Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/462 E. 2019/662 K. 04.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/462 Esas
KARAR NO : 2019/662
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 17/01/2019 (Ara Karar)
NUMARASI : 2018/633 Esas
DAVA: TAPU İPTALİ VE TESCİL (Satın Almaya Dayalı)
KARAR TARİHİ: 04/04/2019
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. Maddesi uyarınca dosya incelendi,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile; Müvekkilinin 16/06/2005 tarihinde davalı kooperatife … kayıt numarası ve 99 sayılı yönetim kurulu kararı ile peşin ve sabit ödemeli olarak üye olduğunu, … blok … nolu dairenin kendisine verildiğini ve fiilen teslim edildiğini, müvekkiline teslim edilen dairenin İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … TAL sayılı dosyasından kooperatif borcuna istinaden ihale sureti ile satıldığını, müvekkilinin tüm edimlerini yerine getirdiğini ancak mağdur olduğunu belirterek öncelikle davalı kooperatif adına kayıtlı müvekkiline tahsis edilen daireye, eş değer bir daire bulunması halinde bu dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline, bunun mümkün olması halinde dairenin değerinin müvekkiline ödenmesine ve kooperatif adına kayıtlı taşınmaz üzerine tedbir konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.İlk Derece Mahkemesi ara karar ile, … nolu dairenin davalı kooperatif adına kayıtlı olmadığını, kooperatif adına kayıtlı tüm taşınmazların dava konusu olmaması sebebi ile tedbir talebinin hakkaniyet uygun düşmediği, tedbirin yalnızca dava konusu hakkında verilebileceği gerekçesi ile kooperatif adına kayıtlı taşınmalara tedbir konulması talebinin reddine karar vermiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Davacı Vekili İstinaf Taleplerinde; Genel olarak dava dilekçesini tekrarla, mahkemenin gerekçesinin doğru olmadığını, tedbir talebinin 13818 parsel numaralı taşınmaza ilişkin olduğunu, bu taşınmaz üzerinde davalı adına olan tapunun üçüncü kişilere devri halinde müvekkilinin tapu iptali talebinin ifasının mümkün olamayacağını belirterek, ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasını ve … İli … İlçesi … Mevkii … Pafta …. nolu parselin kooperatif adına olan kayıtlarına üçüncü kişilere devrinin önlenmesi için teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ve istinaf etmiş; İstinaf dilekçesi davalı vekiline 27/08/2018 tarihinde tebliğ edilmiş, istinaf dilekçesine cevap verilmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:İlk derece mahkemesinin gerekçeli ara kararı davacı vekili tarafından yasal süre içinde istinaf edildiği anlaşılmakla;Dava; kooperatif üyeliğinden kaynaklanan Tapu İptal ve Tescil davası olup, derdest davada, … İli … İlçesi … Mevkii … Pafta …. nolu parselin kooperatif adına olan kayıtlarına üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talebine ilişkindir.İlk derece mahkemesi, yukarıda açıklandığı şekilde davacının tedbir talebinin reddine karar vermiştir. Tensip ara kararından sonra gerekçeli ara karar yazılmadığından dairemizin 06/12/2018 Tarih ve 2018/2103 E. 2018/2150 K.sayılı kararı ile gerekçeli ara karar yazılması için dosyanın geri çevrilmesine karar verilmiş, mahkemece 17/01/2019 tarihinde gerekçeli ara karar yazılarak, eksikliğin ikmalinden sonra dosya tekrar istinaf incelemesi için dairemize gönderilmiştir.İhtiyati tedbirin şartlarına ilişkin HMK.nun 389.maddesine göre, mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.Aynı yasanın 390/3.maddesine göre, tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır. Dosya kapsamına göre, davacı, davalı kooperatifi üye olmuş, … blok … nolu daire davacıya tahsis edilmiştir. Davacıya tahsis edilen …. nolu bağımsız bölüm davalı kooperatifin borcuna istinaden icra marifeti ile satışı yapılmıştır. Bu durumda davacıya tahsis edilen bağımsız bölüm davalının borcuna istinaden elden çıkmıştır. Davacı, davalı kooperatif adına kayıtlı eş değer bağımsız bölüm bulunması halinde bu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Dava dilekçesinde davalı kooperatifin … parsel adına kayıtlı tüm bağımsız bölümlerin üzerine tedbir konulması talep edilmiş ise de, davacının davalıdan eş değer bir bağımsız bölüm talebi bulunmaktadır.Yapılan yargılama sonunda, davacının davasında haklı olduğunun anlaşılması halinde, davalı adına kayıtlı eş değer bağımsız bölümün varlığı sabit olursa bu bağımsız bölümün tapusunun iptali ile davacı adına tesciline, davacının davasında haklı olmasına