Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/967 E. 2019/2234 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/967 Esas
KARAR NO : 2019/2234
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/474 Esas
KARAR NO : 2018/1079
KARAR TARİHİ 28/11/2018
DAVA : ALACAK (Kooperatif Üyeliğinin Sona Ermesi Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1986 yılında davalı kooperatife ortak olduğunu, kayıtlı olduğu dönemlerde 2 adet taşınmazın mülkiyet hakkını elde ettiğini, ancak haklı neden olmaksızın ve ana sözleşmeye aykırı olacak şekilde kooperatiften ihraç edildiğini belirterek müvekkilinin uğradığı maddi zararlar için şimdilik 10.000 TL, manevi zararlar için 50.000 TL nin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin görevli olmadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının kooperatif ortaklığından doğan borcu nedeniyle ihraç edildiğini, ihraç işlemlerinin yasaya uygun olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince; ”.. Davanın zamanaşımı nedeniyle reddine,” karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde; davalının yasal süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediğini, zaman aşımı definin yerinde olmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:Dava, kooperatiften ihraç nedeniyle tapu iptali tescil olmadığı takdirde maddi-manevi tazminat istemine ilişkindir.Dava dilekçesi davalıya 21/06/2018 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı vekili 22/06/2018 havale tarihli dilekçesinde cevap süresinin uzatılması talebinde bulunmuştur. Mahkemece bu konuda herhangi bir işlem yapılmamıştır. Davalı vekili 09/07/2018 tarihli davaya cevaplarımız ve delillerin arzıdır konulu dilekçesinde zaman aşımı definde bulunmuştur.1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu yürürlükte iken süresinden sonra yapılan zamanaşımı def’ine davacı taraf süre yönünden hemen ve açıkça karşı çıkmamışsa (suskun kalınmışsa) zamanaşımı def’i geçerli sayılmakta iken, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun uygulandığı dönemde süresinden sonra yapılan zamanaşımı def’inin geçerli sayılabilmesi için davacının açıkça muvafakat etmesi gerekir.Başka bir anlatımla 01.10.2011 tarihinden sonraki uygulamalar bakımından süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı define davacı taraf muvafakat etmez ise zamanaşımı defi dikkate alınmaz.Cevap dilekçesinde zamanaşımı def’i ileri sürülmemiş, süresi içince cevap dilekçesi verilmemiş ve ya süresinde verilen süre uzatım dilekçesi ile zamanaşımı defi ileri sürülmemiş ise ilerleyen aşamalarda 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 141/son maddesi uyarınca zamanaşımı def’i davacının açık muvafakati ile yapılabilir. (Bkz.T.C. Yargıtay3. Hukuk Dairesi Başkanlığı Esas No: 2017/14165 Karar No: 2019/7119 sayılı ilamı)Somut olayda 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu yürürlüktedir. Davalı tarafça verilen süre uzatım dilekçesinde zamanaşımı defi ileri sürülmemiş, böylece süre geçtikten sonra ileri sürülen zamanaşımı def’ine davacı taraf muvafakat ettiğini açıkça beyan etmemiştir. Bu sebeple işin esasına girilmesi gerekirken davanın zamanaşımı yönünden reddedilmesi doğru görülmemiştir. Usul ve yasaya aykırı olan mahkeme kararının kaldırılması gerektiği sonuç ve kanaatiyle aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2- Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/474 Esas, 2018/1079 Karar 28/11/2018 tarihli kararının KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.05/12/2019