Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/570 E. 2019/1057 K. 13.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/570 Esas
KARAR NO : 2019/1057
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 28/02/2019
NUMARASI : 2016/1043 ESAS – 2019/246 KARAR
DAVA : İFLAS (İflasın Ertelenmesi)
KARAR TARİHİ: 13/06/2019
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:İDDİA:Davacı, … San.ve Tic.Ltd.Şti vekili, 12.06.2013 tarihli dava dilekçesinde, davacı şirketin borca batık olduğunu, iyileştirme projesinin uygulanması ile iflastan kurtulabileceğini iddia ederek, İİK 179.vd maddeleri uyarınca iflasın ertelenmesini talep ve dava etmiştir.Bakırköy 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2013/359 Esas, 2013/68 Karar ve 23.10.2014 tarihli kararı ile, davacı şirketin İflasın ertelenmesi talebinin reddi ile iflasına karar verilmiştir.Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin, 2014/810 Esas, 2014/5546 Karar ve 12.09.2014 tarihli ilamı ile, yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması yerine iflasa karar verilmesinin doğru görülmediği gerekçesi ile karar bozulmuştur.Karar düzeltme talebi aynı dairenin, 2016/2903 Esas, 2016/4638 Karar ve 20.10.2016 tarihli ilam ile reddedilmiştir.Bozma ilamı sonrasında yargılamaya, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1043 Esas numaralı dosyası üzerinden devam edilmiştir.Asli Müdahil …San.ve Tic.A.Ş vekili. 11.12.2018 tarihli dilekçesi ile, davacı firmanın müvekkili şirketin gayrimenkulünde kiracı olarak faaliyet göstermekte iken, iflasın ertelenmesi davası açtığını, İhtiyati tedbir kararları sonrasında söz konusu mecura yönelik kira bedellerinin ödenmemesi nedeniyle tahliye davası açıldığını, tahliye işlemi öncesinde birikmiş ve işleyecek kira alacaklarına ilişkin hapis hakkı uygulandığını, hapis hakkı kullanıldıktan sonra icra dairesinin verdiği yasal süre içinde rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiğini, iflas kararının bozulması ve bozma kararının kesinleşmesi üzerine mahkemece İflas idaresi tarafından muhafaza altına alınan mahcuzların davacı şirket yetkilisine iadesine karar verildiğini, mahkeme ara kararı kapsamında, iflas idaresi tarafından muhafaza altına alınan malların yanında Silivri …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında taraflarınca hapis hakkı uygulanan bir kısım mallarında borçluya teslim edildiğinin anlaşıldığını, iflas erteleme davalarında maddi hukuktan kaynaklanan takas, mahsup, rehin, hapis hakkı gibi maddi hukuktan kaynaklanan haklara yönelik sınırlama getirilmediği gibi tedbir kararı da verilemeyeceğini, esasen mahkemenin de bu yönde bir tedbir kararı bulunmadığını, ancak davacı şirketin her nasılsa müvekkili firma tarafından hapis hakkı uygulanan mahcuzları teslim aldığını, ara kararın hataen ya da kusurlu olarak yanlış uygulanması neticesinde hapis hakkı uygulanan mahcuzların borçluya iadesi yanında, ayrıca söz konusu mahcuzların müvekkili ve diğer alacaklılar aleyhine yurt dışına kaçırılmasına adeta davetiye çıkarıldığını iddia ederek, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip kapsamında tedbiren taraflarına veya adli emanete teslim için icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ ARA KARARI:Mahkemece, bozma ilamı sonrasında ve 19.07.2018 tarihli ara karar ile Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında, İİK ‘nun 208 ve 210 maddelerine göre başlattılan tasfiye işlemlerinin sona erdirilmesine, bu konuda icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, İİK ‘nun 164. maddesi uyarınca, borçlu davacı şirketin malları üzerine iflas idaresince konulan tedbirlerin aynen devamına, ancak davacı şirketin ticari faaliyetlerini sürdürmesi amacıyla İflas idaresi tarafından muhafaza altına alınan tüm menkullerin ve ticari defterlerin yediemin sıfatıyla davacı şirket yetkilisine icra müdürlüğü tarafından teslimine bu konuda icra müdürlüğüne müzekkere yazılmasına karar verilmiştir. Müdahil vekilinin talebi ise, istinafa konu edilen, 10.12.2018 tarihli ara karar ile, davacı şirket yetkilisine teslim edilen menkullerin ,daha önce haczedilip yediemin olarak teslim edilen mallar olduğu ve alacaklının söz konusu menkuller üzerinde hapis hakkının bulunduğuna ilişkin bilgi ve belgenin bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:Ara karar, asli müdahil … San.Tic.A.