Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/559 E. 2019/1683 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/559 Esas
KARAR NO : 2019/1683
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL ANADOLU 9. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/08/2017
NUMARASI : 2017/4104 Esas, 2017/4104 Karar
DAVANIN KONUSU: Hakem Heyeti Kararına İtiraz
KARAR TARİHİ: 26/09//2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 18/11/2016 tarihli Sigorta Tahkim Komisyonuna ibraz ettiği dilekçesinde özetle; müvekkilinin eşi …’ın …. Bankası Perpa Şubesinden kredi kullandığını, kredi kullandıkları şube tarafından … sertifika numaralı, 28/02/2012 başlangıç 28/02/2023 bitiş tarihli Azalan Teminatlı Hayat Sigortası yaptırıldığını, sigorta priminin müteveffa …’e ait … nolu hesaptan otomatik ödenmesi konusunda talimat verildiğini, sigortalı …’ın 27/06/2015 tarihinde vefat ettiğini, mirasçı olan müvekkilinin davalı sigorta şirketine başvuru yaptığını, sigorta primi ödenmediğinden bahisle ölüm teminatının bulunmadığı belirtilerek tazminat ödemesi yapılmadığını belirterek, hayat sigortası poliçesi gereğince ölüm tarihi itibariyle teminat tutarı olan 168.276,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Uyuşmazlık Hakem Heyeti 28/02/2017 tarihli kararında “Başvuru sahiplerinin şikayete konu olan tazminat talebinin kabulüne ve 168.276,00 TL tazminatın sigortacının temerrüt tarihi olan 02/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesine,Başvuru sahipleri vekil ile temsil edildiğinden 3.209,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketinden alınarak davacılar vekiline ödenmesine” karar vermiştir.Davacı; hükmedilen bedel üzerinden eski vekalet ücreti takdiri gerektiğinden bahisle komisyon kararına itiraz etmiştir.Davalı itiraz dilekçesinde özetle; ilk yıl priminin ödendiğini, otomatik ödeme talimatının bulunmadığını, sigortalının hesap numarası bildirmediğini, sözleşmede bildirdiği adrese konu ile ilgili iadeli taahhütlü bildirim yaptıklarını, tebligatın bila tebliğ döndüğünü, hayat sigortası genel şartlarının c.10 daki düzenleme gereğince, sorumluluklarının sona erdiğini bildirmiştir.İtiraz Hakem Heyeti 03/08/2017 tarihli kararında, davalının itirazlarını yerinde görmemiş, davacının vekalet ücreti yönündeki itirazını yerinde bulmuş, “tazminat talebinin kabulüne ve 168.276,00 TL tazminatın sigortacının temerrüt tarihi olan 02/10/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ödenmesine, Başvuru sahipleri vekil ile temsil edildiğinden 16.046,56 TL vekalet ücretinin sigorta şirketinden alınarak davacılar vekiline ödenmesine” karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ
Davalı vekili istinaf dilekçesinde; sigorta priminin yıllık 341.11 TL’lik taksitler halinde ödeneceğini, sigortalının yalnızca ilk yıl primi olan 341.11 TL’ye ödediğini, primlerin 2.yılda ödenmediğini, otomatik ödeme talimatı bulunmadığını, sigortalının ödeme yöntemi olarak “cari hesabı” seçmişse de ödeme talimatında herhangi bir hesap numarası belirtmediğini, 2.yıl priminin ödenmesi için 29/04/2014 tarihinde sigortalının bildirdiği adrese ihtarname gönderdiklerini, tanınmadığından bahisle iade edildiğini, hayat sigortası genel şartlarının c/10.maddesi gereğince sorumluluklarının kalktığını, İtiraz Hakem Heyeti Kararında tebligat ile ilgili değerlendirmenin de yerinde olmadığını, sigortalının 30 gün içerisinde 2.yıl için öngörülen primi ödememesi sebebiyle TTK’nın 1502.maddesi gereğince sözleşmenin “prim ödenmesinden muaf sigorta (tenzil)” hükümlerine tabi tutulduğunu, indirilmiş vefat teminatı hesaplaması neticesinde poliçe sebebiyle ödenecek herhangi bir tutar bulunmadığını, faiz başlangıcının şikayet tarihi oranında yasal faiz olması gerektiğini, takdir edilen vekalet ücretinin de yanlış olduğunu, Sigorta Kanunu 30.maddesinin 17.fıkrası gereğince hükmedilen bedelin 1/5’i oranında bedele hükmedilmesi gerektiğini, dava açma hakkının da lehtar olarak tayin edilen … Bankası AŞ’ye ait olduğunu, muvafakat yazısına ulaşamadıklarını, bu konunun araştırılmadığını belirterek İtiraz Hakem Heyeti Kararının kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava, sigorta poliçesinden kaynaklı alacak istemine ilişkindir.
