Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/739 E. 2021/807 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/739 Esas
KARAR NO: 2021/807
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 29/03/2018
NUMARASI: 2014/98 Esas, 2018/313 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)|İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 01.04.2011 tarihli Dağıtım Bağlantı Anlaşması Eki Tesis Sözleşmesi imzalandığını, yapılan sözleşmede imalat bedelinin … Birim Fiyat Kitabı ve birim fiyat tarifesine göre 2.440.972,38 TL olarak tespit edildiğini, sözleşmenin 4. Maddesi gereğince müvekkili tarafından yapılmış iş nedeniyle 1.830.729.29 TL tutarında mahsuplaşma yapılması gerektiği hususunda davalı ile mutabakata varıldığını, davalının tüm taleplere rağmen mahsup işlemini gerçekleştirmediğini, 22.01.2013 tarih ve 1439 sayılı yazı ile davalıya başvurulduğunu ve 10.01.2013 tarih ve 28524 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik gereği alacak bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, ödemenin yapılmadığını, bunun üzerine 04.09.2013 tarihli yazı ile 1.830.729,29 TL’nin ödenmesinin talep edildiğini, bu yazının 04.09.2013 tarihinde davalıya tebliğ edilmesine rağmen sonuç alınamadığını, davalı hakkında İstanbul 7. İcra Dairesinin… Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine geçildiğini, davalının borca itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; alacağın zamanaşımına uğradığını, davacı şirketin herhangi bir tesisat bağlantı anlaşması başvurusunun bulunmadığını, yapılan başvurularda da tesisat numarası belirtilmediğinden mahsuplaşma yapılamadığı, EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi ile Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. fıkrası birlikte değerlendirildiğinde, yasa ve yönetmeliklerin geçmişe dönük uygulanmasının mümkün olmadığını, sözleşme tarihinde yürürlükte olan mevzuatta Dağıtım Sistem Kullanım bedeli üzerinden her fatura bedelinden mahsup edilerek ödemenin yapılması gerektiğini, bu durumun mevzuatta açıkça zikredildiğini, ayrıca Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliğinin 10/2 maddesinin bu durumu teyit ettiğini, talep edilen faizin süre ve oran açısından hangi yasal kriterlere göre hesap edildiğinin belli olmadığını, dava dilekçesinde talep edilen tutarın icra takibinde talep edilen tutardan farklı olduğunu, icra inkar tazminatı şartları oluşmadığını belirterek davanın reddi ile %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında 1.830.729,29 TL asıl alacak ve davacının talebi ile bağlı olmak üzere 80.068,81 TL işlemiş temerrüt faizi olmak üzere toplam 1.910.798,10 TL üzerinden İTİRAZIN İPTALİNE, takibin devamına, 1.830.729,29 TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi yürütülmesine, Hüküm altına alınan 1.910.798,10 TL’nin %20’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; bilirkişi raporlarında tespit edildiği üzere davacı şirket adına abonelik mevcut olmadığı gibi abonelik numarası belirtilerek yapılmış bir mahsup başvurusunun da bulunmadığını, mahsuplaşmanın söz konusu olamayacağı gibi, davacının aktif dava ehliyetinin de bulunmadığını, davacı tarafın mahsup başvurusu yapıldığına dair fotokopi olarak sunulan evrakları kabul etmediklerini, belgelerin müvekkili şirket kayıtlarında yer almadığını, Sözleşme uyarınca davacı şirketin tesislerinin dağıtım sistemine bağlantısını temin etmek amacıyla, müvekkili şirkete ait …, …, …, …, …, … ve … nolu trafo merkezlerinin 34,5 Kw’lık şebekeye irtibatının sağlanması için yapılacak tesislerin bedeli konusunda … birim fiyatları doğrultusunda sözleşme yapıldığını, keşif toplamından %25 indirim yapılarak mahsuplaşmaya