Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/686 E. 2021/1356 K. 25.11.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/686 Esas
KARAR NO: 2021/1356
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 23/03/2017
NUMARASI: 2016/1034 Esas, 2017/206 Karar
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 25/11/2021
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; dava dışı sigortalı … Ltd. Şti’nin işlettiği …’in 14/12/2013-14/12/2014 tarihleri arasında müvekkili sigorta şirketi nezdinde “Otel Paket Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğunu, atıksu hattının tıkanması nedeniyle davalı idare tarafından kazı çalışması yapılan hattan gelen atıksuyun sigortalı otele sirayet ettiğini ve oteldeki birçok emtia ve demirbaşın zarar gördüğünü, hasar nedeniyle sigortalıya 02/05/205 tarihinde 23.333,00 TL ödendiğini, atıksuyun kanalizasyonun geri tepmesi ile değil, kanalizasyon sistemi dışından binaya sızdığını, hasardan davalının sorumlu olduğunu belirterek 23.333,00 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında; uyuşmazlıkta idari yargının görevli olduğunu, taşınmaz sahibinin parsel çıkış bacasında atıksuyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almadığını, yapı için daha önceden müvekkili idareden su ve kanalizasyon durumu hakkında belge alınmadığını, idarenin izni olmadan bina cephesinin bulunduğu kanal yerine fenni olmayan kanala bağlantı yapıldığını, binanın onaylanmış atıksu bağlantı projesi bulunmadığını, otelin bodrum katının dış duvarının toprak ile temas ettiği kısmının izolasyon eksikliği bulunması nedeniyle bodrum kata su sirayet ettiğini, binanın imar mevzuatına uygun olup olmadığının ve iskan izninin bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiğini, sigortalının hasarın meydana geldiği bodrum katta tahliye pompası bulundurması gerektiğini, istenen hasar bedelinin fahiş olduğunu, ödeme tarihinden itibaren faiz istenemeyeceğini, haksız fiilden doğan zararın tazmini davalarında yasal faiz istenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; hasarın atık su hattının tıkanması neticesinde hatta biriken pis suyun geri teperek sigortalı otel binasının bodrum katlarını basması ve duvarlarından sızması suretiyle meydana geldiği, davalı …’nin kanalizasyon hattının muhafazası ve bakımındaki kusursuz sorumluluğu nedeniyle % 25 oranında kusurlu olduğu, sigortalı otel maliklerinin ise projesiz/iskansız otel yapısının rabıt bağlantısının fen ve sanat kurallarına uygun yapmaması, parsel bacasına geri tepmeyi engelleyecek tedbir alınmaması, onaylı pompaj sistemi kurmaması ve bodrum kat dış perde duvar izolasyon eksikliği/yetersizliğinden % 75 oranında sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 5.833,25 TL’nin 02/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde taraf vekilleri tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; olayın davalıya ait kanalizasyon sisteminin yoldaki çökme nedeniyle tıkanması ve atık suyun bina duvarlarından içeriye sızarak bodrum katı su basması sonucu meydana geldiğini, raporda sigortalı otelde bulunduğu belirtilen eksiklikler ile hasar arasında illiyet bağı bulunmadığını, bilirkişilerin atık suyun geri tepmesi ile bodrum katlarını su bastığı tespitinin hatalı olduğunu, bina dışında yer alan hattın tıkanması sonucu bina dışından gelen atık suyun sızması ile hasarın meydana geldiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın tamamen kabulünü talep ve istinaf etmiştir.Davalı vekili istinaf nedenleri olarak cevap dilekçesini tekrarla; müvekkili idarenin kusurunun bulunmadığını, binanın gerek Deşarj yönetmeliğine, gerekse de imar mevzuat hükümlerine ve inşaat tekniğine aykırı yapılması nedeniyle doğan zarardan müvekkili idarenin sorumlu olmayacağını, avans faizine hükmedilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE Dava, sigortalıya ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; sigortalı … Ltd. Şti’nin işlettiği …’in 14/12/2013-2/14 tarihleri arasında davacı … şirketi nezdinde “Otel Paket Sigorta Poliçesi” ile sigortalı olduğu, olay tarihinde pissuyun (atıksuyun) sigortalı otelin bodrum katlarını basması ile hasarın meydana geldiği, hasar nedeniyle sigortalıya 02/05/205 tarihinde 23.333,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmaktadır. İstanbul 25. