Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/887 E. 2019/2106 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/887 Esas
KARAR NO : 2019/2106
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 10/01/2019
NUMARASI : 2018/484 Esas, 2019/12 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı … vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında Yönetici Asistanı Hizmet Alımına Ait Sözleşme düzenlendiğini, sözleşme gereği yüklenicinin, çalışanlarının işçilik alacaklarından davalı sorumlu olduğunu, ancak davalı yüklenici işçisinin, işçilik alacaklarının tahsili için taraflar aleyhine dava açtığını ve hükmedilen işçilik alacağını takibe koyduğunu, müvekkilinin takip nedeniyle 10.918,00 TL ödediğini, alacaktan davalı yüklenicinin sorumlu olduğunu, bu nedenle işçiye ödedikleri alacağın davalıdan rücuen tahsili için takip yaptıklarını, davalının takibe haksız itiraz ettiğini belirterek takibe itirazının iptali ile alacağın % 20’si tutarında icra tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı … AŞ vekili cevabında özetle; davanın zamanaşımına uğradığını, işçilik alacağından davacının sorumlu olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.İlk derece mahkemesi, davacı … tacir olmadığından uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir.Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; TTK’nın 3. maddesi gereği bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiillerin ticari iş olduğunu, davalı şirkette tacir olduğundan dava konusu işin ticari iş olduğunu ve bu nedenle görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalı vekili istinaf talebine cevap vermemiştir. Dava, dava dışı işçiye ödenen işçi alacaklarının hizmet alım sözleşmesi uyarınca rücuen tahsili istemine ilişkindir.Mahkemece, davacı … tacir olmadığından, Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.01.07.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6102 sayılı TTK’nın 5/1. maddesi uyarınca, ticari davalara bakmak görevi, asliye ticaret mahkemesine aittir. Ticari davalar, mutlak ve nispi ticari davalar olarak ikiye ayrılmaktadır. Nispi ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinin ilk cümlesinde tarif edilmiş olup, her iki tarafın da “ticari işletmesiyle ilgili hususlardan kaynaklanan” hukuk davaları; mutlak ticari davalar ise, tarafların tacir olup olmadıklarına ve uyuşmazlığın tarafların ticari işletmeleri ile ilgili bulunup bulunmadığına bakılmaksızın kanun gereği ticari dava sayılan uyuşmazlıklardır. TTK’nın 4/1-a ve devamı bentlerinde yazılan uyuşmazlıklar ile diğer yasalarda ticari dava olduğu belirtilen uyuşmazlıklar, mutlak ticari davalardır. Somut olayda her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Zira davalı tacir olduğu gibi, davacı … Genel Müdürlüğü de, TTK’nın 16/1 maddesi uyarınca tacir sayılan işletmelerdendir. Nitekim davacı …’ nin İstanbul Belediyesi’ ne Devrine Dair Kanunun 5. maddesinde “Umum müdürlük … hususi hukuk hükümlerine göre idare olunur.” hükmü getirilerek kamu hizmeti yapan davacı şirketin ticari ilişkilerinde özel hukuk hükümlerinin uygulanacağı açıkça düzenlenmiştir. Bu durumda tarafların tacir oldukları ve TTK’nın 4. maddesi uyarınca davanın nispi ticari dava olduğu, buna göre de ticaret mahkemesinin görevli olduğu açıktır. TTK’nın 5/1. maddesi gereğince, uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından çözümlenmesi gerekmektedir. Açıklanan nedenlerle, mahkemenin işin esasına girerek bir karar vermesi gerekirken görevsizlik nedeniyle davanın usulden reddine kararı vermesi doğru kabul edilemeyeceğinden, esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahal mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/484 esas, 2019/12 karar ve 10.01.2019 tarihli kararının …nın 353/1-a/3. bendi gereğince KALDIRILMASINA,3-Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahalli Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,4-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,6-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a/3 ve 362/1 c bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.21/11/2019