Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1080 Esas
KARAR NO: 2023/1280
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:11/11/2019
NUMARASI:2018/911 Esas, 2019/815 Karar
DAVA:İtirazın İptali
KARAR TARİHİ:23/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı sigortalı …’ya ait ayakkabı ve çanta satışı yapılan mağazanın, 21/02/2016-21/07/2017 tarihleri arasında Özel İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile müvekkili sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğunu, 04/12/2016 tarihinde davalının üreticisi olduğu su sebilinden çıkan yangın nedeniyle sigortalı işyerinde hasar meydana geldiğini, ekspertiz incelemesi sonucu 02/02/2017 tarihinde sigortalıya 52.181,64 TL sigorta tazminatı ödendiğini, iftaiye raporu ile ekspertiz raporuna göre, yangının davalının üreticisi olduğu su sebilindeki elektrik tesisatında meydana gelen arızadan kaynaklandığını, bu nedenle davalının hasardan sorumlu olduğunu, bunun üzerine sigortalıya ödenen 52.181,64 TL sigorta tazminatı ile 2.690,21 TL işlemiş faizin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, ancak davalının takibe haksız itirazı ile takibin durduğunu ileri sürerek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; yangının müvekkilinin üreticisi olduğu üründen kaynaklı olduğuna dair delil bulunmadığını, dava konusu üründe imalat hatası olduğunu ispatlayacak somut veri bulunmadığını, ürünlerinin TSE belgesine haiz olduğunu, bu etiketlerin ürünlerin olabilecek elektriksel risklere karşı güvenlik sistemlerine ve güvenlik test raporlarına haiz olduğunu gösterdiğini, davacının davasını ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; yangının davalı tarafından üretilen su sebilindeki elektrik arızasından kaynaklandığı, yangın sonucu sigortalıya ödenen hasar bedelinin piyasa rayiçlerine uygun olduğu, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, takibin devamına, 10,974,37 TL icra tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; yangının müvekkili şirketin üreticisi olduğu üründen kaynaklanmadığını, hükme esas alınan raporun varsayıma dayalı olarak düzenlendiğini, kök raporda ürününün fişte bırakılması kullanıcı hatası olarak değerlendirilmişken ek raporda herhangi bir teknik açıklamaya dayanmadan yangının müvekkilinin ürettiği su sebilinden kaynaklandığı kanaatine yer verildiğini, kusur ve zarar miktarı yargılama sonucu belirleneceğinden, alacağın likit olmadığını, bu nedenle müvekkile aleyhine icra tazminatına hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, sigortalıya ödenen sigorta tazminatının hasar sorumlusu olduğu ileri sürülen davalıdan rücuen tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; sigortalı …’ya ait işyerinin, 21/02/2016-21/07/2017 tarihleri arasında Özel İşyeri Paket Sigorta Poliçesi ile davacı sigorta şirketi nezdinde sigortalı olduğu, 04/12/2016 tarihinde sigortalı işyerinde çıkan yangın nedeniyle işyerinde hasar meydana geldiği, davacı sigorta şirketinin ekspertiz incelemesi sonucu 02/02/2017 tarihinde sigortalıya 52.181,64 TL sigorta tazminatı ödediği ve sigortalıya ödenen 52.181,64 TL sigorta tazminatı ile 2.690,21 TL işlemiş faizin tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının yasal süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, itirazın iptali ve takibin devamı için bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, yangının davalının üreticisi olduğu su sebilinden kaynaklandığı, sigortalıya ödenen hasar tazminatının uygun olduğu ve alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile davalının takibe itirazının iptaline, davacı lehine icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir. İstinaf konusu edilen uyuşmazlık, sigortalı işyerinde hasara neden olan yangının davalının üreticisi olduğu üründen kaynaklanıp kaynaklanmadığı, varsa alacağın liki olup olmadığı hususlarında toplanmaktadır. Davacı sigorta şirketi, sigortalıya halef olarak zararın tazminini talep etmektedir.6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesinde halefiyet düzenlenmiştir. Maddede, sigortacının sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçeceği, sigortalının gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hakkın tazmin ettiği bedel kadar sigortacıya intikal edeceği ifade edilmiştir. Sigortalının tazminat alacağının hukuki temelinin haksız eylemden, kanundan veya sözleşmeden kaynaklanmış olması arasında hiçbir fark yoktur. TTK 1472. maddeden kaynaklanan halefiyet hakkı sigortacıya, zarar sorumlusundan, sigortalısına ödediği sigorta bedeli kadar talep hakkı ve bunun doğal sonucu olarak da zarar sorumlusuna karşı dava hakkını sağlamaktadır. Bu dava türüne doktrin ve uygulamada sigortacının rücu davası adı verilmektedir. Halefiyete dayalı olan rücu davasında, esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. Her tazminat davasında