Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/826 E. 2019/1606 K. 26.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/826 Esas
KARAR NO : 2019/1606
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2019
NUMARASI : 2019/13 ESAS – 2019/154 KARAR
DAVA : KONKORDATO (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
KARAR TARİHİ: 26/09//2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacılar vekili, 25.01.2019 tarihli dava dilekçesinde, Ülkemizde, özellikle 2016 yılı 3. çeyreğinden itibaren 2017 yılınıda kapsayan ve 2018 yılı Ağustos ayından itibaren karşılaşılan ekonomik dalgalanmalar ve döviz artışlarının iktisadi sıkıntı yarattığından sektördeki tüm firmaların nakit temin etmekte zorlanmasına yol açtığını, 2013 yılında kurulan müvekkili şirketin, her türlü yaş ve kuru gıda mamüllerinin işlenmesi konusunda faaliyette bulunduğu bölgede gerek yarattığı doğrudan ve dolaylı istihdam, gerekse sağladığı ticari işlem hacmi itibariyle önde gelen bir firma olduğunu, ancak müvekkili şirketin mevcut piyasa koşullarından etkilenip, likidite sorunu yaşamaya başladığını, ön projede , şirkete konkordato mühleti tanınması halinde sağlanabilecek faydaların detaylı şekilde izah edildiğini, müvekkili şirketin borçlarının öncelikle tenzilat konkordatosu yapılmak suretiyle %60’ının ödenmesinin planlandığını, müvekkili şirketin kurucusu ve şirketin alacaklarına karşı müteselsil ve müşterek kefil Sıfatıyla borçlu durumda bulunan ve müvekkili şirketin paylarının %100 ‘üne sahip olan müvekkili … ‘ında şirket borçlarından doğrudan etkilenecek durumda olduğunu, doğal olarak müvekkili şirket hakkında verilecek olan konkordato mühleti kararının hüküm ve sonuçlarının müvekkili şahıs hakkında da uygulama alanı bulması gerektiğini, aksi takdirde müvekkili şirketin ödeyemez konuma düştüğü tüm borçları bakımından müvekkili … sorumluluğuna başvurulabileceğini, bu durumun ise, konkordato müessesesinin amaçladığı hedefe ulaşmasını engelleyeceğini iddia ederek, gerçek ve tüzel kişi müvekkilleri yönünden İcra ve İflas Kanunun 285. maddesine göre hem vade verilmesi hem de tenzilat yapılması suretiyle adi konkordato kararı ve mühletinin verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, 28.01.2019 tarihli ara kararla, davacılar tarafından sunulan konkordato projesinin tek proje şeklinde sunulduğu, şirket yetkilisi ile gerçek kişinin imzalarının bulunması gerekirken yeminli mali müşavir tarafından imzalandığı, defter tutmaya mecbur tüzel kişi davacıya ait TTK göre hazırlanan son blanço, gelir tablosu, nakit akım tablosunun, ara blançoların ayrı ayrı sunulmadığı, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e defter berat bilgilerinin, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup, defter değerlerini içeren listelerin, tüm alacak ve borçların vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgelerin sunulmadığı, her iki davacı yönünden imtiyazlı ve imtiyazsız alacaklıların, alacak miktarlarının ve imtiyaz durumunu gösteren listenin, karşılaştırma tabloların, tüzel kişi davacı ve gerçek kişi davacı tarafça hazırlanmış ayrı ayrı ön projenin olmadığı, yönetim kurulu kararının olmadığı, bağımsız denetim, kuruluşunca hazırlanan raporda, davacı tüzel kişinin duran varlıklar içerisinde yer alan gayrimenkul ve demirbaşların piyasa rayiç değerlerinin tespitinin yapılıp yapılmadığının belirgin olmadığı, yapılmış ise buna ilişkin rapor ve dayanak belgelerin sunulmadığı, davacı gerçek kişinin tacir olup olmadığının belirtilmediği gibi nedenlerle, bilgi ve belgelerin her bir davacı için ayrı ayrı sunulması için davacılar vekiline bir haftalık kesin süre verilmesine, belirtilen kesin süre içerisinde sunulmadığı takdirde davanın usülden reddedileceğine dair karar oluşturulduğu, davacılar vekilinin, 11.02.2019 tarihli beyan dilekçesinde, mahkeme ara kararını tekrar edilerek, davacı … ticaret sicilinde tacir olarak kaydı olmadığını, ara kararda belirtilen eksiklikler ve istenen evrakların dilekçe ekinde tamamlandığı