Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/672 E. 2022/625 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/672 Esas
KARAR NO: 2022/625
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/05/2018
NUMARASI: 2014/1151 Esas, 2018/658 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili idare ile davalı şirket arasında yapılan ihale sözleşmeleri gereği, davalı yüklenicinin ihale kapsamında çalıştırdığı işçilerin işçilik alacaklarından sorumlu olduğunu, ihale konusu işin yapılmasında çalışan davalı yüklenici işçisinin İstanbul 3. İş Mahkemesi’nin 2012/334 Esas sayılı dosyasında işçilik alacaklarının tahsili için dava açtığını, iş mahkemesinin davayı kabul ettiğini ve hükmün onandığını, dava dışı işçinin iş mahkemesince hükmedilen işçilik alacağının tahsili için Kadıköy …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında müvekkili ve davalı yüklenici aleyhine takip başlattığını, müvekkilinin icra tehdidi ile takip dosyasında 27.812,75 TL ödemek zorunda kaldığını, ihale sözleşmesinin eki olan genel hizmet şartnamesi hükümleri gereği ödenen tutardan davalı yüklenicinin sorumlu olduğunu belirterek 27.812,75 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek reeskont avars faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevabında; davacının iş dosyasında gerekli savunmayı yapmadığını ve müvekkilinin delil olarak gösterdiği bilgi ve belgeleri sunmaması nedeniyle iş davasının kaybedildiğini, dava dışı işçinin başka alt işveren nezdinde de çalışması olup tüm alacaktan müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, davacının müvekkilinden habersiz fazla mesai yaptırdığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, taraflar arasındaki gerek hizmet alım sözleşmesi ve gerekse idari ve teknik şartname (38. madde) uyarınca alt iş veren pozisyonunda bulunan davalının işçi alacaklarından kaynaklı tüm ödemelerden sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulü ile 27.812,75 TL’nin ödeme tarihinden işleyecek reeskont avars faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak, Bakanlık İş Teftiş Kurulunca düzenlenen raporda davacı ile yükleniciler arasında yapılan sözleşmelerin muvazaalı olduğu ve yüklenicilere yaptırılan işin davacının asıl işi olduğunun belirtildiğini, rapora itirazın iş mahkemesinde reddedildiği ve hükmün Yargıtay’da onandığını, bu nedenle dava dışı işçinin davacının işçisi olduğunun kabulü gerektiğinden ödenen işçilik alacağının rücuen tazmininin talep edilemeyeceğini, müvekkilinin ancak işçinin müvekkilinde çalıştığı dönemle sorumlu tutulması gerektiğini, davacının iş mahkemesinde yeterli savunmayı yapmaması nedeniyle iş davasının kaybedildiğini, işçilerin dava açmalarına rağmen aynı yerde çalışmaya devam ettiklerini, davalının bu yönde hiçbir savunma yapmadığını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir. Davacı vekili istinaf talebinin reddini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, hizmet alım sözleşmesi kapsamında davacı tarafından dava dışı işçiye ödenen işçilik alacağının rücuen tazmini istemine ilişkindir. Dosya kapsamından; taraflar arasında Kumburgaz İşletme Müdürlüğü Bölgesinde Elektrik Dağıtım Şebekeleri ve Hava Hatları Arıza Onarım ve Bakım İşleri Hizmet Alımı işine ait sözleşme düzenlendiği, davalı yüklenici şirketin ihale konusu işlerin yapılmasında çalıştırdığı dava dışı işçisi …’in işçilik mali hakları ile ilgili olarak dava açtığı, İstanbul 3. İş Mahkemesinin 2012/334 Esas-2012/394 sayılı kararı ile işçilik alacağının bu dosyanın taraflarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verildiği, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 2012/26013 Esas, 2012/31474 Karar sayılı ilamı ile onandığı, mahkeme ilamının Kadıköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında takibe konulduğu, davacı tarafından dosya hesap bedeli olan 27.812,75 TL’nin 27/12/2015 tarihinde icra dosyasına yatırıldığı, davacının ödediği bedelin rücuen tahsili için eldeki davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalı taraf karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Taraflar arasında hizmet alım sözleşmesi bulunduğu ve davalı yüklenici şirketin ihale konusu işlerin yapılmasında çalıştırdığı dava dışı işçisinin işçilik alacağının davacı şirket tarafından ödendiği hususlarında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacı işverenin, işçiyi çalıştıran davalı yükleniciden ödediği bedeli talep etme hakkı bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş akdinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir. İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir. Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır. İşçiye ödenen kıdem tazminatı iş sözleşmesinin feshedildiği tarihteki giydirilmiş ücret üzerinden hesaplanmakta olup bu kıdem tazminatının tamamından işçiyi çalıştırdıkları dönemle orantılı olarak yükleniciler işverene karşı sorumludurlar. İhbar tazminatından son işveren sorumludur.Bunların dışında hafta tatili ücreti, UBGT, fazla mesai ücreti gibi işçiye ödenen tazminatlardan yükleniciler işverene karşı işçiyi çalıştırdıkları dönemle sınırlı olarak sorumlu olacaklardır. İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir. (Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 2021/681 Esas, 2021/552 Karar sayılı ilamı) Bu durumda mahkemece yukarıda belirlenen ilkeler çerçevesinde, kıdem tazminatı yönünden davalı yüklenicinin işçiyi çalıştırdığı dönemle sınırlı sorumlu olduğu, ihbar tazminatından son yüklenicinin sorumlu olduğu, hafta sonu ve genel tatil ücreti alacağı yönünden davalı yüklenicinin, dava dışı işçiyi çalıştırdığı döneme isabet eden kısmından sorumlu olduğu gözetilerek bu doğrultuda alınacak bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması gerekirken bu ilkelerin dikkate alınmadığı ve davacının ödediği tüm bedelden davalıyı sorumlu tutan rapora göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf talebinin kabulü ile HMK’nın 353/1.a.6 bendi gereğince esası incelenmeden kararın kaldırılmasına ve dosyanın mahkemesine iadesine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı vekilinin istinaf başvurularının esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2-İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/1151 Esas, 2018/658 Karar ve 15/05/2018 tarihli kararının HMK 353/1a-6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak karşılanan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 44,80 TL harcın davalı tarafından tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,6-Davalı tarafça karşılanan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/05/2022