Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/909 E. 2019/1770 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/909 Esas
KARAR NO : 2019/1770
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2018 – 18/12/2018
NUMARASI : 2018/1009 Esas
DAVA : KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
İKARAR TARİHİ: 10/10/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TALEBİN KONUSU: Konkordato gereğince tesis edilen 21/11/2018 ve 18/12/2018 tarihli tedbir ara kararları istinaf edilmiştir.
İDDİA VE SAVUNMALARIN ÖZETİ: İİK m.285 gereğince konkordato talebinde bulunulmuştur. İstanbul Anadolu 3.Asliye Ticaret Mahkemesi 21/11/2018 tarihli ara kararıyla; “…İİK 288/1 yollamasıyla 294. md. uyarınca tedbir kararı, mahkememizin 04/09/2018 tarihli ara kararı ile verilmiş olup, tedbirlerin bu tarih itibariyle devam ettiği anlaşıldığından, davacının talebinin KABULÜ ile, … Bankası, … Bankası, …, … Bankası A.Ş, … Bankası A.Ş tarafından TL, USD ve Euro hesaplarına 04/09/2018 tarihinden sonra konulan bloke edilen tutarların davacı şirkete ait TL, USD ve EURO hesaplarına İADESİNE…”, 18/12/2018 tarihli ara kararıyla “…Mahkememizin 21/11//2018 tarihli geçici mühlet tarihini esas alan ara kararımızdan dönülerek, takas, mahsup ve bloke hususlarında İİK.nun 294/4 maddesi uyarınca geçici mühletin Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiği tarihin esas alınmasına; bu tarihten sonra konkordato talep edenin hesabına giren paraya, cirolanarak verilen çekler de dahil olmak üzere, bankalarca bloke KONULAMAYACAĞININ İHTARINA, 2- İlan tarihinden sonra davacının hesabına yatırılan paraların davacı şirkete komiserle nezaretinde iadesine; Bu paranın ancak komiser denetiminde hesaptan çekilerek konkordato ön projesine uygun şekilde kullanılabileceğine veya komiserlerce alacaklılar için ayrı bir hesapta saklanabileceğine,
3- Bu ara kararların icrasında ilan tarihi ile hesaba paranın girdiği tarihin karşılaştırılması, denetlenmesi bakımından, kesin mühlet içinde süreci yönetecek komiserlerin yetkili olduklarının hatırlatılmasına;…” yönünde karar tesis etmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Verilen tedbir kararının TTK ve İİK hükümlerine aykırı olduğunu, müvekkili şirketin zarara uğratıldığını, tesis edilen ara kararların maddi hukuku ilgilendirdiğini belirterek, istinaf talebinde bulunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE HMK’nun, “İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar” başlıklı 341/1. maddesi, “İlk Derece Mahkemelerinde verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.” hükmünü,İİK’nun 7101 Sayılı Yasa ile değişik “Geçici Mühlet” başlıklı 287. maddesinin birinci ve altıncı fıkraları, “Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297. maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır….Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.” hükmünü içermektedir. Pozitif hukukta aynı konuyu düzenleyen birden fazla yasal düzenlemenin bulunması durumunda, hangi düzenlemenin uygulanacağı konusunda özel yasa-genel yasa ölçütü esas alındığında özel yasa hükmünün; önceki yasa-sonraki yasa ölçütü bakımından değerlendirme yapıldığında ise sonraki yasa hükmünün uygulanması gerektiği genel hukuk ilkelerindendir.Buna göre, 6100 sayılı HMK’nun 12.01.2011 tarihinde kabul edildiği ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe girdiği; 2004 sayılı İİK’nin 287. maddesinin uygulanması gereken hükmünü değiştiren 7101 Sayılı Yasanın ise 28.02.2018 tarihinde kabul edilerek 15.03.2018 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdiği, buna göre 2004 sayılı İİK’nin 287. maddesinin altıncı fıkrasının sonraki bir düzenleme olduğu açıktır. Ayrıca 6100 sayılı HMK, hukuk davalarındaki yargılama usulünü düzenlemesi bakımından genel bir kanun iken, 7101 Sayılı Yasa ile değişik 2004 sayılı İİK’nin 287. maddesinin altıncı fıkrası usule ilişkin özel bir düzenlemedir.İstinaf kanun yolu kapalı olmasına rağmen İlk Derece Mahkemesince kararda istinaf kanun yolunun açık olduğunu belirtilmesinin de yasada mevcut olmayan istinaf kanun yoluna başvurma hakkını bahşetmeyeceği değerlendirilmekle, HMK’nın 346/1 ve 352/1-b maddeleri uyarınca konkordato talep eden vekilinin istinaf dilekçesinin reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere,1-1-İİK.nun 287. Son fıkrası gereğince tedbirin kabulüne dair kararlara karşı istinaf yolu açık olmadığından İstinaf talep edenlerin istinaf dilekçelerinin HMK’nın 346/1 ve 352/1 maddeleri uyarınca REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan ilgili bankanın peşin olarak yatırdığı 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın ilgili bankadan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-İstinaf talep edenlar tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352 ve aynı yasanın 362.1.f maddeleri ile İİK.nun 287 son maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.10/10/2019