Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1182 E. 2023/1255 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1182 Esas
KARAR NO: 2023/1255
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 03/12/2019
NUMARASI: 2018/45 Esas, 2019/1244 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı ile müvekkili arasında “Patent İşbirliği Antlaşması” kapsamında “PCT başvurusu hizmeti” için 18/04/2017 tarihinde sözleşme imzalandığını, işbu sözleşmeye istinaden de davalıya talep ettiği hizmetin verildiğini, bu hizmet karşılığında fatura düzenlendiğini, verilen hizmete rağmen davalı tarafın fatura bedelini ödemediğini, bunun üzerine 26/09/2017 tarihli cari hesap tablosuna istinaden davalı tarafa ödeme yapılması istemli ihtarname gönderdiklerini, herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas Sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığını, davalı tarafından borca, ferilerine ve yetkiye itiraz edildiğini, davalı şirketin yetkiye yönelik itirazının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, 3.360,10 Euro tutarında faturaya ilişkin 30 günlük sürenin dolduğu gözetildiğinde ayrıca davalıyı temerrüde düşürmeye gerek olmadığını, dökümü yapılan ve takibe konulan fatura alacağının likit ve muayyen olduğunu, borca ve ferilerine yönelik tüm itirazların iptali ile takibin devamına, icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz eden davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalıya usulüne uygun dava dilekçesi, duruşma gün ve saati tebliğ edilmiş, davalı davaya cevap dilekçesi sunmamıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince, davanın icra takibine itirazın iptali ve icra inkar tazminatı verilmesi istemine ilişkin olduğu, davacının takipte ve davada sözleşme kapsamında verilen hizmet karşılığı düzenlenen fatura bedelinin davalıdan tahsilini talep ettiği, taraflar arasındaki ihtilafa konu faturanın 18/04/2017 tarihli sözleşmeye istinaden düzenlenmiş 19/04/2017 tarihli 3.360,10 Euro tutarlı olduğu, ödeme emrinin 13/11/2017 tarihinde tebliğ edildiği, tarafların 2017 yılı ticari defter ve kayıtlarının usulüne uygun olarak tutulup tasdiklerinin yaptırıldığı, davacının, takibe konu ettiği 3.360,10 TL bedelli faturanın 19/04/2017 tarihinde yevmiye defterine kaydettiği, davacının faturasının davalı taraf kayıtlarında yer almadığı, davacının fatura içeriği hizmeti yerine getirdiğini ispatlayamadığı gerekçesi ile davacının davasının reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde, Vergi Usul Kanunu genel tebliği gereğince, alıcının talebi halinde e-fatura format ve standartının kullanılması ve görüntüsünün eklenmesi suretiyle e-fatura uygulaması kayıtlı olmayan mükelleflere faturanın elektronik ortamda iletilebileceğinin düzenlendiği, bu şekilde davalı yetkilisi …’un sesli yanıt sistemi üzerinden verdiği onay üzerine faturanın e-mail adresine 19/04/2017 tarihinde iletildiğini, faturaya itiraz olmadığını, mahkemece faturadaki edimin ifa edilip edilmediği değerlendirmesi ve incelemesi yapılmadan karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava; taraflar arasındaki sözleşme kapsamında verilen hizmet nedeniyle faturaya dayalı alacağın tahsili için yapılan takibe itirazın iptali ve icra inkar tazminat taleplidir. Taraflar arasında, “Patent İşbirliği Antlaşması” kapsamında “PCT başvurusu hizmeti” için 18/04/2017 tarihinde sözleşme imzalandığı tartışmasızdır. Ancak davalı faturada belirtilen işin yapılmadığını savunmaktadır. Sözleşmenin 15.maddesinde “sözleşme yükümlülükleri, imza tarihi itibari ile başlar ve başvuruya konu dosyanın tescil belgesinin teslimi veya yapılan başvurunun olumsuz (ret edilmesi) kapanmasıyla birlikte son bulur.” hükmü bulunmaktadır. Dolayısıyla davacı sözleşme kapsamında davaya konu faturadaki hizmetin verildiğini ispat yükü altındadır. Mahkemece, taraf ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak alınan bilirkişi raporunda, taraf ticari defterlerinin usule uygun olarak tutulduğu, dava konusu faturanın davacının e-defterinde kayıtlı olduğu, davalının ise e-defter sahibi olmadığı ve faturanın davalı defter ve kayıtlarında yer almadığı, davacının faturayı davalıya tebliğ ettiğini ispatlaması gerektiğinin bildirildiği görülmüştür. Davacı tarafça, davalı yetkilisinin, sesli yanıt sistemi ile kendisine elektronik ortamda e-faturaların gönderilmesini kabul ettiğini bildirmiş ise de mahkemeye bu yönde bir delil sunmamıştır. Yine yukarıda açıklandığı üzere fatura konusu hizmetin verildiğinin ispat yükü davacı tarafa ait olup davacı, hizmetin verildiğine dair içeriği anlaşılmayan, yabancı dilde bir sayfadan ibaret belgeyi rapora itiraz dilekçesi ekinde sunmuştur. Bu belge yasal delil sunulma süresi içerisinde verilmediği gibi yabancı dildeki belgenin zorunlu olan tercüme örneğinin de verilmediği anlaşılmıştır. Davacının kendi defterlerinde kayıtlı olan düzenlediği fatura dışında dava konusu yaptığı alacağı karşılayacak hizmetin verildiğini gösteren yeterli delil sunulmamıştır. Dolayısıyla, sunulan ve mahkemece incelenen dava konusu sözleşme ve fatura, çekilen ihtarnameler, ticari defter ve kayıtlar ve bilirkişi incelemesi sonucunda davacının, hizmetin verildiğine ilişkin iddiasının ispatlayamadığı kabul edilerek davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık görülmediğinden yerinde olmayan davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM; Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/45 Esas, 2019/1244 Karar ve 03/12/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b.1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 215,45 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.23/11/2023