Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3869 E. 2022/1556 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3869 Esas
KARAR NO: 2022/1556
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 24/09/2019
NUMARASI: 2014/73 Esas, 2019/1083 Karar
DAVA: İTİRAZIN İPTALİ (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
KARAR TARİHİ: 15/12//2022
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete sigortalı işyerinde 11.08.2012 tarihinde yaşanan yangın sonucu emtia ve dekorasyonda hasar meydana geldiğini, hasar nedeniyle sigortalıya 24.069.00 TL hasar tazminatı ödendiğini, yangına davalıya ait hurda koltuklara yanıcı ve yakıcı malzeme atıklarının atılmasının neden olduğunu, bu nedenle davalının yangında tamamen kusurlu olduğunu, yangına ilişkin İstanbul Anadolu 1. Çocuk Ceza Mahkemesinin 2012/1064 esas sayılı dosyasında görülen davada alınan tanık ifadelerinin de yangında davalının kusurlu olduğunu gösterdiğini, sigortalıya ödenen sigorta tazminatının davalıdan rücuen tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığını, takibe kötüniyetle itiraz edildiğini belirterek davalının takibe itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20 oranında icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP Davalı … Mobilya (…) vekili cevabında; müvekkili …’ın … Tic. Ltd. Şti’nde işçi olup kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, ceza dosyasında herhangi bir kusur tespiti yapılmamasına rağmen müvekkiline kusur yüklenmesinin doğru olmadığını belirterek davanın reddini ve davacının alacağın % 20’si oranında icra tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir. … Ltd. Şti vekili cevabında; davanın sadece … Mobilya (…) aleyhine açıldığını, HMK’nın 124. maddesinin taraf değişikliği için düzenlendiğini, yasada davaya sonradan taraf eklenmesine cevaz veren bir hüküm bulunmadığını, zorunlu dava arkadaşlığı bulunmadığı sürece davaya taraf eklenmesinin mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkili hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davalı …’ın yangına neden olduğu belirtilen yerde işyerinin olmadığı, davaya dahil edilen …Ltd.Şti.’nin ise yangında kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle davalı … (…) hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, …Ltd.Şti. hakkında açılan davanın da reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ Karar yasal süresinde davacı ve davalı ile … Ltd. Şti vekili vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davacı vekili istinaf nedenleri olarak; kararın hukuka aykırı olduğunu, gerekçeli kararın tebliğinden sonra gerekçeli istinaf dilekçesini sunacaklarını belirterek kararın kaldırılmasını talep ve istinaf etmiştir.Davalı ve …Ltd.Şti. vekili istinaf nedenleri olarak; tek davalı aleyhine dava açılmasına rağmen iki davalı mevcutmuş gibi hüküm kurulduğunu, davada taraf olarak gösterilmeyen bir şirketen sonradan taraf olarak eklenemeyeceğini, müvekkili şirketin davaya taraf olarak eklenmesinin kabulü halinde, ret nedenleri farklı olan müvekkilleri lehine ayrı ayrı vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiğini, ancak mahkemenin tek vekalet ücretine hükmettiğini, bunun dışında kötüniyet tazminatı talepleri hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediğini belirterek … Tic. Ltd. Şti hakkında verilen hükmün kaldırılmasına, müvekkili şirket yönünden hükmün uygun bulunması halinde ayrı vekalet ücreti takdir edilmesine, ayrıca davacının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, sigortalıya ödenen sigorta tazminatının hasar sorumlusundan rücuen tahsili için yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketinin sigortalısına ödediği 24.069.00 TL tazminatın rücuen tahsili için İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında … Mobillya (…) ve …Ltd. Şti hakkında takip başlattığı, borçluların takibe itiraz ettiği, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı, davacının dava dilekçesinde sadece borçlu … Mobilya (…)’ı davalı göstererek takibe itirazın iptalini talep ettiği görülmektedir. Mahkemece, …Ltd. Şti’de davaya dahil edilmiş, yargılama sonucunda davalı … Mobilya (…) yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, dahili davalı şirket yönünde de davanın reddine karar verilmiş, taraflar hükmü istinaf etmiştir.