Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/666 E. 2022/618 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/666 Esas
KARAR NO: 2022/618
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 09/11/2018
NUMARASI: 2016/964 Esas, 2018/1156 Karar
DAVANIN KONUSU: Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eşi ve murisi …’in dava dışı …bank T.A.Ş Beylikdüzü Sanayi Şubesi’nden konut kredisi kullandığını, murisin 06/07/2016 tarihinde vefat ettiğini, murisin geride müvekkili eşi ve dava dışı anne-babasını bıraktığını, sigorta teminat poliçesinin yıllara göre değişiklik arzettiğini, poliçeye göre sigorta başlangıcından sonra 3. Yıl teminatının 81.711,00 TL olduğunu, davacı mirasçının 1/2 sigorta teminatından 40.855,50 TL alacağı olduğunu, müvekkilinin söz konusu teminatın payı oranında devam eden kredi borcunun payı oranında 3. Kişi olan bankaya ödenip kalanının kendisine ödenmesi konusunda davalı şirkete gerekli belgeler gönderilip iadeli taahhütlü ihtar çekildiğini, davalının söz konusu ihtara herhangi bir cevap vermediği gibi dava dışı …bank’a ödemede yapmadığını belirterek 40.855,50 TL sigorta bedelinin murisin ölüm tarihi olan 06/07/2016 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğunu, davacıların aktif dava ehliyeti olmadığını, öncelikle daini mürtehin sıfatına haiz bankanın onayının alınması gerektiğini, dava konusu poliçenin vefat tarihinde yürürlükte olduğunu, sigortalının vefat ettiğinin öğrenilmesi üzerine müvekkili tarafından başvuruda bulunan mirasçılara gönderilen 18/08/2016 tarihli yazı ile taziyede bulunulduğunu ve müteveffanın sigorta birikiminin mirasçılara ödenmesi için gerekli belgelerin sıralanarak bunların kendilerine iletilmesinin akabinde ödeme için gerekli işlemlere başlanacağının bildirildiğini, müvekkilinin 19/09/2016 tarihinde davacılar vekiline mail göndererek belge eksiliğini dile getirdiklerini ve belgelerin tamamlanması akabinde tazminat değerlendirilmesi yapılacağının izah edildiğini, davacılardan istenilen belgelerin müvekkili şirkete gönderilmediğini, eksik belgelerin tamamlanmaması nedeniyle 15 günlük ödeme süresinin henüz başlamadığını ve borcun muaccel olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece, iddia, savunma ve bilirkişi raporuna göre; ölüm tarihinde sigorta teminatının 81.711,00-TL olduğu, dava sırasında davalının 74.404,00-TL’yi dava dışı bankaya ödediği, davacının miras payına tekabül eden 37.202,00-TL bakımından davanın konusuz kaldığı, 3.653,50-TL bakımından poliçe kapsamında miras payı oranında davalı sigorta şirketinin davacıya karşı sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın 37.202,00-TL bakımından konusuz kalmış olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına, davanın 3.653,50-TL bakımından kabulü ile hükmedilen bedelin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, hükmedilen bedele dava tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar yasal süresi içerisinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf dilekçesinde; davaya konu tazminatın ödenebilmesi için davacıların eksik belgeleri tamamlamasının beklendiğini, davacının eksik belgeleri sunmak yerine dava açma yoluna gittiğini, bu durumun bilirkişi raporunda da belirtildiğini, davacı vekili tarafından gönderilen e-posta ile eksik olan belgelerin müvekkili şirket’e 23.02.2018 tarihi itibariyle iletildiğini, bunun üzerine gerekli tazminat değerlemesinin yapılarak vefat teminatının tamamının, poliçenin dain-i mürtehini olan Bankaya 07.03.2018 tarihinde 74.404,00-TL olarak ödendiğini, davanın tamamen konusuz kaldığını, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğini, müvekkili aleyhine yargılama giderine hükmedilmemesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, “Kredili Hayat Sigorta Poliçesi“ vefat teminat bedelinin tahsili istemine ilişkindir.Dosya kapsamından, davacının murisi …’in … bank T.A.Ş Beylikdüzü şubesinden 15.04.2013 başlangıç tarihli, 120 ay vadeli 90.000,00 TL’lik Konut kredisi kullandığı, davalı sigorta şirketi nezdinde Kredili Hayat Sigortası Poliçesi düzenlendiği, murisin işyerinde meydana gelen kazada yaralandığı, 06.07.2016 tarihinde vefat ettiği, teminatın ödenmemesi üzerine 05.10.2016 tarihinde eldeki davayı açtıkları anlaşılmıştır. 28.11.2013 tarihli Resmî Gazetede yayınlanan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun, yasanın 87.maddesi gereğince yayım tarihinden itibaren altı ay sonra 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Dava 05.10.2016 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3.maddesine göre, tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına veya hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı yasanın 73.maddesi bu Kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir. 6502 sayılı yasanın 83/2. fıkrasında “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” düzenlemesine yer verilmiştir, ilgili yasa maddesi ile görev konusunun tartışılmasının önüne geçilmiştir. Somut uyuşmazlık, davacının miras bırakanı ile davalı sigorta şirketi arasında gerçekleştirilen kredili hayat sigortasından kaynaklanmaktadır. Açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığından davaya bakmakta görevli mahkeme tüketici mahkemesidir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 1.maddesinde, mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenleneceği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğuna yer verilmiştir. Aynı yasanın 114/1-c bendinde Mahkemenin görevli olması dava şartları arasında sayılmıştır. Davada ileri sürülen diğer dava şartları HMK’nun 114/1-c fıkrasından sonra sıralanmıştır.. Dava şartlarının mevcut olup olmadığı, mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılır ve dava şartı noksanlığının tespitin halinde, davanın HMK 115. maddesi gereğince usulden reddine karar verilmesi gerekir. Açıklanan nedenlerle, mahkemece görevli mahkemenin tüketici mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi doğru olmamıştır. Bu sebeple ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına karar vermek gerektiğine dair aşağıdaki hüküm kutulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE, 2- İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/964 Esas, 2018/1156 Karar ve 09/11/2018 tarihli kararının HMK’nın 353/1.a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, 3-Açılan davanın göreve ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle MK.114/1-c ve 115/2 maddeleri gereğince davanın usulden REDDİNE, a) 6100 sayılı HMK.20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden sonra iki haftalık süre içerisinde talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, b)İki haftalık süre içinde dosyanın gönderilmesi için talepte bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına resen karar verileceğinin İHTARINA, c) 6100 sayılı HMK 331. maddesi gereğince harç, vekalet ücreti ve yargılama giderlerin görevli mahkemece, davaya bir başka mahkemede devam edilmemesi ve davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi halinde ise yargılama giderlerinin davanın açıldığı mahkemenin dava dosyası üzerinden KARARA BAĞLANMASINA, d)Varsa artan gider avansının dosyasına AKTARILMASINA, e)Sair işlemlerin yapılması için dosyanın mahkemesine İADESİNE, 4-İstinaf yargılaması aşamasında duruşma açılmadığından istinaf vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA, 5-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 62,50 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 18,20 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 6-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin İlk Derece Mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-a-3 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/05/2022