Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/575 E. 2019/1771 K. 10.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/575 Esas
KARAR NO : 2019/1771
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 4. ASLİYE TİCARET
NUMARASI : 2017/106 Esas
DAVANIN KONUSU: İflas (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ: 10/10/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Anayasanın 141/III maddsi uyarınca mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297. maddesinde ayrıntılı bir şekilde hükmün kapsamı düzenlenmiş, hükmün hangi hususları kapsayacağı maddeler halinde ve açıkça belirtilmiştir. HMK’nın 297/1-c bendinde “Tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesini, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebeplerin hükümde gösterilmesi” gerektiğine yer verilmiştir. Gerekçe, hakimin tespit etmiş olduğu maddi vakıalar ile hüküm fıkrası arasında bir köprü görevi yapar. Gerekçe bölümünde hükmün dayandığı hukuki esaslar açıklanır. Hakim tarafların kendisine sundukları maddi vakıaların hukuki niteliğini (hukuk sebepleri) kendiliğinden (re’sen) araştırıp bularak (m.33), hükmünü dayandırdığı hukuk kurallarını ve bunun nedenlerini gerekçede açıklar. Hakim gerekçe sayesinde verdiği hükmün doğru olup olmadığını, yani kendi kendini denetler. Üst mahkeme de bir hükmün hukuka uygun olup olmadığını ancak gerekçe sayesinde denetleyebilir. Taraflar da ancak gerekçe sayesinde haklı olup olmadıklarını daha iyi anlayabilirler. Bir hüküm, ne kadar haklı olursa olsun, gerekçesiz ise tarafları doyurmaz. Hakim hükmün gerekçesini hazırlarken yargı kararlarından (içtihatlardan) ve bilimsel görüşlerden yararlanır (TMK m.1). Gerekçe çok önemli olduğundan, Anayasa’ya “bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılacağı” hakkında açık hüküm konulmuştur (Anayasa m.141/3) (Prof.Dr.Baki Kuru,Prof.Dr.Ramazan Arslan,Prof. Dr.Ejder Yılmaz,Medeni Usul Hukuku 22. Baskı,sayfa 472). Her ne kadar 05/12/2018 tarihli ve 4 nolu celsede verilen talebin reddine dair kısa kararda mahkeme gerekçesini kısaca yazarak değinmiş ise de gerekçeli kararın yazılmadığı anlaşılmaktadır. Davanın esası hakkında karar verdikten sonra gerekçeli karar yazılmadan dosya Yargıtay’a temyiz incelemesi için veya İstinaf Mahkemesine istinaf incelemesi için gönderilemiyorsa aynı durum İhtiyati Tedbir ve İhtiyati Haciz kararları için de geçerlidir. Duruşmada verilen kısa karar ile yetinerek gerekçeli ayrı bir karar yazılmaması usuli bir eksiklik niteliğindedir. Diğer yandan mahkemenin celse ara kararları tek başına istinaf edilemez (Hukuk Mahkemeleri İstinaf El Kitabı, TC.Adalet Bakanlığı, Şubat-2017/ANKARA, sh38). Açıklanan nedenlerle ara kararda gerekçe bulunsa dahi ayrıca gerekçeli karar yazılmamış olmasının usuli bir eksiklik olduğu ve bu eksikliğin Dairemizce giderilmesi mümkün olmadığından dosyanın gereği için mahkemesine geri çevrilmesine karar verilmesi gerekmektedir. Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında, ilk derece mahkemesince 6100 sayılı HMK’nın 391.maddesine uygun olarak tedbir talebinin reddine dair gerekçeli karar yazıldıktan ve usulüne uygun taraflara tebliğ edildikten sonra istinaf incelemesi için dosyanın Dairemize gönderilmesi için, dosyanın mahkemesine geri çevrilmesi gerektiği anlaşılmış aşağıdaki hüküm tesis olmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere, 1-HMK’nın 352. Maddesi gereğince, istinaf incelemesi yapılabilecek bir karar bulunmadığından, HMK’nın 391. Maddesi gereğince gerekçeli karar yazılması için dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. Maddesi gereğince gereğince ön inceleme sonucunda kesin olarak oybirliği ile karar verildi.10/10/2019