Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1012 E. 2023/1305 K. 30.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1012 Esas
KARAR NO : 2023/1305
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 16/10/2019
NUMARASI : 2017/1352 Esas, 2019/1036 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 30/11/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasındaki 21.10.2015 tarihli yapı denetim hizmet sözleşmesinden kaynaklanan, yapı sahibinin davalı olduğu … Mah. … Cad. Kadıköy/İstanbul adresindeki ve tapunun … Pafta, … ada, … Parsel numarasında toplam 57028 metrekarede yapının inşasında, müvekkili davacı tarafından verilen toplamda % 90 seviye karşılığı yapı denetim hizmetinin ödenmeyen 850.353,31 TL’si için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının 02.11.2017 havale tarihli dilekçe ile davacıya herhangi bir borcu olmadığı gerekçesi ile borca, takibe, faize itiraz ettiğini, taraflar arasındaki 21.10.2015 tarihli yapı denetim hizmet sözleşmesi uyarınca, davaya konu yapıya ilişkin verilen yapı denetim hizmetinin %90 seviye karşılığı olarak tam ve eksiksiz şekilde müvekkili davacı tarafından yerine getirildiğini, % 70 seviye karşılığı olan dava konusu alacağın davalı tarafından ödenmediğini, yapı denetim bedellerinin, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında belirlenmiş olduğunu, birim fiyatların Bakanlık internet sitesinden otomatik olarak hesaplanması sonucu netleştiğini, ücretin hesaplanmasının Bakanlık tarafından yapılmakta olduğunu ve hakedişler ile onaylanmakta olduğunu, icra takibinden önce davalıya ihtarname gönderildiğini, ayrıca konu ile ilgili olarak yetkili İstanbul Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne de bildirimler yapıldığını belirterek yapılacak yargılama neticesinde davalının icra takibine yaptığı itirazın iptali ile takibin devamına, vade tarihinden itibaren yasal faizi ile 850.353,31 TL alacağın tahsiline ve davalının icra inkar tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile müvekkili arasında imzalanan sözleşmenin 6.maddesinde davacının yükümlülüklerinin belirtildiğini, davacının bu yükümlülüklere aykırı davranarak kentsel dönüşüm sürecinin uzamasına neden olduğunu, davacının yükümlülüklerini yerine getirmemesinden dolayı müvekkili şirketin arsa sahiplerine cezai şart ve hak mahrumiyeti / kira bedellerini ödemek zorunda kaldığını, henüz tamamlanamayan C Bloktan dolayı davacı şirketin bedel talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, davacı şirketin hakedişleri tek taraflı, sözleşmeye aykırı olarak düzenlediğini, eksik ifa, ayıplı ifa ve gecikmeden ve sözleşmeden kaynaklanan fazlaya dair dava, talep ve tüm yasal haklar saklı kalmak kaydıyla öncelikle davacmın davayı açmakta aktif dava ehliyeti bulunmadığından davanın aktif husumet nedeniyle reddine, haksız ve kötü niyetli davanın reddine, İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca haksız ve kötü niyetli icra takibi başlatan davacı aleyhine %20 oranından az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmolunmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile davalının İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında takibe karşı yaptığı itirazının iptali ile takibin 850.353,31 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren taleple bağlı kalınarak yasal faiz yürütülmesine, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde, yapı denetim ücretlerinin yapı sahibi tarafından ildeki mal müdürlüğüne yatırıldığını, yapı denetim şirketinin hak ettiği ücreti buradan aldığını, dolayısıyla davacının müvekkiline karşı dava açma hakkı bulunmadığını, davacının ticari defter ve kayıtlarına göre alacaklı bulunmadığının görülmesine ve talep edilen alacağın faturalandırılmamasına rağmen davanın kabulüne dair verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, tek taraflı hazırlanan hakedişlerin ve işin ve yapı denetim hizmet oranının %90 oranında tamamlandığına dair tespitlerin kabulünün mümkün olmadığını, bu nedenlerle hukuka