belirtilerek, her iki müvekkili yönünden hem vade hem de tenzilat konkordato talebinin kabulüne karar verilmesini talep ettiği, mahkemece, ara kararın, 04.02.2019 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekili tarafından 11.02.2019 tarihli dilekçe ekinde bir kısım belgelerin sunulduğu, karşılaştırma tablosu, kamu gözetimi, muhasebe ve denetim standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan ve konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporunda eksik duran varlıkların rayiç değerlerinin belirlenmesine ilişkin kaynakların ibraz edilmediği, verilen kesin süre içinde 7101 sayılı yasa ile değişik. İİK ‘nın 286. madde hükümlerinde belirtilen belgelerin dava dilekçesi ile birlikte sunulmak zorunda olduğu, verilen ara kararın tebliğ edilmesine rağmen ara kararda belirtilen belgelerin usulüne uygun olarak düzenlenerek sunulmadığı gerekçesiyle her iki davacı yönünden davanın usülden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ; Karar, yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından istinaf edilmiştir.İstinaf nedenleri olarak, mahkemenin istemiş olduğu belgeler ve evrakların dava dosyası içinde mevcut olduğunu, her iki davacı için , imtiyazlı ve imtiyazsız alacaklıları, alacak miktarlarını ve imtiyaz durumlarını gösteren listenin konkordato ön projesi içinde sunulduğunu, mahkemenin hatalı değerlendirme yapması sonucunda davanın usülden reddi kararının hatalı olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, İİK 285 vd maddelerinde düzenlenen konkordato talebidir.
2004 sayılı İİK ‘nun 285. maddesinde, yetkili ve görevli mahkeme düzenlenmiş, yasada, İflasa tabi olan borçlu için İİK ‘nun 154. maddesine atıf yapılarak ilgili maddenin birinci veya üçüncü fıkradaki yazılı yerlerdeki asliye ticaret mahkemesinin yetkili ve görevli olduğu vurgulanmıştır. Somut olayda, davanın, davacı gerçek kişinin yerleşim yerindeki ve davacı şirketin de yine muamele merkezinin bulunduğu yer asliye ticaret mahkemesinde açıldığı ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 74. maddesinde belirtilen şekilde davacı vekilinin vekaletnamesin de konkordato ile ilgili özel yetkinin mevcut olduğu anlaşılmıştır.Uyuşmazlık, konkordato talebine eklenecek belgelerin hangi belgeler olduğu ve davacı gerçek ve tüzel kişi şirketin dava dilekçesine ekli ve ayrıca verilen kesin süre ile ibraz ettiği belgelerin, yasanın belirlediği kapsamda yeterli olup olmadığıdır.28.02.2018 tarihinde kabul edilerek, 15 Mart 2018 tarihli Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren, “İcra Ve İflas Kanunu Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun “un 13 vd maddelerinde, 2004 sayılı İİK ‘nun “ Konkordato İle Sermaye Şirketleri ve Kooperatiflerin Uzlaşma Yoluyla Yeniden Yapılandırılması “ üst başlığını taşıyan on ikinci babında değişiklikler yapılmış, İflasın ertelenmesi kaldırarak konkordato yeni bir içeriğe kavuşturulmuştur. Geçici mühlet başlığını taşıyan 287/1. Fıkrada, mahkemenin konkordato talebi üzerine 286. maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı vereceği ve 297’ nci maddenin ikinci fıkrasındaki haller de dahil olmak üzere borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alacağı düzenlenmiştir. Yasanın 286. maddesinde “ Konkordato talebine eklenecek belgeler “ düzenlenmiştir. İlk fıkrada, borçlunun konkordato talebine aşağıdaki belgeleri ekler, şeklinde emredici bir dil kullanılmıştır. Konkordato talebine eklenecek belgeler :özetle;a)Konkordato ön projesi ,b) borçlunun malvarlığının durumunu gösteir belgeler ,c) alacaklıları, alacak miktarlarını ve alacaklıların imtiyaz durumunu gösteren liste,d) Konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktar ile borçlunun iflası halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı karşılaştırmalı olarak gösteren tablo ,e) ( değişik ,6/12/2018-7155 /13 md.) Kamu gözetimi ,Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumunca yetkilendirilen bağımsız denetim kuruluşu tarafından Türkiye Denetim