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/340 Esas, 2016/254 Karar sayılı görevsizlik kararı kanun yoluna başvurulmaksızın kesinleşmiş, görevsizlik kararı ile dosyanın gönderildiği mahkemece, hasardan davalı …’nin % 25, sigortalının ise % 75 kusurlu olduğu gerekçesiyle davalının kusuruna tekabül eden 5.833,25 TL’nin 02/05/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, taraflar karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Uyuşmazlık, hasarın meydana gelmesinde davalının kusurlu bulunup bulunmadığı, sigortalının kusura etkisinin olup olmadığı ve zararın miktarı noktalarında toplanmıştır.TTK’nın halefiyet başlıklı 1472. maddesine göre, sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder.Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi heyet raporunda; meydana gelen hasardan, davalı idarenin … sokaktaki kanalizasyon hattının muhafazası ve bakımındaki kusursuz sorumluluğu yönünden % 25 oranında, sigortalı otel maliklerinin projesiz/iskansız otel yapısının rabıt bağlantısını fen ve sanat kurallarına uygun yapmadığı gibi, parsel bacasına geri tepmeyi engelleyecek tedbir almadığından, onaylı pompaj sistemi kurulmadığından ve bodrum kat dış perde duvar izolasyon eksikliği/yetersizliğinden % 75 oranında sorumlu oldukları ve hasarın ödeme tarihi 02/05/2014 itibariyle 23.333,00 TL bedelle giderilebileceği belirtilmiştir. … Atıksuların Kanalizasyon Şebekesine Deşarj Yönetmeliği’nin 10. maddesi ve geçici 1. maddesi, evsel atıksu kanalizasyon bağlantılarının ne şekilde yapılacağı, buna dair ruhsatın nasıl verileceği hususlarında düzenlemeler içermektedir. Yönetmeliğin 23. maddesinde ise yönetmelik hükümleri uyarınca ya da diğer mevzuatla yasaklanmış olan eylem ve işlemlerin ya da faaliyetlerin tespiti halinde bu faaliyetlerin veya eylemlerin durdurulması, engellenmesi ya da ortadan kaldırılması için yapılacak işlemlerin neler olduğu belirtilmiştir. Yine 3030 sayılı Yasanın kapsamı dışında kalan Belediyeler Tip İmar Yön. göre “Yapı Kullanım İzni” başlıklı 64. maddesinin 6. fıkrasında “Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda elektrik, su, kanalizasyon, haberleşme ve benzeri hizmetlerden ve tesislerden faydalanamayacağı, bu hizmetlerden faydalanması durumunda hizmet veren idarenin sorumlu olacağı” belirtilmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere, …’nin kanalizasyon hattının yapım, bakım, onarım görevlerinin yanı sıra denetim yükümlülüğü de bulunmaktadır. Yönetmeliğe göre mal sahibi, müteahhit veya apartman yöneticisi parsel çıkış bacasına atıksuyun geri gelmesini önleyecek tedbirleri almak zorundadır. Ancak bu önlemlerin alınmamış olması davalı …İ’nin denetim yükümlülüğü nedeniyle olan sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Kaldı ki, …’nin kanalizasyon sisteminden doğan zararlardan yapı sahibi olarak da sorumluluğu vardır. Nitekim … kanalizasyon sisteminin sorunsuz bir şekilde çalışmasını sağlamakla yükümlüdür.