Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1205 Esas
KARAR NO: 2023/1271
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 21/11/2019
NUMARASI: 2017/115 Esas, 2019/1100 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket tarafından işletilen köprü ve otoyoldan, davalıya ait araçların ihlalli geçişleri nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarları ve yasadan kaynaklı para cezalarının tahsili amacıyla davalı aleyhinde Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 05/06/2018 tarihli dilekçesinde; 7144 sayılı torba kanun ile bu kanunun yürürlük tarihi olan 25.05.2018 tarihi itibari ile tahsil edilmemiş ceza tutarları hakkında uygulanmak üzere geçiş ücretinin, geçiş tarihinden itibaren 15 (onbeş) gün içerisinde ödenmemesi halinde tahakkuk eden geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki cezanın 4 katı olarak değiştirildiğinden ve hazine payı uygulamasının ortadan kaldırıldığından bahisle icra takibine konu alacak üzerinde revizyon yapılarak takip tarihi itibariyle geçiş ücretinin 10 katı olan ceza tutarının 4 katına indirildiğini belirterek işbu davada harca esas değerin 1.146,25 TL olarak değiştirilmesini talep etmiştir. Davacı vekili 12/07/2018 tarihli duruşmada ise; harca esas değer 1.146,25 TL olarak yazılmış ise de, taleplerinin 4 kat cezası ile birlikte asıl ceza da eklenerek 157.503,00 TL olduğunu, yanlışlığın bu şekilde düzeltildiğini beyan etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirketten kaynaklı ödeme aksaklıklarının giderilmesinden itibaren müvekkili şirketin ödeme sorununun olmadığını, geçişe ilişkin ana paranın 15 gün içerisinde ödenmesine ilişkin yazı gönderilmediğinden cezai yaptırımın kabul edilemeyeceğini, geçiş ücretlerinin zamanında ödenmemesinin bizzat davacı ve davacının yetkili kıldığı bankalardan kaynaklandığını, zira davacı şirketin anlaşmalı olduğu … Bankası AŞ ile … bank AŞ tarafından sistem arızası nedeni ile işlem yapılamadığını, ödeme aksaklıklarının davacı şirketin altyapı eksikliğinden kaynaklandığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile ceza tutarlarının, müvekkilinin iflasına neden olacak nitelikte yüksek olduğundan tenkisinin ve iptalinin gerektiğini belirterek davanın reddi ile, davacının %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: İlk derece mahkemesince; davacı tarafça işletilen otoyoldan geçen davalı şirkete ait araçların ihlalli geçiş yaptıklarından bahisle davacı şirket tarafından ihlalli geçiş cezaları ve geçiş ücreti tahakkuk edildiği, bilirkişi marifetiyle yapılan incelemede söz konusu araçların ihlalli geçişlerinin tespit edildiği ve geciş ücretlerinin yasal süre içerisinde davacı tarafın hesaplarına veyahut HGS hesaplarına ödenmediğinin tespit edildiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile 31.500,60 TL geçiş ücreti, 126.002,40 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 157.503,00 TL üzerinden takibin devamına ve alacağa takip tarihi itibariyle değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu alınan bilirkişi raporu ile saptanmış olduğundan koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Karar yasal süresinde taraf vekillerince istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; ikame edilen davanın, açıldığı tarih itibariyle haklı ve değer itibariyle yerinde bir dava olduğunu, Yargıtay içtihatları ile de sabit olduğu üzere, dava devam ederken müvekkili şirketin inisiyatifinde olmaksızın hasıl olan yasal değişiklik nedeniyle, müvekkil davacı şirket lehine davanın açıldığı tarihteki değerine göre yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğini, yerel Mahkemece tesis edilen kararda, fazlaya ilişkin kısım yönünden müvekkili aleyhine yargılama giderine hükmedilmediği belirtilmesine rağmen aleyhlerine vekalet ücretine hükmedildiğini, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olması durumunda ve alacaklının talebi doğrultusunda mahkemece icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davacı şirketten kaynaklı ödeme aksaklıklarının giderilmesinden itibaren müvekkili şirketin ödeme