Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/635 E. 2019/2237 K. 05.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/635 Esas
KARAR NO : 2019/2237
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/12/2018
NUMARASI : 2017/55 Esas, 2018/1098 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 05/12/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi ile dava dışı sigorta ettiren … Ltd. Şti arasında, sigorta ettirenin üstlendiği inşaat ile ilgili İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi düzenlendiğini, sigorta ettirenin inşaatta kolorifer tesisatının yapım işini …Ltd. Şti. isimli firmaya verdiğini, … ise davalı …Ltd. Şti.’den kolektör kaloritmesi malzemesi temin ettiği, inşaatta ..’in üstlendiği iş ve davalıdan temin edilen malzemeden kaynaklı hasar sebebiyle müvekkilinin sigortalıya 82.400,42 TL ödediğini, sigortalıya ödedikleri bedelin ve faizinin tahsili için … ile davalı şirket hakkında Küçükçekmece …. İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takip başlattıklarını, davalı şirketin takipte yetkiye ve borca haksız itiraz ettiğini, takibin hasarın meydana geldiği Başakşehir’in bağlı olduğu Küçükçekmece İcra Dairesi’nde yapılmasının usule uygun olduğunu, davalının borca itirazının haksız olduğunu belirterek takibe itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı vekili cevabında özetle; davacı tarafın halefi olduğu sigortalısı … ile … arasında ticari hizmet ilişkisi olup, sigortalı ile müvekkili arasında akdi ilişki bulunmadığını, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, yetkili mahkemenin müvekkilinin yerleşim yeri mahkemeleri olan İstanbul Anadolu Ticaret Mahkemeleri olduğunu, zararın müvekkilinden temin edilen ürünlerden değil, montaj hatasından kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
İLK DERECE MAHKEMESİ Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/55 Esas, 2018/1098 Karar sayılı kararı ile; davalının süresinde yetkili icra dairesinin İstanbul Anadolu İcra Dairesi olduğunu belirterek takipte Küçükçekmece İcra Dairesinin yetkisine itiraz ettiğini, İİK’nın 50. maddesi yollaması ile HMK’nın yetkiye ilişkin hükümleri gereği takibin davalının yerleşim yeri olan İstanbul Anadolu İcra Dairesi’nde takip yapılması gerektiğini ve yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ Davacı vekili yasal süresinde sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davanın imalat hatasından kaynaklı ayıp nedeniyle ödenen tazminatın rücuen tahsiline ilişkin olup, HMK’nın 16. maddesi gereği haksız fiilden doğan davalarda haksız fiilin işlendiği yer mahkemesinin de yetkili olduğunu, zararın meydana geldiği inşaatın Başakşehir ilçesinde bulunduğunu ve Başakşehir’in Küçükçekmece İcra Dairesi’nin yetki alanında bulunduğunu belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
GEREKÇE HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde;Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalısına ödeme yapan davacının ödediği bedelin, zarardan sorumlu olduğu iddia edilen davalı ile dava dışı şirketten rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.Mahkemece yetkili icra dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacı taraf istinaf yoluna başvurmuştur.Dosya kapsamından; davacı sigorta şirketi ile dava dışı sigorta ettiren …Ltd. Şti arasında, sigorta ettirenin üstlendiği inşaat ile ilgili, İnşaat All Risks Sigorta Poliçesi düzenlendiği, sigorta ettiren .. Ltd. Şti’nin inşaatta kolorifer tesisatının yapım işini … Ltd. Şti. isimli firmaya verdiği, …Ltd. Şti’nin de davalı … Ltd. Şti.’den malzeme temin ettiği, inşaatta meydana gelen hasar sebebiyle davacı şirketin sigortalıya 82.400,42 TL ödemede bulunduğu ve zararın … üstlendiği iş ile davalı … temin edilen malzemeden kaynaklandığı gerekçesiyle … ile davalı … hakkında Küçükçekmece İcra Dairesi’nde takip başlattığı, davalı … süresinde, yetkili icra dairesinin yerleşim yerinin bulunduğu İstanbul Anadolu İcra Daireleri olduğu ve borcu bulunmadığı gerekçesiyle takipte yetki ve borca itiraz etmesi üzerine eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmektedir.Taraflar arasındaki ihtilaf, takibin yetkili icra dairesinde yapılıp yapılmadığı noktasından kaynaklanmaktadır.Davacı sigorta şirketi, bu davayı sigortalısının halefi olarak açtığına göre, yetkili mahkemenin (icra takibinde yetkili icra dairesinin) tayininde sigortalı ile davalılar arasındaki ilişkinin hukuki mahiyeti nazara alınır. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 22.03.1944 tarihli 37 Esas ve 9 Karar sayılı kararında bu husus “sigortacının sorumlu kişi aleyhine açacağı dava, sigorta poliçesinden doğan bir dava değildir. Bu nedenle, halefiyet davası bir ticari dava sayılamaz. Bu dava, aynen sigortalı kimsenin sorumlu kişiye karşı açmış olduğu bir dava gibidir. Sigortalının muhtelif mahkemelerde dava açma hakkı varsa aynı hak, sigortacının halefiyet hakkına dayanan rücu davası için de söz konusudur” şeklinde vurgulanmaktadır. Bu itibarla; davacı sigortalısı ile davalılar arasındaki hukuki ilişkinin mahiyetine göre yetkili icra dairesinin belirlenmesi gerekir. (Yargıtay 17. HD’nin 2016/2679 Esas, 2019/4717 Karar sayılı kararı).Somut olayda, sigorta ettiren ile dava dışı … Ltd. Şti arasında, sigorta ettirenin inşa ettiği binaların kolorifer tesisatının yapım işi için sözleşme bulunduğu, … Ltd. Şti’nin ise hasara neden olduğu ileri sürülen malzemeyi davalı … Ltd. Şti’den aldığı görülmektedir. Buna göre sigorta ettiren ile dava dışı … Ltd. Şti. arasındaki uyuşmazlık sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Sigorta ettiren ile davalı şirket arasında ise herhangi bir akdi ilişki yoktur. Şu halde davalı ile dava dışı … Ltd. Şti hakkında takip başlatılmasına yol açan hukuki sebepler birbirinden farklıdır. Dava dışı … Ltd. Şti. aleyhine yapılan takip sözleşmeden kaynaklanmaktadır. Davalı şirket hakkındaki takibin ise ayıplı imalat nedeniyle haksız fiil hükümlerine dayandırıldığı görülmektedir. Bu nedenle her birinin hukuki durumunun ve varsa icra takibine itirazlarındaki haklılığın ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekir. İcra İflas Kanunu’nun 50/1. maddesinde ilamsız icra takiplerinde yetkili icra dairesinin belirlenmesi konusunda HMK’ya atıf yapılmakla yetinilmiştir. HMK’nın 6. maddesinde genel yetki kuralı “davalının (icra takibinde borçlunun) dava tarihindeki yerleşim yeri” şeklinde belirlenmiştir. Somut olayda, sigorta ettiren ile davalı şirket arasında akdi ilişki bulunmadığı ve davalının sorumluluğunun haksız fiil hükümlerine dayandırıldığı görülmektedir. HMK’nın 16. maddesi uyarınca haksız fiilden doğan davalarda, haksız fiilin işlendiği veya zararın meydana geldiği yahut gelme ihtimalinin bulunduğu yer ya da zarar görenin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir. Haksız fiilin işlendiği yer Küçükçekmece yargı çevresinde kaldığına göre davalı şirket hakkındaki takipte Küçükçekmece İcra Daireleri de yetkilidir. O halde mahkemece davalının yerleşim yeri icra daireleri olan İstanbul Anadolu İcra Dairesinde takip yapılmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi kararı doğru olmamıştır. Açıklanan nedenlerle, HMK’nın 353/1.a.4 bendi uyarınca esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin davacının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahal mahkemesine iadesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin, 2017/55 Esas, 2018/1098 Karar, 03/12/2018 tarihli kararının HMK’nun 353/1a.4 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 31,40 TL harçtan mahsubuna, bakiye 36,80 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 85,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 35,60 TL olmak üzere toplam 72,40 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.05/12/2019