Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/592 Esas
KARAR NO : 2019/910
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
ESAS NO : 2018/793 Esas
KARAR NO : 2018/1314
KARAR TARİHİ: 19/12/2018
DAVA : İFLAS (DOĞRUDAN ALACAKLI TARAFINDAN TALEP EDİLEN İFLAS (İİK 177))
KARAR TARİHİ: 16/05/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı şirketler yetkilisi dava dilekçesinde, davalı …’ın dava dışı … San. ve Tic. A.Ş.’nin ortağı ve aynı zamanda vekili olduğu şirket ile ilgili mahkemelere ve icra dairelerine yasaya ve gerçeğe aykırı olarak beyan sunarak işlem yaptığını, bu hususun Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasından sabit olduğunu, kendisinin …. A.Ş.’nin gizli ortağı olduğunu, düzenlenen protokoller, faturalar ve yazılan senetler ve işlemler nedeniyle alacaklıları zarara uğratmak maksatıyla işlemler yaptıklarını, haksız kazanç elde ettiklerini, Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … ve İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyalarından alacaklı olduğunu, bu alacağın ödenmedğiini, hileli davranışlarda bulunduğunu belirtip davalının İİK ‘nun 177. Maddesi gereğince iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA Davalı cevap dilekçesi özetle ; Davacı şirketlerin belirttiği gibi, …. A.Ş. firmasının avukatlık hizmetlerini yürüttüğünü, davacı şirketler tarafından açılan bir çok davada …A.Ş. firmasının vekili olarak görev aldığını, bu davalar neticesinde lehine bir çok vekalet ücreti takdir edildiğini, davacı şirketlere karşı her hangi bir borcu bulunmadığı gibi, yukarıda belirtilen davalar nedeni ile davacı şirketlerden vekalet ücreti alacağım bulunduğunu, avukat olması sebebi ile de iflasının talep edilebilmesi de mümkün olmadığını, Davacı şirketler her dava dosyasında yaptıkları gibi, ilgili ilgisiz herkes hakkında ithamda bulunduğunu, Mahkemeleri meşgul ettiğini, davacı şirketlerinin taleplerinin hukuksal dayanağı bulunmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:İlk derece mahkemesince, davacı şirketler yetkilisi tarafından İİK’nun 181. maddesi yollamasıyla İİK 160. Madde hükmü gereğince dava şartı olarak belirlenen iflas avansının verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı anlaşılmakla davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekilinin yasal süresi içinde sunduğu, 22/01/2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle;1.Sayın ilk derece mahkemesi huzurunda tarafımızca derdest olunan iflas davamızda; davalı …’ın dava dışı …San. ve Tic. A.Ş.’nin ortağı ve aynı zamanda vekili olduğu şirket ile ilgili mahkemelere ve icra dairelerine yasaya ve gerçeğe aykırı olarak beyan sunarak işlem yaptığından bahsedilerek; Anadolu …. İcra Müdürlüğü’nün 2014/14283 Esas sayılı icra dosyasının delil olarak sunulduğu, Davalı …’ın … A.Ş.’nin gizli ortağı olduğu, Davalı tarafından borcun mevcut olmadığı ve ödendiği yönünde beyanlarda bulunulmuş ise de, ilk derece mahkemesi tarafından verilen süre içerisinde herhangi belge ve bilgi sunulamadığı 2-Ayrıca ilk derece mahkemesi huzurunda görülmekte olan dava dosyasının, Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/88 Esas, Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/1427 Esas sayılı mahkeme dosyaları ile birleştirilmesi talebine rağmen, hukuk yargılamasında her bir davanın kural olarak ayrı şekilde görülmesi benimsenmiş ise de bazı davaların birlikte görülmesinin yargılama hukuku bakımında daha faydalı olacağı aşikarken anılan hususta, herhangi bir karar ve işlem tesis edilmediği, 3-Kendilerince, ilk derece mahkemesine sunulan delilleri ve bu