Müteveffa …’ın … Bankası AŞ Perpa/İstanbul şubesinden kullandığı 11880169725 nolu kredi hesabı gereğince 28/02/2013 tarihinde davalı sigorta şirketi nezdinde 816/7648931 nolu “Azalan Teminatlı Hayat Sigortası Sertifikası” düzenlendiği, sigorta başlangıç tarihinin 28/02/2013, bitiş tarihinin 28/02/2023 tarihi olduğu, ölüm teminatının 200.000,00 TL, sigorta prim ödemelerinin Şubat 2013 tarihinden başlamak üzere yıllık 341,11 TL olarak ödenmesinin kararlaştırıldığı, sigorta poliçesinin incelenmesinde anlaşılmıştır. Sigortalı … 27/06/2015 tarihinde vefat etmiştir. Beyoğlu ….Noterliği’nin 03/07/2015 tarih, … yevmiye nolu veraset ilamına göre, sigortalı …’ın vefatı ile geride 03/01/2015 doğumlu müşterek çocuk … ile davacının kaldığı anlaşılmıştır. Sözleşme ilişkisi ve ilk primin tahsil edildiği hususu yanlar arasında çekişmesizdir…. Bankası Perpa Şubesi 08/11/2016 tarihli yazısında, uyuşmazlığa konu Hayat Sigortası Poliçesi ile ilgili açılacak davaya kayıtsız şartsız muvafakat ettiğini bildirmiştir. Bu sebeple davalının konu ile ilgili istinaf talebinin yerinde olmadığı görülmüştür.Uyuşmazlık, sigortalının otomatik ödeme talimatının bulunup bulunmadığı, sözleşmenin “prim ödenmesinden muaf sigorta (tenzil)” hükümlerine tabi tutulup tutulamayacağı, faiz başlangıç tarihi ve oranına ilişkindir. Sigortalı ile imzalanan tüketici kredilerine yönelik Hayat Sigortası Poliçesinde sigorta ödeme talimatının cari hesap olarak belirlemiştir. Nitekim bu husus davalının da kabulündedir. Davalı ilk yıl primi olan 341,11 TL’nin tahsil edildiğini, sonraki yıla ilişkin primlerin ödenmediğini, bu konuda sigortalının hesap numarası bildirmediğini, konu ile ilgili tebligat çıkartıldığını, sorumluluklarının kalmadığını iddia etmiştir.Dosyada bulunan sigortalıya ait hesap özetine göre ilk prim tahsilatı sigortalının cari hesabından 28/02/2013 tarihinde otomatik olarak tahsil edildiği görülmüştür. İtiraz Hakem Heyeti 03/08/2017 tarihli kararında, “…ancak öncelikle sigortacının temsilcisi sıfatıyla ve sonrada basiretli tacir olarak, doldurulmuş olan “prim ödeme talimatının” eksiksiz olması, eksik olması durumunda ise sigortalıyı uyararak tamamlamasını sağlaması gerekirken, belgeyi bu hali ile kabul etmiş olan acenta kusurlu davranmıştır. Ayrıca bu hesap bilgisini kendisi ürettiği ve kolaylıkla ulaşabileceği, ilk yıl prim tahsilatını da buradan yaptığı gözönüne alındığında, bir ihmal olduğunu kabul etmek gerekecektir. Bu kusur nedeniyle ve sigortacının temsilcisi sıfatıyla sigortalıya karşı sorumluluk doğurmaktadır…” gerekçesiyle itirazı reddetmiştir. Oysa ki, kredi sözleşmesi nedeniyle hayat sigortası yapılmasındaki amaç, banka yönünden kredi borcunun teminat altına alınması olduğu kadar, belli bir prim borcu getirmekle birlikte, sigortalının da bunda menfaatinin olduğu kuşkusuzdur. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümünde, her iki tarafın da hak ve menfaatlerinin gözetilip korunması esas alınmalıdır.Sigortalı ….dosya içerisinde bulunan “Hayat Sigortası Poliçe Ödeme Talimatı” formunda ödeme yöntemi olarak cari hesabı seçmiştir. Hayat Sigortası Genel Şartları C.1/5 ve C.10 maddeleri göz önüne alındığında, acentanın ve de sigortalının kusur durumunun tespiti zorunludur. İtiraz hakem heyetince poliçeyi düzenleyen acente… Bankası Perpa Şubesinin ticari defter, belge ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak; sigortalı müteveffa …’ın poliçenin yürürlük tarihi itibariyle banka nezdinde cari hesabı/hesapları (ilk primin tahsil edildiği cari hesap göz önünde bulundurulurak) bulunup bulunmadığı, hesap/hesaplarda sigortalının bakiyesinin yeterli olup olmadığı, yeterli değilse sebebi ile bu poliçeye istinaden taksitlerinin ödenmemesinin kimin kusurundan kaynaklandığı hususlarının öncelikle irdelenmesi gerekirken; yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu gerekçelerle HMK m.353/1-a 6 uyarınca kararının kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davalı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,
2-İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 24/08/2017 tarih, 2017/4104 D.İş, 2017/4104 Karar sayılı kararının HMK m.353/1-a 6 uyarınca KALDIRILMASINA,
3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,
4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492. Sayılı Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 44,40 TL istinaf karar harcı ile 121,30 TL istinaf kanun yoluna başvuru harcı olmak üzere toplam 165,70 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
5-Davalı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-4 ve 6 maddesi gereğince kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.26/09/2019