esas sözleşme bedelinin 1.830.729,29 TL olarak tespit edildiğini, tesis sözleşmesinin “Ödemeler” başlıklı 5. maddesinde “Kullanıcı tarafından tesis edilecek varlıklar için kullanıcıya toplam maliyet TL olarak Geçici kabul tarihindeki sistem kullanım bedelleri varlık maliyeti karşılanana kadar değiştirilmeyecektir. Borcun tamamı ödeninceye kadar (başka bir anlatımla mahsuplaşma sona erinceye kadar) kayıtlı abone olan …-… arası sıralı (…, …, …, … nolu tesisatlar hariç) 53 adet tesisat ile, … ve … nolu tesisattan sistem kullanım bedeli alınmayacaktır” hükmünü ihtiva ettiğini, sözleşme ile tespit ve icra takibine konu edilen bu bedelin, borcun tamamı ödeninceye (başka bir anlatımla mahsuplaşma sona erinceye) kadar kayıtlı abone olan …-… arası sıralı (…, …, …, … nolu tesisatlar hariç)53 adet tesisat ile, … ve … nolu tesisata ait gelecekte meydana gelecek sistem kullanım bedellerinden mahsup edileceğini, ancak bilirkişi 2. ek raporunda da tespit edildiği üzere, karşı tarafın yukarıda belirtilen trafo dağıtım tesislerinden beslenen abone numarasına sahip herhangi bir tesisat bağlantı anlaşması başvurusunda bulunmadığını, dolayısıyla davacı tarafın kendi şirketine ait bir tesisat numarası belirterek yapılmış bir başvurusu olmaması sebebiyle, dağıtım kullanım bedeli üzerinden bir bedel hesaplanarak mahsuplaşma işleminin yapılamadığını, EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8. maddesi, Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. bendi, yine 2007 yılında yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği’nin 10/2 maddesi hükümleri gözetildiğinde 01.04.2011 sözleşme gereğince yürürlükte olan mevzuatta dağıtım sistem kullanım bedeli üzerinden her fatura bedelinden mahsup edilerek ödemenin yapılması gerektiğinin hükme bağlandığını, konu ile ilgili emsal Yargıtay kararlarının bulunduğunu, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacı tarafın bu bedeli talep hakkının bulunduğu kabul edilse dahi, Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği’nin 10/2 fıkrası kapsamında talep edilebilecek miktarın kullanıcının dağıtım bedelinden peyderpey düşülmesi gerektiğini, Kullanıcı tarafından Dağıtım Varlıklarının Tesis Edilme Metodolojisinin 7. Maddesinin uygulanması gerektiğini, avans faize hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21/5. Fıkrası gereğince davacının ancak vade tarihinden itibaren yasal faiz talebinde bulunabileceğini, alacağın likit olmadığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, sözleşmeden kaynaklı alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine karşı itirazın iptali istemine ilişkindir. İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde dayanak 01.04.2011 tarihli Dağıtım Bağlantı Anlaşması Eki Tesis Sözleşmesi gereğince, imalat bedelinden mahsup edilen 1.830.729.29 TL asıl alacak, 795.665,05 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.626.394,34 TL alacağın tahsili için ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya 22.01.2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun süresinde 28.01.2014 tarihinde borca itiraz ettiği, takibin durduğu, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır. Sözleşme ilişkisi ve mahsup konusunda yanlar arasında çekişme bulunmadığı, uyuşmazlığın, mahsuplaşma işleminin devam edip etmediği, imalat bedelinden mahsup edilen 1.830.729,29 TL’nin takip tarihi itibari ile talep edilip edilemeyeceği noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Mahkemece, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş uyuşmazlık konularında bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır. 06.07.2015 tarihli bilirkişi raporunda; davacının mahsuplaşmanın