Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/770 E. 2019/2105 K. 21.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/770 Esas
KARAR NO : 2019/2105
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/09/2018
NUMARASI : 2018/503 Esas, 2018/906 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 21/11/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVADavacı vekili iddiasında özetle; müvekkili şirketin davalı şirkete yapılan arazi satışı ile ilgili aracılık ve danışmanlık hizmeti verdiğini, hizmet karşılığı 01/04/2015 tarihli 77.705,98 TL bedelli fatura düzenlendiğini, davalının faturaya itiraz etmeyerek alacağa mahsuben 40.000,00 TL’yi banka kanalı ile ödediğini, bakiye kısmın ödenmemesi üzerine İstanbul …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyalarında takip yaptıklarını, davalının takipte yetkiye ve borca itiraz ettiğini, davalının icra dairesinin yetkisine itirazının haksız olduğunu, BK’nın 89. maddesi uyarınca para borçları götürelecek borç olduğundan alacaklının ikametinde icra takibi yapılabileceğini, ticari defterler incelendiğinde, davalının borca itirazının da haksız olduğunun ortaya çıkacağını belirterek davalının takibe itirazının iptali ile alacağın % 20’si oranında icra tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; müvekkili şirketin adresi Muratpaşa/Antalya olduğundan yetkili icra dairesi ve mahkemenin Antalya İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunu kabul etmediklerinden akdi ilişkiyi davacı tarafın kanıtlaması gerektiğini, akdi ilişkiyi kabul etmediklerinden BK’nın 89 maddesinin uygulanamayacağını, bu nedenle davacı alacaklının ikametgahındaki icra daireleri ile mahkemelerinin yetkili olmadığını, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, davanın eksik harç ile açıldığını, davacının akdi ilişkiyi ve hizmeti yerine getirdiğini senetle kanıtlaması gerektiğini, tanık dinletilmesine rızaları olmadığını, müvekkili şirket temerrüde düşürülmediğinden takip tarihine kadar işlemiş faiz istenemeyeceğini belirterek davanın reddini ve davacının alacağın % 20’si oranında icra tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/503 Esas, 2018/906 Karar sayılı kararı ile; davalının akdi ilişkiyi inkar ettiği, tek başına faturanın akdi ilişkiyi kanıtlamayacağı, taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davacının akdi ilişki ve mal teslimi konusunda da yazılı bir delil sunmadığı, BK’nın 89 maddesinin uygulanma imkanı bulunmadığı, takibin davalının ikametgahı olan Antalya İcra Dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde; BK’nın 89. maddesi uyarınca para borçları götürülecek borç niteliğinde olup, alacaklının ikametinde ifa edileceğinden, davacı alacaklının ikameti icra dairesinin yetkili olduğunu, taraflar arasındaki hizmet sözleşmesinin yazılı yapılmasının şekil şartı olmadığını, tüm faturaların tebliğ şerhi ile muhataba ulaştırılması zorunluluğu bulunmadığını, davalı tarafın faturaya mahsuben üç ayrı defa banka kanalı ile ödeme yaptığını, mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesine rağmen nisbi vekalet ücretine hükmedilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırrılmasını talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili, istinaf dilekçesine cevap vermemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE HMK’nın 355 maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;Dava, hizmet sözleşmesi gereği bakiye ücret alacağının tahsili için yapılan takibe itirazın iptaline ilişkindir.Mahkemece, takibin yetkili icra dairesinde yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, davalı taraf karara karşı istinaf yoluna başvurmuştur.Dosya kapsamından, davacı şirketin 01/04/2015 tarihli 77.705,98 TL bedelli faturaya dayanarak 37.705,98 TL hizmet alacağının tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının, süresinde, yetkili icra dairesinin ikametleri olan Antalya İcra Daireleri olduğunu belirterek İstanbul İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiği, davacı tarafın itirazın iptali davası açması üzerine de yetkili mahkemenin Antalya Mahkemeleri olduğunu belirterek mahkemenin de yetkisine itiraz ettiği görülmektedir. İtirazın iptali davalarında, yetkili icra dairesinde takip yapılması dava şartlarındandır. Mahkeme dava şartlarını yargılamanın her aşamasında re’sen gözetmeli ve ön sorunlar gibi incelemelidir.Başka bir anlatımla, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik yaptığı itiraz, davacının delil olarak dayandığı fatura ve irsaliyelerle diğer deliller incelenmek suretiyle taraflar arasında akdi ilişki bulunup bulunmadığının saptanması ve TBK’nın 89. madde hükmü de değerlendirilmek suretiyle, icra dairesinin yetkisi konusunda bir sonuca gidilmelidir (Yargıtay 19. HD’nin 2016/10091 Esas, 2017/6956 Karar sayılı kararı).BK’nın 89. maddesi uyarınca, borcun ifa yeri konusunda aksine bir anlaşma yok ise para borçları alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir.Somut olayda taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmadığı, davalının akdi ilişkiyi ve hizmet teslimini inkar ettiği, alacağın varlığının yargılama sonucunda belirlenebileceği, davacının akdi ilişki ve hizmet teslimi konusunda yazılı bir delil de sunmadığı, buna göre BK’nın 89. maddesinin uygulanma olanağının bulunmadığı, davalının ikametgahının Antalya’da bulunduğu ve davalı tarafın süresinde takibe yetki itirazında bulunarak, Antalya İcra Dairelerinin yetkili icra dairesini olduğunu da bildirdiği, bu nedenle yetkili icra dairesinde takip başlatılmadığından, ilk derece mahkemesince davanın usulden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu görülmektedir.Ancak mahkemece davanın usulden reddine karar verilmekle birlikte davalı lehine nisbi vekalet ücretine hükmedilmiş, davalı taraf, hükmedilen vekalet ücretine karşı da istinaf yoluna başvurmuştur. Davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğine göre, karar tarihi itibarıyla yürürlükte olan tarife gereği maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Yukarıdaki açıklamalar ışığında davacının incelenen mahkeme kararında vekalet ücretine yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1.b.2 maddesi uyarınca kanunun olaya uygulanmasında hata edilip yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun KISMEN KABÜLÜNE,
2a-İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin2018/503 Esas, 2018/906 Karar 24/09/2018 tarihli kararının …nın 353/1.b2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,2b-DAVANIN USULDEN REDDİNE,2c-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 44,40 TL maktu karar harcının peşin yatırılan 543,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 499,10 TL harcın kararın kesinleşmesi ve talep halinde davacıya iadesine,2d-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,2e-İlk derece mahkemesinde davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubuna, bakiye 32,30 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,5- İstinaf incelemesi sırasında davacı tarafından peşin yatırılan 134,00 TL yargı harçları ve 24,00 TL istinaf yargılama gideri ile toplam 158,00 TL’nin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,6-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.21/11/2019