kapsamda bulunan iddialarının gerektiği şekilde yeterli inceleme yapılmaksızın karar verildiği, mahkemeye sunulan dosya ve delillerin gerçeği ortaya çıkartacak şekilde değerlendirilmemesinin hakimin davayı aydınlatma ve tarafsız olması zorunluğuna aykırı olduğu,3-İlk derece mahkemesi tarafından 19/12/2018 tarihinde verilen gerekçeli kararda kendilerine İflas Avansı’nın yatırılması konusunda süre verildiği beyan edilmiş ise de, ülkenin içerisinde bulunduğu ekonomik durum ve koşullar göz önünde bulundurulmaksızın davanın reddine karar verilmesinin açıkça hukuka aykırı olduğu, hukuka aykırı yargılama ile amir yasa hükümlerine aykırı şekilde verilen kararın kaldırılması gerektiği hususları istinaf sebebi olarak ileri sürülmüştür.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, Hukuki niteliği itibariyle davalının, dava dışı ….San. ve Tic. A.Ş. nin ortağı olması nedeniyle tacir sıfatına sahip olduğundan, iflasına karar verilmesine istemine ilişkindir.İİK’nun 160. maddesi gereğince, iflas isteyen alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar olan masraflardan sorumludur, Mahkeme masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli bütün tebliğ masraflarının peşin verilmesini ister.Görüldüğü üzere, İİK’nın 181. maddesinin aynı Kanun’un 160. maddesine yaptığı yollama nedeniyle, İİK’nın 179. madde hükümü uyarınca doğrudan iflas talebinde bulunan alacaklı ilk alacaklılar toplantısına kadar gerekli masraflar ile iflas kararının kanun yolları için gerekli tebliğ masraflarını avans olarak mahkeme veznesine yatırmalıdır.İflas isteyen alacaklı İİK’nın 181. maddesi yollamasıyla 160. maddesi uyarınca, gerekli masrafları avans olarak mahkeme veznesine peşin olarak yatırmak zorunda olup, söz konusu husus özel olarak düzenlenmiş bir dava şartıdır.(Yargıtay 23.HD, 2015/1364 E. -2016/2405 K.)HMK 115. Madde hükmü gereğince, mahkeme dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı gibi, taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.Mahkemece 06.07.2018 tarihli tensip tutanağı ile 15.000 TL iflas avansı, 750 TL gider avansı,1800 TL ilan gideri olmak üzere toplam 17.550 TL avansın depo edilmesi için iki haftalık kesin süre verildiği, 11.07.2018 tarihinde davacı….San ve Tic.Ltd.Şti’ne, 11.07.2018 tarihinde davacı … San.Tic.Ltd.Şti ne tebliğ edilip verilen kesin süre içinde depo edilmediği, bunun dışında mahkemece 14/11/2018 tarihli oturumda da davacılara 15.000 TL iflas avansını, depo etmesi için iki haftalık kesin süre verildiği, belirtilen kesin süre içerisinde iflas avansının depo edilmemesi halinde, davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceğinin ihtar edildiği, verilen süre içerisinde iflas avanslarının yatırılmadığı anlaşılmaktadır.Bu durumda davacı şirketler yetkilisi tarafından İİK’nun 181. maddesi yollamasıyla İİK 160. Madde hükmü gereğince dava şartı olarak belirlenen iflas avansını verilen kesin süre içerisinde yatırılmadığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesince, davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine dair kararı usul yönünden hukuka uygun bulunduğundan, davacının istinaf başvurusunun HMK 353.1.b.1 bendi gereğince reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı + 121,30 TL istinaf kanun yolu başvuru harcı ile toplam 189,50 TL harcın, Davacı tarafından peşin yatırılan 165,70 TL harçtan mahsubu ile bakiye 23,80 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile İİK nın 164. Maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 10 günlük süre içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.16/05/2019