Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1090 E. 2020/2032 K. 19.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1090 Esas
KARAR NO : 2020/2032
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 22/05/2018
NUMARASI : 2016/598 Esas, 2018/502 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 19/11/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket nezdinde 2664061 no.lu Yangın Sigorta Poliçesi ile sigortalanan dava dışı sigortalı …San. ve Tic. Ltd. Şti.’ye ait fabrikanın arka bahçesi çevresinde yer alan taş duvar üzerindeki kaplamaların davalı tarafın yaptığı alt yapı çalışmaları nedeniyle hasarlandığını, hasar bedelinin sigortalıya ödendiğini belirtilerek, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla 16.802,83 TL’nin ödeme tarihi olan 09.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava edilmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin yüklenicisi …San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin davaya konu duvar yakınında, dava dışı 3. kişiyle ilgili elektrik işlemlerini yerine getirdiğini, kazı alanının elektrik işinin bitirilmesinden sonra fotoğraflandığını, fotoğraflarda hasarın gözükmediğini, daha sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından asfaltlanmak ve asfalt silindiri ile düzeltilmek suretiyle bu alanın kapatıldığını, asfaltlanma faaliyetinden sonra çekilen fotoğraflarda duvarda hasar oluştuğunun tespit edildiğini belirterek davanın öncelikte pasif husumet yönünden reddine, aksi halde davanın rücu hakları bulunan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na ihbarına ve davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince; iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre; dosyaya celbedilen fotoğrafların incelenmesi neticesinde, enerji nakil hatlarına ait kabloların toprak altına alınması sırasında yapılan kazıların söz konusu duvar kaplamalarında hasara sebebiyet verebilmesi için zeminin kaya olması ve bu zeminin darbeli kırıcılarla kazılması gerektiği belirlenmiştir. Dosyasında ve fotoğraflarda söz konusu hasarın kazı sırasında mevcut olmadığı ancak, asfaltlama sonrasında meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu durumda kazı alanının eski hale getirilmesi için asfalt yapılması gerektiği, bu asfaltın ise sıkıştırılması sırasında vibrasyonlu silindir kullanılmasının zorunluğu olduğu bilinmektedir. Dolayısıyla ortaya çıkan hasarın asfalt sıkıştırılması sırasında vibrasyonlu silindirin meydana getirdiği titreşimler nedeniyle ihata duvarı üzerinde bulunan kaynak taşı ile tuğlaların duvardan koparak ayrıldığı, çatladığı ve hasarın ortaya çıktığı, dolayısıyla meydana gelen hasarda davalı şirketin kusurunun bulunmadığı, kusurlunun dava dışı İBB’ye olduğu gerekçesi ile davanın pasif husumet yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde; hasarın davalının elektrik kablolarının yer altına alma çalışmaları sırasında yaptığı kazı çalışmalarında meydana geldiğini, hasarın meydana geldiği yerde asfaltlama çalışmaları yapılmasının davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağını, hasarın meydana geldiği yerde Sultanbeyli Belediyesi tarafından araştırma yapıldığını, Sultanbeyli Belediye Başkanlığı Hukuk İşleri Müdürlüğünün 24.10.2014 tarihli yazısında ” … Söz konusu talebinize konu zararın oluşmasına neden olan alt yapı (enerji nakil hatlarının ver altına alınması çalışması Anadolu Yakası Elektrik Dağıtım Anonim Şirketi tarafından yapılmış olup…” ifadelerine ver verildiğini, bilirkişi raporlarının hatalı olduğunu, bilirkişi heyetinin mesleki açıdan zararın hangi eylem ve davranış sonucu meydana geldiği hususunda yetkinliğe sahip olmadıgını dava sırasında kusurun değerlendirilmesi bakımından Belediye Fen isleri Müdürlüğü ve Hukuk İsleri Müdürlüğüne müzekkere yazılarak görüş istenilmesi hususunda ki taleplerinin haksız olarak reddedildiğini belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, “Geniş kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesi” kapsamında sigorta hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 23.06.2015 tarih 2015/175 E. 2015/632 K. sayılı kararı ile uyuşmazlıkta görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, karşı görevsizlikle dosyanın merci tayini için Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 19/04/2016 tarihli kararı ile yargı yeri olarak İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin tayin edildiği anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, sigortalıya ait duvarda hasar meydana gelip gelmediği, davalının pasif husumet ehliyetinin bulunup bulunmadığı ve hasarın miktarı noktalarında toplanmıştır.Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigortalı … San. ve Tic. Ltd. Şti. arasında, poliçe vadesi, 27.01.2014/27.01.2015 olan, “Geniş kapsamlı Yangın Paket Sigorta Poliçesi “ düzenlendiği, poliçede de riziko adresinin, … Mah, … Cad., … Sok., No:… Sultanbeyli/ İstanbul olduğu, riziko adresinde sigortalıya ait bahçe duvarlarının kazı çalışması sırasında hasarlandığından bahisle ekspertiz raporu doğrultusunda sigortalıya 09.10.2014 tarihinde 16.802,83 TL ödendiği, davacı vekilinin dava dilekçesine ekli Sultanbeyli Belediye Başkanlığı Hukuk İşleri Müdürlüğünün 24.10.2014 tarihli yazısı doğrultusunda eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır.Mahkemece dosya üzerinden önce bir sigortacı ve mali müşavirden oluşan heyetten rapor alınmıştır.28.10.2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalının somut olaydaki zarardan sorumlu olup olmadığının tespiti açısından; davalı Ayedaş’ın elektrik dağıtımı ile ilgili alt yapı çalışmasının kazılan alanın doldurulduğu an itibariyle mi biter ve bu noktadan sonra asfaltlama görevi İstanbul Büyükşehir Belediyesinin yükümlülüğüne mi girer, yoksa yapmış olduğu işin bir parçası dan kazılan yerin asfaltlanması hizmetini İstanbul Büyükşehir Belediyesinden almak suretiyle mi yerine getirir meseleleri teknik bir meseleler olup, uzmanlık alanımıza girmediğinden bu hususun İstanbul Büyükşehir Belediyesinden resmi yolla sorulmasının veya bu konularda uzman bilirkişiden görüş alınmasının uygun olacağı; Ekspertiz Raporunda tespit edilen ve davacı sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen 16,802,83 TL’lik zarar bedelinin uygun olup olmadığı meselesi inşaat konusunda uzman bilirkişinin görevine girmekte olup, dosyanın inşaat konusundaki bilirkişiye tevdii konusundaki takdirin sayın mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.Mahkemece bu defa heyete inşaat bilirkişisi dahil etmiş, aynı mali müşavir ve atadığı farklı bir sigorta bilirkişisinden oluşturduğu 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor almıştır. Bilirkişi heyeti 04.04.2017 tarihli raporlarında; dosyasında ve fotoğraflarda söz konusu hasarın kazı sırasında mevcut olmadığı ancak, kazı alanının eski hale getirilmesi için asfalt yapılması gerektiği, ortaya çıkan hasarın asfalt sıkıştırılması sırasında vibrasyonlu silindirin meydana getirdiği titreşimler nedeniyle ihata duvarı üzerinde bulunan kayrak taşı ile tuğlaların duvardan koparak ayrıldığı, çatladığı ve hasarın ortaya çıktığı, duvardaki kaplamanın tekniğine, fen ve sanat kaidelerine uygun yapılmadığını, ortaya çıkan hasardan bu sebeple sigortalının %50, Belediyenin %50 oranında kusurlu bulundukları, ödenen bedelin kadri maruf olduğu, Belediyenin sorumlu olduğu miktarın 8.401,42 TL olabileceği belirtilmiştir. Aynı heyet ek raporlarında; 15.06.2006 gün ve 26199 Sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Büyükşehir Belediyeleri Koordinasyon Merkezileri Yönetmeliğinin 14. Maddesinde Alt Yapı Yatırım Hesabı oluşturulduğu, 14.3 maddesinde ise “Büyükşehir, ilçe ve ilk kademe belediyeleri cadde, bulvar, meydan ve sokaklarında yapılacak tüm kazılardan elde edilecek gelirler büyükşehir belediyesi bünyesinde açılacak alt yapı yatırım hesabında toplanır. Sokakların kazısından elde edilen gelirler ilgili belediyeye aktarılır Bu paralar büyükşehir ilçe ve İlk kademe belediyeleri tarafından sadece cadde, bulvar, meydan ve sokakların asfalt ve kaldırımların yapımında kullanılır.” hükmüne yer verildiğini, yönetmelik hükmüne göre asfaltlama görevinin büyükşehir belediyesine ait olduğunu, davalıya husumet düşmediği belirtilerek kök rapor tekrar edilmiştir.Tüm dosya kapsamına göre; riziko adresinde davalı tarafından alt-yapı yenileme çalışmaları nedeni ile kazı işlemi yapıldığı, zararın, kazılan alanın eski hale getirilmesi amacı ile yapılan kapatma ve asfaltlama işlemleri sırasında gerçekleştiği, hasar ile davalının eylemi arasında uygun illiyet bağı bulunduğu, sigortalının duvarında 16.802,83 TL’lik hasar meydana geldiği, duvardaki kaplamanın tekniğine, fen ve sanat kaidelerine uygun olmadığı, tarafların bu sebeple %50’şer oranda kusurlu bulundukları, davalının meydana gelen hasarın %50’ne tekabül eden 8.401,42 TL den sorumlu olduğu anlaşılmıştır.Yukarıda ki açıklamalar ışığında, mahkemece talebin kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken, pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın reddine karar vermiş olması isabetli olmamıştır. Bu nedenle ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;1-Davacının istinaf başvurusunun KABULU İLE, HMK’nun 353/1b-2 maddesi uyarınca İstanbul Anadolu 4. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/598 Esas, 2018/502 Karar, 22.05.2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE,2-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; 8.401,42 TL tazminatın ödeme tarihi olan 09.10.2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,3-Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 573,90 TL harç peşin alındığından başkaca haç alınmasına yer olmadığına, 4-Davacı tarafından yatırılan 573,90 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,5-Davacı tarafından yapılan 27,70 TL başvuru harcı, 4,10 TL vekalet harcı, 3.799,25 TL tebligat, bilirkişi, posta masrafı olmak üzere toplam 3.831,05 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranı üzerinden taktiren 1.915,52 TL ‘sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına,6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen kısım üzerinden AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,8-Karar kesinleştiğinde HMK’nun 333. maddesi gereğince kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,İstinaf Giderleri Yönünden;1-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan 203,00 TL harçtan mahsubu ile bakiye 29,10 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından peşin yatırılan istinaf harçları toplamı 203,00 TL ile 48,50 TL tebligat/posta gideri olmak üzere toplam 251,50 TL yargılama giderinden kabul ve ret oranı üzerinden taktiren 125,75 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacının kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-2 bendi ve aynı Kanunun 362/1.a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.19/11/2020