Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/602 E. 2019/881 K. 09.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/602 Esas
KARAR NO : 2019/881
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2018
NUMARASI : 2018/1562 Esas 2018/1337 K.
DAVA :KONKORDATO(Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK285- 308/h)
KARAR TARİHİ: 09/05/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının ortağı bulunduğu …Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin, dünyada ve ülkemizde yaşanan döviz kurlarındaki ani yükseliş ve buna bağlı olarak ham madde fiyatlarındaki artış, konut inşaat sektöründeki durgunluk nedeniyle ortağı bulundukları şirketin ödeme dengesinin bozulduğunu, borçlarını ödemekte zorlanmaya başladığını, buna bağlı olarak da müvekkili davacıların da sıkıntıya düştüğünü belirtip konkordato projesinin kabulü halinde projede belirtilen miktarda borçlarını ödemek üzere konkordato teklif ettiği, bu nedenle geçici ve kesin konkordato mühleti sonucunda konkordatonun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; davacı gerçek kişinin ayrı bir ön projesinin bulunmaması ve hatta sunulan projede dahi davacının sorumluluğunun oğlu tarafından yerine getirileceğinin belirtilmesi, bu hali ile davacının sadece kefaletten kaynaklı alacağı nedeniyle sırf alacaklıların icra takibine maruz kalmamak için konkordato talep ettiği ve icra takiplerinden korunmak amacıyla konkordato talep edilmesinin konkordatonun amacıyla bağdaşır nitelikte olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı Vekili İstinaf Taleplerinde;Yerel Mahkemenin dava dilekçesinde belirttikleri hususlarda araştırma yapmaksızın eksik inceleme sonucu davanın reddine karar verdiğini, komiser heyeti tarafından sunulan raporlarda da görüldüğü ve yazıldığı üzere; müvekkillinin malvarlığının ön projede önerilen %70 oranındaki ödemenin uygunluğunu değerlendirdiklerini, mahkemenin bu değerlendirmeyi dikkate almayarak eksik incelemeyle hukuka aykırı kararı verdiğini belirterek mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;Dava, İİK.nun 285 ve devamı maddelerince açılan konkordato talebine ilişkindir.Dava dosyasındaki bilgilere göre; davacının tacir olmadığı, dava tarihi itibariyle Kartal/İSTANBUL adresinde ikamet ettiği, davanın İİK.nun 285/3 ve 154/1.maddesinde öngörülen yetkili Mahkemede açıldığı anlaşılmaktadır.Davacılar … San. ve Tic. A.Ş., …A.Ş. Ve …San. Ve Tic. A.Ş. Tarafından 20/07/2018 tarihinde Konkordato istemli dava açıldığı, ilk derece mahkemesince davacılara 25/07/2018 tarihli tensip ara kararıyla 3 ay süreyle geçici mühlet verilerek komiser heyeti oluşturulduğu ve yazılı tedbirlere hükmedildiği, 23/10/2018 tarihli celse ara kararıyla geçici mühletin 2 ay daha uzatıldığı, 25/12/2018 tarihli celsede davacı … hakkındaki davanın tefrik edilerek diğer davacılar hakkında 1 yıl kesin mühlet verildiği, davası tefrik edilen … hakkında da yazılı şekilde karar verildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, komiser heyetinin olumlu raporuna rağmen mahkemece kesin mühlet talebinin reddine ilişkin kararının doğru olup olmadığı, diğer bir ifade ile bu borçluya da diğer borçlular gibi kesin mühlet verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır. İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararında, davacının ayrı bir ön projesinin bulunmadığına işaret edilmiş ise de; mahkemece İİK.nun 286.maddesinde yazılı belgelerin tam olarak sunulduğu kabul edilerek 3 ay geçici mühlet verildiğine ve komiser heyetinin de belge eksiği olduğu yönünde bir talebine rastlanmadığına, 2 ay da ek süre verildiğine göre, kesin mühlet aşamasına gelindiğinde bu gerekçeye dayanılması doğru değil ise de; Davacıların sundukları ön projedeki teklifleri vade ve tenzilat konkordatosu olup, borçların % 70’inin 36 aylık vadede ödeyecekleri yönündedir. Projeye göre 5.000.000,00.-TL sermaye artışı, 47.142.000,00.-TL maden kiraları, 8.537.000,00.-TL net kâr olmak üzere 60.679.000,00.-TL nakit girişi öngörülmüştür.Davacı şirketlerin toplam borcunun 84.101.902,37.-TL, toplam varlığının ise 59.570.717,85.-TL olduğu, aktiflerin pasifleri karşılama oranının % 70 olduğu, bu oranın projedeki teklifle uyumlu olduğu alacaklıların iflasa nazaran daha kötü duruma düşmeyecekleri anlaşılmaktadır. Karara dayanak yapılan 3.Komiser heyet raporunun incelenmesinde; Davacı şirketlerin hakim ortağı … davacı …’in oğlu olduğu, grup şirketi olarak faaliyet gösterdikleri, ana şirket C5’n borca batık olduğu, …’in hissedarı ve Yönetim Kurulu Başkanı olduğu davacı şirketlere 11.194.477,00.-TL şahsi kefaleti bulunduğu, rayiç değerlere göre 802.000,00.-TL’de malvarlığı olduğu, bu durum karşısında ortak verilen ön projenin bu davacı açısından başarıya ulaşma şansının bulunmadığı, borçlunun durumunun iyileşme ihtimalinin bulunmadığı zira malvarlığının borçlarının % 10’unu dahi karşılamadığı, ilk derece mahkemesinin kararının sonucu itibariyle doğru olduğu anlaşıldığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-İstinaf harçları peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına, 3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK.nın 293/2.maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.09/05/2019