Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/762 E. 2022/653 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/762 Esas
KARAR NO: 2022/653
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 29/11/2018
NUMARASI: 2016/1119 Esas, 2018/1120 Karar
DAVA: GENEL KURUL KARARININ İPTALİ (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
KARAR TARİHİ: 26/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin davalı kooperatifin üyesi olduğunu, kooperatifin 12/11/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı Olağan Genel Kurulu toplantısında 6, 7, 8, 10 ve 11 maddelerine muhalif kalarak muhalefet şerhini tutanağa geçirdiğini, toplantıya üye olmayan kişilerin katılarak oy kullandığını, toplantı ve karar nisaplarına uyulmadığını; 6 nolu gündem maddesi ile YK yıllık raporu, denetim kurulu raporu ve bilanço ile gelir gider farkı hesaplarının görüşüldüğünü, ancak sözkonusu rapor ve belgelerin belirsiz olduğunu, ayrıca oylar sayılmadan maddenin kabul edildiğini; 7 nolu gündem maddesinin Yönetim ve Denetim Kurullarının ibrasının oylanmasına ilişkin olduğunu, üyeler doğru şekilde bilgilendirilmeden ve oylar sayılmadan yönetim ve denetim kurulunun ibrasına karar verildiğini; yönetim ve denetim kurullarının seçimine dair 8 nolu gündem maddesinin toplantı ve karar nisaplarına uyulmadan alındığını, müvekkilinin tek olarak yönetim kurulu üyeliğine aday olduğunu, ancak liste halinde aday olan grupların liste halinde oylandığını ve tek olarak seçime katılan müvekkilinin seçilme hakkının ortadan kaldırıldığını, gündemin 10 no lu maddesi ile kooperatife ait arsanın kiralanması hususunda yönetim kuruluna yetki verildiğini, ancak kiralama miktarının belirsiz olduğunu, yine ayrıca oylar sayılmadan maddenin kabul edildiğini; gündemin 11 nolu maddesi ile teminat mektubu almak için rehin sözleşmeleri imzalamak üzere yönetim kuruluna yetki verildiğini, bu yetkinin de belirsiz olduğunu ve oylar sayılmadan karar verildiğini belirterek 6, 7, 8, 10 ve 11 maddelerin uygulanmasının tedbiren durdurulmasını ve anılan maddelerin iptalin karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; üye olmayan kişilerin genel kurula katılmadığını, genel kurulun yasaya ve ana sözleşmeye uygun yapıldığını, davacının iddialarının soyut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece, 6 ve 7 nolu kararların iptaline; 8, 10 ve 11 nolu kararların ise mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Karar yasal süresinde davalı kooperatif vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; davacının önceden hazırladığı muhalefet şerhleri ile toplantıya katıldığını, bu nedenle muhalefet şerhlerinin usulüne uygun olmadığını, kabul oylarının tutanağa derc edilmemesinin maddenin iptalini gerektireceğine dair hükmün hatalı olduğunu, 7 nolu maddenin iptali yönünden hükümde gerekçe bulunmadığını, 1000’den fazla üyesi olan kooperatiflerde her ortağın en çok 9 üyeyi temsil edebileceğinin göz önünde tutulması gerektiğini, bu konudaki itirazları dikkate alınmadan 8, 10 ve 11 nolu kararların batıl olduğunun tespitine karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava; 12/11/2016 tarihinde yapılan 2015 yılı Olağan Genel Kurulu 6, 7, 8, 10 ve 11 maddelerinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, 6 ve 7 nolu kararın iptaline; 8, 10 ve 11 nolu kararların ise mutlak butlanla batıl olduğunun tespitine karar verilmiş, davalı kooperatif hükmü istinaf etmiştir. Anayasanın 141/III maddesi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde ayrıntılı bir şekilde hükmün kapsamı düzenlenmiş, hükmün hangi hususları kapsayacağı maddeler halinde ve açıkça belirtilmiştir. HMK.nun 297/1- c bendinde “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin hükümde gösterilmesi” gerektiğine yer verilmiştir. Gerekçe, hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak (m.33), hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Hakim gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendi kendini denetler. Üst mahkeme de, bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz. Hakim hükmün gerekçesini hazırlarken yargı kararlarından (içtihatlardan) ve bilimsel görüşlerden yararlanır (TMK m.1). Gerekçe çok önemli olduğundan, Anayasa’ya “bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı” hakkında açık hüküm konulmuştur (Anayasa m.141/3) (Prof.Dr.Baki Kuru, Prof.Dr.Ramazan Arslan, Prof. Dr.Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku 22. Baskı,sayfa 472). Somut davada yer alan mahkemenin gerekçeli kararında ise, gerekçesi açıklanmadan dosya kapsamı ve bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararda rapora hangi nedenle itibar edildiği hususunda herhangi bir açıklamaya yer verilmediği gibi iddia ve savunmanın değerlendirilmesi yönünden hangi tarafın haklı, hangisinin haksız olduğu hususunda da mahkemece herhangi bir gerekçeye yer verilmemiştir. Kararın gerekçesinde maddi olay saptanmalı, hukuki niteliği ve uygulanacak hukuki kurallar belirlenmeli, bu konuda gerekli inceleme ve delillerden söz edilmeli, hukuk kuralları somut olaya uygulanmalı ve sonunda hüküm kurulmalıdır. Maddi olgularla hüküm fıkrası arasındaki hukuki bağlantıda ancak bu şekilde kurulabilecek, ayrıca yasal unsurları taşıyan bu gerekçe sayesinde kararların doğruluğunun denetlenmesi mümkün olacaktır. Mahkemenin, belirtilen yasal düzenlemelerin aksine, gerekçesiz şekilde olduğu karar usul ve yasaya uygun değildir. Açıklanan nedenlerle; ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1- a-6. bendi de göz önünde bulundurarak davalı vekilinin istinaf başvurusunun esasa dair hususlar incelenmeksizin kabulüne ve kararın kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı kooperatif vekilinin istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-Bakırköy 6. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1119 Esas, 2018/1120 Karar ve 29/11/2018 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak karşılanan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 6-Davalı tarafça istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.26/05/2022