Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2019/3843 E. 2023/865 K. 21.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2019/3843 Esas
KARAR NO: 2023/865
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: İstanbul Anadolu 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ: 05/03/2019
NUMARASI: 2017/869 Esas, 2019/244 Karar
DAVA: TAZMİNAT (Rücuen Tazminat)
KARAR TARİHİ: 21/09/2023
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili şirkete işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı işyerinde meydana gelen hırsızlık nedeniyle sigortalının muhtelif eşyalarının çalındığını, yapılan ekspertiz incelemesi sonucu sigortalı … San. Ve Tic. AŞ’ye 27/03/2017 tarihinde 2.190,00 TL, 20/03/2017 tarihinde 6.875,00 TL olmak üzere toplam 9.065,00 TL hasar tazminatı ödendiğini, sigortalı ile davalı güvenlik şirketi arasındaki özel güvenlik sözleşmesi gereği davalının zarardan sorumlu olduğunu belirterek 9.065,00 TL’nin ödeme tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili süresinde davaya cevap vermemiş, 11/09/2017 tarihli dilekçesinde; inşaat çalışmaları nedeniyle olay günü giriş çıkış bariyerlerinin açık kaldığını, bariyerlerin kapatılamamasının güvenlik zaafiyeti olup, sigortalının bu konuda tedbir almadığını, olay anında müvekkili personelinin, personel servis araçları ile şirket araçlarının kaydını yaptığını, müvekkili personeline Özel Güvenlik Kanunda yeri olmayan sözleşme dışı işler yaptırılırken, açık bariyerden hırsızlık için gelen aracın kontrolsüz bir şekilde giriş yaptığını ve hırsızlık olayının yaşandığını, müvekkili personelin hırsızlık için gelen aracı çıkışta durdurmaya çalışmasına rağmen aracın durmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece; zarardan davalı güvenlik şirketinin sorumlu olduğu, ancak BK’nın 51. maddesi uyarınca hakimin tazminatın kapsamını durumun gereğini gözönünde bulundurarak belirleyebileceği, sigortalı işyerine gün içinde birçok aracın giriş çıkış yapması nedeniyle yüksek düzeyde bir güvenlik hizmeti verilmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle BK’nın 51/1 fıkrası uyarınca tazminattan % 25 oranında indirim yapılmasının somut olaya uygun olacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 6.798,75 TL’nin (5.156,25 TL’nin 20/03/2017, 1.642,50 TL’nin 27/03/2017 tarihinden) işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ: Karar yasal süresinde davalı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Davalı vekili istinaf nedenleri olarak; olay günü kapıdaki bariyerlerin açık kalmasının güvenlik zafiyeti oluşturduğunu, müvekkili personeline Özel Güvenlik Yasası kapsamında olmayan işler yaptırıldığını, güvenlik kameralarının çalışmadığını, fiziki tedbirleri almanın sigortalı işverene ait olduğunu, sigortalı ile yapılan sözleşme hükümleri değerlendirilmeden karar verildiğini belirterek kararın kaldırılmasını ve davanın reddini talep ve istinaf etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME: Dava, işyeri sigorta poliçesi gereği sigortalıya ödenen sigorta tazminatının, hasar sorumlusundan rücuen tahsili istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, davacı sigorta şirketine işyeri sigorta poliçesi ile sigortalı işyerine 02/12/2016 tarihinde araç ile girilerek sigortalıya ait jant ve lastiklerin çalındığı, davacı sigorta şirketinin ekspertiz incelemesi sonucu sigortalı … San. Ve Tic. AŞ’ye 27/03/2017 tarihinde 2.190,00 TL, 20/03/2017 tarihinde 6.875,00 TL olmak üzere toplam 9.065,00 TL hasar tazminatı ödediği, davacının zarardan davalı güvenlik şirketinin sorumlu olduğu iddiasıyla, sigortalıya ödenen tazminatın rücuen tahsili için işbu davayı açtığı anlaşılmaktadır. Mahkemece, zarardan davalının sorumlu olduğu ancak somut olayın özelliğine göre tazminattan % 25 oranında indirim yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 6.798,75 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı güvenlik şirketi vekili hükmü istinaf etmiştir. Taraflar arasında; hırsızlık olayının yaşandığı ve çalınan emtialar ile emtiaların bedeli hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Uyuşmazlık; sigortalı işyerinde zarara neden olan hırsızlık olayında, sigortalı işyerinin güvenliğini