Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1041 E. 2020/1428 K. 02.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1041 Esas
KARAR NO: 2020/1428
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Tarihi: 04/01/2019(Ara Karar)
NUMARASI: 2018/1192 Esas,
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 02/07/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İHTİYATİ HACİZ TALEBİ İhtiyati haciz isteyen vekili talep dilekçesi ile; davalı … Tic. Ltd. Şti ortakları davalılar … ve …’ın müvekkilinin işlettiği otelde konakladıklarını, yine davalı şirketin misafirleri oldukları söylenen davalılar … ve …’in otelde konakladıklarını, sunulan otel hizmetleri nedeniyle 8 adet toplam 89.826,50 TL bedelli fatura düzenlendiğini, ancak sadece 1.200 USD ödendiğini, bakiye kalan 83.272,94 TL’nin tahsili için takip başlatmışlarsa da, davalıların takibe haksız ve kötüniyetli itiraz ettiklerini belirterek davalıların takibe itirazının iptalini talep etmiş, ayrıca davalıların borca yeter miktarda menkul, gayrimenkulleri ile 3 şahıslardaki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi 04/01/2019 tarihli ara kararıyla; davacının alacağını yaklaşık olarak ispat edemediği, alacağın ispatının yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle ihtiyati haciz talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ İhtiyati haciz isteyen vekili süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; ihtiyati haciz kararı için alacağın varlığı ve muaccel olduğunun kesin bir şekilde ispatı gerekmediğini, ayrıca ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi şeklinde bir koşul bulunmadığını, davalıların otelde konakladıklarını, çeşitli otelcilik hizmetlerinden faydalandıklarını, adisyon/fatura gibi delillerle alacağın yaklaşık olarak ispatlandığını, kısmi ödeme yapılması nedeniyle davalı borçlunun hizmeti aldığının açık olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Talep, ihtiyati haciz verilmesi istemine ilişkindir.İİK’nın 257. maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiştir. Maddede, rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısının, borçlunun yedinde veya üçüncü şahıstan olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacakları ile diğer haklarını ihtiyaten haczettirebileceği belirtilmiş, maddenin 2. fıkrasında ise 2 bent halinde, vadesi gelmemiş borçlardan dolayı, borçlunun muayyen yerleşim yerinin olmaması, borçlunun taahhütlerinden kurtulmak maksadı ile mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz istenebileceği düzenlenmiştir. İİK’nın 258. hükmüne göre, ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için mahkemenin alacağın varlığı hakkında kanaat edinmiş olması yeterlidir. Mahkemenin alacağın varlığına kanaat getirmesinden anlaşılması gerekenin alacağın usul kurallarına göre kesin bir şekilde ispat edilmesi değildir. Bu hükme göre alacaklının, alacağının varlığını ve muaccel olduğunu tam ve kesin olarak ispat etmesi aranmamakta, bu konuda mahkemeye kanaat verecek delileri göstermesi yeterli kabul edilmektedir. Öte yandan ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için alacağın yargılamayı gerektirmemesi ya da maddi hukuk anlamında irdelenmesi şeklinde bir koşulda kanunda öngörülmemiştir. Diğer hukuki himaye tedbirlerinde olduğu gibi ihtiyati hacizde de amaç, davaya ilişkin yargılamadan farklı olarak, maddi hukuka dayanan hak bakımından nihai bir karar verip uyuşmazlığı sona erdirmek değildir. İhtiyati hacizde amaç, ihtiyati tedbire benzer şekilde, Anayasa’ nın 2. maddesinde yer alan ” hukuk devleti” ilkesinin bir gereği olarak bireylere etkin hukuki himaye sağlamaktır. Somut olayda, alacaklı tarafın davalı şirket adına kesilen 8 adet toplam 89.826,50 TL bedelli faturaya dayalı olarak davalılar aleyhine takip başlattığı, davalı şirketin, yapılan ödemelerin hesaba katılmadığı ve miktarın abartıldığını belirterek takibe itiraz ettiği görülmektedir. Davalı şirket takibe itirazında, hizmet ilişkisine itiraz etmemiş olup, adı geçen davalı şirket yönünden İİK 258. maddede yer verilen, kanaat getiren dellilerin gösterilmiş olduğunun kabulü ile ihtiyati haciz kararı verilmesi gerekirken ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi doğru olmamıştır. Diğer davalılar yönünden ise, davacı taraf, davalı şirket ortaklarının davalı şirket adına otelde konakladığını, diğer davalı kişilerin ise şirketin misafirleri olarak otelde hizmet aldığı beyan etmiş olup, takip konusu faturalarda davalı şirket adına düzenlendiğinden, mahkemece bu davalılar yönünden, yaklaşık ispat koşulunun sağlanmadığı gerekçesiyle ihtiyati haciz isteminin reddine karar verilmesi yerindedir. Açıklanan nedenlerle, davacı tarafın, davalı şirket yönünden yasada ifade edilen kanaat getiren dellileri gösterdiği kabul edilerek, İİK 257 vd maddeleri gereğince adı geçen davalıya ilişkin ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verilmesi gerekirken, talebin tüm davalılar yönünden reddi ve red gerekçesi yerinde görülmemiştir. Ancak söz konusu hukuka aykırılık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyeceğinden, karar düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmiş ve davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın davalılar …, …, … ve … yönünden istinaf başvurusunun reddine, 2-Davacı tarafın davalı … San. Tic. Ltd. Şti yönünden istinaf başvurusunun KABÜLÜNE, 3-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1192 Esas, 04/01/2019 tarihli ara kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 4.a-Davacının İhtiyati haciz talebinin, davalılardan …, …, … ve … yönünden İİK 257 vd maddelerde düzenlenen İhtiyati haciz şartları oluşmadığından REDDİNE, b-Davacının davalılardan … Tic. Ltd. Şti’nin yönünden ihtiyati haciz talebinin İcra ve Kanunun 257/1. fıkrasına uygun görüldüğünden KABULÜNE, c)İcra ve Kanunun 259. maddesi uyarınca, İhtiyati haciz isteyen alacaklının hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayabilecekleri muhtemel zarar ve ziyanlarını karşılamak üzere alacağın %15 oranında nakit veya kesin ve süresiz banka teminat mektubu ibraz olunduğunda borçlu … San. Tic. Ltd. Şti’nin, menkul, gayrimenkul ve üçüncü şahıslarda olan hak ve alacaklarının borç tutarı ( 83.272,94. TL ) ile sınırlı olmak kaydıyla İcra ve İflas Kanunun 257. maddesi gereğince ihtiyaten haczine , d)İhtiyati haciz kararının teminatın ibrazından sonra İcra ve İflas Kanunun 261. maddesi gereğince yetkili İcra dairesince infazına , 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı + 148,60 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 232,10 TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 66,40 TL harcın davacı şirketten tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 7-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin mahkemece verilecek esasa dair kararda değerlendirilmesine, 8-Dosyanın gerekli işlemlerin yerine getirilmesi için ilk derece mahkemesine gönderilmesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1-f maddeleri gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.02/07/2020