Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2020/1 E. 2020/603 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2020/1 Esas
KARAR NO: 2020/603
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 11.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/268 Esas
KARAR NO: 2018/779
DAVANIN KONUSU: ALACAK (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 27/02/2020
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı asil dava dilekçesi ile; sahibi ve yetkilisi olduğu davacı şirketin, davalı bankadan çok sayıda ticari kredi ve kredi kartı kullandığını, davalı bankanın haksız olarak yüksek faiz uyguladığını belirterek uğrağı zararın tespiti ile bu meblağın üç katı tutarında tazminatın şimdilik 10,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; davacı şirketin ticaret sicilden terkin edildiğini, şirketin tüzel kişiliği bulunmadığından onu temsilen açılan davanın reddi gerektiğini, ayrıca davaya konu ticari krediler hakkında rekabet kurulunda herhangi bir tespit bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, 21/03/2018 tarihli oturumda takip edilmeyen dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve bu tarihten itibaren 3 ay içerisinde davanın yenilenmediği anlaşıldığından HMK 150 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü kanalı ile davacının sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; 16/04/2016 tarihinden itibaren Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/149 dosyasından yargılandığını ve şu anda da Aydın E Tipi Kapalı Ceza evinde hükümlü bulandığından kapatılan şirketin adına açılan davayı takip edemediğini, bu nedenle mazeretinin kabulü ile davanın kaldığı yerden devamına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, davalı bankanın, kredi sözleşmesinden ve kullandırılmasından kaynaklı işlemlerine ilişkin uğranılan zararın tazimini istemine ilişkindir. Davacı asilin mahkemeye sunmuş olduğu 09/01/2018 havale tarihli dilekçesinde, tutuklu olarak bulunduğu cezaevinden tahliye olduğunu belirterek yapılacak tebligatların bildirdiği adrese yapılmasını talep etmiş, 21/03/2018 tarihli duruşma günü davacının bildirmiş olduğu adrese çıkartılan davetiye ile tebliğ edilmiş, davacı yasal mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmadığı görülmüştür. UYAP’tan çıkartılan nüfus kayıt örneğine göre, davacının İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/31 esas 2019/47 karar 15/01/2019 tarihli kararı uyarınca kısıtlanarak kendisine … adlı kişi vasi olarak tayin edildiği görülmüştür. Somut olayda, davacının 21/03/2018 tarihli duruşmaya mazeret bildirmeksizin katılmadığından dosyanın işlemden kaldırılmasına, 3 ay içerisinde yenileme işlemi yapılmadığından HMK 150 maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Davacı istinaf dilekçesinde 16/04/2016 tarihinden itibaren Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2016/149 dosyasından yargılandığını ve şu anda da Aydın E Tipi Kapalı Ceza evinde hükümlü bulunduğunu belirtmiş ise de, mahkemeye sunmuş olduğu 09/01/2018 havale tarihli dilekçesinde tutuklu olarak bulunduğu cezaevinden tahliye olduğu, 21/03/2018 tarihli duruşma gününün davacıya usulüne uygun tebliğ edildiği, davacının mazeret bildirmeksizin duruşmaya katılmadığı görülmüş, ayrıca dosyaya sunulan kayıtlardan duruşma tarihi ile duruşma tarihinden karar tarihine kadar ki 3 aylık sürede davacının taraf ehliyetine sahip olduğu, duruşma ve karar tarihinden sonra Çanakkale 1. Ağır Ceza Mahkemesine 07/11/2018 tarih, 2018/2015 esas 2018/2015 karar sayılı ilamına istinaden İzmir 2. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/31 esas 2019/47 karar 15/01/2019 tarihli kararı gereğince davacının kısıtlanarak kendisine vasi atandığı anlaşılmış ise de, davacının temsilcisi olarak davacı şirket adına iş bu davayı açtığı görülmüştür. Ticaret sicil kayıtlarına göre, davacı şirketin 31/07/2015 tarihinde tasfiyeye girmiş olup, tasfiyenin sonuçlandırılması 06/12/2016 tarihinde tescil ve ilan olunduğu görülmüştür. Bu itibarla dava tarihi itibariyle davacı şirketin, tasfiye edilmesi sonucu ticaret sicilinden terkin edildiği, dolayısıyla tüzel kişiliği kalmadığından, davacının taraf ehliyeti bulunmadığından dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hukuka uygun bulunmamıştır. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince hükmün düzeltilmesi cihetine gidilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına dair aşağıda belirtildiği şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere 1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelemeksizin KABULÜ İLE, HMK’ nın 353/1-b-2 maddesi uyarınca İstanbul 11.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/268 Esas, 2018/779 Karar, 04/07/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA ve YENİDEN HÜKÜM TESİSİNE, 2- Davacının taraf ehliyeti bulunmadığından HMK 114/1.d ve 115/2 maddesi uyarınca davanın USULDEN REDDİNE, 3- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gerekli olan 54,40 TL karar ilam harcının davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Davacının İlk Derece Mahkemesi’nde yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, 5- Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, 6- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 83,50 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 148,60 TL olmak üzere toplam 232,10 TL harcın davacı tarafça peşin olarak yatırılmış olan toplam 165,70 TL’ den mahsubu ile bakiye kalan 66,40 TL harcın davacıdan alınarak hazineye İRAT KAYDINA, 7- Kaldırma kararının mahiyeti itibariyle davacının yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerine bırakılmasına, 8-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/2 bendi ile aynı kanunun 361.1 maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içerisinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.27/02/2020