sağlamakla yükümlü davalı güvenlik şirketinin sorumlu olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Sigortalı ile davalı güvenlik şirketi arasında düzenlenen sözleşmenin … Güvenlik Hizmetleri başlığı altında düzenlenen b bendinde, davalı güvenlik şirketi, girilmesi gereken alan ve mahallere yetkisiz kişilerin girmesini engellenmesini sağlamakla yükümlü kılınmıştır. Aynı başlıkta yer alan bendinde; davalı güvenlik şirketi, otoparklara gelen müşteri ve ziyaretçi araçlarının kontrollerini sağlayacaktır. Sözleşmenin 2.6 maddesinde davalı şirketin sözleşmede tanımlanan iş ve işlemleri eksiksiz yapabilmesi için yeterli sayıda personel bulunduracağı; 2.22 maddesinde davalı güvenlik şirketinin sözleşmenin imzalanmasını müteakip bir ay içinde alınması gereken tedbir ve önlemler ile ilgili risk analiz raporu hazırlayarak işverene teslim edeceği, 3.6 maddesinde ise işverenin davalı güvenlik şirketinin güvenlik tavsiyelerini masrafı işverene ait olmak üzere dikkate alacağı ve tamamlayacağı, aksi halde güvenlik şirketinin güvenlik zafiyetinden sorumlu tutulmayacağı kararlaştırılmıştır.Davaya konu hırsızlık olayı, inşaat çalışmaları nedeniyle giriş çıkış bariyerlerinin açık kalması ve kontrol edilmeden sigortalı işyerine giren araç ile sigortalıya ait depodan bir kısım emtiaların çalınması şeklinde gerçekleşmiştir. Sigortalı işyerine yetkisiz kişilerin girmesini engellemek ve gelen müşteri ve ziyaretçi araçlarının kontrol etmek, davalı güvenlik şirketinin sorumluluğundadır. Yaşanan hırsızlık olayının davalı güvenlik şirketinin bu edimini gereği gibi ifa etmemesinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Öte yandan olay tarihinde giriş çıkış bariyerlerinin açık kaldığı ve kameraların çalışmadığı anlaşılmakla birlikte, davalı güvenlik şirketinin, gerekli tedbirlerin alınması hususunda işverene herhangi bir güvenlik tavsiyesinde bulunduğuna dair dosyada bilgi ve belge bulunmadığı gibi, davalının bu yönde bir savunması da bulunmamaktadır. Güvenlik şirketi olan davalının uzmanlığı gereği, işyerindeki mal ve can güvenliğini tehlikeye sokan durum ve koşulları işverene bildirmesi ve işverenden gerekli önlemleri almasını istemesi beklenir. Nitekim sözleşmenin 3.6 maddesinde güvenlik şirketinin makul ve gerekli görülen tüm güvenlik tavsiyelerinin masrafı işverene ait olmak üzere işveren tarafından karşılanacağı belirtilmiştir. Ancak davalı güvenlik şirketinin, güvenlik zafiyeti hususunda işvereni uyardığı ve gerekli önlemlerin alınmasını istediğine dair savunması ve bu yönde bir delili bulunmamaktadır. Bu nedenlerle mahkemece zarardan davalının sorumlu tutulması yerindedir. Bunun yanında davalı güvenlik şirketi, olay anında şirket ve personel araçlarının kaydının yapıldığını, sözleşme dışı ve özel güvenlik hizmeti kapsamında olmayan işlerin yaptırılmasının da olaya neden olduğunu savunmuştur. Ancak sözleşmenin … Güvenlik Hizmetleri balığı altında düzenlenen q bendinde, davalı güvenlik şirketinin bu işleri yapması da kararlaştırıldığından, davalının bu yöndeki istinaf başvurusu de yerinde görülmemiştir. Açıklanan nedenler ile ilk derece mahkemesi kararında hukuka aykırılık görülmediğinden, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK’nın 353/1.b.1 bendi gereğince esastan reddine karar verilmesine dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-İstanbul Anadolu7. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2017/869 Esas, 2019/244 Karar ve 05/03/2019 tarihli kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1.b-1 bendi gereğince esastan REDDİNE,2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulunan 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı tarife gereğince alınması gereken 269,85 TL harçtan davalı tarafından peşin olarak yatırılan 44,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 225,45 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,3-İstinaf incelemesi aşamasında duruşma yapılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,4-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına, Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 353/1b-1 bendi ile aynı kanunun 362/1a maddesi gereğince kesin olarak oybirliği ile karar verildi.21/09/2023