Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/547 E. 2019/646 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/547 Esas
KARAR NO : 2019/646
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İSTANBUL 8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 07/11/2018
NUMARASI : 2018/1377 2018/1386
DAVANIN KONUSU: İHTİYATİ TEDBİR
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesi ile; Davalı ile müvekkili şirket arasında 10.05.2012 tarihinde yapılan sağlık ve danışmanlık hizmeti kapsamında, sözleşmeye garanti olarak sunulan 09.05.2012 tarihli, 380.000,00TL bedelli teminat mektubu verildiğini, sözleşmenin 27.05.2015 tarihinde sona erdiğini, edimlerin yerine getirildiğini, davalı şirket tarafından, çalışan işçilerin brüt maaş üzerinden kıdem tazminatlarının ödenmesine ilişkin ihtarat yapıldığını, aksi takdirde teminat mektubunun nakde çevrilerek çalışanlarca talep edilen kıdem tazminatlarının şirketin nam ve hesabına ödeneceğinin bildirildiğini, bu sebeple müvekkili şirketin hak kaybına uğramaması için teminat mektubunun nakde çevrilmesinin ihtiyati tedbir kararı ile önlenmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesi; Dosya içeriği incelenmekle, iş hukuku çerçevesinde tedbir talep eden ile tedbir talep edilenin ortak sorumluluğu olup; sorumluluk anlaşması işçiyi bağlamayacağından ve iddia yargılamayı gerektirip görünüşte haklılık ilkesi gerçekleşmediğinden ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı vekili istinaf taleplerinde; Belirli iş sözleşmesi nedeniyle işçilere herhangi bir tazminat ödemesi yapılmadığını, işçilerin açmış olduğu bir dava da bulunmadığını, ortada herhangi bir yargılama yok iken davalı şirketin her talep edene hatta talep etme ihtimalini düşünerek teminat mektubunun nakde çevrilerek işçilere müvekkili şirketin nam ve hesabına ödeme yapmasının müvekkil şirket açısından ciddi hak kaybı doğuracağını, herhangi bir yargılama yapılmadan ve kesinleşmiş bir mahkeme kararı yok iken işçilerin olası taleplerini karşılamak üzere elinde bulundurduğu teminat mektubunu nakde çevirme ihtarının hiç bir yasal dayanağı bulunmadığını belirterek kararın kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiş; İstinaf Dilekçesi Davalı Vekiline 29/01/2019 Tarihinde Tebliğ Edilmiş, İstinaf Dilekçesine Cevap Verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: İlk derece mahkemesinin gerekçeli kararı davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla; Uyuşmazlık; teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebine ilişkindir. İlk derece mahkemesince talep reddedilmiş, davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.Taraflar arasında imzalanan ve talep dilekçesi ekinde dosyaya sunulan sözleşmenin, Vergi, … ve diğer mâli konularda sorumluluk başlıklı 12.1 maddesi gereğince talep sahibi yüklenicinin işçilik alacaklarından sorumlu olduğu, 13.2 maddesi gereğince sorumluluklarını yerine getirdiğini, davalı şirketin sözleşmeyi yürüten biriminin hazırlayacağı rapor ile teminat mektuplarının iade edilemeyeceğini kararlaştırılmıştır. Sözleşmede işçiler tarafından açılmış bir dava bulunmaması halinde teminat mektuplarının iade edileceği yönünde bir istisna öngörülmemiştir.İhtiyati tedbirin şartlarına ilişkin HMK.nun 389.maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.Aynı yasanın 390/3.maddesine göre, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır.Dava dilekçesi içeriği ve ekli belgelerden, davacının yaklaşık ispat koşulunu yerine getiremediği gibi ilk derece mahkemesinin, yazılı gerekçelerle ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik de bulunmamaktadır.Usul ve esas yönünden hukuka uygun olan ilk derece mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun bu sebeplerle reddine dair aşağıdaki karar verilmiştir.
H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-Dosya kapsamı ve delil durumuna göre İlk Derece Mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olduğundan HMK’ nın 353/1.b.1 Maddesi gereğince davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harçtan mahsubuna, bakiye 32,30 TL harç ile, yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-Davacı tarafça yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma yapılmadığından istinaf vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353 / 1-b/1 bendi ile aynı kanunun 362/1-f Maddesi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.04/04/2019