gerçekleşmemesi nedeniyle 10.01.2013 tarih ve 28524 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğe dayanarak sözleşme bedelinin ödenmesini talep ettiği, davalının ise sözleşme tarihindeki mevzuatta belirtildiği şekilde mahsuplaşma ile ödemenin yapılması gerektiği iddiasında bulunduğu, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinde Değişlik Yapılmasına ilişkin olarak 10.01.2013 tarih ve 28524 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan Yönetmeliğin 1. Maddesi gereğince “04.08.2002 tarihli ve 24836 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38 inci maddesinin altıncı fıkrasının değiştirildiği, Yönetmelik hükmüne göre;
“Sisteme bağlantı yapılması için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı; a) … için; sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile TEİAŞ arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim tarifesi bedelinden düşülür. b) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi; talebin karşılanabileceği tarihi, talebin yapıldığı tarihten itibaren 5 yılı geçmemek üzere bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişiye bildirir. Bu durumda gerçekleşen yatırıma ait bedel; 1) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından bağlantı görüşünde verilen bağlantı talebinin karşılanabileceği tarihteki yıl içerisinde en fazla 12 aylık taksitte, yatırımı yapan veya finanse eden gerçek veya tüzel kişiye, muhataba ulaşılamaması halinde tesisin bulunduğu yerdeki en yakın banka ya da PTT şubesine, hak sahip veya sahipleri adına yatırılarak ödenir. Dağıtım tesisinin geçici kabulünün, dağıtım şirketinin bağlantıyı karşılayabileceğini öngördüğü tarihten sonra yapılması halinde ödeme bir sonraki yıl başlar. Dağıtım şirketi ilgili dağıtım tesisini, varlık kayıtlarına ödemenin yapıldığı tarihte ekler. 2) Yapılacak olan yatırımla ilgili işin başlangıcından kesin kabulünün yapılmasına kadar gerçekleştirilecek iş ve işlemler, alınabilecek avanslar, yatırım bedelinin hesaplanması, ödenmesi ve alınacak teminatlar ile ilgili olarak dağıtım şirketleri tarafından teklif edilen Kurul tarafından onaylanan metodoloji kullanılır. 3) Söz konusu dağıtım tesisinin dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi tarafından geçici kabulünün yapıldığı ayı takip eden aydan itibaren, geri ödemenin yapılacağı ilk taksit tarihine kadar geri ödemesi yapılmamış tutar Tüketici Fiyat Endeksi oranında güncellenir. Vadesinde geri ödemesi yapılmamış tutara 04.12.1984 tarihli ve 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun hükümlerine göre uygulanacak kanuni faiz oranı uygulanır.”
MADDE 2 – Aynı Yönetmeliğin Geçici 10 uncu maddesinin ikinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. “Dağıtım ve perakende satış hizmetlerinin sağlanamadığı gerekçesiyle Kuruma başvuruda bulunulması halinde, yerleşim alanları dışında yer alan üretim tesislerinde, üretim faaliyetini tamamlayan ve/veya gereği olan faaliyetler ile üretim faaliyeti sonucu oluşan yan ürünlere ilişkin faaliyetlerin diğer tüzel kişiler tarafından söz konusu üretim tesislerine entegre şekilde yürütülebilmesi için üretim tesislerinden elektrik enerjisi sağlanmasına 31.12.2014 tarihine kadar izin verilebilir.’’
MADDE 3 – Aynı Yönetmeliğin sonuna aşağıdaki geçici madde eklenmiştir. “Geçici Madde 45-38 inci maddenin altıncı fıkrasının (b) bendinin (2) numaralı alt bendinde tan imlan an metodoloji 6 ay içerisinde dağıtım şirketlerince hazırlanarak Kurul tarafından onaylanmak üzere Kuruma sunulur.”
MADDE 4 – Bu Yönetmeliğin 1 inci maddesi 01.01.2014 tarihinde, diğer maddeleri 01.01.2013 tarihinden geçerli olmak üzere yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