İstinaf konusu edilen uyuşmazlık; takip talebinde borçlu olarak gösterilen ancak itirazın iptali davasında davalı olarak gösterilmeyen …Ltd. Şti’nin HMK’nın 124. maddesi uyarınca davaya taraf olarak eklenmesinin mümkün olup olmadığı, davalı olarak davaya eklenmesinin kabulü halinde her iki davalı hakkında ayrı ayrı vekalet ücreti takdirine gerek olup olmadığı ve davalı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktalarında toplanmaktadır. 1-6100 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 124.maddesindeki hüküm ile tarafların iradi değişikliği düzenlenmiştir. Buna göre; ”(1) Bir davada taraf değişikliği, ancak karşı tarafın açık rızası ile mümkündür. (2) Bu konuda kanunlarda yer alan özel hükümler saklıdır. (3) Ancak, maddi bir hatadan kaynaklanan veya dürüstlük kuralına aykırı olmayan taraf değişikliği talebi, karşı tarafın rızası aranmaksızın hâkim tarafından kabul edilir. (4) Dava dilekçesinde tarafın yanlış veya eksik gösterilmesi kabul edilebilir bir yanılgıya dayanıyorsa, hâkim karşı tarafın rızasını aramaksızın taraf değişikliği talebini kabul edebilir. Bu durumda hâkim, davanın tarafı olmaktan çıkarılan ve aleyhine dava açılmasına sebebiyet vermeyen kişi lehine yargılama giderlerine hükmeder.” Taraf değişikliği; açılmış ve görülmekte olan bir davada, davanın taraflarından birinin davadan ayrılması ve onun yerini üçüncü bir kişinin almasıdır. Ne var ki; davanın taraflarının yerini bir başkasının almasından farklı olarak, mevcut tarafların yanına yenilerinin eklenmesi taraf değişikliği olarak kabul edilmemelidir. Zira; tarafın değişmesi ile bir tarafın yanına yenilerinin eklenmesi hukuki niteliği, şartları ve sonuçları bakımından birbirinden farklıdır. Açılmış bir davaya teşmil yolu ile üçüncü bir kişinin davalı sıfatı ile dahil edilmesi mümkün olmadığı gibi zorunlu dava arkadaşlığı hali dışında davacı tarafın istemi ile “ıslah” yoluyla dahi olsa, davada taraf artırılması dava dilekçesinde yer almayan başka gerçek ya da tüzel kişilerin davaya dahil edilmesi usulen mümkün değildir (Yargıtay 3. HD’nin 2015/19828 Esas, 2017/6475 Karar sayılı kararı).Yargıtay 9. HD’nin 2022/5490 Esas, 2022/6534 Karar sayılı istinaf mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi kararında da, 6100 sayılı Kanun’un 124 üncü maddesinde öngörülen hâller ile zorunlu dava arkadaşlığı dışında davaya taraf eklenmek suretiyle yargılama yapılması ve davaya dahil edilen taraf hakkında hüküm kurulmasının mümkün olmadığı belirtilmiştir. Somut olayda, borçlular … Mobilya (…) ve …Ltd. Şti hakkında takip başlatılmış olup, borçluların takibe itirazı üzerine sadece borçlu … Mobilya (…) yönünden takibe itirazın iptali talep edilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda zorunlu dava arkadaşlığı dışında dahili davalı adında bir müessese bulunmamakta olup husumetin yöneltildiği kişi dışında bir başka kişinin davaya ithali mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda dahili davalı kurumu hukukumuzda düzenlenmemiş olduğundan dava açılırken davalı olarak gösterilmemiş olan şirketin davaya dahil edilmesi mümkün değildir. Bu nedenle hakkında usulüne uygun şekilde açılmış dava bulunmadığından …Ltd. Şti hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerekirken, davanın esastan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. 2- Davalının kötüniyet tazminatı talebine yönelik istinaf incelemesinde; HMK.nun 297. maddesinin 2.fıkrasında, “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” düzenlemesi yer almaktadır. Söz konusu hükme aykırı olarak davalının haksız icra takibi nedeniyle %20’den aşağı olmamak üzere talep ettiği kötüniyet tazminatı hakkında kısa karar ve gerekçeli kararda bir hüküm tesis edilmemiştir. Kötüniyet tazminatı, İİK.nun 67. maddesinin 2. fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, takibinde haksız ve kötüniyetli görülen alacaklı diğer tarafın talebi üzerine reddolunan likit alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere uygun bir tazminatla mahkum edilir. Somut olay bakımından, davacının başlattığı icra takibinde haksız çıkmasına rağmen, takibinde kötüniyetli olduğuna dair davalı tarafından dosya kapsamında bir delil sunulmadığı ve davacının kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği anlaşıldığından kötüniyet tazminatı talebi yerinde değildir. Mahkemece, bu konuda karar verilmesi gerekirken HMK.nun 297. maddesinin 2. fıkrasına aykırı olarak karar verilmemesi doğru olmamakla birlikte, sonuca etkili olmadığından