Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1028 E. 2023/1290 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1028 Esas
KARAR NO : 2023/1290
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 20/11/2018
NUMARASI : 2016/1074 Esas, 2018/1185 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 23/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Vinç işletmeciliği yaptığını, müvekkili ile davalının her biri sözleşme niteliğinde açık hesap ilişkisi içinde olduğunu, davalının bakiye alacağını ödemediğinden İstanbul Anadolu Adliyesi …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyasından ilamsız icra takibi başlattıklarını, davalının kötü niyetli itirazı neticesinde takibin durdurulduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20sinde az olmamak kaydı ile icra inkâr tazminatına karar verilmesini dava ve talep etmişlerdir.
SAVUNMA :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanca üzerinde mutabakata varılan borç/alacak bakiyesi belirlenmemiş iken bir takım faturalar keserek doğrudan takip başlatıldığını, davaya konu takipte dayanılan faturaların müvekkiline usule uygun olarak tebliğ edilmediğinden faturalara karşı itiraz ve diğer yasal haklarının kullanılamadığını, fatura ve cari hesap üzerinde mutabık kalınmadığını ve müvekkili tarafından hiçbir borcun kabul edilmediğini, aralarında cari hesap oluşmadığını, kapatılmadığını, temerrüde düşürülmediklerini, karşılıklı mutabakat bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; tarafların tacir olması nedeniyle defterler üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verildiğini, davacı tarafın defterlerini sunduğunu, davalı tarafın ise muhtıra gönderilmesine rağmen inceleme günü defterlerini hazır etmediğini, talimat aracılığıyla incelenen davacı defterleri uyarınca; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulduğu davaya konu edilen cari hesap kapsamında davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 4.361,00 TL alacaklı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün …E. sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, takibe taraflarınca itiraz edildiğini, itirazlarının haklı olduğunu, davacı yanca üzerinde mutabakata varılan bir borç/alacak bakiyesi belirlenmemiş iken, bir takım faturalar keserek doğrudan icra takibi başlatıldığını, cari hesaba ve takibe konu faturanın müvekkili şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğini, bahse konu faturanın müvekkili şirkete usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediğinden faturalara karşı itiraz ve diğer hiçbir yasal hakkın kullanılamadığını, müvekkili şirketin temerrüde düşürülmediğini, davacı yanın icra inkar tazminatı talebinin de haksız ve hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE: Dava, açık hesap alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dava konusu olan İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; alacaklısının … borçlusunun … A.Ş. olduğu, 17/08/2016 tarihli 4.361,00- TL üzerinden taraflar arasındaki açık hesap ilişkisinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsilinin talep edildiği, davalı/borçlu tarafça 01/08/2016 tarihinde borcu bulunmadığından bahisle takibe itiraz edildiği, bunun üzerine davalının takibe itirazının iptali ve takibin devamı için iş bu davanın İİK 67.maddesi gereğince bir yıllık hak düşürücü sürede açıldığı anlaşılmıştır.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, davalı vekili hükmü istinaf etmiştir.Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davacının davalıdan takip tarihi itibarıyla açık hesap ilişkisinden kaynaklı alacağının varlığı ve miktarı noktasında toplanmaktadır. İlk derece Mahkemesinde alınan 28/12/2017 tarihli bilirkişi raporuna göre; Davacı defterlerinin usule uygun olarak tasdiklerinin yaptırıldığı, kayıtların zamanlı,açık anlaşılır ve birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, davalı hesabının 120.390-hesap kodunda tutulduğu 2012 devir gelen 22.361,00-TL borç kaydının karşılığında toplam 18.000,00-TL davalı ödemesinin bulunduğu, dönem sonunda (22.361-18.000=) 4.361,00-TL. bakiye davacı alacağının sonraki döneme aktarıldığı, 2014,2015, 2016 yılları defterlerinde bakiyenin 4.361,00-TL olduğu ve herhangi bir davalı ödemesinin bulunmadığının anlaşıldığı, 2012 dönem sonunda ödemesi yapılmayan … (18.172+1.770+590+1.239+590) sayılı (bedelli) faturalardan 964453 sayılı 18.172- TL. bedelli faturaya istinaden 2013 yılında toplam 18.000-TL ödeme yapıldığının görüldüğü bu faturadan 172, 00-TL davacı alacağının kaldığı, işleyişte kalan bakiye ile birlikte 96521,96581,96615, 96624 sayılı faturalar kadar (172+1.770+590+1.239+590) 4.361,00-TL davacı alacağının bulunduğunun kayıtlarda görüldüğünü, …. sayılı faturaların davalıya teslimine dair incelemeye … Kargo İrsaliyeli faturalarının sunulduğunu, faturalarının davalıya teslim edildiğinin anlaşıldığı, davaya konu bakiyeyi oluşturan … sayılı faturalara davalı tarafça itiraz edildiğine dair dosyada herhangi bir belge olmadığının tespit edildiği görülmüştür. Dosya kapsamı ve taraf beyanlarına göre hizmetin verildiği konusunda ihtilaf bulunmadığı, davacının ticari defter ve kayıtlarının HMK’nun 222. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasında ticari ilişkinin varlığının davalı tarafça da kabul edildiği, davalı tarafça faturalara süresinde itiraz edilmediği, takip konusu alacağın dayanağı faturaların davacı defterinde kayıtlı olduğu, mahkemece davalı tarafa ticari defterlerini sunması için kesin süre verildiği ve kesin süre içinde defter ibraz edilmemesi halinde defter ibrazından kaçınmış sayılacağının ve ibraz eden tarafın kayıtlarının incelenmesi ile yetinileceği yönünde ihtarda bulunulduğu, davalı tarafın verilen kesin süreye rağmen defter ve kayıtlarını ibraz etmediği anlaşılmıştır. Davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine engel olduğundan sunulmayan ticari defterlerinde de davacının alacaklı olduğuna dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının ve bunun sonucunda da davacının incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekmiş, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça, alacağa hak kazanıldığının usulüne uygun olarak ispatlandığı sonucuna varılmıştır. Bu durumda dava konusu hizmeti aldığını kabul eden davalının, borcunun bulunmadığını, hizmet bedelini ödediğini kanıtlamakla yükümlü olduğu, davalının dosyaya bu yönde delil sunmadığı anlaşılmıştır. Davacı taraf ticari defterlerine göre, icra takip tarihi olan 17/08/2016 tarihinden önce davalı tarafça toplam 18.000,00TL ödeme yapıldığı, bu suretle takip tarihi itibariyle davalının davacıya bakiye 4.361,00-TL borcunun olduğu anlaşılmış, ilk derece mahkemesi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir. Diğer yandan, takip konusu alacak faturaya dayanan, bu anlamda borçlu tarafından likit ve bilinen bir alacak olduğundan kabul edilen asıl alacak miktarı üzerinden İİK 67. maddesi gereğince davacı yararına icra inkar tazminatına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1074 Esas, 2018/1185 Karar sayılı ve 20/11/2018 tarihli karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 75,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 194,70 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.23/11/2023