aykırı ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, yapı denetim hizmet bedeli alacağı 850.353,31 TL’nin tahsiline ilişkin davalı hakkında başlatılan takibe itirazın iptali talebine ilişkindir.Uyuşmazlık, öncelikle davacının aktif dava ehliyetinin bulunup bulunmadığı, esas yönünden ise takip ve dava konusu yapılan alacak miktarına karşılık gelen yapı denetim hizmetinin ayıpsız ve eksiksiz olarak davalıya verilip verilmediği hususundadır.Yapı Denetim Sözleşmesine konu inşaatın bulunduğu taşınmazın tapu kayıtları, Yapı Denetim Hizmet Sözleşmesi, hakediş raporları, İstanbul İl İdare Kurundan bu konuda yapılan işlemlerle ilgili belge örnekleri, inşaatın projesi ve ruhsat işlem dosyası, tarafların ticari defter ve kayıtları celp ve ibraz edilmiş, mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi kurulunca düzenlenen 28/06/2019 tarihli raporda, tarafların usulüne uygun tutulan ticari defterlerin incelenmesinde, davacı defterlerinde, davalı adına gösterilen 240.264,41 TL borç kaybının tahsilat ile kapatıldığı, bir alacağının bulunmadığı, davalı defterlerinde ise davacıya olan toplam borcun 227.739,02 TL ödenmemiş olarak görüldüğü, 12/12/2016 ile 16/10/2017 tarihleri arasındaki 4 hakediş raporu ile gerçekleşen %70 oranındaki yapı denetim hizmet bedelinin 850.353,31 TL olduğu, bu hakedişlerde davacı şirket kaşe ve imzasının, yüksek şehir plancısı …’in, imar planlama şube müdürü … imzasının bulunduğu, İstanbul Valiliği İl İdare Kurulu Müdürlüğünün 15/01/2018 tarihli kararında davacı firmanın yapı denetim hizmetine ilişkin %90 seviyeye kadar olan tüm hakedişlerinin ilgili idare tarafından onaylandığı ve yapı denetim hizmet bedelinin yatırılması hususunda Kadıköy Mal Müdürlüğüne bildirildiği, hizmet bedelinin ödenmemesi sebebiyle seviye tespiti yapılarak, yapı tespiti ile durdurmak tutanağının Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğünce düzenlendiğinin belirtildiği, yine bilirkişilerce inşaat fiziken incelenmek suretiyle yapılan değerlendirmede, yapı denetim hizmet oranının %90 oranında gerçekleştiği, dava konusu yapılan %70 seviye karşılığı hizmet bedelinin çizelgelerde gösterildiği şekilde 850.353,31 TL olduğu bildirilmiştir. Davalı tarafça takip ve dava konusu yapılan toplam %90 seviyesindeki hizmetin son %70 oranındaki seviyesine tekabül eden miktarın ödendiği savunması yapılmamaktadır. Davalı, verilen toplam işin %90 seviyesinde olmadığını, eksik ve ayıplı olduğunu iddia etmektedir. Ancak açıklandığı üzere bilirkişilerce bizzat mahallinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ve resmi daire yazıları ile davacının verdiği yapı denetim hizmetinin %90 seviyesinde olduğu belirlenmiş olup davalı tarafça işin eksik ve ayıplı yapıldığı savunmasına ilişkin somut açıklamalar yapılmadığı gibi bu hususa ilişkin somut bir delilde sunulmadığı, dolayısıyla davalının bu savunmalarını ispat edememiştir Sonuç olarak bu nedenlerle bu yönlere ilişkin davalı istinaf talebi yerinde görülmemiştir. Ayrıca davacı tarafça sözleşme gereğince verilen %90 seviyesindeki hizmetin, ödenmeyen %70’lik bölümü talep edildiğinden, talep edilen bu miktarın davalı tarafından maliyeye veya diğer kurumlara yatırılmadığı, davalının, davacının ücretini maliyeden alması gerektiğine bağlı olarak aktif dava ehliyetinin bulunmadığı yolundaki istinaf sebebi de yerinde görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle yerinde görülmeyen davalı istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b.1 gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-İstanbul Anadolu 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/1352 Esas, 2019/1036 Karar ve 16/10/2019 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/1. bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harcın davalı tarafından peşin olarak yatırılan toplam 14.521,90 TL harçtan mahsubu ile bakiye 14.252,05 TL harcın hüküm kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya İADESİNE, 3-Davalının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 30/11/2023