çelik muhafazalarda hiçbir çürük ve delik ile motor üzerinde de herhangi bir kısa devre izine rastlanmadığından, … isimli işyerinin sac havalandırma bacasının içerisinde zamanla birikmiş plastik tozlarının, çalışan fan motorunda herhangi bir nedenle oluşan kısa devre ark sonucu baca içerisinde biriken plastik tozlarını tutuşturması ille yangın olayının başladığı yönündeki itfaiye görüşüne katılmanın mümkün olmadığı belirtilmiştir. Davalı şirketin talebi üzerine … Bürosu tarafından düzenlenen 26/09/2017 tarihli raporda, yangının başlamasının, üst katlardan veya sol taraftaki araziden atılmış bir izmarit, yanıcı madde, yakın çevrede bulunan bir elektrik direğinden yada elektrik hattından kıvılcım atması, atık madde olarak atılmış yanıcı maddelerin ısı veya başka bir etkileşim sebebiyle tutuşmaya başlaması gibi sebeplerinin olabileceği, yangının başlangıcına sebep olan etkenin ise, görüntü çözünürlüğünün ve saniyedeki kare sayısının yetersiz olması sebebiyle mevcut görüntülerden ortaya çıkarılmasının şu anki teknoloji ile teknik olarak mümkün olmadığı, elektrik motoru ve havalandırma haznesinin ayrı olduğu ve havalandırma haznesinin yangın öncesi kapalı olduğu, elektrik motorunda olası bir kıvılcımın, havalandırma haznesine (kapalı sac içerisinde) girmiş olma olasılığının görüntülere ve fizik kurallarına göre mümkün olmadığı belirtilmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonunun 2017/23191 Esas sayılı sayılı dosyasında, davalı şirket, kendi sigortacısından zararlarının tazminini talep etmiş olup bu kapsamda alınan raporda, itfaiye raporunun aksine, havalandırma bacasının içinde bulunan havalandırma motorunda meydana gelen bir kısa devre sonucu oluşan ark ve kıvılcım nedeniyle yangının çıkmasının söz konusu olmadığı, yangının, baca dibindeki biriktirilen kağıt vs. çöp ve içindeki kalıntı tiner olan kutuların, atılan bir sigara izmaritinin bunları tutuşturması sonucu meydana geldiği, Prof. Dr. M. … tarafından düzenlenen raporun, teknik açıklamalar yönünden daha bilimsel olduğu, değişik iş dosyasında alınan raporda bilirkişinin ”havalandırma motoru veya diğer sebep” olarak belirttiği diğer sebebin ne olduğunun kesin olmadığı gibi 11 aylık bir fabrikanın havalandırma bacasına zamanla imalat tozlarının birikmesinin teknik olarak uzak bir ihtimal olduğu belirtilmiş olup netice olarak rapor doğrultusunda, sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme mahsup edilerek istemin kısmen kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır. 27/11/2016 tarihli itfaiye yangın raporunda özetle; 7 kattan oluşan … Sitesinin 2. zemin güneydoğu cephesi 213-219 nolu … tabanı hammadde imalathanesi olarak faaliyet gösteren iş yerinin sac havalandırma bacasının içerisinde zamanla birikmiş plastik tozlarının, çalışan fan motorunun herhangi bir nedenle oluşan kısa devre, ark sonucu baca içerisinde biriken plastik tozları tutuşturmasıyla yanma olayının başladığı, düşen kıvılcımların (eriyik) alt tarafta biriktirilen atık kağıt, karton parçalarıve çöp atıklarını tutuşturması ile yangının gelitiği, 213-219 sayılı işyerinin cam kenarı ve işyeri dahiline depolanmış olan plastik hammaddelere (termo granül), üretimde kullanılan stok yağlara sirayet ettiği ve gelişerek işyeri dahilinden site içi ulaşım yolları üzerinde bulunan araçları tutuşturarak koridorda istiflenmiş malların yanması ile katta bulunan diğer işyerlerine, site sahanlığı servis merdivenlerinin baca vazifesi görmesi sonucu üst kattaki iş yerlerine, akabinde teras kat otoparkında bulunan diğer araçlara sirayet ettiği tespit belertilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 17/07/2019 tarihli raporda; davalı şirketin, dava konusu yangının oluşumunda kusuru olmadığı, ancak Mahkemece, davacı şirketin tazminat talep etme hakkı bulunduğunun kabulüne yönelik bir kanaate ulaşılması halinde ise, davacı şirketin, sigortalısına yaptığı ödemenin kadri marufunda olduğu bildirilmiştir. Dosya kapsamından, aynı olay sebebiyle davalı şirkete karşı açılan İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1140 Esas (davanın reddine karar verilmiştir), İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/823 Esas (davanın reddine karar verilmiştir), İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/357 Esas, İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/211 Esas (davanın reddine karar verilmiştir) ve 2019/6 Esas, İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/693 Esas (davanın reddine karar verilmiştir), İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/225 Esas ve İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/127 Esas sayılı dosyalarında (davanın reddine karar verilmiştir) alınan raporlarda da davalı şirkete kusur atfedilmediği, İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/456 Esas sayılı dosyasında da davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK’nun 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür. Somut olayda, davacı …, meydana gelen yangın sebebiyle sigortalılarına ödeme yapmış olup zarardan sorumlu olduğundan bahisle davalı şirkete işbu rücu davasını açmıştır. Davacı vekili, davalı şirketin faaliyet gösterdiği işyerinin havalandırma kanallarında birikmiş olan plastik tozlarının, fan motorunda meydana gelen elektriksel ark sonucu tutuştuğunu ve yangının bu şekilde oluşup büyüyerek zarara sebebiyet verdiğini iddia etmiştir. Ancak hem Mahkemece aldırılan bilirkişi heyeti raporu hem de dosya kapsamına sunulan aynı davalıya karşı aynı olay sebebiyle açılan davalarda düzenlenen bilirkişi raporlarında, yangının, iddia edildiği üzere fan motorundan kaynaklı olarak çıktığı yönünde bir tespit yapılamadığından davalı şirkete yangın sebebiyle kusur atfedilmemiştir. Dosya kapsamındaki yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, davaya konu yangının çıkış yeri ile davalının ilişkili olmadığı yönündeki hükme esas alınan bilirkişi raporunun ve diğer delillerin doya kapsamına uygun olması, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, HMK m. 355/1 gereği incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, re’sen gözetilmesi gereken, kamu düzenine herhangi bir aykırılığın da bulunmamasına, kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğunun anlaşılmasına göre davacının ispat külfetini yerine getirdiğinden söz edilemeyeceğinden istinaf başvurusu yerinde görülmemiştir. Bu nedenle Mahkemece tesis edilen karar isabetlidir. Açıklanan sebeplerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurusunun ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/296 Esas, 2019/1235 Karar ve 06/12/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin asıl ve birleşen davaya yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince ayrı ayrı REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince asıl dava yönünden alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, birleşen dava yönünden alınması gereken 269,85 TL maktu istinaf karar harcı davacı tarafından peşin olarak yatırıldığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA, 3-Davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. Maddesi gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.14/12/2023