Standartlarına göre yapılacak denetim kapsamında hazırlanan e konkordato ön projesinde yer alan teklifin gerçekleşeceği hususunda makul güvence veren denetim raporu ve dayanaklarıdır.Ayrıca, iş bu dava tarihinden sonra, 30.01.2019 tarihli ,30671 sayılı Resmî Gazetede “ Konkordato Talebine Eklenecek Belgeler Hakkında Yönetmelik “ yayınlanmıştır.Yönetmelik yayım tarihinde yürürlüğe gireceğinden, uyuşmazlık konusu davada, yasal düzenleme kapsamında değerlendirme yapılması gerekmiştir.Konkordato talep eden adi ( tacir olmayan ) borçlunun da, İİK 286. madde gereğince, malvarlığının durumunu gösterir belgeleri, konkordato talep dilekçesi ve ön projeyle birlikte mahkemeye sunmalıdır. Muhasebe bilimine göre , borçlunun malvarlığı, kasa ve bankadaki parası, alacakları, gayrimenkulleri, taşıtları, makineleri vb varlıkları ile banka borçları, vergi borçları gibi çeşitli borçları arasındaki farktır.Borçlu malvarlığı durumunu tevsik etmelidir, mücerret beyanda bulunması yeterli değildir.Borçlunun kefalet borçlarını ve verdiği rehinleri de bildirmesi gerekir. Ayrıca alacaklıların bir listesini vermeli ve bu alacaklıların kimliği ile alacaklarının miktarını ve vadelerini belirtmelidir.Yasanın emredici düzenlemesi kapsamında , mahkemece ,re’sen ,yasanın öngördüğü belgelerin ibraz edilip edilmediğinin denetlenmesi ve eksik belgelerin varlığı halinde ise, bu eksikliğin tamamlanması için kesin süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir .Eksikliğin giderilmesinde ,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2. fıkrası ile 115. maddesi kıyasen uygulanabilir .Somut olayda, davacı şirket ve davacı şirketin tüm paylarına sahip gerçek kişi birlikte dava açmışlardr. Taraflar arasında, zorunlu bir dava arkadaşlığı yoktur. İİK ‘nun konkordato ile ilgili düzenlemelerinde veya başka bir yasal düzenleme kapsamında, şirket ve ortağı veya ortaklarının birlikte dava açmalarını zorunlu veya gerekli kabul eden bir düzenlemeden söz etmek mümkün değildir. Her bir talep sahibinin, konkordato talebinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekeceğinden, her bir başvuru sahibinin de, şirket ortağı olup olmadığına bakılmaksızın, yasa gereğince, konkordato talebine eklenecek belgeleri ibraz etmesi gerekecektir.Somut olay, yasal düzenlemeler kapsamında değerlendirildiğinde, ön projenin her iki davacı için birlikte düzenlendiği, verilen kesin mehil sonrasında, her iki davacı için ayrı ayrı ön projelerin ibraz edildiği, diğer ibraz edilmesi gereken belgeler için ise, ön projeye atıf yapılarak ön proje içerisinde sunulduğunun belirtildiği, müstakil ve ayrı ayrı gerekli belgelerin ibraz edilmediği anlaşılmıştır.Yasada, konkordato talebine eklenecek belgeler, ayrı ayrı sayılmıştır. Bu belgelerin tahdidi olmadığı da, borçlunun konkordato sürecinde mahkeme veya komiser tarafından istenebilecek diğer belge ve kayıtları da ibraz etmek zorundadır, düzenlemesi ile anlaşılmaktadır .Belgelerin ayrı ayrı düzenlenerek ibrazı gerekecektir.Açıklanan nedenlerle, mahkemece, konkordato talebine eklenecek belgelerin tamamlanması için verilen kesin süreye rağmen, davacılar tarafından eksik belgelerin tam ve usulüne uygun şekilde ibraz edilmemiş olması nedeniyle davanın usülden reddi kararında bir isabetsizlik görülmediğinden davacılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;1- İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2019/13 Esas, 2019/154 Karar ve 13.02.2019 tarihli kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan davacılar vekilinin istinaf başvurusunun REDDİNE,2- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan davacıların peşin olarak ayrı ayrı ödemiş oldukları anlaşılan 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davacılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,3- Davacıların yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,4- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İcra ve İflas Kanunun 293/2. fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/09/2019