Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/911 Esas
KARAR NO : 2019/2174
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/478
KARAR NO : 2018/1188
KARAR TARİHİ: 29/11/2018
DAVA: TAZMİNAT
KARAR TARİHİ: 28/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; davalı … ile sigortalısı dava dışı … A.Ş arasında düzenlenen sigortalıya ait elektrik santralini kapsayan işyeri paket sigorta poliçesinde müvekkilinin rehin alacaklısı olduğunu, poliçe kapsamında 26.01.2017 tarihinde sigortalıya ait işyerinde hırsızlığın meydana geldiğini, yoğun miktarda bakır ihtiva eden enerji nakil kablolarının çalındığını, hasarın davalıya ihbar edildiğini ve 02.05.2017 tarihinde ekspertiz raporu düzenlenerek hasar miktarının 834.136,25 EURO olarak tespit edildiğini, müvekkilinin poliçede dain-i mürtehin sıfatına haiz olması nedeniyle menfaat ve hak sahibi konumunda olduğunu, davalı ile 750.000,00 EURO tutarında hasar bedelinin ödeneceği konusunda mutabakat sağlanmasına rağmen davalı tarafından 250.000,00 EURO ödemesi için kısmi tazminat makbuzu ve ibranamenin düzenlenerek gönderildiğini, 500.000,00 EURO tutarındaki hasarın da 22.12.2017 tarihinden itibaren 30 gün içinde ödeneceğinin beyan edilmesine rağmen bu gereğin yerine getirilmediğini belirterek 750.000,00 EURO hasar bedelinin faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; müvekkili şirketin merkezinin Ümraniye İstanbul olup, bu yerin bağlı olduğu mahkemelerin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret mahkemeleri olması nedeniyle davanın öncelikle yetki yönünden reddine, olmadığı takdirde haksız olan davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; genel yetkili mahkemeyi düzenleyen HMK. 6. maddesi, Sigorta Sözleşmelerinden Doğan Davalardaki Yetkiyi Düzenleyen HMK. 15. maddesi ve İşyeri Paket Sigorta Poliçesi Genel Şartlarındaki yetkili mahkemeye ilişkin düzenlemeler dikkate alındığında iş bu davaya bakma konusunda mahkemenin yetkili olmadığını, davalı tarafından süresinde usulüne uygun olarak ileri sürülen yetki itirazının kabulü ile davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili yasal süresi içinde sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde; 5411 sayılı yasa olan Bankacılık Kanununda “Görevli ve Yetkili Mahkeme” başlığı altındaki 142. Maddesinde; “Fon, Fon bankaları ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak hukuk davalarına asliye ticaret mahkemesi tarafından bakılır. O yerde, birden fazla asliye ticaret mahkemesi bulunması halinde, bu davalar (1) ve (2) numaralı asliye ticaret mahkemesinde görülür. şeklindeki düzenleme ile görevli ve yetkili mahkeme belirtiltildiğini, bu madde uyarınca işbu davada görevli ve yetkili mahkeme İstanbul 1 veya 2 numaralı Asliye Ticaret Mahkemesi olduğundan verilen yetkisizlik kararı hukuka aykırı olduğunu bu sebepten dolayı, İstanbul 1.Asliye Ticaret Mahkemesi kararı eksik incelemeyle verilmiş haksız ve hukuka aykırı bir karar olduğundan kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE Dava, iş yeri paket sigorta poliçesine dayalı olarak dain-i mürtehin sıfatına haiz olan davacı tarafından açılan sigorta bedelinin tazmini istemine ilişkindir.6100 sayılı HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim mahkemesidir. Aynı Kanunun 15. maddesinde sigorta sözleşmelerinden doğan davalar için, sigorta bir taşınmazı veya niteliği gereği bir yerde sabit bulunması gereken yahut şart kılınan taşınıra ilişkin ise, malın bulunduğu yerde; bir yerde sabit bulunması gerekmeyen veya şart kılınmayan taşınıra ilişkin ise, rizikonunu gerçekleştiği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ancak 5411 Sayılı Yasanın 142. maddesinde, “fon, fon bankası ve faaliyet izni kaldırılan bankaların iflas ve tasfiye idareleri tarafından açılacak davaların İstanbul 1 ve 2 Nolu Asliye Ticaret Mahkemelerinde görülmesi gerektiği” ifade edilmiş ise de, 5411 Sayılı Yasadaki bu düzenlemenin Bankacılık Yasasından kaynaklanan davalar bakımından olduğu, huzurdaki davanın, Bankacılık Yasasına dayalı olarak açılan bir dava olmayıp, Türk Ticaret Kanununda düzenlenen sigorta ilişkisinden kaynaklanan işyeri paket sigorta poliçesine dayalı olarak açılan hasar tazminine ilişkin bir dava olduğundan işbu davada 5411 Sayılı Yasanın 142. maddesinin uygulama imkanı yoktur.HMK’da kesin yetki halleri açıkça sayılmış olup söz konusu davada yetki, kesin yetki olmayıp bir seçimlik yetkidir. Bir davada, birden fazla genel ve özel yetkili mahkeme varsa, davacı bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı, davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz ve yetkisiz bir mahkemede açarsa, o zaman seçme hakkı davalıya geçer.Belirtilen yasal düzenlemeler ve açıklamalar doğrultusunda somut olay değerlendirildiğinde; davalının ticari yerleşim yerinin Ümraniye/İstanbul olup HMK 6.maddesi uyarınca genel yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğu, sigortalı iş yerinin ve rizikonun gerçekleştiği yer Aliağa/İzmir olup HMK 15. Maddesi uyarınca özel yetkili mahkemenin İzmir Mahkemeleri olduğu, davanın bu genel ve özel yetkili mahkemelerden birinde açılmayıp yetkisiz mahkemede açıldığından usulüne uygun süresinde yetki itirazının kabulü ile davanın yetki yönünden usulden reddine karar verilmesi yerinde görülmüştür.Sonuç olarak mahkemenin yetkisizlik kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,4-Davacı taraf harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,3-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerine bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362.1.c maddesi uyarınca kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.28/11/2019