Ş vekili tarafından istinaf edilmiştir. İstinaf nedenleri olarak, iddialarını tekrar ederek, davacı şirketin müvekkili işyerinden tahliye edilen makina ve ekipmanlarının bir depoya kaldırılıp yediemine teslim edildiğini, davacı şirket yetkilisinin müvekkilinin hapis hakkı bulunan makinalar dışındaki bütün menkullerini 05.10.2015 tarihinde teslim aldığını, bozma kararı sonrasında, davacının sanki menkullerini teslim almamış gibi mahkemeye yalan beyanda bulunduğunu, mahkemenin, davacının faaliyetini sürdürmesi için oluşturduğu ara kararı kullanarak, müvekkili şirketin hapis hakkını kullandığı menkulleri sanki İflas idaresinin muhafaza altına aldığı menkuller gibi gösterip teslim aldığını, esasen mahkemenin bu konuda bir tedbir kararı bulunmadığını, taraflarınca edinilen bilgiye göre, söz konusu makinaların davacı yanın talebinin aksine gayri faal yollardan yurt dışına çıkarılmak için Çorlu’da bir depoda bekletilmekte olduğunu, davacı şirketin Türkiye’de İflas erteleme başvurusu yaptıktan sonra menkullerin büyük bölümünü yurt dışına çıkardığını, verilen ara kararın hataen ya da kusurlu olarak yanlış uygulanması nedeniyle hapis hakkı uygulanan mahcuzların borçluya iadesi yanında, ayrıca söz konusu mahcuzların müvekkili ve diğer alacaklılar aleyhine yurt dışına çıkarılmasına adeta davetiye çıkarıldığını, makinaların nerede olduğunun belirsiz olduğunu, şirket yetkilisinin menkulleri teslim alırken adres olarak apartman dairesini gösterdiğini, hapis hakkı bulunan menkullerin apartman dairesinde saklanmalarının mümkün olmadığını, 10.12.2018 tarihli ara kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:Dava, iflas erteleme davasıdır.İstinaf eden asli müdahil vekilinin, Silivri İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına müzekkere yazılarak, üzerinde hapis hakkı bulunan menkullerin mahalline geri getirilmesine karar verilmesine yönelik talebinin reddine dair ara karar istinaf edilmiştir.Dava tarihinde yürürlükte bulunan 2004 sayılı İİK ‘nun 179/ a bendinde, iflas ertelemesi İsteminde, mahkemece ayrıca şirketin ve kooperatifin malvarlığının korunması için gerekli diğer önlemleri alacacağı düzenlenmiştir.Kabul tarihi 15.07.2016 olan, 6728 sayılı “ Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 2. maddesi ile , İİK ‘nın 179/ a maddesinde de değişiklik yapılmış ve iflasın ertelenmesi yargılaması sırasında tedbir talebinin reddi veya bu talebin kabulü halinde aynı mahkemeye yapılacak itiraz üzerine verilecek kararlara karşı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341. maddeleri uyarınca istinaf yoluna başvurulacağına dair fıkra ilave edilmiştir.6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341. maddesinin 1. bendinde ise, ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü halinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabileceği açıkça belirtilmiştir. Somut olayda, istinaf kanun yoluna başvuran müdahil vekili tarafından, gerek 11.12.2018 tarihli talep dilekçesinde, gerekse de istinaf dilekçesinde, talebe dair mahkemenin herhangi bir tedbir kararı olmadığı açıkça belirtilmiştir. İstinafa konu edilen ve dayanağı ara karar, bozma ilamı sonrasında, davacı şirketin ticari faaliyetini sürdürmesi için, İflas idaresi tarafından muhafaza altına alınan menkullerin teslimine ve bu amaçla hapis hakkı bulunan menkullerinde iade edilmiş olduğu iddiasına ilişkindir. Mahkemece istinaf kanun yolunun açık olduğu belirtilmiş olmasına rağmen, yukarıda ifade edildiği üzere, istinaf kanun yoluna başvurulabilen ara kararlar HMK 341. maddesinde açıkça gösterilmiş, İhtiyati tedbire ve itiraza ilişkin olmayan ve mahkemenin elini çekmemiş olduğu bu türlü bir ara karara dair istinaf kanun yolu mevcut değildir. Ancak, şartları varsa ve ileri sürülmesi halinde esasla ilgili incelenebilecek bir ara karara yönelik istinaf başvurusunun kabülü mümkün görülmemektedir.Açıklanan nedenlerle ve özellikle İİK ve HMK ‘nun belirtilen yasal düzenlemeler karşısında, asli müdahil tarafından istinaf kanun yoluna başvurulamayacak ara karara karşı istinaf başvurusunun yapılmış olduğu anlaşıldığından asli müdahil vekilinin istinaf başvurusunun reddine dair karar verilmesi gerekmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: 1- Asli müdahil …San. Ve Tic.A..Ş vekilinin, Bakırköy 3. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2016/1043 esas sayılı derdest dava dosyasında, 10.12.2018 tarihli ara karara ilişkin yapmış olduğu istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 341/1. fıkrada belirtilen istinaf yoluna başvurulabilen kararlardan olmadığından REDDİNE, 2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcı ile istinaf kanun yolu başvuru harcı 121,30 TL olmak üzere toplam 189,50 TL harçtan peşin olarak yatırılan 134,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 55,50 TL harcın asli müdahilden alınarak hazineye irat kaydına,3- İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından ve davanın niteliği gereği, vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 4- Asli müdahil tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 352/1. maddesi gereğince dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/06/2019