İlk derece mahkemesinde alınan bilirkişi raporunda; sigortalı otelin bulunduğu yapının imar mevzuatına aykırı inşa edildiği, kanal bağlantısı için durum belgesi alınmadığı, onaylı kanal bağlantı projesi ile onaylı pompaj sistemi projesinin bulunmadığı, Deşarj Yönetmeliği gereğince geri tepmeyi engelleyici tedbirin alınmadığı, ayrıca atık suyun bir kısmının geldiği yemekhane duvarının su sızıntısı engelleyecek şekilde fen ve sanat kurallarına uygun izole olmadığı tespit edilmiştir. Bu durumda atıksu hattından geri tepen sular yanında bir kısım atık suyun duvardan sızarak hasara neden olduğu anlaşılmaktadır. Davalı …’ nin yapı eseri maliki olarak hasardan kusursuz sorumluluğu bulunup, çok fazla atık suyun otele girmesi ve olayın oluş biçimi dikkate alındığında, bilirkişi raporunda tespit edilen eksiklikler tek başına davalının kusurunu tamamen kaldırıcı nitelikte görülmemiştir. Belirtilen eksiklikler nedeniyle davacının sigortalısının da olayda müterafik kusuru bulunmakla birlikte, davalı …’nin kanalizasyon hattını denetim yükümlülüğü bulunup, hattın tıkanması nedeniyle geri tepen atık sular ile arızalı hattan duvara gelerek sızan atık suların otele girdiği ve davalının yapı maliki olarak objektif sorumluluğu bulunduğu gözetildiğinde sigortalı için takdir edilen % 75 oranında müterafik kusur fazla bulunmuştur. Buna göre sigortalının % 50 oranında müterafik kusurlu kabul edilmesinin somut olaya daha uygun olacağı anlaşıldığından, davacının bu konudaki istinaf talebi yerinde olmakla birlikte, davacının, hasardan tamamen davalının sorumlu olduğu, davalının ise olayda sorumlulukları bulunmadığı yönündeki istinaf talepleri yerinde görülmemiştir. Bunun yanında eksper raporu ve mahkemece alınan raporda sigortalının gerçek zararının belirlendiği, sigortalı ile davalı …’nin tacir olması karşısında alacağa avans faizi uygulanması gerektiği anlaşıldığından davalı …’nin bu yöndeki istinaf taleplerinin de reddi gerekir. Açıklanan nedenler ile davalı … vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen nedenler ile kabulü ile HMK’nın 353/1.b.2 bendi gereğince yeniden esas hakkında davanın kısmen kabulüne karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince ESASTAN REDDİNE, 2-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile, İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1034 Esas, 2017/206 Karar, 23/03/2017 tarihli kararının HMK’nın 353/1.b.2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden HÜKÜM TESİSİNE, 2a- Davanın KISMEN KABULÜNE, 2b-11.666,50 TL rücu tazminatının 02/05/2014 tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, 2c-Alınması gereken 796,93 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 398,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 398,43 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 2d-Davacı tarafça karşılanan 398,50 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2e-Davacı tarafça karşılanan tebligat gideri, posta masrafı ve bilirkişi ücreti toplamı 1.335,00 TL yargılama giderinin davanın kabul oranına göre 667,50 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, 2f-Davalı tarafça karşılanan 22,00 TL yargılama giderinin davanın ret oranına göre 11,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan kısmın davalı üzerinde bırakılmasına, 2g-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2h-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, İstinaf Giderleri Yönünden 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 59,30 TL istinaf maktu karar ve ilam harcından davalı tarafından peşin yatırılan 99,70 TL istinaf karar harcın mahsubu ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, bakiye 40,40 TL harcın istek halinde davalıya iadesine,5-Davacı tarafından karşılanan 134,00 TL istinaf harçları ile 50,00 TL istinaf yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 6-Davalı tarafından karşılanan istinaf yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, 7-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına, 8-HMK 333. maddesi gereğince yatırılan avansın kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştikten sonra yatıran tarafa iadesine, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1-b/2 bendi ile aynı kanunun 362/1a Maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.25/11/2021