Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/612 E. 2022/617 K. 18.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/612 Esas
KARAR NO: 2022/617
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 05/11/2018
NUMARASI: 2017/924 Esas, 2018/1039 Karar
DAVANIN KONUSU: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
KARAR TARİHİ: 18/05/2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında beş okul için ayrı ayrı Güvenlik Hizmet Sözleşmeleri imzalandığını, karşılıklı edimlerin sorunsuz bir şekilde yerine getirildiğini, ancak davalı tarafın sözleşmeleri fesh ettiğini ve müvekkilinin de bu talebe uyduğunu, sözleşmenin feshinden sonra davalının …, …, …,…, … isimli çalışanları kendi bünyesinde güvenlik elamanı olarak istihdam etmeye devam ettiğini, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 14 maddesi kapsamında davalı şirketin her bir personel için 5.000 TL eleman yetiştirme ve eleman temini bedelini olan toplam 25.000 TL’nin müvekkile ödenmesi gerektiğini, bedelin ödenmediğini, davalı aleyhinde Büyükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası üzerinden takip başlatıldığını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, alacağın %20 den aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen personellerin istihdam edilmediğini, istihdam edilmiş olsa dahi sona eren sözleşme hükümlerinin bağlayıcı olduğundan söz edilemeyeceğini, ayrıca, taraflar arasındaki sözleşmenin devam ettiği dönemde, davacı şirketten, müvekkili şirkete görevlendirilen kişilerin başta işe giriş ve işten çıkış bilgileri olmak üzere özlük bilgilerinin paylaşılmasının şifahi ve mail yolu ile olmak üzere birçok defa davacıdan istendiğini, davacının bilgileri paylaşmadığını, noterden ihtar dahi çekildiğini, dolayısı ile bu kişilerin hem kişisel hem de sosyal güvenlik bilgilerinin müvekkili şirket tarafında detaylı olarak bilinmesinin mümkün olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEME KARARI: Mahkemece, iddia, savunma doğrultusunda; uyuşmazlığın çözümü adına davalı şirketin SGK kayıtlarının dosya arasına alındığı, buna göre bahsi geçen personelin davalı tarafından istihdam edilmediği, buna ilişkin somut belgenin davacı tarafından dosyaya sunulmadığı, iddianın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ: Karar, yasal süre içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiğini, en önemli delilin SGK kayıtları olduğunu, dosyaya celbedilen kayıtlara göre 5 personelden …’un, önce … San. Tic.Ltd. Şti sonra … Hizmetleri Ltd.Şti çalışanı olarak davalı şirketin Edremit şubesinde, …’nin, önce … San. Tic.Ltd. Şti sonra … Hizmetleri Ltd.Şti çalışanı olarak davalı şirketin Bağcılar şubesinde, … ve …’ın yine önce … San. Tic.Ltd. Şti sonra … Ltd.Şti çalışanı olarak davalı şirketin Tekirdağ şubesinde, …’ün, önce. .. San. Tic.Ltd. Şti sonra… Ltd.Şti çalışanı olarak davalı şirketin Silivri şubesinde çalışmış ve/veya çalışıyor olduğunun bildirildiğini, sözleşmenin 14. Maddesinin müvekkili şirket personelinin davalının taşeronunda dahi çalışmasını kapsadığını,14. Maddenin uygulanabilmesi için müvekkili personelin fiilen davalı nezdinde çalışmasının yeterli olduğunu, bu sebeple … San. Tic.Ltd. Şti (… Mah….e Sok. No:… K.Köy/İST) ve … Ltd.Şti (… Mah. … Sok. No:… K.Köy/İST) unvanlı şirketlere müzekkere yazılarak her iki şirketin davalı ile aralarında düzenlenmiş hizmet sözleşmesi ile davaya konu 5 personelin özlük dosyalarının gönderilmesinin istenmesinin gerektiğini, Silivri, Tekirdağ, Bağcılar ve Edremit Sigorta Müdürlüklerinden de gerek davalı şirketin gerekse de … San. Tic.Ltd. Şti ile … Hizmetleri Ltd.