olduğu gibi, sigortacının açtığı rücu davasında da davalının kusurunu ve zararı ispat etmek davacı sigortacıya düşer. Halefiyete dayalı sigorta rücu davasında sigortacı halefiyet hukuki ilişkisi sebebiyle ancak selefinin sahip olduğu haklara sahip olur. Sigortacı halefiyete dayanarak rücu davasını zarar sorumlusu aleyhine yönelttiğine göre, sigortalının zarar sorumlusuna karşı açacağı tazminat davasında sigortalı neyi ispat etmesi gerekiyorsa, sigortacıda bu davada onu ispat etmekle yükümlüdür. Somut davada dosyaya sunulan itfaiye ve ekspertiz raporunda; su sebili makinesinin elektrik tesisatında herhangi bir elekriksel arıza sonucu yangının başladığı ve etrafına sirayet ederek geliştiği belirtilmiştir. Sigortalının talebi ile alınan tespit raporunda; su sebilinin arka kısmının harlı olarak yandığı, kablolarının tamamen yandığı, su sebili makinesinin elektrik tesisatında herhangi bir elekriksel arıza sonucu yangının başlamış olabileceği değerlendirilmiştir. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi heyeti raporunda; su sebili makinesinin elekrik tesisatında herhangi bir elekriksel arıza sonucu yangının başladığı kanaatine vardıklarını, yangının su sebili makinesi dışında, işyeri/bina elektriğinin bir etkisiyle veya başka bir nedenle mi meydana geldiği konusunda bilgi vermenin mümkün olmadığını belirtmişlerdir. Bilirkişi heyeti ek raporunda; yanan su sebili üzerinde bilimsel olarak kabul edilebilecek herhangi bir teknik inceleme yapılmadığından, su sebilinin elektrik tesisatının ya da bina ve işyeri tesisatının yangına sebep olduğunun, su sebilinin ayıplı mal veya hatalı ürün olup olmadığının kesin bir şekilde sonuca bağlanması mümkün olmadığından, yangın raporu ve sebilin yanmış fotoğrafları incelenerek kök raporda, yangının su sebili makinesinin elektrik tesisatından kaynaklandığı kanaatini bildirdiklerini, kök rapordaki görüşlerini tekrar ettiklerini belirmişlerdir. İspat külfeti üzerinde olan davacı sigorta şirketinin, hasarın davalının üreticisi olduğu su sebili makinesindeki elektrik tesisatında oluşan arızadan kaynaklandığını ispatlaması gerekir. Hernekadar eksper ve itfaiye raporunda, su sebili makinesinin elektrik tesisatında herhangi bir elekriksel arıza sonucu yangının başladığı belirtilmişse de, yangın raporunu düzenleyen itfaiye personelinin elekrik alanında uzmanlığı bulunmamaktadır. Davacının tek taraflı olarak aldığı ve davalının savunma imkanı bulunmayan eksper raporundaki tespitler üzerinden hasarın nedenin belirlenmesi de yeterli değildir. Tespit raporu ile ilk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda ise varsayıma dayalı olarak su sebili makinesinin elekrik tesisatında herhangi bir elekriksel arıza sonucu yangının başladığı belirtilmiştir. Zira bilirkişi heyeti ek raporunda, su sebili üzerinde bilimsel olarak kabul edilebilecek herhangi bir teknik inceleme yapılmadığından, su sebilinin elektrik tesisatının mı, yoksa bina ve işyeri tesisatının mı yangına sebep olduğu, su sebilinin ayıplı mal veya hatalı ürün olup olmadığı hususlarının kesin olarak tespit edilemeyeceği belirtilmiştir. Şu halde, alınan rapor ve dosya kapsamına göre, yangının kesin olarak davalının üreticisi olduğu su sebili makinesinden kaynaklandığı ispatlanmış değildir. Bu durumda davalının olayda kusurlu olduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, kesin bir kanaat içermeyen rapora dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır. Kabulü göre de, alacak likit ve belli olmamasına rağmen davacı lehine icra tazminatına hükmedilmesi de doğru olmamıştır. Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında davanın reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Davalı vekilinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun KABULÜ İle, İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/911 Esas 2019/815Karar ve 11/11/2019 tarihli kararının HMK 353/1-b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE, 2-a)Davanın REDDİNE b)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 662,72 TL harcın mahsubu ile bakiye 392,87 TL harcın davacıya İADESİNE,c)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, d)Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, e)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri 70,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE, İstinaf Başvurusu Yönünden; 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan 1.124,48 TL harçtan mahsubu ile bakiye 854,63 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 4-Davalı tarafından yapılan 32,00 TL istinaf yargılama gideri ile 418,45 TL istinaf harçları olmak üzere toplam 450,45 TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE, 5-6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra artan kısmın yatıran tarafa İADESİNE, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.23/11/2023