Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/982 E. 2019/880 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/982 Esas
KARAR NO : 2019/880
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/02/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/988 Esas
DAVA : İFLAS (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas-İİK 177)
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; mahkemenin 2018/988 esas sayılı dosyada ve birleşen 2018/1132 esas sayılı dosyaları üzerinden tedbir ve haciz talep ettiklerini, mahkemece tarafların beyanlar ve cevap dilekçeleri ulaştıktan sonra tedbir ve haciz talebinin değerlendirilmesine dair ara karar oluşturulduğunu, tedbir kararının verilmemesi halinde telafisi imkansız durumların ortaya çıkacağını, önceki tensip ara kararlarından vazgeçildiğini, davalı … firmasının cevap vermiş olduğuda dikkate alınarak dava dilekçelerinde belirtilen tüm tedbir kararlarının verilmesini, icra dosyasına tedbir konulmadığı takdirde dosyaya girecek bedellerin aleyhlerine tüzel kişilik perdesinin kaldırılması istenen şirkete gideceğini ve tahsil imkanının kalmayacağını belirterek talepleri gibi tedbir ara kararı kurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde ihtiyati tedbir kararı verilebileceği, somut olayda mahkemede bu yönde olumlu bir kanaat oluşmadığı, talep sahibi davacının, hakkını tehdit eden yakın bir tehlike nedeniyle ivedi bir koruma ihtiyacı içinde bulunmadığı gibi ihtiyati tedbir kararı verebilmek için hâkime somut sebep gösterilmesi, ihtiyati tedbir kararının haklılığını ortaya koyacak delil değerlendirmesi yapılması, yaklaşık ispat ölçüsüne yaklaşılması gerekli olup davacı vekili tarafından dosyaya sunulan delillerin somut delil kabul edilip haklılık konusunda yaklaşık ispat ölçüsü kriterine uymaması ve İİK’nın 159 ncu maddesindeki şartların oluşmadığı, gerekçeleri ile davacı vekilinin tüm ihtiyati tedbir taleplerinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf taleplerinde;Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/988 E. sayılı dosyası üzerinden doğrudan iflas, olmadığı taktirde itirazın kaldırılarak iflas ve tüzel kişilik perdesinin kaldırılması davası açıldığını, mahkemece tüzel kişilik perdesi ile ilgili ayrı dava açıp birleştirmek için süre verdiğinden bu konu ile ilgili de yine aynı mahkemenin 2018/1132 E. sayılı dosyası üzerinden tüzel kişilik perdesinin kaldırılması davası açtıklarını, her iki dosya üzerinden (doğrudan iflas, olmadığı taktirde itirazın kaldırılarak iflas ve tüzel kişilik perdesinin kaldırılması talep edildiğinden) ihtiyati tedbir ve haciz talep ettiklerini, Açtıkları davanın öncelikle doğrudan iflas davası olduğunu, iflası istenen şirketin fiilen ödemelerden acz içerisine düştüğünü, ödemelerini tamamen tatil ettiğini, itirazın kaldırılmasını istedikleri dosyanın ise önce normal haciz yolu ile takip şeklinde açılıp kesinleştiğini, akabinde iflas takibine çevrilmesi üzerine takibe itiraz edildiğini, istedikleri tedbirin temelinin iflas muhafaza tedbirleri olup burada hakimin taktir hakkı bulunmadığını, yalnızca tedbirlerin hangisinin uygulanacağının yeterli olacağına dair bir karar verebileceğini, belirterek Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/988 E. sayılı dosyası üzerinden 05.02.2019 tarihli ara kararı ile verilen ihtiyati tedbir ve haciz taleplerinin reddine ilişkin ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.İstinaf dilekçesi davalılar vekili Av. …’e 05/03/2019 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf talebine 15/03/2019 tarihli dilekçesi ile cevap verilmiş olup; İlk derece mahkemesinin kararının doğru olduğu belirtilerek istinaf talebinin reddine karar verilmesi istenmiş, HMK.nun 348.maddesine göre katılma yoluyla istinaf talebinde bulunulmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davacı vekili tarafından istinaf edildiği anlaşılmakla;Dava, davalı …San.ve Tic. A.Ş.nin İİK’nun 177.vd maddesi uyarınca Doğrudan Doğruya İflasına, olmadığı takdirde borçlu şirketin Konya…. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası üzerinde yapılan itirazın kaldırılarak iflasına (İİK.nun 155.vd) karar verilmesi, dava dilekçesinde gösterilen şirketlerin tüzel kişilik perdesinin çapraz kaldırılarak her birinin malvarlıkları ile birlikte davalı şirketin borçlarından sorumlu tutulmasına karar verilmesi talep ve dava edilmiş, aynı dava dilekçesinde de TTK.nunda öngörülen tüm tedbirlerin davalı şirket ile listesi verilen ve tüzel kişilik perdesinin kaldırılması talep edilen şirketler hakkında uygulanmasına karar verilmesi talep edilmiştir.Talep mahkemece yazılı gerekçelerle reddedilmiştir.İİK.nun usûl başlıklı 181. maddesi gereğince; 159, 160, 164, 165 ve 166. maddelerin İİK.nun 177.vd.maddelerine dayanan Doğrudan Doğruya İflas davalarında da uygulanacağı belirtilmiştir.İİK.nun 159.maddesi muhafaza tedbirlerinin uygulanmasını düzenlemekte olup, İflas talebi halinde mahkemenin, ilk önce alacaklıların menfaati için zaruri gördüğü bütün muhafaza tedbirlerini emredebileceğini belirterek hakime takdir hakkı tanımıştır. İlk derece mahkemesince somut olayda bu yönde olumlu bir kanaat oluşmadığı belirtilerek yazılı gerekçelerle talebin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Bu sebeplerle Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/05/2019