rağmen eş değer bir bağımsız bölüm bulunmaması halinde, davacıya bağımsız bölümün rayiç değerinin ödenmesine karar verilecektir.HMK’nın 389. Maddesinde, meydana gelebilecek bir değişim nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından yada tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebi ile bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi halinde uyuşmazlık konusu hakkında tedbir kararı verilebilir. Davalının üzerine kayıtlı parselde halen adına kayıtlı bağımsız bölümler bulunması halinde bu bağımsız bölümler, tapu iptali ve tescil davasına konu teşkil etmektedir. İlk derece mahkemesince, kooperatif adına kayıtlı parselde, davalı kooperatifin üzerine kayıtlı bağımsız bölüm bulunup bulunmadığı araştırılmamıştır. Davalı adına kayıtlı bağımsız bölüm bulunması halinde tapu kayıtlarının celbinden sonra davacının dairesine eş değer bir bağımsız bölüm üzerine tedbir konulması gerekirken tüm bağımsız bölümlerin dava konusu olmadığı gerekçesi ile tedbir talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı dosya içeriğine uygun düşmemiştir. Bu sebeple, kooperatif adına kayıtlı bağımsız bölümlerin varlığı halinde tapu kayıtlarının celbinden sonra gerekirse davacıya bu kayıtlara karşı beyanda bulunması için süre verildikten sonra bir adet bağımsız bölüm üzerinde tedbir konulması gerekirken davacının talebinin reddine dair ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygun olmadığından, HMK’nın 353.1/a.6 maddesi gereğince oy çokluğu ile kaldırılmasına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;1-Davacı tarafın istinaf başvurusunun esasa ilişkin sebepler incelenmeksizin KABULÜNE,2-İstanbul İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/633 Esas 17/01/2019 tarihli ara kararının HMK’nun 353/1a.6 maddesi uyarınca KALDIRILMASINA,3-Dosyanın, Dairemiz kararına uygun şekilde yargılama yapılamak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal Mahkemesine İADESİNE,4-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 68,20 TL başvuru harcının, peşin olarak yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 32,30 TL başvuru harcı ile yine istinaf kanun yolu başvuru harcı olarak alınması gereken 121,30 TL harçtan peşin olarak yatırılan 98,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 23,20 TL olmak üzere toplam 55,50 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, 5-Davacı tarafın yapmış olduğu istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,6-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-a-6 bendi gereğince kesin olmak üzere Hakim …’in karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verildi.04/04/2019
MUHALEFET ŞERHİ
Dava; kooperatif üyeliğinden kaynaklanan Tapu İptal ve Tescil davası olup, derdest davada, kooperatif adına kayıtlı … İli …. İlçesi … Mevkii … Pafta …. nolu parsel üzerinde, icrada satılan dairesine eşdeğer bir dairenin tapusunun iptali ile kendi adına kayıt ve tescili talep edilmektedir. Dava dilekçesi ile aynı zamanda belirtilen tapu kayıtlarına, tapunun üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesi talep edilmiş, talebin reddi üzerine istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.Dava dilekçesi içeriği ve ekli belgelerden, davacının yaklaşık ispat koşulunu yerine getiremediği gibi ilk derece mahkemesinin, dava konusu … nolu dairenin halihazırda 3. Bir şahsa satılmış olması sebebiyle davalı kooperatif adına kayıtlı olmadığı, kooperatif adına kayıtlı tüm taşınmazlara tedbir konulmasının da kooperatif adına kayıtlı tüm taşınmazların dava konusu olmaması nedeniyle hakkaniyete uygun olmadığı, ihtiyati tedbirin yalnızca dava konusu hakkında verilebileceği, bu aşamada halihazırda belli bir taşınmazın dava konusu olmadığı gerekçesi ile ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişkin kararında bir isabetsizlik bulunmadığı gibi, bu aşamada davacının kooperatife olan borçlarının tamamen ödendiği de belli olmadığından HMK.nun 390/3.maddesindeki yaklaşık ispat koşulu gerçekleşmediği görüşündeyim.Sonuç olarak yukarıda yapılan açıklamalar ışığında ilk derece mahkemesinin kararında usul veya esas yönünde hukuka aykırılık bulunmadığından 6100. Sayılı HMK’nun 354/1. Maddesi gereğince dosya üzerinde ve istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda, HMK’nun 353/1b.1 maddesi gereğince istinaf başvurusunun esastan reddine, HMK’nun 362/1-f Maddesi gereğince kesin olarak karar verilmesi gerektiği görüşüyle sayın çoğunluğun görüşüne katılmıyorun.04/04/2019