Şti’nin sigorta kayıtlarının celbinin talep edilmesine rağmen kayıtlar getirilmeden karar verildiğini, davalının özel güvenlik izni olmadığı için personeli bünyesinde çalıştırmasının söz konusu olamayacağı için başkaca taşeronlar eliyle çalıştırıldığını belirterek ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, Güvenlik Hizmet Sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili amacı ile başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.Büyükçekmece … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacının davalı aleyhinde dayanak 5 personel için 25.000,00 TL asıl alacak için takip başlattığı, davalının takibe itiraz ederek durdurduğu, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır. Sözleşme ilişkisi ve sözleşmenin feshedildiği konuları yanlar arasında çekişmesiz olup, uyuşmazlık sözleşmenin feshinden sonra davacı şirket personellerinin davalı bünyesinde istihdam edilip edilmediği, sözleşme hükümlerine göre takip tarihi itibari ile davacının 5 personel için yetiştirme ve eleman temini bedeli alacağının bulunup bulunmadığı konusunda toplanmıştır. Mahkemece, adı geçen 5 personelin SGK kayıtlarına göre davalı bünyesinde çalışmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Davacı, davalının özel güvenlik izninin bulunmadığını, 5 personelin taşeronlar marifeti ile istihdam edildiğini iddia etmiştir. Uyuşmazlığın çözümünde sözleşme hükümlerinin tartışılması gerekmiştir. Taraflar arasında 5 ayrı Koruma Ve Güvenlik Müteahhitlik Sözleşmesi akdedilmiştir. Tip sözleşmelerin sözleşmenin konusu başlıklı 3. Maddesinde; “İşbu Sözleşmenin konusu, Müteahhit tarafından İş Veren’e ait … Eğitim Kurumları … Mah. … Cad-… Sok. No: … Bakırköy/İST adresinde yer alan Okulunda ki menkul veya gayrimenkul ile burada bulunan kişilerin koruma ve güvenliğinin sağlanması hakkında tarafların hak ve sorumlulukları ile uyuşmazlıkların çözüm yollarını göstermekten ibarettir. Gizlilik ve koruma başlıklı 14. Maddesi; “Müteahhit, kendisi ve işyerinde çalışacak personelinin, görev ve hizmetin ifası sırasında öğrenebileceği işverene ve işyerine ilişkin gizli bilgileri ifşa etmemeyi kabul ve taahhüt eder. Müteahhit ayrıca, işbu sözleşmenin imzalanmasından itibaren en geç 7 gün içinde personelinden bu konuda alacağı yazılı taahhütnameleri asgari 5 yıl muhafaza etmeyi, işverenin talep etmesi halinde de işverene sunmayı kabul ve taahhüt eder. Gizlilik prensibi sözleşme süresi içinde, aynca sözleşmenin sona ermesini müteakip 5 (beş) yıllık süre boyunca geçerli olacaktır.İşveren, önceden müteahhit’e bildirmeden ve onun yazılı rızası ve görüşünü almadan, Müteahhidin veya kontrolü altındaki alt yüklenicilerinin hizmetinde çalışan herhangi bir personelin doğrudan kendisi ile ya da bir başka yüklenicisi ile çalışması veya hizmete girmesi için herhangi bir yaklaşımda bulunmayacak, bu nedenle avantaj sağlayacak davranışlardan kaçınacak ve iş teklif etmeyecektir. … Residence de ve/veya işveren ya da işveren’in yüklenicilerinde, ortaklıklarında, bağlı kuruluşlarında ve bu yüklenicilerin ortaklıklarının ortaklıklarında görev yapmayacaktır. Aksi takdirde işveren, eleman bulma, yetiştirme gideri olarak her bir personel için 5.000 TL tutarındaki bedeli Müteahhitle Ödeyecektir.” hükmü düzenlenmiştir. Somut davada; sözleşme ilişkisinin davalının muvafakati ile sonlandırıldığı konusunda çekişme bulunmadığı, sözleşmenin 14/1. Maddesinde gizlilik kaydının “sözleşmenin sona ermesini müteakip 5 (beş) yıllık süre boyunca geçerli olacağı..” konusunda kayıt içermesine rağmen 14/2. Maddesinde böyle bir düzenlemeye gidilmediği, dolayısı ile maddedeki düzenlemenin sözleşmenin ayakta olduğu zaman dilimine ilişkin olduğunun kabulü gerektiği, dava dilekçesinde, 5 personelin fesihten sonra çalıştırılmaya devam edildiği yönündeki iddia edildiği, işçilerin davalı bünyesinde sözleme ayakta iken veya sona erdikten sonra çalıştırıldığının davacı tarafından ispat edilemediği, bu durumda mahkemece tesis edilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmakla davacının istinaf başvurusunun reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere; 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununu gereğince alınması gereken 80,70 TL istinaf maktu karar harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 44,80 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, 3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerine bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.18/05/2022