sorununun olmadığını, geçişe ilişkin ana paranın 15 gün içerisinde ödenmesine ilişkin yazı gönderilmediğinden cezai yaptırımın kabul edilemeyeceğini, geçiş ücretlerinin zamanında ödenmemesinin bizzat davacı ve davacının yetkili kıldığı bankalardan kaynaklandığını, zira davacı şirketin anlaşmalı olduğu … Bankası AŞ ile …bank AŞ tarafından sistem arızası nedeni ile işlem yapılamadığını, ödeme aksaklıklarının davacı şirketin altyapı eksikliğinden kaynaklandığını, kabul anlamına gelmemek kaydı ile ceza tutarları, müvekkilinin iflasına neden olacak nitelikte yüksek olduğundan tenkisinin ve iptali konusunda bir değerlendirme yapılmadığını, ana para dışında kalan geçiş ücretinin dört katı cezanın kabulüne yönelik kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Mahkemece, eksik kalan 2.635,35 TL istinaf nisbi karar harcının 1 haftalık kesin süre içerisinde yatırılması amacıyla davalı vekiline muhtıra tebliğ edilmiş ise de belirtilen süre içerisinde harcın yatırılmaması sebebiyle Mahkemenin 17/02/2020 tarihli ek kararı ile, istinaf başvurusunun yapılmamış sayılmasına karar verilmiş olup tebliğ edilen ek karara karşı davalı veya vekilinin istinaf başvurusunda bulunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, geçiş ihlalinden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan takibe karşı yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacının davalı aleyhinde 31.500,60 TL geçiş ve 314.990,35 TL ceza ücreti olarak toplam 346.490,95 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlattığı, davalının takibe ve borca karşı itirazda bulunması üzerine takibin durdurulduğu, davacının ise İİK 67. maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü süre içerisinde işbu itirazın iptali davasını açtığı anlaşılmıştır. Mahkemece, uyuşmazlık ile ilgili bilirkişiden rapor alındığı görülmüştür. Davanın dayanağını oluşturan 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5. maddesinde “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin on katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir…” hükmü düzenlenmişken 25.05.2018 tarih ve 30431 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 16.05.2018 tarih ve 7144 sayılı Kanunun 18. maddesi ile, anılan maddenin birinci ve beşinci fıkralarında yer alan “on” ibareleri “dört” şeklinde değiştirilmiştir. Ayrıca aynı Kanunun 19. maddesi ile, 6001 sayılı Kanuna geçici 3. madde ilave edilmiştir. 6001 sayılı Kanuna eklenen geçici 3. madde ise “Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce otoyollar ile erişme kontrolünün uygulandığı karayolları için belirlenen geçiş ücretlerini ödemeden yapılmış olan geçişlerde araç sahiplerine bu Kanunun 30. maddesinin beşinci fıkrası uyarınca tahakkuk ettirilen ancak bu maddenin yürürlük tarihi itibarıyla tahsilatı yapılmamış olan para cezaları hakkında bu Kanunun 30. maddesinde yer alan oranlar uygulanır.” şeklinde düzenlenmiştir. Somut olayda, davacı vekili, icra takibine konu ettiği 346.490,95 TL’yi açtığı dava ile talep etmiş ise de sonradan yapılan yasal değişiklik sebebiyle talebini 157.503,00 TL olarak revize etmiş olup Mahkemece de, revize edilen talep gibi 31.500,60 TL geçiş ücreti ve 126.002,40 TL ceza tutarı olmak üzere toplam 157.503,00 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiştir. Buna göre, davacının dava tarihi itibarıyla yürürlükte olan yasa gereği 10 katı ceza tutarını talep etmekte haklı olduğu, ancak davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanunla ceza tutarının, geçiş ücretinin 4 katı olarak belirlendiği anlaşılmakla davacının takipte istediği kalan ceza tutarı yönünden, davanın konusuz kalması nedeniyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurulması gerekirken sadece davanın kabulüne karar verilmesi yerinde olmamıştır. Öte yandan, Mahkemenin gerekçeli kararında, ihlalli geçişe ait ceza tutarının davacı tarafından 126.002,40 TL olarak revize edilmesinin yasal değişiklik nedeniyle zorunlu olarak yapıldığı kabul edilerek fazlaya ilişkin kısım yönünden davacı aleyhine yargılama giderine hükmedilmediği belirtilmiş ise