MADDE 5 – Bu Yönetmelik hükümlerini Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu Başkanı yürütür.” şeklinde değişikliğe uğradığı, tarafların ticari defter ve kayıtlarına ilişkin bilgilerin usulüne uygun olarak tutulduğu, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre, davalının mütemerrit hale düşmediği, dosyada mahsubu gerektiren tesisat numaraları bulunup, bu tesisat numaralarına ilişkin miktarlar sunulmadığından, alacak hesabının yapılamadığı belirtilmiştir. 11.12.2015 tarihli ek raporda; taraflar arasındaki 01.04.2011 tarihli sözleşmenin ödemeleri düzenleyen 5.maddesi;” Madde 2/1’de belirtilen işin bedeli …’ca belirlenen ve tesis sözleşmesinde geçerli olan yürürlükte olan birim fiyatlarına göre yapılacak olup, işin yıllara sair olması halinde ayrıca fiyat farkı ödenmeyecektir. Kullanıcı tarafından tesis edilecek varlıklar için kullanıcıya toplam maliyet TL olarak sabitlenecek ve kullanıcıdan peşin alınmış dağıtım sistem kullanım bedeli olarak değerlendirilecektir. Geçici kabul tarihindeki sistem kullanım bedelleri varlık maliyeti karşılanana kadar değiştirilmeyecektir. Borcun tamamı ödeninceye kadar, kayıtlı abone olan …, … arası sıralı (…, …, …, … no.lu tesisatlar hariç) 53 adet tesisat ile … ve … no.lu tesisattan kullanım bedeli alınmayacaktır.” Hükmünü içerdiği, sözleşme kapsamında 55 adet tesisat olup, davalı vekilinin dava dosyasına sözleşmeye konu aboneliklerden …-… numaraları arası 41 adet tesisatın abonelik hareketlerini ibraz ettiği, 14 adedini ise ibraz etmediği, 14 adet aboneliğin kime ait olduğuna ilişkin belgenin ibraz edilmediği, dava dosyasına ibraz edilen Abonelik Hareketleri üzerinden yapılan ek incelemelerde; ibraz adilen belgeye göre 41 adet aboneliğin 16.2.2010-24.3.2014 tarih aralığında sırasıyla … – S.S. Otomotiv Yedek Par. Ith.ve Top. Kon. Yapı Koop. – SS. Mashattan Site İşletme Kooperatifi, şeklinde değiştiği, dava dosyasına davalı tarafından ibraz edilen belgeye göre 41 adet tesisatta davacı … A.Ş.nin aboneliğinin bulunmadığı, davalı vekili tarafından dava dosyasına 41 adet Abonelik Hareketi ibrazında bulunulmuşsa da, ibraz edilen 41 adet tesisata ait Tüketim Ekstrelerinin dava dosyasına ibraz edilmediği, …-… numaraları arası 41 adet tesisatın abonelik ekstreleri yerinde incelenmek üzere tekrar davalı şirketin merkezine gidildiği, davalı yetkilisi tarafından … tesisat no.lu S.S.Mashattan Site İşletme Kooperatifi aboneliği tüketim ekstresi bilgisayar ekran kayıtlarının ibraz edildiği, bu tesisatın tüketim ekstresi bilgisayar ekran kayıtlan üzerinden yapılan incelemelerde herhangi bir mahsuplaşma işlemine rastlanmadığı, kök raporda belirtildiği üzere davacı kayıtlarının yerinde incelenmesi sırasında da davacı kayıt anında mahsuplaşmaya ilişkin herhangi bir işlem bulunmadığı, davacı tarafından davalıya taraflar arasındaki sözleşmenin 3. Maddesinde belirtilen (Mashattan Konutları Tesis Bedeli) Mashattan Konuttan ile alakalı olduğu anlaşılmakta olan SS. Mashattan Site İşletme Kooperatifinin elektrik tüketimlerinden doğan borçlarının mahsubu da dahil olmak üzere sözleşmeye konu tesisatlarla ilgili tesisat numaraları verilmek suretiyle mahsuplaşmaya ilişkin yapılmış talebi bulunmadığı, …-… numaraları arası 41 adet tesisatın aboneliğinin davacıya ait olmaması, aboneliklerin dava dışı S.S.Mashattan Site İşletme Kooperatifine ait olması, SS. Mashattan Site İşletme Kooperatifinin ise ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olması hususlarının …-… numaraları arası 41 adet tesisat ile ilgili mahsup işleminin gerçekleşmemesinin bir nedeni olarak kabul edilebileceği, dosya kapsamından, davacı tarafından tesislerin sözleşmeye uygun olarak yapılmış olduğu, sözleşmede