Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1258 E. 2020/2059 K. 23.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1258 Esas
KARAR NO : 2020/2059
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 24/12/2019
NUMARASI : 2019/426 Esas, 2019/1065 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkiline sağlık sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan dava dışı … 28.04.2015 tarihinde iş esnasında çalışırken merdivenden düşüp yaralandığını, iş kazası sonucunda ortaya çıkan tedavi giderlerinin müvekkilince sigorta poliçesi kapsamında karşılandığını, ödemiş oldukları sigorta bedelinin rücusu için işveren … A.Ş., işverenin mali sorumluluk sigortası poliçesi akdettiği …A.Ş. ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı aleyhine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’ nün … Esas sayılı dosyası üzerinden takip başlattıklarını, takibe itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline, davalıların icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesinde; müvekkili ile diğer davalı …A.Ş. Arasında işveren sorumluluk sigorta poliçesi akdedildiğini, dava konusunun iş kazası sayılması gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun doğabilmesi için sigortalı işverene kusur atfedilmesi gerektiğini, maluliyet oranının tespiti ve tazminat hesabı için bilirkişiye başvurulması gerektiğini, icra inkar tazminatına ve faize itiraz ettiklerini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili, mahkemenin görevsiz olduğunu, davacının talebinin zamanaşımına uğradığını, itirazın iptali davasının süresinde açılmadığını, talebin yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.Davalı … Anonim Şirketi vekili, uyuşmazlıkta İş Mahkemesinin görevli olduğunu, işçinin iş kazası geçirmediğini, davacının iddiasını ispat edemediğini, davacının beyanları arasında çelişki olduğunu, müvekkili işverenin tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece davada İş Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ;Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, görevsizlik kararının yerinde olmadığını, taleplerini sağlık sigorta poliçesi kapsamında yaptıklarını, sigorta ilişkisinin TTK’ da düzenlenmesi sebebiyle mutlak ticari dava olduğunu, davada Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğunu belirterek kararın kaldırılılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE;Dava; davacı sigorta şirketinin dava dışı sigortalısının işyerinde merdivenden düşmesi üzerine sigortalısına ödediği tedavi masraflarının rücuen tahsili istemine ilişkindir. Uyuşmazlık; davada İş Mahkemesinin görevli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.Dava şartları davada mevcut olması gereken, eksikliği davanın esasına girmeye engel oluşturan şartlardır. Dava şartı eksikliği yargılamanın her aşamasında taraflarca ileri sürülebilir ve mahkeme tarafından re’ sen nazara alınır. Dava şartlarında eksiklik olması durumunda 6100 sayılı HMK madde 115/2 gereğince davanın usulden reddine karar verilmesi gerekir. HMK’ nın 114/1- c maddesinde mahkemenin davaya bakma noktasında görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. Görev; dava konusunun niteliği veya bazı hallerde tarafların sıfatı bakımından mahkemenin uyuşmazlığa bakmaya yetkili olmasıdır.Somut uyuşmazlıkta görevli mahkemenin belirlenebilmesi için kanunda göreve ilişkin hükümlerin yanı sıra poliçenin niteliği ve halefiyet ilkesinin gözününe alınması zorunludur.6102 sayılı TTK’nın 1472. Maddesine göre ”Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa, bu hak tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.” Yine sigortacının halefiyet durumu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kurulunun 22.03.1944 Tarih E. 37, K. 9, RG. 03.07.1944 sayılı kararında ” Sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa, aynı hak sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur.” şeklinde vurgulanmaktadır.TTK’ nın 1472. Maddesi ve Yargıtay İBK kararı birlikte değerlendirildiğinde , dava dışı sigortalı davalılara karşı dava açsaydı uyuşmazlık hangi mahkemede görülecek idiyse somut davaya bakma konusunda da aynı mahkeme görevlidir. 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 1. maddesi gereğince, İş kanununa göre işçi sayılan kimselerle işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemelerinin kurulacağı düzenlenmiştir. 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. Maddesinde, iş kazası düzenlenmiş, 101. Maddede ise, bu kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu kanun hükümlerinin uygulanması ile ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların iş mahkemesinde çözüleceği belirtilmiştir. Somut olayda, davacı sigortalısı ile davalı … A.Ş arasında İş Mahkemeleri Kanununun tanımında belirtilen şekilde işçi işveren ilişkisi söz konusudur. Dava dışı sigortalı ile davalılar arasındaki uyuşmazlık 4857 sayılı İş Kanunu ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa ilişkindir. Davacının iddia ettiği vakıaların gerçekleşip gerçekleşmediği, olayın iş kazası niteliğinde olup olmadığını değerlendirme yetkisi İş Mahkemesine aittir. Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta görevli mahkeme İş Mahkemesi olduğundan yerel mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararı yerindedir.Açıklanan nedenlerle davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 203,00 harçtan mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davacı tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1c Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.23/11//2020