Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/823 E. 2019/890 K. 16.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/823 Esas
KARAR NO : 2019/890
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ:25/12/2018
NUMARASI : 2010/425 ESAS
DAVA : TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
DAVA :İTİRAZIN İPTALİ( Haksız Eylemden kaynaklanan Zarar Nedeniyle )6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA: Davacı … A.Ş vekili, davalılar … A.Ş ile … A.Ş ‘ye karşı açmış olduğu davada, müvekkili sigorta şirketine işyeri paket sigorta poliçesi ile sigortalı olan iş yerinde, 17.10.2009 tarihinde meydana gelen yangının sigortalı mahalle sirayeti nedeniyle hasar meydana geldiğini, 447.407,00 TL hasarın tespit edildiğini ve sigortalıya ödendiğini, sigortalı şirkete ödenen bedelin tahsili için kiracı ve sigortacı aleyhine Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/425 Esas sayılı dosyasında, yine aynı olayla ilgili bu kez sigortalı … ödenen 161.909,00 TL nin tahsili için Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/454 Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, maliklerden …’nun olaydan sonra vefat ettiğini mirasçılara husumetin yöneltildiğini, toplam 609.406,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte ve derdest dava dosyaları ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili, 14.05.2010 tarihli dava dilekçesinde, davalılar, … San.Tic.A.Ş, … Şirketi, … aleyhine açtığı davada, davalı şirkete ait işyerinde çıkan yangın nedeniyle davacının sigortalısına ait işyerinin zarar gördüğünü iddia ederek, zararın tahsilini talep ve dava etmiş ve ayrıca 29.06.2010 havele tarihli dilekçesi ile davalılara ait gayrimenkul kaydına İhtiyati tedbir kararı konulmasını talep etmiştir.Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/216 Esas sayılı dosyasında, 30.06.2010 tarihli ara karar ile, … İli, … … ada … parselde kayıtlı taşınmazın davalılar adına kayıtlı ise, usulün 101 vd maddeleri gereğince takdiren %15 teminat karşılığında 3. kişilere satış ve devrinin önlenmesi amacı ile İhtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, 05.10.2010 tarihli kararla, İş bölümü İtirazının kabülü ile dosyanın yetkili ve görevli Bakırköy Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/376 Esas, 2016/852 Karar ve 08.12.2016 tarihli kararı ile, davacı sigorta şirketinin 18.05.2010 tarihinde davalılara karşı açmış olduğu dava sonucunda, birleştirilen 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/454 Esas, 2012/668 Karar sayılı kararının Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2013/15240 Esas, 2015/6143 Karar sayılı ilamı ile bozulduğu belirterek ,davanın davalılar … A.Ş ve … mirasçıları … yönünden kabulüne, 161.909,00 TL nin 29.12.2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiştir.Karar temyiz edilmiştir.Davacı vekili, 21.05.2018 tarihli dilekçesinde, huzurdaki davada, talepleri üzerine davalının malik olduğu taşınmaz üzerine ihtiyati tedbir konulduğunu, Bakırköy 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/376 sayılı dosyasının karara çıktığını, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyada ,ilamlı icra dosyasında satışı yapılacağını, anılan icra dosyasında İhtiyati tedbirin cebri satışa engel olup olmadığının sorulduğunu, tedbir konulan taşınmazın cebren satılacağından ve bu durumda alacağın teminatı kalmayacağını, taşınmazın satış parasından arta kalan miktar varsa borçluya ödenmeyip tedbirin satış parasına aktarılması için tezkere yazılmasını talep etmiştir.Mahkemece, 04.06.2018 tarihli ara karar ile, dosyanın evveliyatı olan Bakırköy 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2016/216 Esas sayılı dosyasında 30.06.2010 tarihinde verilen eski HMUK 101 vd maddelerine dayalı … İli, … İlçesi, … Mahallesi, … ada … parselde kayıtlı taşınmazın üçüncü kişilere satış ve devrinin önlenmesine yönelik İhtiyati tedbir kararının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı ilamlı icra dosyasında yapılacak cebri satış neticesinde satış bedelinin alacaklıya ödenmesinden sonra arta kalan paranın borçlu yada borçlulara tedbiren ödenmemesine, ara kararın gereği yapılmak üzere Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına bildirilmesine karar verilmiştir.Davalılar vekili, 06.09.2018 tarihli dilekçeleri ile, müteveffa muris … mirasçıları müvekkilleri davalıların İhtiyati tedbir kararı yerine kaim olmak üzere müddeabih 447.497,00 TL miktarlı kat’i ve süresiz banka teminat mektubu ibraz etmeye hazır olduklarını Tapu Sicil Müdürlüğüne 03.08.2010 tarihli yazı ile bildirilen İhtiyati tedbir kararının müvekkillerince ibraz edilecek, 447.497,00 TL miktarlı kat’i ve süresiz banka teminat mektubuna kaydırılarak kaldırılmasını talep etmiştir.Davacı vekili 27.09.2018 tarihli dilekçeye karşı beyan dilekçesinde, dava müddeabihi kadar banka teminat mektubu karşılığında İhtiyati tedbirin kaldırılmasına muvafakatları olmadığını, bir an için davalıların mal kaçırma saiki ile hareket ettiği varsayılırsa davanın 8 yıldır devam etmesi ve yargılama süresinin de daha uzun zaman alacağı gerçeği karşısında sadece dava müddeabihi ( ana para ) kadar banka teminat mektubunun davanın fer’ilerinin ulaşacağı rakamda göz önünde tutulduğunda yetersiz olacağı ve