Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1020 E. 2023/1278 K. 23.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1020 Esas
KARAR NO: 2023/1278
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ:BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ:17/12/2019
NUMARASI:2018/1162 Esas, 2019/1344 Karar
DAVA:İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ:23/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili kooperatifin üç ayrı parselde inşa edilen tripleks villardan oluştuğunu, iki parsel üzerindeki villaların tapularının çıkartıldığını ve bu parsellerde tapularını alan üyelerin emlak vergilerini kendilerinin ödediğini, davalıya tahsis edilen villanın da bulunduğu … ada … parsel ile ilgili üst birlik kooperatif ile aralarında tapu iptal ve tescil davası bulunduğunu, bu nedenle üyelere tapu devri yapılamadığından emlak vergilerinin kooperatif adına tahakkuk ettirildiğini, genel kurul ve yönetim kurulu kararları ile kooperatifin ödediği emlak vergilerinin bu parselde bulunan üyelere paylaştırılması konusunda karar alındığını, diğer üyeler bu karara uyarak kendilerine düşen emlak vergilerini ödemelerine rağmen, davalı üyenin ödeme yapmadığını, davalının 2012 yılında kooperatife üye olduğunu, kooperatifin 2010 yılından 2017 yılına kadar toplam 134.564,81 TL ödeme yaptığını, davalının payına düşen 5.000,00 TL emlak vergisini ödemesi gerektiğini, ayrıca davalının 2017 yılı ile 2018 yılı Haziran ayına kadar toplam 1.800,00 TL kooperatif aidat borcunu da ödemediğini, ödenmeyen emlak vergisi ile aidat borcunun tahsili için davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini ileri sürerek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına, alacağın % 20’sinden az olmamak üzere icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı davaya cevap vermemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:Mahkemece; Kooperatifler Yasası’nın 42. maddesinde kooperatif genel kurulunun yetkileri belirlenmiş olup, işletme hesabıyla bilanço ve gerektiğinde gelir gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almanın genel kurulun münhasır yetkileri arasında sayıldığı, davalının davacı kooperatifin ortağı olup aidat borcundan sorumlu olduğu, bu nedenle davalının payına düşen emlak vergisi ile aidat borcundan sorumlu olduğu gerekçesiyle davalının takibe itirazının iptali ile takibin 6.800,00 TL asıl alacak üzerinden devamına, davalının alacağın %20’si tutarında icra tazminatına mahkum edilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresinde davalı tarafından istinaf edilmiştir. Davalı istinaf nedenleri olarak; bilirkişi raporuna itiraz süresi dolmadan karar verildiğini, müvekkilinin üyeliği, eski üyenin herhangi bir borcu olmadığı beyanı üzerine 2012 yılında devraldığını, kooperatif adına üst birliğe yaptıkları ödemenin dikkate alınmadığını, tüm ödemelerini yapmasına rağmen yerin tamamlanmadığını, icra tazminatına hükmedilmesinin yerinde olmadığını, vekalet ücreti ve diğer miktarların fazla hesaplandığını belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, kooperatif üyelik aidat borcu ile kooperatifçe ödenen emlak vergisinden davalı üyenin payına düşen kısmın tahsili için başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır. Dosya kapsamından; davacı kooperatifin 5.000,00 TL emlak vergisi ile 2017 yılı ile 2018 yılı Haziran ayına kadar toplam 1.800,00 TL kooperatif aidat borcu olmak üzere toplam 6.800,00 TL alacağın tahsili için davalı aleyhine Küçükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takip başlattığı, davalının yasal süresinde takibe itiraz ettiği, itiraz dilekçesinin davacıya tebliğ edilmediği, davalının takibe itirazının iptali için işbu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı üyenin aidat borcu ile payına düşen emlak vergisini ödemesi gerektiği, alacağın likit olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile takibe itirazın iptaline ve icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmiş, davalı hükmü istinaf etmiştir. İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; davacı kooperatifin davalıdan tahsilini talep ettiği emlak vergisi ve aidat alacağının genel kurul kararları ile kararlaştırıldığı ve bu kararlarla uyumlu olduğu, davacı kooperatifin 16/05/2011-31/05/2017 tarihleri arasında gecikme zamları dahil toplam 134.561,81 TL emlak vergisi ödediği, emlak vergisinden davalıya isabet eden kısmının 5.000,00 TL olduğu, davalının takip tarihi itibarıyla 1.800,00 TL aidat borcu bulunduğu belirtilmiştir. Davalı rapora itiraz süresi dolmadan karar verildiğini belirtmişse de, raporun 02/12/2019 tarihinde davalıya tebliğ edildiği, davalının iki haftalık süre içinde rapora itiraz etmediği, mahkemenin rapora itiraz süresi dolduktan sonra 17/12/2019 tarihinde karar verdiği anlaşıldığından, davalının bu yöndeki istinaf başvurusu yerinde değildir. Davalının talebi üzerine davacı kooperatif yönetim kurulunca alınan 06.01.2012 tarihli kararla davalı, davacı Kooperatif üyesi olmuştur. Davalının kooperatif üyeliği, taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Davalı kooperatif üyesi olmakla, Kooperatifin tasfiye işlemleri bitene kadar genel kurul kararlarına uymakla yükümlüdür. Davacı kooperatifin davalıdan tahsilini talep ettiği emlak vergisi ve aidat alacağı genel kurul kararları ile kararlaştırılmış ve bu kararlarla uyumlu olarak talep edilmiştir. Genel kurul kararları iptal edilmediği sürece tüm ortaklar için bağlayıcı olduğundan, davalının takibe itirazı haksızdır. Diğer taraftan davalı üyeliği 2012 yılında tüm aktif ve pasifleri ile devraldığından, 2012 yılı öncesine ilişkin emlak vergisinden borçlu olmadığına yönelik istinaf başvurusunun da reddi gerekir. Ayrıca, genel kurul kararı ile kararlaştırılan emlak vergisi ve aidat borcu likit olduğundan davacı lehine alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmesinde isabetsizlik bulunmadığı gibi yargılama sırasında davacı tarafça karşılanan ve davalıdan tahsiline karar verilen yargılama giderinin fazla hesaplanmadığı ve vekalet ücretinin de karar tarihindeki tarifeye uygun olduğu anlaşıldığından, davalının bu yöndeki istinaf başvurusunun da reddi gerekmiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık bulunmadığından davalının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M:Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 269,85 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 117,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 152,85 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.23/11/2023