belirtilen tutarla ilgili olarak taraflar arasında ihtilafın bulunmadığı, taraflarca sözleşmenin inkar edilmediği, davalının sözleşme ile ilgili davacıya ödemesinin bulunmadığı taraflar arasında herhangi bir mahsuplaşma işleminin yapılmamış olduğu, neticelen sözleşme kapsamındaki 55 adet tesisatın 14 tanesinin aboneliğinin belirlenemediği, 41 adet tesisatın davacı ile alakasının bulunmadığı bu nedenle bunların mahsuplaşmaya temel alınamayacağı ifade edilmiştir. Aynı heyet 25.04.2016 tarihli ikinci ek raporlarında; davacı tarafça ibraz edilen belgelerin “Güvence Bedeli” ve “Sözleşme Tahakkuku” tahsilat makbuzları olduğu, makbuzların … A.Ş. Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenmiş olduğu, makbuzlarda abone olarak ‘… A.Ş. Maslak Mashattarî’ın, abonelik tipinin ise “Mesken” olarak belirtildiği ve aboneliklerin muhtelif blok ve katlardaki daire numaralarını kapsadığı, makbuzlardaki 51 adet abone numarasının sözleşme ile uyumlu ve sözleşmede belirtilen tesisat numaralan dahilinde olduğu anlaşılmakla birlikte, bu tesisat numaralarının sözleşme içeriğinde açıkça belirtilmediği, davacı 51 adet “Güvence Bedeli” ve “Sözleşme Tahakkuku” tahsilat makbuzu ibrazında bulunmuşsa da bunlarla bağlantılı olan taraflar arasında imzalanmış “Abonelik Sözleşmesi” ve Tüketim” tutarı fatura ve ekstresi ibrazında bulunmadığı, ibraz ettiği 51 adet “Güvence Bedeli” ve “Sözleşme Tahakkuku” ile ilgili 51 tesisata ait masuplaşmaya temel alınacak olan davacının davalıya olan borçlarını gösterir belge ibraz etmediği, davacının üstüne düşen edimi gereği gibi yerine getirdiği, karşı tarafın edimini yerine getirme yükümlülüğünün doğduğu, karşı edimin sistem kullanım bedelini mahsup yoluyla ifa edileceğinin sözleşme hükmü olduğu, ancak gerek sözleşme ile uyumlu ve sözleşmede belirtilen tesisat numaralan dahilinde olduğu anlaşılan yukarıda belirtilen davacı tarafından ibraz edilen 51 adet aboneliğe ilişkin olarak, gerekse sözleşmede belirtilen diğer tesisat numaralarına ilişkin olarak davacı tarafından davalıya mahsuplaşma ile ilgili yapılmış herhangi bir talebin, bu tesisatlara ilişkin olarak mahsuplaşmaya temel alınacak olan davacının davalıya olan borçlarını gösterir belgenin dava dosyasında bulunmadığı, dosya kapsamından, davacının inşaat şirketi olduğu, konut yapıp satma işi ile iştigal ettiğinin anlaşılmakta olduğu, ibraz edilen “Güvence Bedeli” ve “Sözleşme Tahakkuku” tahsilat makbuzlarında abonelik tipinin “Mesken” olarak belirtildiği ve aboneliklerin muhtelif blok ve katlardaki daire numaralarını kapsadığı, davacının sözleşme kapsamındaki 51 adet aboneliğe ilişkin olarak Güvence ve Sözleşme tahakkuk bedellerini ödediği anlaşılan daireleri işi gereği her an için satma durumunun bulunduğu ve alıcılarının farklı bir gerçek veya tüzel kişiliğe sahip olması hususu da dikkate alındığında ise bu durumun mahsup işleminin gerçekleşmemesinin bir nedeni olarak görülmesinin ve kabulünün de mümkün olduğu, mahsuplaşmaya konu sözleşme bedelinin ve tutarının 1.830.729.29 TL olduğu, bu tutarın uzlaşmazlık konusu olmadığı, davacının üstüne düşen edimi yerine getirdiği, taraflar arasında mahsuplaşmanın yukarıda belirtilen hususlar nedeniyle gerçekleşmemiş olduğu, davacının takip talebinde sözleşmeye uyumlu olarak 1.830.729.29 TL asıl alacak talebinde bulunduğu, davalının mütemerrit hale düşmediği belirtilmiştir. Mahkemece 07.12.2017 tarihli duruşmada verilen ara kararı ile; ” Dosyaya sunulan ve davalı tarafın 04.09.2013 tarihli kaşesini taşıyan bildirim ” gereğince davalının temerrüte düştüğü kabul edilerek 04.09.2013 tarihinden takip tarihi olan 20.01.2014 tarihine kadar faiz hesabı yapılması konusunda bilirkişi raporu alınmıştır.