de, işbu gerekçeye aykırı şekilde, kabul ve red oranına göre bakiye yargılama gideri davacı üzerinde bırakıldığı gibi ayrıca davacı aleyhine olacak şekilde davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiştir. Ancak davacının fazlaya ilişkin talebinin davanın açılmasından sonra yürürlüğe giren yeni bir kanun nedeniyle konusuz kaldığı, davacının dava tarihinde davanın tamamı yönünden haklı olduğu gözetildiğinde yargılama giderlerinin tamamından davalının sorumlu olduğu gibi davacının aleyhine olarak davalı lehine vekalet ücretine de hükmedilmemesi gerekir. Ayrıca davacı vekili, Mahkemenin icra inkar tazminatı talebinin reddine yönelik kararını da istinaf etmiştir. İtirazın iptali davalarında İİK’nun 67/2. maddesi çerçevesinde alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, usulüne uygun şekilde yapılmış bir icra takibinin bulunması, borçlunun süresi içerisinde itiraz etmesi ve alacaklının icra hakimliğine başvurmadan, alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması gerekir. Burada, borçlu itirazının kötüniyetle yapılmış olması ve alacağın bir belgeye bağlanmış bulunması koşulları aranmaz. Bu yasal koşullar yanında, takibe konu alacağın likit olması da zorunludur. Buna göre, likit bir alacaktan söz edilebilmesi için, ya alacağın gerçek miktarının belli ve sabit olması ya da borçlusu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurların bilinmesi veya bilinmesinin gerekmekte olması gerekir. Somut olayda, davalı, geçiş ücretini tespit edebilir durumda olduğundan, alacak likit ve belirlenebilir niteliktedir. Bu nedenle icra inkar tazminatına ilişkin yasal şartlar oluşmasına rağmen Mahkemece söz konusu talebin reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince tesis edilen kararın usul ve yasaya uygun olmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun kabulü ile, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nun 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davanın kabulüne, yasa değişikliği uyarınca geçiş ücretinin on katı tutarındaki cezanın 4 katı olarak değiştirilmesi sebebiyle kalan kısım bakımından karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/115 Esas, 2019/1100 Karar ve 21/11/2019 tarihli kararının HMK’nun 353/1.b.2 bendi gereğince KALDIRILMASINA, 3-a)Davacının davasının KABULÜ İLE, b)Davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 31.500,60 TL ihlalli geçiş ücreti ve bu tutarın 4 katı cezası 126.002,40 TL olmak üzere toplam 157.503,00 TL üzerinden iptaline, takibin bu miktarlar üzerinden devamına, c)Alacak likit olduğundan kabulüne karar verilen 157.503,00 TL’nin %20’si üzerinden hesaplanan 31.500,60 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, d)Yasa değişikliği uyarınca geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki cezanın 4 katı olarak değiştirilmesi sebebiyle kalan kısım bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, e)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanuna bağlı tarife gereğince alınması gereken 10.759,03 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 4.184,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.574,28 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, f)Davacı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 4.216,15 TL başvuru ve peşin harç ile 1.369,40 TL yapılan yargılama gideri olmak üzere toplam 5.585,55 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, g)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, h)Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince taktir olunan 25.200,48 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
İstinaf Giderleri Yönünden;4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafından peşin olarak yatırılan 148,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ile 54,40 TL istinaf karar harcı olmak üzere toplam 203,00 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,6-Taraflarca yatırılan gider avansından sarf edilmeyen miktarın kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE, Dair dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.23/11/2023