alacaklarının semeresiz kalacağının aşikar olduğunu, muvafakat etmediklerini ve ek olarak teminatsız ihtiyati haciz taleplerini tekrar ettiklerini belirtmişlerdir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI:Mahkemece, 25.12.2018 tarihli ara karar ile davalıların 06.09.2018 tarihli dilekçesi ve davacının 27.09.2018 tarihli dilekçesi özetlendikten ve mahkemenin 04.06.2018 tarihli ara kararı ile verilen hüküm tekrar yazıldıktan sonra, mevcut ara kararı değiştirecek hukuki ve fiili durum görülmediği gerekçesi ile davalıların tedbirin kaldırılması ve davacının İhtiyati haciz talebinin bu aşamada reddine dair karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Ara karar, davacı ve davalılar vekili tarafından yasal sürede istinaf edilmiştir.Davacı vekili istinaf nedenleri olarak, müvekkili şirketin sigortalısının yangında zarar gördüğünü, davanın ödenen tazminatın rücusu olduğunu, 27.06.2018 tarihli dilekçe ile aynı taşınmaz üzerine konulmak üzere ayrıca birde ihtiyati haciz talep ettiklerini, 25.12.2018 tarihli ara kararla teminatsız İhtiyati haciz taleplerinin reddedildiğini, 04.06.2018 tarihli ara kararın İhtiyati haciz talebi ile ilgisi bulunmadığını, İhtiyati haciz talebinin bu konu İle ilgisi olmadığını, ilamlı icra dosyasının infaz edildiğini, taleplerinin aynı taşınmaza teminatsız İhtiyati haciz konulması olduğunu, mevcut İhtiyati tedbirin rızai devri engellemediğini, İhtiyati haczin cebri satış olması halinde hak kaybını önleyeceğini, ret gerekçesinin hatalı olduğunu kararın kaldırılmasını istemiştir.Davalılar vekili istinaf nedenleri olarak, İhtiyati tedbire konu taşınmaza haciz konulduğunu, satış için icra işlemlerinin yürütüldüğünü, bir kısım muris davalıların borcun tamamını ödediğini, 03.06.2010 tarihli tedbirin konusunun kalmadığını, İhtiyati tedbir yerine kati ve süresiz teminat mektubu ibraz İle kaydırılma istendiğini, mahkemenin yanlış değerlendirdiğini ve hatalı olarak taleplerinin reddedildiğini, taleplerinin hak kaybına neden olmayacağını belirterek kararın kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, sigorta hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.Talep, taşınmaz üzerine konulan İhtiyati tedbirin, teminat mektubu ile değiştirilmesi ile İhtiyati tedbir ile birlikte İhtiyati haciz istemidir.İstinaf konusu ara kararda, tarafların talepleri hatalı ve eksik değerlendirilerek önceki ara karara atıf yapılmıştır.İhtiyati Tedbir, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ” Geçici Hukuki Korumalar ” üst başlığını taşıyan onuncu kısmının 389 vd maddelerinde düzenlenmiştir. 389. maddede ihtiyati tedbirin şartlarına yer verilmiş, son cümlede ise, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebileceği belirtilmiştir. Somut olayda, İhtiyati tedbir kararı mülga usul yasasının yürürlük yasasında verilmiş olup, taraflar yönünden bu husus uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık konularından birisi, tedbirin değiştirilmesinin mümkün olup olmadığıdır. HMK 395. maddede, aleyhine tedbir kararı verilen veya hakkında bu tedbir kararı uygulanan kişinin mahkemece kabul edilecek teminatı gösterirse, mahkemenin duruma göre tedbirin değiştirilmesine veya kaldırılmasına karar verebileceği belirtilmiştir. Somut olayda, davalılar, teminat mektubu karşılığında İhtiyati tedbirin değiştirilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece, bu talep hiç incelenmemiş ve ilgisi olmayan önceki ara karara atıf yapılmıştır. İhtiyati tedbir kararının bu anlamda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 297. ve 391.maddede belirtilen kurallara uyularak yazılmış ve gerekçeli olduğunu kabul etmek mümkün değildir. Diğer yandan davacı vekili tarafından İİK 257. maddede düzenleme bulan İhtiyati haciz talebide gerekçelendirilmemiştir.Mahkemece, her iki tarafın talebi ayrı ayrı değerlendirilerek ve taşınmaz için konulan İhtiyati tedbirin niteliğide göz önünde bulundurarak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, taleplere uygun düşmeyen gerekçelerle istemlerin reddi yerinde görülmediğinden ve özellikle ara kararın gerekçesiz olması, böyle bir ara karara dair istinaf incelemesi yapılamayacağından, her iki tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ara kararın kaldırılmasına dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- Davacı ve davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı KABULÜNE,2- Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/425 Esas sayılı derdest dava dosyasında verilen 25.12.2018 tarihli ara kararın KALDIRILMASINA,3- Dosyanın Dairemiz kararına uygun şekilde yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine,4- Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı İle istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan tarafların ayrı ayrı olarak yatırmış oldukları 165,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davacı ve davalılardan ayrı ayrı tahsili ile hazineye irat kaydına,5- Tarafların istinaf incelemesi sırasında yapmış oldukları yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince verilecek kararda değerlendirilmesine ,6- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri kanunun 362/1-f, 394/5 maddeleri ile İİK ‘nun 258/2. fıkrası gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/05/2019