davalı vekilinin kötüniyet tazminatı hükmedilmesi gerektiğine dair istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerekmektedir.3-Davacının istinaf talebi yönünden yapılan incelemede;Davacı taraf hükmü süre tutum dilekçesi ile hükmü istinaf etmişse de, gerekçeli istinaf dilekçesi sunmamıştır.HMK’nın 342/2-e bendi uyarınca istinaf dilekçesinde başvuru sebepleri ve gerekçesi gösterilir. Bununla birlikte aynı maddenin 3 fıkrası; “İstinaf dilekçesi, başvuranın kimliği ve imzasıyla, başvurulan kararı yeteri kadar belli edecek kayıtları taşıması durumunda diğer hususlar bulunmasa bile reddolunmayıp, 355 inci madde çerçevesinde gerekli inceleme yapılır” düzenlemesine; HMK’nın 355. maddesinde ise; “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir.” düzenlemesine yer verilmiş ve 352/1. maddesinde de başvuru şartlarının yerine getirilmemesi ya da başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmemesi halinde gerekli kararın verileceği belirtilmiştir.Bu durumda, Bölge Adliye Mahkemesince yapılacak iş, HMK’nun 342/2/e 342/3. maddesinde belirtildiği üzere, istinaf dilekçesini reddetmeden, HMK’nun 352 ve 355. maddesi uyarınca kamu düzeni ile sınırlı olmak üzere istinaf isteminin incelenip sonucuna göre karar verilmesidir (Yargıtay 12.HD’nin 2019/16662 Karar sayılı kararı) Dosya kapsamından, davacı vekilinin süre tutum dilekçesinde istinaf nedenlerinin açıklanmadığı, ilk derece mahkeme kararında 1. bentte açıklanan neden dışında kamu düzenine aykırılıkta bulunmadığından, HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereği, davacı vekilinin sair istinaf isteminin esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. Açıklanan nedenler ile tarafların istinaf başvurusunun, yukarıda 1 nolu bentte belirtilen ve kamu düzenine aykırılık teşkil eden nedenler ile kabulü ile yeniden yargılama yapılmasına gerek olmadığından HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince yeniden esas hakkında davalı … Mobilya (…) hakkında davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, …Ltd. Şti hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1-Taraf vekillerinin yapmış olduğu istinaf başvurusunun yukarıda 1 nolu bentte belirtilen nedenler ile KABULÜ ile, İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2014/73 Esas, 2019/1083 Karar ve 24/09/2019 tarihli kararının HMK 353/1b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, yeniden esas hakkında HÜKÜM TESİSİNE, Davacı vekilinin sair istinaf isteminin HMK’nun 353/1-b-1. maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,2-a)Davalı … Mobilya (…) hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,b) …Ltd.Şti. hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA,c)Şartları oluşmadığından davalının kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,d)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 411,05 TL harçtan mahsubu ile bakiye 330,35 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, e)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince davalı … Mobilya (…) kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Mobilya (…)’a VERİLMESİNE, f)Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AÜTT gereğince …Ltd.Şti. kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak …Ltd.Şti.’ye VERİLMESİNE, g)Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,h)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konu hakkında karar verilmesine YER OLMADIĞINA, İstinaf Başvurusu Yönünden; 3-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 80,70 TL harçtan davalı … mobilya (…) tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 36,30 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,4-Davacı tarafından karşılanan istinaf harç ve yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,5-Davalı tarafından karşlınan 50,80 TL istinaf yargılama gideri ile peşin olarak yatırılan 165,70 TL istinaf harçları olmak üzere toplam 216,50 TL’nin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti hakkında karar verilmesine yer olmadığına,7-6100 sayılı HMK’nın 333.maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının hüküm kesinleştiğinde ve kararın tebliğ gideri karşılandıktan sonra artan kısmın yatıran tarafa İADESİNE,Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 353/1-b/2 bendi ile aynı yasanın 362/1-a bendi gereğince kesin olmak üzere oybirliği ile karar verildi.15/12/2022