14.02.2018 tarihli bilirkişi raporunda; 1.830.729.29 TL asıl alacağa takip tarihi itibari ile 94.460,54 TL avans faizi işlediğini bildirmiştir. Taraflar arasında akdedilen 01.04.2011 tarihli “Dağıtım Sistemi Bağlantı Anlaşması Eki Tesis Sözleşmesi” gereğince davacı şirketin tesislerinin dağıtım sistemine bağlantısını temin etmek amacıyla, davalı şirkete ait …, …, …, …, …, … ve … nolu trafo merkezlerinin 34,5 Kw’lık şebekeye irtibatının sağlanması için yapılacak tesislerin bedelini içerdiği, TEDAŞ birim fiyatları doğrultusunda sözleşme yapıldığı, sözleşmenin 4. maddesinde keşif toplamından % 25 indirim yapılarak mahsuplaşmaya esas sözleşme bedelinin 1.830.729,29 TL olarak tespit edildiği, bu hususta yanlar arasında çekişme bulunmadığı, Tesis sözleşmesinin “Ödemeler” başlıklı 5. maddesinde “Kullanıcı tarafından tesis edilecek varlıklar için kullanıcıya toplam maliyet TL olarak Geçici kabul tarihindeki sistem kullanım bedelleri varlık maliyeti karşılanana kadar değiştirilmeyecektir. Borcun tamamı ödeninceye kadar (başka bir anlatımla mahsuplaşma sona erinceye kadar) kayıtlı abone olan …-… arası sıralı (…, …, …, … nolu tesisatlar hariç)53 adet tesisat ile, … ve … nolu tesisattan sistem kullanım bedeli alınmayacaktır” hükmünü ihtiva ettiği anlaşılmıştır. EPDK Müşteri Hizmetleri Yönetmeliğinin 8.maddesine göre: “(1) Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, bir veya daha fazla müşterinin kullanımındaki branşman hattı ve müştemilatı ve/veya dağıtım tesislerinden yeni bağlantı taleplerini, ortak kullanım haline gelecek olan dağıtım tesislerini devralmak suretiyle karşılar. (2) Ortak kullanım haline gelecek tesislerin maliki veya maliklerinin devre rıza göstermemesi halinde kamulaştırma yoluna gidilir. (3) Uygulama dönemi içerisinde yapılması öngörülen devir ve kamulaştırmayla ilgili her türlü gider yatırım harcaması olarak yatırım planları dahilinde Kuruma sunulur ve Kurul tarafından onaylanması durumunda tarifeler yoluyla karşılanır. (4) Devre ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından düzenlenir.” Sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliğinin 38. maddesinin 6. bendine göre: “Sisteme bağlantı yapılması için, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle, genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım … ve/veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi adına, bağlantı yapmak isteyen gerçek veya tüzel kişi tarafından ilgili mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı; a) … için; sisteme bağlantı yapan gerçek veya tüzel kişi ile … arasında yapılacak bağlantı ve sistem kullanım anlaşması çerçevesinde gerçek veya tüzel kişinin iletim tarifesi bedelinden düşülür. Yine 2007 yılında yürürlükte bulunan Elektrik Piyasası Dağıtım Yönetmeliği’nin 10/2 maddesine göre: “Sisteme bağlantı yapılması halinde, sistem kullanımı açısından kapasitenin yetersiz olması nedeniyle genişleme yatırımı veya yeni yatırım yapılmasının gerekli olduğu ve yeterli finansmanın mevcut olmadığı hallerde, söz konusu yatırım dağıtım şirketi adına bağlantı yapmak isteyen tüzel kişi tarafından mevzuat kapsamındaki teknik standartlar sağlanarak yapılabilir veya finansman koşulları dağıtım şirketi tarafından uygun bulunması halinde tüzel kişi tarafından finanse edilebilir. Bu durumda; gerçekleşen yatırıma ait toplam harcama tutarı, sisteme bağlantı yapan tüzel kişi ile dağıtım şirketi arasında yapılacak bağlantı ve/veya sistem kullanım anlaşması çerçevesinde kullanıcının sistem kullanım bedelinden düşülür.” hükümlerini içerdiği Yönetmelik hükümleri gözönüne alındığında imalattan mahsup edilen bedelin dağıtım sistem kullanım bedeli üzerinden her fatura bedelinden mahsup edilerek ödemenin yapılması gerektiğinin hükme bağlandığı anlaşılmaktadır. Somut olayda; davacının sözleşmede belirtilen 51 tesisatla ilgili “Güvence Bedeli” ve “Sözleşme Tahakkuku” ile ilgili bilgileri davalıya ibraz ettiği, davacının inşaat şirketi olduğu, daireleri satması sebebi ile aboneliklerin kendi üzerine olmadığı, davalının, davacı adına tahakkuk etmiş fatura bulunmadığından mahsup işlemlerini yerine getirmediği, davalının 3. Kişi adına tesis ettiği abonelerle ilgili elektrik faturalarını mahsuba tabi tutmadan tahsil edip davacıya kararlaştırılan imalat bedelini ödememesinin TMK’nun 2. Maddesindeki iyiniyet kuralları ile bağdaşmadığı, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği’nin 21/5. Fıkrasının dağıtım şirketlerini kapsadığı, her iki tarafında tacir olduğu, davacının avans faiz talep etmesinde yasaya aykırılık bulunmadığı, alacağın likit olduğu, mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 130.526,62 TL istinaf karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 32.631.66 TL harcın mahsubu ile bakiye 97.894,96 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 361/1. fıkrası uyarınca kararın tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde Yargıtay nezdinde Temyiz Kanun Yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.24/06/2021